Paranormal bölümleri açık ara farkla en düşünce açıcı bölümler oluyor. Bu tür hikayelerden korkan birisi değilim ama her hikayeden sonra derin düşüncelere dalıp, mantıklı ya da doğaüstü bir açıklama yapmaya çalışmak, herhangi bir geçici korku hissinden daha tatmin edici benim için. Umarım birkaç bin bölüm daha gelir Özel Dosyalara.
ben bunlara tekrar bakıyorum da sedo geldiğinde günhana selam vemedi ve sedo kalkana kadar günhan hiçbir şey söylemedi aralarının bozuk olduğu dönemmiş bu galiba
2 ปีที่แล้ว +13
Fizik okumuş biri olarak, ökült ve ilginç şeylerle de iç içe yaşayan biriyim ve güzel yerlere değindiğiniz için çok mutlu oluyorum. Çocukluğumdan beri hayaletli evden, mezarlık karşısında yaşamaya gayet ilginç yerlerde yaşadım. Poltergeist, succubus, incubus ve obsfucate olan varlıkları Türkiye'de djinn ile çok karıştırdıkları için hepsine cin, musallat, karabasan hikayesi diyorlar. Succubus ve incubuslar seksüel enerji çeken varlıklar olduğu için seksin afrikası Türkiye altın gibi parıl parıl onlara. Gece seni paralize edip; kadın/erkek olarak gelip bir tür enerji vampirliği ile sizin enerjinizi yiyip bırakıyorlar. Karnına yada göğsüne çökerler çoğunlukla. Uyanınca hayal sanıyorsunuz yada korkuyla olayı büyütüyorsunuz. Bu tarz saldırılarda bazen sağ ayak serçe parmağınızı hareket ettirme ile o paralize olma olayından kurtulabiliyorsunuz. Yada yatağın altına biraz tuz serpmek ve yastık altı lavanta kesesi uzak tutabiliyor. 3.00-5.00 arası en çok demonik varlığın saldırabildiği zamanlar. O yüzden korkuyoruz ama temeli tahminen avcıların gece saldırıları yüzünden genetik olarak saldırıya açık vakitlerimiz. Bu yüzden daha çok açılıyor hislerimiz. Sizin de bahsettiğiniz clairvoyance olaylar da çok fazla Türkiye'de. Çünkü bir çok şehir yıllardır bu tarz konular üzerine binlerce olay yaşamış yerler. Tapınaklarla ve ölümlerle dolu katman katman bir ülkedeyiz. Evlerin bile sakinleri var. Çok nadiren temiz bir alan görüyorum diyebilirim. Zeus-kibelelerinden oraclelara, hititlerden osmanlıya binlerce inanç ve toplum burada yaşadığı için çok ağır bir enerji yığını var bu topraklarda. Özellikle Trakya, Aydın-İzmir, Eskişehir, İstanbul, Fethiye gibi yerlerde baya yükselebiliyor enerji ağırlıkları. Haunt olmuş evlerde bu yüzden çok fazla. İrem'in gördüğü bir yere çekilme vakaları aslında majide rasiel x olabilen varlıkların çok yaşadığı birşeydir. Bir kara taraf grubu rituel ters giderse diye özellikle kontrol etmesi amaçlı bir varlığı oraya çeker. Bu melek yada çekilen varlığın adını kendileri koymak istemezlerse rasiel x isterlerse genelde Michael, Camael gibi arch, power grubu meleklerin adlarını kullanırlar. Bazen yanlış konular yüzünden enerji yoğunluğu artınca o yere çekilirsiniz. Size obsetör/poses olmuş varlık varsa o da sizi yanlışlıkla çekebiliyor. Demonik bazı varlıklar acı, korku ve öfke gibi şeylerle beslenir onlar böyle vakaları asla kaçırmazlar. Ağrı olması durumu bu arada iki yerde olur ya taç çakra ya sakral çakra. Ve Fransa'da Paris'te o olay Eagles of Death Metal grubuna saldırmışlardı. İncir ağacı konusu aslında çok basitçe gnome (küçük cinler) o tarz ağaçları çok sever. Kaynar su dökmek, işemek vs onları rahatsız eder diye derler. Şaman adetleri yüzünden de bir çok ağaç kutsal aynı zamanda. Türkiye'de havasla uğraşan insanların sayının da aşırı fazla olması bir sorun. Çok fazla olay olmasının bir nedeni de bu. Evde çocukken his gelip muska bulmaktan travma olmuş halde bende. Babam-Annem tamamen dindar insanlardır. Ama kapalı muhafazakar insanlar değillerdir. Onlara bile denenmedik bir şey kalmadığına eminim yaşadıklarımızdan. Bu tarz yetiler özel kişiler değil ama ailelerden kalıtsal şeyler oluyor. Buna miras deniyor. Bunun bir türü el verme denen bir şey. Yada inisiye de mümkün. Genel olarak kendin kazanmak istersen uğraşman gerekiyor. Ama uğraşmayınca başına gelmez diye bir durum olmaması asıl olay. Bir yoğun dönemimde insanlara çok kanalize olursam onların geleceklerine dair şeyler söylerdim. Şimdi tarot ile söylüyorum. Gözükme için normalde LVX-NVX hareketlerini içeren Veil (Peçe) açma ritüelleri var. Yada enokyan 1.anahtar ile de psişik güç artırılabilir. Ama görmemek iyidir. Karanlığa çok bakarsan o da sana bakar. Bu arada Ramsey Dukes'ün The Magus and The Charlatan kitabını o arkadaşa öneriyorum. Şarlatanın ne demek öğrenmesi için. Günhan'ın özellikle grimoire, goetia, ökült ve maji üzerine bilgisi çok hoşuma gitmekte bu arada. Aslında bildiklerini çok çok kapatarak anlatma çabasını takdir ediyorum. Bazen anlaşılmama korkusuyla çok basitleştiriyor. Ona rağmen birisi saçmalayınca çok sinirlenmesi ve bir anda sönmesi çok ilginç oluyor. Melek koçu gibi şeyler çok güldürüyor beni de bu arada. Bu arada radyo seninle bağlı tahminen barışta hiç bir şey olmayabilir. 28 kasım benim için öyle önceki hayatlarımdan birinde öldüğüm gün. O yüzden hep çok zor geçer. Emeğinize sağlık.Merakla bekliyorum devamını...
Bu şey değil mi ya? Coronanın yalan olduğunu söyleyen doktor. Boşver knk bunları hepimiz simülasyondayız zaten.
2 ปีที่แล้ว
@@erdemunlu7781 Simülasyon teorisi şu an kanıtlı değil. Ama makul şüphelere sahip. Elon Musk gibi şov için söyleyenler olsa da çok fazla bilim adamı mümkün olabilir diye bakıyor. Jean Baudrillard'ın Simülakrlar ve simülasyon kitabındaki ön görüleri şu an ki dünyanın gidişatında baya tutarlı gözüküyor. Paralel evrenler konusunda da Cernde bekledikleri sonuç çıkmadı. Ama paralel evrenler yok diyebilecekleri hesap da tutmadı. Yukarısında bir değer çıktı. Yani bu tarz konular bilim kurgu şu an. Korona pandemisi ise bariz bilimsel kanıtları olan bir konu. Dr. Oytun gibi Türk ace2 az taşır bize birşey olmaz. Burna tuzlu su çek demiyorum. Tuzu genel olarak korunma amaçlı yıllardır kullanır toplumlar. Demonik varlıklar genel olarak sevmezler. Lavanta gibi güzel kokan çiçekler hem senin psikolojini güzel etkiler hem de Lavanta tohumu yıllardır kullanılır bu amaç için. Yani metafizikten bahsettim. Metafizik olaylar ve anomalileri araştıran çok fazla kişi ve dernek var. Bunları wiccan,voodoo,maji vs ile de din ile de açıklama çabasında. Hiç biri bilimsel ve kesin değil. Zaten bu yüzden inanç olarak bakılıyor. Çoğu insan araştırma gereği duymadan yok sayıyor. Ama tersi de komik. Bilimi hiçe saymak da doğru değil. Ben o yüzden bilimi doğrum kabul edip; yaşadığım ve bildiğim şeyleri araştırıp, her konu üzerine kurguluyorum. Çünkü her olasılık, kesin olmayan bir konuda mümkündür.
@ Yukarıda ironi yapmıştım ama anlaşılmamış sanırım. Cevabının en son kısmında bak ne güzel belirtmişsin metafizikten bahsettim diye. Elbette bazı olasılıkları göz ardı etmek ve bu tarz fenomenleri tamamen çöpe atmak hiç mantıklı değil ama öteki yandan hayatımızı spekülasyonlar üzerine kurmak da iki yüzlülük olur bence. Vurgulamak istediğim nokta şu; bu tarz spekülasyonların (sözde metafizik şeyler) hayatımıza ne kadar etki ettiği ve bunların bilimsel önkabullerle karıştırıldığı. Bilimi bilim olamayandan ayıran şey nedir? Sen istersen gök kuşağı sıçan tek boynuzlu atlara inan ama ben bunun yanlışlanamaz bir saçmalık olduğunu söylediğimde bana "abi sizin zihniniz kapalı" dersen ben de gülüp geçerim. Bilim hakkında atıp tutmadan önce bilimin ne olduğuna dair biraz fikrimizin olması gerek. Ben günümüzde doğa üstü gibi görünen açıklanamayan olayların tamamının pozitif nedenlerle açıklanabileceğine dair bir önkabule sahibim. Bazıları kolaya kaçıp aga bu cin dediğinde deliriyorum çünkü araştırmayı reddeden ve kapalı zihinlere sahip olanlar onlar. Bu görüşlerim mitoloji okumamdan, dinin çeşitli kültürel yansımalarını araştırmamdan, günlük hayatımda bunların bazılarını kullanmamdan ve bunların hepsinden keyif almamdan beni uzaklaştırmıyor.
uyku felci tamamen bilincaltimiz ile ilgili olduğunu dusunuyorum ben sirt ustu her uyudugumda neredeyse uyku felci olurum. hic birinde karabasan ya da duman gormedim hepsinde ya tavandan örümcek örümcek suratıma iniyordu. Hatta bir keresinde camin acik olduğunu gorucek şekilde uykuya dalmisim uyku felci gecirdigim sirada camdan iceriye kus gibi birsey girdi tam tepemde 100lerce parcaya bolundu aşırı korkmustum.Uyandigimda odamin kapisinin disindaydim arkadasim odasinin kapisini acti ne oldu lan dedi bagirmisim ciglik atmisim kosarak kapiyi acmisim.Paylasmak istedim
Bu seri için kurşun sıkar kurşun yerim, yksye hazırlanıyorum ders molalarında tek eğlencem sarıp sarıp bunları baştan dinlemek. Adamsınız başa belasınız heee
Eren daha yeni keşfettim seni gunhanı ararken gerçekten kaliteli bir içerik normalde pek yorum yazmam ama teşekkür etme isteği duydum ve içerik için teşekkür ederim umarım devam edersiniz ve başarılı olursun.
Ailem beni dini konularda serbest bıraktığından 10-11 yaşlarından beri yani kendimi az buçuk tanıdığımdan beri dinsizim. Mert günhan huşu dediğinde düşundüm ve 7-10 yaş arası dışında yakın bir şey bile yaşamadım. 7-10 arasıda deli gibi korku filmi izlediğimden tek başıma yatamıyordum, karanlıkta gördüğüm şeylerde oluyordu. Fakat ne kadar düşünürsem düşüneyim Mert Günhan'ın bahsettiği ''Büyük bir varlık olabilir mi?'' olayı bende hiç olmadı. En ağır sorunlarımda bile böyle bir şey hissetmedim. Kısacası sizi zevkle dinliyorum ama kafamda hep okuduğum bilişsel psikoloji durumları geliyor. Kurgu olarak hoşuma gidiyor ve sizi dinliyorum.(24 yaşındayım) Onun dışında İrem kendisi gibi düşünen ve onun düşüncelerini yargılayan sayısı azaldıkça bu tarz olaylara daha bilimsel bakanlara farkında olmasa da çok fazla '' Zihni kapalı, Açık fikirli olmayan'' iddiasında bulunuyor. Açıkçası karşı tarafta eleştirdigi söylemleri yapıyor farkında değil. Onun dışında Sedatın bahsettiği world war modernist dönemlerinin eseri ama giresim yok.
Yoldaşlar gayet iyisiniz ya sohbet muhabbet takılmaca işte ne güzel, chat anladığım kadarıyla sinir bozucu oluyor herhalde de cevap vermeyin ya boşverin muhabbetinizi bölmesin :)
Bu serinin en cok sevdiğim yanı bir iki belgeye dayandırılabilmesiydi kesin doğru denilmiyodu tabi ama o bir iki belge insanı hafif bile olsa ürpertiyodu diğer bölümlerde anlatılan olaylar kamera kayıtları tasfirler ve adli tıp kayıtları ile güzelce harmanlanıyodu izlerken cidden kahvemi abur cuburumu alıp spordan sonra pür dikkat dinliyodum ama bu bölümü ne yalan söyliyim oldukca komik buldum bu işi insanlara bırakırsanız gercek olmayan 100 lerce hikaye dinleriz ve nova prospektten bi farkınız kalmaz bu tarz hikayeler kurgulayıp gercekmiş gibi anlatan aşırı fazla kanal var zaten umarım diğer bölümler de izleyicilerden gelen kurgu hikayeleri dinlemeyiz
Özel Dosyalar serisi her bölümünde başka konuları ele alır. Cinayetleri ve bir takım komplo teorilerini bulduğumuz belgelerle konuşuruz fakat başlıkta da yazdığı gibi "PARANORMAL" olayların belgesi yoktur ve insan deneyimine dayanır, videoda da pek çok kez söylediğimiz gibi anlatı ve "what if" üzerinden kendi düşündüklerimize dayanarak konuşuruz.
Bi dönem garip şeyler yaşadım yaklaşık 2 sene önce falandı 1.5 ay devam etti sanırsam o zmnlar gece 3 gibi fln yatıyodm hep ve evde en son yatan insan bendim ve yattığım andan itibaren evdeki parkede yürüme sesleri duyuyodm bazı çıtırdamalar kapı sesi gibi sesleri duyuyodm ilk zmnlar bunların olmadığını benim kendi kendime korktuğumu düsündüm ama ilerleyen zmanlarda artarak devam etti takmamaya çaliştm ve bi süre sonra alıştım artk umursamıyodm belli bi süre sonra geçti daha sonrasında rüyalar başladı sürekli korkutucu şeyler görüyodm kimi zman farklı varlıklarla iletişime geçme gibi şeylerde oldu bilinçaltımı onlarla meşgul etmememe rağmen uykularım bölünüyo ani uyanmalar ve bir daha uyuyamamalar oluyodu herkes bunu dini fazla sorgulamama bağlamıştı rüyaların çoğu anlamıda bu çıkıyodu ailem okuyodu fln sonra bi anda geçti tüm bu şeyler şuan tahatım ama böyle şeylerden pek fazla korkan bi onsan değilim ve bunları araştımayı sorgulamayı seviyorm galiba bu yüzden geliyo bazı şeyler başıma
konkordatoyu 1 buçuk 2 hafta önce izlemeye başladım ancak bütün bölümleri 2 şer 3er defa izledim şimdiden bunu da 3f kuralı ile defalarca izlicem. Korkmayı niye seviyoruz mk asdfdsafas mazoşistliğin en iyi hali olsa gerek
DÖNDÜÜÜ!! EN MÜKEMMEL MEN IN BLACKLER DÖNDÜÜ!! Yine en az 2-3 gün uykusuz kalacağım, götümden korkacağım bir bölüm gelmiş. Gelen sikko yorumları kafaya takmayın, böyle kafa açan, farklı şeyleri düzgünce konuşabilen bir siz kaldınız
Ben de yaşadığım garip bir olaydan bahsetmek istiyorum. Benim normalde yatmadığım ama her gece takıldığım yer olan yatak odasında discordda iki arkadaşımla normal bir şekilde sohbet ediyorduk. ben uzanıp gözlerim kapalı bir şekilde onlarla sohbet ederken uyuyakalmışım. sonra rüyamda, ya yattığım odada ya da en az onun kadar karanlık bir yerdeydim. bir şeyden kaçıyordum sanırım, bir figürden. onun siluetini az da olsa görmüştüm, tamamen karanlıktı. sonra kalbim hızla atmaya başladı ve kafamda titreyen bir ses olduğunu hissettim. sürekli bilincim yarı açıktı. titreyen şey tam bir ses değildi, duyuyordum ama duyamıyorum, garip hissettiriyordu. yoğunlaşmaya başladı, iyice yoğunlaştı. kalbimin atış hızı da artıyordu. yarı uyanık olmanın da etkisiyle birden kalkıp ışığı açtım. arkadaşlarımın sesi geri gelmişti ama hem kalbim deli gibi atıyordu hem de o sesi hala olduğu gibi hatırlıyordum. buna normal bir uyku felci vakası diyebilirsiniz. fakat asıl olay şu; aynı odada ablam zamanında uyurken benimle tamamen aynı titreme sesini defalarca kafasında hissetmiş, sürekli aynı şeyi görmüş. basitçe bir uyku felci geçirdiğimi anlattığımda bana aynı şeyleri yaşadığını söyledi ve biraz da olsa korkuya kapıldım. bazen daha farklı şeyler yaşadığım da oluyor. evde herkes uyuduğunda yatmaya çalışınca birileri düşünmemi engelliyor gibi hissediyorum. biri bana engel oluyor. ilk başta psikolojik olduğunu düşündüm, ki böyle şeylere fazla inanan birisi değilim. fakat bu düşüncenin engellenme konusu ve az önce anlattığım olay bir hayli garip geliyor bana. hala anlamlandıramıyorum. ki uyandığımda odada herhangi bir varlık varsa diye direkt "rahat bırakın agalar ya" diye seslendim. durumu anlamış olacaklar ki saldılar hemen, sağolsunlar.
Uyku felci deyip geçmemek lazım. Bunu 2 kere haftanın aynı günün aynı saatinin aynı rüyasından sonra yaşadım. Pazartesi sabahı saat 5'te yattım 1 saat sonra simsiyah bir ortamda çalıştığım yerdeki insanların benim yanımda belirdiğini sonra da olduğum yerden düşüp uyandığım şeklinde yaşadım. Aynı olayı 1 hafta sonraki pazartesi sabahı da yaşadım. İlk yaşadığımda (apartta yaşıyorum) yan odadaki birinin gelip beni öldürmeye çalıştığını düşündüm, kapım kilitli değildi çünkü. Sırtımda ve kollarımda bastıran bir el hissettim. Aşırı kısık sesle birkaç kere lütfen yapma dedikten sonra baskı gitti. Bir hafta sonra aynı rüyayı aynı saatte gördükten sonra tekrar uyandım aynı şekilde baskı vardı üstümde fakat bu sefer dua okumayı denedim (inançlı biriyim) içimden okuyabildim tabii. Dua okuduğumda sırtımdaki baskı kısık kısık nefes almamı bile engelleyecek kadar arttı. Buna uyku felci deyip geçmek gayet normal olurdu fakat aynı korkunç rüyayı aynı saatte görüp uyanıp bunu yaşamak bunu anormal kılıyor bence. Bir de bir gece uyurken masamdaki bardak düştü ve kulpu kırıldı. Masamla hiçbir bağlantım yoktu uyurken.
o gülme olaylarını çocukken ben de yaşardım kapının üstünden babamın kafası çıkardı gözlerini pörtletip sırıtırdı garip garip yüz ifadeleri takınırdı ben de bu ne diye yatarken izlerdim onları
Son dakika müzik aniden yükselince aklım çıktı. Mükemmel program, 6 aylık korku dozumu burada alıyorum daha da korku filmi, hikayesi, oyunu takip etmiyorum :D
bazen uyku felci sayesinde çok güzel duyular lezzetler hissini bilmediğim olaylar yaşıyorum. Garip bir şekilde bu tadlar lezzetler kokuları gerçekte denediğimde de aynı oluyor. Tadını bilmeyip yediğim bir şeyi yediğimde bazen aa ben bunu yemiştim diye tepki veriyorum. Gerçekten de ilk defa yiyor olmama rağmen bildiğim bir tad oluyor. Ancak bazen de kötü kötü oluyorum siyah duman şeklinde varlıklar, bembeyaz melek gibi varlıklar, insan kılığında farklı varlıklar, tamamen çrikin ve insana benzemeyen varlıklar mı dersiniz bunları görüp bir takım olaylar yaşadığım da oluyor. Artık korkmamayı öğrendim. Bu varlıkları görğnce merakla ve küçük bir ürpertiyle bakıyorum.
Program gerçekten çok güzel zevkle dinliyorum. Bu tarz şeylere inanmayan ve her zaman biz o an göremesek de mantıklı bir açıklaması olduğunu düşünen biriyim ama böyle hikayeler dinlemek yorumlamak hoşuma gidiyor. Genel olarak İremin hikayeleri ResidentSleeper btw
Yeşil meteoru ben geçen sene gördüm harika bir doğa olayı çok etkilenmiştim. Hiç uzaylı olayı gelmemişti aklıma meteora denk geldim wow çok şanslıyım, oldum.
İrem'in anlattıkları olayları Death Stranding'de olan öteleşim yeteneğinin yüksek seviyelerine benzetiyorum her anlattığı hikayesinde.Heartman gibi insanların kıyısına gidebiliyor dersin sanki.
Konkordato Özel Dosyalar'ın baştan beri takipçisiyim. Genelde alt-tab'da dinliyorum, chate de pek yazmam ama bu en son yayından sonra bir iki eleştiride bulunmak istiyorum. Görür de okursan biraz uzun olabilir, kusura bakma Eren abi. Konkordato'lar genel olarak üslubunuz pozitif ve tavrınız "bak bu da olabilir" biçiminde başlıyor fakat öyle devam etmiyor. Bunun sonucunda chatte senin de bu yayında fark ettiğin defansif bir tavır oluşuyor. Belki baştan sert yorumlar geliyor diye üslubunuz değişiyordur, chati düzenli takip etmediğim için bilemiyorum. Kendi rahatsız olduğum bazı durumları anlatmak istiyorum sadece. 1. Mert beyin programın başında yaptığı ateizm31 muhabbetinden rahatsızım. Sanki bir gerçekten bahsediyormuş fakat materyalist yada ateist insanlar bu gerçekten kaçıyorlarmış gibi davrandı. Bunu da soru şeklinde yönelttiği için cevap verme gereği duyuyorum. Ateistim, 31siz. Hayır hiç kendisinin kastettği şekilde bir huşu hissetmedim. Zaten "benden büyük bir şey var" kısmı bir his değil, en fazla hissettiğin şeye getirdiğin bir yorum olabilir. Hayatta kendisinin kastettiği anlamda benden büyük bir şey olduğunu da hiç hissetmedim. Programın ilerisinde ateizm31 diye tanımladığı şeyin ergenlikten sonra inanç kaybolunca girilen ve sonra artık ne oluyorsa aşılan bir durum gibi anlattı. Kendi hissettiği şeyi sonunda varılan bir olgunluk yada idrak seviyesi olarak görüyor sanırım. Bu da baştaki "bu da olabilir" tavrına hiç uymuyor. Sonradan İrem hanım da korktuğumuz için huşu gibi bir şeyler hissetsek de üzerinde durmayıp, "kapılarımızı açmadığımızı" ekledi bu görüşe. Bir ateist olarak sahip olduğumdan başka hayatım olamayacağı ve gerçekliğin benim keyfime göre şekil alamayacağı bilgisi kafamın hep bir kenarında duruyor. Evrenin benim varlığıma kayıtsız olduğunu kabul etme cesaretim varsa ispatlanabilir bir gerçeklik olarak karşımda dursa spiritüel herhangi bir şeye de inanacak cesaretim olur diye düşünüyorum. Isteyince kontrol edebildiğin ve yönlendirebildiğin bir gerçekliğe sahip olmanın kafa rahatlığını keyfimden reddetmiyorum. Yazdıklarımdan anlaşılabileceği gibi ben gerçekliği keyfi ve hissi olarak şekillendirilebilir bir şey olarak görmüyorum. Bana göre bir şey gerçekse tanım gereği ben inanmasam da orada olmalıdır. Bunun 31le ne ilgisi var onu da anlamış değilim. 2. Programda sanırım anlatılan şeyleri rasyonel zemine yaklaştırma içgüdüsüyle sıklıkla bilime ait kavramlar, anlam ve bağlamlarından koparılarak kullanıyor. Fakat "o öyle değil" denilince de "belki de daha bulamamışlardır" diye karşılık veriliyor. Pozitif bilimleri başka her türlü sözde bilgiden ayıran tek şey pozitif bilimsel bilgimin "yanlışlanabilir" olmasıdır. Yani o bilgi sürekli kontrol edilebilir ve deney/gözlem farklı sonuç verdiği taktirde derhal terk edilir. Yöntem gereği bilime inanılamaz. Bilim inançtan doğan hiçbir bilgiyi deney/gözlem/ölçüm yapamayacağı için konusu haline getiremez. Sözgelimi tanrının varlığı yada yokluğu asla bilimsel tartışma alanı olamaz. "Dün hayal ettiklerimiz bugünün gerçeği oldu, belki gelecekte şimdi anlattıklarımız da gerçek olacak" gibi bir laf edildi programın bir yeirnde. Malesef bilim böyle bir şey değil. Ne kadar ilerlerse ilerlesin inanca/hisse dayalı bir şeyle uğraşmayacağı için bahsettiğiniz şeylerin bilimsel bir temeli yok. Aynı şekilde birisi inançtan doğduğu için yanlışlanamayan, yanlışlansa bile terk edilmeyen bir bilgiyle bilimin ortak konularda anlaşması da söz konusu değil malesef. Mesela İncil'de dünyanın başlangıcından itibaren verilen tarihleri üst üste koyunca çıkan süre birkaç bin yılken bilim sürenin 4.5 milyar yıl olduğunu söylüyorsa bu iki bilgi nasıl yanyana durabilir. Mert bey reddetse de bu bilim ve inanca dayalı bilgilerin uzlaşabileceği fikri bildiğim kadarıyla New Age denen akıma aittir. New Age'ci bir lunatik olmak için illa ki aşı karşıtı olmak gerekmez. Söylediğiniz şeylerin bilimle uzlaşmazlığı işin temelinde yatıyor, gelecekte bulunacak şeyler bu uzlaşmazlığı değiştiremez. Umarım düzgün bir üslupla ve anlaşılır anlatabilmişimdir. Bu programı fantastik/korku türünde bir yayın gibi düşünüp severek izliyorum. Sadece farkında olarak yada olmadan ispat yada savunma çabasıyla söylediğiniz bazı şeyler karşınızdakini de savunma yapmaya itiyor. Başta sahip olduğunuz "bu da olabilir" tavrı program içinde yavaş yavaş kayboluyor.
Kendi yorumlarında kattıkları için sürekli "bu da olabilir" tavrının programının gidişatında kaybolması bence gayet normal. Onlar bu şekilde düşünüyor, bir çok ihtimal olabilir gibi bakarak izlenirse daha doğru olur demek istiyolar bence. Ki bende öyle düşünüyorum , daha açık bakarak bilgi olarak, yorum olarak alabilirsin kendine sana bir şey katabilir bu şekilde. Ateizm31 konusunda da demek istedikleri buydu hayatı sorgulamak , felsefe ,spiritüel olaylar gibisinden bir sorgulama herkes hayatında yapmalıdır bence diyorlardı .Kimsenin fikrine ya da dini görüşüne yargıda bulunmak için dediklerini düşünmüyorum hiç bir zaman şahsen ben. Umarım anlatabilmişimdir :)
@@VessnaV Selamlar. Yorumumu herhangi bir niyet okuması yaparak yazmadım. Yazmadan yayında beni rahatsız eden kısımları tekrar dinleyip, kullanılan ifadeleri yoruma koyarak yazdım. Programı yapan hiçkimsenin sorulduğu zaman birisinin dini görüşünü yargılayacağını sanmıyorum. Sadece program içinde kullanılan bazı ifadeler bunun aksi yönde oldu. Ateizm31 ifadesinin kendisi zaten bunun kanıtı. Ardından gelen "bu ergenlikten sonra girilen bir evre" tarzındaki yargı yada "kalplerinin kapısını açmıyorlar" gibi ifadeler de buna tuz biber ekti. Konu kendi fikrini ortaya koyup bunu önermekten izleyen muhatabın fikirleri hakkında yargılarda bulunmaya varınca bir ateist olarak bana da söz hakkı doğdu diye düşündüm. Bilim dışında herhangi bir konuda yargılarımız ister istemez öznel olduğundan benim kimsenin inandığı bir şeyi "bu da olabilir" diyerek ifade etmesiyle bir sıkıntım yok. Zaten hiçbir fikirlerine katılmadığım halde programı baştan beri severek izliyorum. Sorun sahip olunan fikri/inancı objektif bir gerçek gibi anlatmaya başlayıp sonra karşındakinin fikri/inancı hakkında yargı üretmeye başlayınca çıkıyor. "Bu da olabilir" rahatlığında kalındığı sürece zaten kimseyle yada programla bir derdim yok
Gerçekten yanlış anlamayın sadece creeppy hikaye dinlemeye geliyoruz spritüel bullshit dinlemeye değil abi ya ben gideyim ya da lütfen creppy hikayelere focus atalım
Ben dinden bir konuyla girmek istiyorum bende kalmasın aklıma geldi çok eskiden bazı olayları öngörebiliyordum dejavu diyebileceğimiz cinsten hayat normal akışındayken ''Ben bunu yaşadım zaten şimdi şöyle bir şey olucak'' diyordum ve oluyordu tesadüf olabilir rüyalarımda falan da görüyordum fakat dinden uzaklaşmaya başladıkça bunlar azaldı ama halen içimde çok sayıda hissi öngörü olduğuna inanıyorum.... Uzaklaşma dediysem dini bırakıyorum değil şükür müslümanım ama insanın aklına takılıyor bazı şeyler
Prekognisyon yeteneğin gerçekten varsa bunun inanç ile alakalı olduğunu zannetmiyorum,bu daha çok kendi yeteneğini benimseme ile alakalı olabilir sen yeteneğini terk ettiysen o da seni terk eder.
Normalde komik ve insanların hayal gücü ne muazzam hikayeler ve teoriler çıkarıyor diye bu konkordatoları dinliyorum ama günhanın bu yayın bahsettiği herkes de bir huşu var, cin saçmalıklarına inanmayınca hayatta çok şey kaçırılıyor tarzı şeyler demesi inanılmaz cringe etti beni hayır herkes de o bahsettiğin huşu yok. Nedense çocukluğundan beri hep bu masallara maruz kalanlar ve inananların başına bu cinler musallat oluyor yıllardır bana uğrayıp halimi hatrımı soran bir cin yok.
Bu çok büyük bi zırva zaten. Yani gün batımını meleklerin yapmadığını, fizik kuralları dahilinde belirli bir sistemde gerçekleştiğini bilirsem sanki tüm romantikliği kaybolacakmış gibi. Materyalizmi paragözlülük, maddecilik anlamında kullanıyorlar bir de üzerine izleyiciyi açık fikirli olmamakla suçluyorlar :D
@@adelante9310 ne kolay genelleyebiliyorsun ya. Söyledigi seye cevap vermek yerine genelleyip "o sensin işte" yapmak nedir. Adam güzelce derdini açıklamış. Günhan ateizm31 muhabbeti yapıp insanları genelleyecegine basitçe pozitif ve negatif ateizmden bahsedebilirdi.
Hanım ablanın, benim gibi biri için olmayan şeyleri hissettiğini iddia edip kendinin biraz özel olduğunu savunması da yoruyor beni bi tık. Küçükken aptal cin hikayelerine inanmış olsaydım acaba kapım kendi kendine açıldığında ya da sabit duran ayna düşüp kırıldığında aaa cinler falan der miydim acaba
Bazen rüyalarımda gelecegimi görüyorum, ama cok basit seyler oluyor, bir konusma, bir yere gidecegimi, sadece bir ara birinin ölecegini görmüştüm, gördügüm yerde ölmüştü. Fakat hemen değilde 3 5 ay a gerceklesiyor bunlar, cogunu unutmuş oluyorum. Garip hissettiriyor ve asırı korkunc. Ama sanırım aileden gelen birşey.
@@perkset bugünkü gördügüm rüyayı not aldım, bakalım ne zaman gerceklesecek. Tanımadıgım uzun boylu bir adamla nehir kenarında resim cekiliyordm, ne adamı tanıyorm nede o yeri. Yakın tarihte gerceklesecek bir şey değil. Kim bilir ne zamanı gördüm.
Bana da oluyor bu ama rüyamda gördüğümü o olay yaşandığında hatırlıyorum herkes dejavu olabilir diyor ama daha önce öyle bir yerde bulunmadığıma yemin edebilirim gerçekten çok garip ve sürekli oluyor
@@zel6367 dejavudan farklı hissettiriyor dimi? Ben bunu rüyamda yasadım diyorsun o an, dejavu dan farklı. O anı yasarken rüyan aklına geliyor, gözünde canlanıyor adeta
@Aine bana zarar vermeyeceğini bilme sebebimi açıklayayım; Normal şartlar altında başımıza gelen paranormal olaylardaki varlıklar, ruhlar ya da kötü enerjiler - ne olarak adlandırmak isterseniz - her hangi bir insana zarar verecek güçte olmazlar. Yani kişi sakin kalır ve gücünün farkına varabilirse varlık ona bir şey yapamaz. “Hiç insana zarar verebilecek varlık yok mu?”diyeceksiniz. Tabii ki var ama normal şartlar altında bir insana gelmezler. Mesela nedir bu şartlar? Büyü gibi ya da onları çok fazla rahatsız etmek gibi durumlarda güçlü varlıklar gelebilir. Rahatsız etme durumlarına cin çağırmayı ya da antlaşma yapmayı örnek verebiliriz. İzlediniz mi bilmiyorum ama İrem’in önceki paranormal olaylarda antlaşma yaptığı bir olayı anlatmıştı. O tarz olaylarda insana zarar verecek varlıklar gelebilirler. Benim olayıma geldiğimizde de hiç birisini yapmadığım için ya da büyü yapılmadığı için bu varlığın bana zarar vermeyeceğini biliyordum.
@Aine Dünya’nın işleyişine müdahale etmeye geldiğimiz zaman onlarda bizimle aynı zamanda aynı anda yaşadıkları için müdahale edebilme ihtimallerinin olduğunu pek düşünmüyorum. Yani biz nasıl olaylara müdahale edemiyorsak onlar da müdahale edemiyorlardır diye düşünüyorum
@Aine Tabii ki dediğiniz gibi psikolojik olma ihtimali de çok yüksek. Lakin ben çok küçüklüğümden itibaren bu tarz varlıkları gördüğüm için - genellikle siyah sis bulutu halinde görüyorum - paranormale biraz daha yakın duruyorum
@Aine haklısınız, dediğim gibi olma ihtimali kadar olmama ihtimali de yüksek. Hatta psikolojik olma ihtimali biraz daha yüksektir. Hayatımdaki her şeyi varlıklara yoran bir insan değilimdir. Dolabımdan ya da yan odadan ses gelse bir şey çarpmıştır der geçerim. Fakat bazı durumlarda bunu demek pek mümkün olmuyor. Ben spiritüelizme yatkınlığı resime müziğe yatkınlık gibi doğuştan geldiğine inanıyorum. Çünkü hiçbir şeye inanmadığım zamanlarda bile belirli şeyler hissedip görüyordum. Gördüğüm karaltıları göz yanılsamasına yoruyordum mesela. Lakin bazı yerlerde birden fazla gördüğüm karaltılar göz yanılsamasını biraz aşıyor gibi geliyordu bana. Dediğim gibi bunun bir yetenek olarak var sayarsak sizin görmeme nedenizi anlayabiliriz. Görmediğiniz ya da hissetmediğiniz bir şeye inanmamanız çok normal. Şahsen ben de görmesem ve hissetmesem ben de inanmam. Ben bu gördüklerime bir isim vermenin doğru olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Her şey olabilir çünkü bir enerji topluğu ya da uzaylı veya herhangi bi mitolojik varlık bile olabilir
Paranormal bölümleri açık ara farkla en düşünce açıcı bölümler oluyor. Bu tür hikayelerden korkan birisi değilim ama her hikayeden sonra derin düşüncelere dalıp, mantıklı ya da doğaüstü bir açıklama yapmaya çalışmak, herhangi bir geçici korku hissinden daha tatmin edici benim için. Umarım birkaç bin bölüm daha gelir Özel Dosyalara.
Paranormal özel izleyip kendimi korkutmak bu dünyada yaptığım en eğlenceli şey. Bu arada hepimiz korktuk.
paranormal izleyip gece uyumama keyfi
@@ahsokasnipstano uyumak icin izleyen ben 😳
Pazar uyuyakalıp kaçırdım diye çok üzülmüştüm. Herkese açık paylaştığın için teşekkürler ❤️🤗
Bende yaw, EREN AKTAN candır, kalptir, KRALır.
mertin ara ara dinlemeyip çok genel sorular sorması muazzam
LÜTFENNNNN BU SERİNİN DEVAMINI ÜSTÜMÜZE POMPALAYIN
ben bunlara tekrar bakıyorum da sedo geldiğinde günhana selam vemedi ve sedo kalkana kadar günhan hiçbir şey söylemedi aralarının bozuk olduğu dönemmiş bu galiba
Fizik okumuş biri olarak, ökült ve ilginç şeylerle de iç içe yaşayan biriyim ve güzel yerlere değindiğiniz için çok mutlu oluyorum. Çocukluğumdan beri hayaletli evden, mezarlık karşısında yaşamaya gayet ilginç yerlerde yaşadım.
Poltergeist, succubus, incubus ve obsfucate olan varlıkları Türkiye'de djinn ile çok karıştırdıkları için hepsine cin, musallat, karabasan hikayesi diyorlar. Succubus ve incubuslar seksüel enerji çeken varlıklar olduğu için seksin afrikası Türkiye altın gibi parıl parıl onlara. Gece seni paralize edip; kadın/erkek olarak gelip bir tür enerji vampirliği ile sizin enerjinizi yiyip bırakıyorlar. Karnına yada göğsüne çökerler çoğunlukla. Uyanınca hayal sanıyorsunuz yada korkuyla olayı büyütüyorsunuz. Bu tarz saldırılarda bazen sağ ayak serçe parmağınızı hareket ettirme ile o paralize olma olayından kurtulabiliyorsunuz. Yada yatağın altına biraz tuz serpmek ve yastık altı lavanta kesesi uzak tutabiliyor.
3.00-5.00 arası en çok demonik varlığın saldırabildiği zamanlar. O yüzden korkuyoruz ama temeli tahminen avcıların gece saldırıları yüzünden genetik olarak saldırıya açık vakitlerimiz. Bu yüzden daha çok açılıyor hislerimiz.
Sizin de bahsettiğiniz clairvoyance olaylar da çok fazla Türkiye'de. Çünkü bir çok şehir yıllardır bu tarz konular üzerine binlerce olay yaşamış yerler. Tapınaklarla ve ölümlerle dolu katman katman bir ülkedeyiz. Evlerin bile sakinleri var. Çok nadiren temiz bir alan görüyorum diyebilirim. Zeus-kibelelerinden oraclelara, hititlerden osmanlıya binlerce inanç ve toplum burada yaşadığı için çok ağır bir enerji yığını var bu topraklarda. Özellikle Trakya, Aydın-İzmir, Eskişehir, İstanbul, Fethiye gibi yerlerde baya yükselebiliyor enerji ağırlıkları. Haunt olmuş evlerde bu yüzden çok fazla.
İrem'in gördüğü bir yere çekilme vakaları aslında majide rasiel x olabilen varlıkların çok yaşadığı birşeydir. Bir kara taraf grubu rituel ters giderse diye özellikle kontrol etmesi amaçlı bir varlığı oraya çeker. Bu melek yada çekilen varlığın adını kendileri koymak istemezlerse rasiel x isterlerse genelde Michael, Camael gibi arch, power grubu meleklerin adlarını kullanırlar. Bazen yanlış konular yüzünden enerji yoğunluğu artınca o yere çekilirsiniz. Size obsetör/poses olmuş varlık varsa o da sizi yanlışlıkla çekebiliyor. Demonik bazı varlıklar acı, korku ve öfke gibi şeylerle beslenir onlar böyle vakaları asla kaçırmazlar. Ağrı olması durumu bu arada iki yerde olur ya taç çakra ya sakral çakra. Ve Fransa'da Paris'te o olay Eagles of Death Metal grubuna saldırmışlardı.
İncir ağacı konusu aslında çok basitçe gnome (küçük cinler) o tarz ağaçları çok sever. Kaynar su dökmek, işemek vs onları rahatsız eder diye derler. Şaman adetleri yüzünden de bir çok ağaç kutsal aynı zamanda. Türkiye'de havasla uğraşan insanların sayının da aşırı fazla olması bir sorun. Çok fazla olay olmasının bir nedeni de bu. Evde çocukken his gelip muska bulmaktan travma olmuş halde bende. Babam-Annem tamamen dindar insanlardır. Ama kapalı muhafazakar insanlar değillerdir. Onlara bile denenmedik bir şey kalmadığına eminim yaşadıklarımızdan.
Bu tarz yetiler özel kişiler değil ama ailelerden kalıtsal şeyler oluyor. Buna miras deniyor. Bunun bir türü el verme denen bir şey. Yada inisiye de mümkün. Genel olarak kendin kazanmak istersen uğraşman gerekiyor. Ama uğraşmayınca başına gelmez diye bir durum olmaması asıl olay. Bir yoğun dönemimde insanlara çok kanalize olursam onların geleceklerine dair şeyler söylerdim. Şimdi tarot ile söylüyorum. Gözükme için normalde LVX-NVX hareketlerini içeren Veil (Peçe) açma ritüelleri var. Yada enokyan 1.anahtar ile de psişik güç artırılabilir. Ama görmemek iyidir. Karanlığa çok bakarsan o da sana bakar.
Bu arada Ramsey Dukes'ün The Magus and The Charlatan kitabını o arkadaşa öneriyorum. Şarlatanın ne demek öğrenmesi için.
Günhan'ın özellikle grimoire, goetia, ökült ve maji üzerine bilgisi çok hoşuma gitmekte bu arada. Aslında bildiklerini çok çok kapatarak anlatma çabasını takdir ediyorum. Bazen anlaşılmama korkusuyla çok basitleştiriyor. Ona rağmen birisi saçmalayınca çok sinirlenmesi ve bir anda sönmesi çok ilginç oluyor. Melek koçu gibi şeyler çok güldürüyor beni de bu arada. Bu arada radyo seninle bağlı tahminen barışta hiç bir şey olmayabilir. 28 kasım benim için öyle önceki hayatlarımdan birinde öldüğüm gün. O yüzden hep çok zor geçer.
Emeğinize sağlık.Merakla bekliyorum devamını...
Reis bunlar nasıl kafalar?
Gayet güzel bilgi ve yorum paylaşımı olmuş teşekkürler
Bu şey değil mi ya? Coronanın yalan olduğunu söyleyen doktor. Boşver knk bunları hepimiz simülasyondayız zaten.
@@erdemunlu7781 Simülasyon teorisi şu an kanıtlı değil. Ama makul şüphelere sahip. Elon Musk gibi şov için söyleyenler olsa da çok fazla bilim adamı mümkün olabilir diye bakıyor.
Jean Baudrillard'ın Simülakrlar ve simülasyon kitabındaki ön görüleri şu an ki dünyanın gidişatında baya tutarlı gözüküyor.
Paralel evrenler konusunda da Cernde bekledikleri sonuç çıkmadı. Ama paralel evrenler yok diyebilecekleri hesap da tutmadı. Yukarısında bir değer çıktı.
Yani bu tarz konular bilim kurgu şu an.
Korona pandemisi ise bariz bilimsel kanıtları olan bir konu. Dr. Oytun gibi Türk ace2 az taşır bize birşey olmaz. Burna tuzlu su çek demiyorum.
Tuzu genel olarak korunma amaçlı yıllardır kullanır toplumlar. Demonik varlıklar genel olarak sevmezler. Lavanta gibi güzel kokan çiçekler hem senin psikolojini güzel etkiler hem de Lavanta tohumu yıllardır kullanılır bu amaç için.
Yani metafizikten bahsettim. Metafizik olaylar ve anomalileri araştıran çok fazla kişi ve dernek var. Bunları wiccan,voodoo,maji vs ile de din ile de açıklama çabasında. Hiç biri bilimsel ve kesin değil. Zaten bu yüzden inanç olarak bakılıyor. Çoğu insan araştırma gereği duymadan yok sayıyor. Ama tersi de komik. Bilimi hiçe saymak da doğru değil. Ben o yüzden bilimi doğrum kabul edip; yaşadığım ve bildiğim şeyleri araştırıp, her konu üzerine kurguluyorum. Çünkü her olasılık, kesin olmayan bir konuda mümkündür.
@ Yukarıda ironi yapmıştım ama anlaşılmamış sanırım. Cevabının en son kısmında bak ne güzel belirtmişsin metafizikten bahsettim diye.
Elbette bazı olasılıkları göz ardı etmek ve bu tarz fenomenleri tamamen çöpe atmak hiç mantıklı değil ama öteki yandan hayatımızı spekülasyonlar üzerine kurmak da iki yüzlülük olur bence.
Vurgulamak istediğim nokta şu; bu tarz spekülasyonların (sözde metafizik şeyler) hayatımıza ne kadar etki ettiği ve bunların bilimsel önkabullerle karıştırıldığı.
Bilimi bilim olamayandan ayıran şey nedir?
Sen istersen gök kuşağı sıçan tek boynuzlu atlara inan ama ben bunun yanlışlanamaz bir saçmalık olduğunu söylediğimde bana "abi sizin zihniniz kapalı" dersen ben de gülüp geçerim.
Bilim hakkında atıp tutmadan önce bilimin ne olduğuna dair biraz fikrimizin olması gerek.
Ben günümüzde doğa üstü gibi görünen açıklanamayan olayların tamamının pozitif nedenlerle açıklanabileceğine dair bir önkabule sahibim. Bazıları kolaya kaçıp aga bu cin dediğinde deliriyorum çünkü araştırmayı reddeden ve kapalı zihinlere sahip olanlar onlar.
Bu görüşlerim mitoloji okumamdan, dinin çeşitli kültürel yansımalarını araştırmamdan, günlük hayatımda bunların bazılarını kullanmamdan ve bunların hepsinden keyif almamdan beni uzaklaştırmıyor.
şükür ya yayın sırasında işim çıkmıştı izleyemedim beklemekten yoruldum
uyku felci tamamen bilincaltimiz ile ilgili olduğunu dusunuyorum ben sirt ustu her uyudugumda neredeyse uyku felci olurum. hic birinde karabasan ya da duman gormedim hepsinde ya tavandan örümcek örümcek suratıma iniyordu. Hatta bir keresinde camin acik olduğunu gorucek şekilde uykuya dalmisim uyku felci gecirdigim sirada camdan iceriye kus gibi birsey girdi tam tepemde 100lerce parcaya bolundu aşırı korkmustum.Uyandigimda odamin kapisinin disindaydim arkadasim odasinin kapisini acti ne oldu lan dedi bagirmisim ciglik atmisim kosarak kapiyi acmisim.Paylasmak istedim
En sevdiğimiz seri abi. Harikasınız
uzun adamı bende gördüm 20 senedir bu kabus devam ediyor.
Bu seri için kurşun sıkar kurşun yerim, yksye hazırlanıyorum ders molalarında tek eğlencem sarıp sarıp bunları baştan dinlemek. Adamsınız başa belasınız heee
Eren daha yeni keşfettim seni gunhanı ararken gerçekten kaliteli bir içerik normalde pek yorum yazmam ama teşekkür etme isteği duydum ve içerik için teşekkür ederim umarım devam edersiniz ve başarılı olursun.
2 gündür bütün konkordato paranormal videolarını izledim efsanesiniz agalarım inş en kısa zamanda devamı gelir
Ailem beni dini konularda serbest bıraktığından 10-11 yaşlarından beri yani kendimi az buçuk tanıdığımdan beri dinsizim. Mert günhan huşu dediğinde düşundüm ve 7-10 yaş arası dışında yakın bir şey bile yaşamadım. 7-10 arasıda deli gibi korku filmi izlediğimden tek başıma yatamıyordum, karanlıkta gördüğüm şeylerde oluyordu. Fakat ne kadar düşünürsem düşüneyim Mert Günhan'ın bahsettiği ''Büyük bir varlık olabilir mi?'' olayı bende hiç olmadı. En ağır sorunlarımda bile böyle bir şey hissetmedim. Kısacası sizi zevkle dinliyorum ama kafamda hep okuduğum bilişsel psikoloji durumları geliyor. Kurgu olarak hoşuma gidiyor ve sizi dinliyorum.(24 yaşındayım) Onun dışında İrem kendisi gibi düşünen ve onun düşüncelerini yargılayan sayısı azaldıkça bu tarz olaylara daha bilimsel bakanlara farkında olmasa da çok fazla '' Zihni kapalı, Açık fikirli olmayan'' iddiasında bulunuyor. Açıkçası karşı tarafta eleştirdigi söylemleri yapıyor farkında değil. Onun dışında Sedatın bahsettiği world war modernist dönemlerinin eseri ama giresim yok.
Shhh kapalı fikirli olmaaa. Hissetmişsindir ama fark etmemişsindir :P
arayı bu kadar açmayalım lütfen emeğinize sağlık ♥️
Yoldaşlar gayet iyisiniz ya sohbet muhabbet takılmaca işte ne güzel, chat anladığım kadarıyla sinir bozucu oluyor herhalde de cevap vermeyin ya boşverin muhabbetinizi bölmesin :)
Konkordato cadı özel ne zaman gelicek bu 3 lü mükemmel olur daha önce bahsi geçmişti
Bu serinin en cok sevdiğim yanı bir iki belgeye dayandırılabilmesiydi kesin doğru denilmiyodu tabi ama o bir iki belge insanı hafif bile olsa ürpertiyodu diğer bölümlerde anlatılan olaylar kamera kayıtları tasfirler ve adli tıp kayıtları ile güzelce harmanlanıyodu izlerken cidden kahvemi abur cuburumu alıp spordan sonra pür dikkat dinliyodum ama bu bölümü ne yalan söyliyim oldukca komik buldum bu işi insanlara bırakırsanız gercek olmayan 100 lerce hikaye dinleriz ve nova prospektten bi farkınız kalmaz bu tarz hikayeler kurgulayıp gercekmiş gibi anlatan aşırı fazla kanal var zaten umarım diğer bölümler de izleyicilerden gelen kurgu hikayeleri dinlemeyiz
Özel Dosyalar serisi her bölümünde başka konuları ele alır. Cinayetleri ve bir takım komplo teorilerini bulduğumuz belgelerle konuşuruz fakat başlıkta da yazdığı gibi "PARANORMAL" olayların belgesi yoktur ve insan deneyimine dayanır, videoda da pek çok kez söylediğimiz gibi anlatı ve "what if" üzerinden kendi düşündüklerimize dayanarak konuşuruz.
3 hafta önce 4 bölüm konkordato izleyip 2 gece uyuyamadım. Bir daha izlemeyeceğim, dedim. Gel gör ki bugün yine buradayım. 2 gece daha uyku yok. :D
Bi dönem garip şeyler yaşadım yaklaşık 2 sene önce falandı 1.5 ay devam etti sanırsam o zmnlar gece 3 gibi fln yatıyodm hep ve evde en son yatan insan bendim ve yattığım andan itibaren evdeki parkede yürüme sesleri duyuyodm bazı çıtırdamalar kapı sesi gibi sesleri duyuyodm ilk zmnlar bunların olmadığını benim kendi kendime korktuğumu düsündüm ama ilerleyen zmanlarda artarak devam etti takmamaya çaliştm ve bi süre sonra alıştım artk umursamıyodm belli bi süre sonra geçti daha sonrasında rüyalar başladı sürekli korkutucu şeyler görüyodm kimi zman farklı varlıklarla iletişime geçme gibi şeylerde oldu bilinçaltımı onlarla meşgul etmememe rağmen uykularım bölünüyo ani uyanmalar ve bir daha uyuyamamalar oluyodu herkes bunu dini fazla sorgulamama bağlamıştı rüyaların çoğu anlamıda bu çıkıyodu ailem okuyodu fln sonra bi anda geçti tüm bu şeyler şuan tahatım ama böyle şeylerden pek fazla korkan bi onsan değilim ve bunları araştımayı sorgulamayı seviyorm galiba bu yüzden geliyo bazı şeyler başıma
konkordatoyu 1 buçuk 2 hafta önce izlemeye başladım ancak bütün bölümleri 2 şer 3er defa izledim şimdiden bunu da 3f kuralı ile defalarca izlicem. Korkmayı niye seviyoruz mk asdfdsafas mazoşistliğin en iyi hali olsa gerek
e çünkü sarıyoooor
3f kuralı ne
@@Rynafj fullscreen full ses full karanlık
DÖNDÜÜÜ!! EN MÜKEMMEL MEN IN BLACKLER DÖNDÜÜ!! Yine en az 2-3 gün uykusuz kalacağım, götümden korkacağım bir bölüm gelmiş. Gelen sikko yorumları kafaya takmayın, böyle kafa açan, farklı şeyleri düzgünce konuşabilen bir siz kaldınız
Ben de yaşadığım garip bir olaydan bahsetmek istiyorum. Benim normalde yatmadığım ama her gece takıldığım yer olan yatak odasında discordda iki arkadaşımla normal bir şekilde sohbet ediyorduk. ben uzanıp gözlerim kapalı bir şekilde onlarla sohbet ederken uyuyakalmışım. sonra rüyamda, ya yattığım odada ya da en az onun kadar karanlık bir yerdeydim. bir şeyden kaçıyordum sanırım, bir figürden. onun siluetini az da olsa görmüştüm, tamamen karanlıktı. sonra kalbim hızla atmaya başladı ve kafamda titreyen bir ses olduğunu hissettim. sürekli bilincim yarı açıktı. titreyen şey tam bir ses değildi, duyuyordum ama duyamıyorum, garip hissettiriyordu. yoğunlaşmaya başladı, iyice yoğunlaştı. kalbimin atış hızı da artıyordu. yarı uyanık olmanın da etkisiyle birden kalkıp ışığı açtım. arkadaşlarımın sesi geri gelmişti ama hem kalbim deli gibi atıyordu hem de o sesi hala olduğu gibi hatırlıyordum. buna normal bir uyku felci vakası diyebilirsiniz. fakat asıl olay şu; aynı odada ablam zamanında uyurken benimle tamamen aynı titreme sesini defalarca kafasında hissetmiş, sürekli aynı şeyi görmüş. basitçe bir uyku felci geçirdiğimi anlattığımda bana aynı şeyleri yaşadığını söyledi ve biraz da olsa korkuya kapıldım. bazen daha farklı şeyler yaşadığım da oluyor. evde herkes uyuduğunda yatmaya çalışınca birileri düşünmemi engelliyor gibi hissediyorum. biri bana engel oluyor. ilk başta psikolojik olduğunu düşündüm, ki böyle şeylere fazla inanan birisi değilim. fakat bu düşüncenin engellenme konusu ve az önce anlattığım olay bir hayli garip geliyor bana. hala anlamlandıramıyorum. ki uyandığımda odada herhangi bir varlık varsa diye direkt "rahat bırakın agalar ya" diye seslendim. durumu anlamış olacaklar ki saldılar hemen, sağolsunlar.
Uyku felci deyip geçmemek lazım. Bunu 2 kere haftanın aynı günün aynı saatinin aynı rüyasından sonra yaşadım. Pazartesi sabahı saat 5'te yattım 1 saat sonra simsiyah bir ortamda çalıştığım yerdeki insanların benim yanımda belirdiğini sonra da olduğum yerden düşüp uyandığım şeklinde yaşadım. Aynı olayı 1 hafta sonraki pazartesi sabahı da yaşadım. İlk yaşadığımda (apartta yaşıyorum) yan odadaki birinin gelip beni öldürmeye çalıştığını düşündüm, kapım kilitli değildi çünkü. Sırtımda ve kollarımda bastıran bir el hissettim. Aşırı kısık sesle birkaç kere lütfen yapma dedikten sonra baskı gitti. Bir hafta sonra aynı rüyayı aynı saatte gördükten sonra tekrar uyandım aynı şekilde baskı vardı üstümde fakat bu sefer dua okumayı denedim (inançlı biriyim) içimden okuyabildim tabii. Dua okuduğumda sırtımdaki baskı kısık kısık nefes almamı bile engelleyecek kadar arttı. Buna uyku felci deyip geçmek gayet normal olurdu fakat aynı korkunç rüyayı aynı saatte görüp uyanıp bunu yaşamak bunu anormal kılıyor bence. Bir de bir gece uyurken masamdaki bardak düştü ve kulpu kırıldı. Masamla hiçbir bağlantım yoktu uyurken.
o gülme olaylarını çocukken ben de yaşardım kapının üstünden babamın kafası çıkardı gözlerini pörtletip sırıtırdı garip garip yüz ifadeleri takınırdı ben de bu ne diye yatarken izlerdim onları
Önceki bölümleri hatırlamakla birlikte gelen anksiyete krizinin ardından bu bölümü de izlemeye hazırım.
المحتوى100 %
طريقة التقديم 100 %
المونتاج 100 % ما شاء الله عليك 👍👍
احبك واحب قناتك 💓💓
%100 vıj bıj
şundan 1 ay öncesine kadar çok korkardım şimdi gece evde tek falan izliyorum sarıyoo
cayi corbayi alip izlemelik... misss
Son dakika müzik aniden yükselince aklım çıktı. Mükemmel program, 6 aylık korku dozumu burada alıyorum daha da korku filmi, hikayesi, oyunu takip etmiyorum :D
bazen uyku felci sayesinde çok güzel duyular lezzetler hissini bilmediğim olaylar yaşıyorum. Garip bir şekilde bu tadlar lezzetler kokuları gerçekte denediğimde de aynı oluyor. Tadını bilmeyip yediğim bir şeyi yediğimde bazen aa ben bunu yemiştim diye tepki veriyorum. Gerçekten de ilk defa yiyor olmama rağmen bildiğim bir tad oluyor. Ancak bazen de kötü kötü oluyorum siyah duman şeklinde varlıklar, bembeyaz melek gibi varlıklar, insan kılığında farklı varlıklar, tamamen çrikin ve insana benzemeyen varlıklar mı dersiniz bunları görüp bir takım olaylar yaşadığım da oluyor. Artık korkmamayı öğrendim. Bu varlıkları görğnce merakla ve küçük bir ürpertiyle bakıyorum.
Tat ve kokuları hissedebiliyorsan zevk gibi, acıyı da hissedebilirsin bence dikkat et kendine
Bu zamana kadar yaptığım her şeyin boş olduğunu kabullenecek cesaretim olmadığı için, bundan korktuğum için özür dilerim sizden
yayın sandım video tekrarıymış allam özledim bu yayını güzeldi
bu yayın ne zamandan kalma
he en son yapılanmış
@@ronvisliyinannesi aynen
@@ronvisliyinannesi geçen pazar saat 8 de yapıldı.
Babü konkordatolara reklam koyar mısın lütfen. Arada trendyolun gelip bu gergin halden kurtarmasını istiyorum bak hem sen de para kazanırsın
gene mükemmel video
Özledik beeee
Uykuma not bu bölümden sonra geri gelirsen seni ıssıza yatıracağım
Sonunda.. o kadim bildirim geldi..
La bende 15 saniye önce arkadaşıma dert yanıyordum konkordato galiba bitti diye, ikimizide çok mutlu ettiniz. Çok teşekkürler hepinize
gözlüklü fotoda net şekilde gözlük buharlanmış, gözlüğe parmak atılmış ve o şekil ortaya çıkmış diye yorumladım
Program gerçekten çok güzel zevkle dinliyorum. Bu tarz şeylere inanmayan ve her zaman biz o an göremesek de mantıklı bir açıklaması olduğunu düşünen biriyim ama böyle hikayeler dinlemek yorumlamak hoşuma gidiyor. Genel olarak İremin hikayeleri ResidentSleeper btw
3:45 Mert Günhan evinin her yerinde Zadenin fotoğrafları olduğunu itiraf etti. ŞOK ŞOK ŞOK
Videoyu gördüm geldim yine izleme vakti
Geçen gece ıssızda çıktı bi tanesi karşıma, lavuğa bi sühaneke bi felak bi nas. aklı şaştı Allahıma. Herkes ayağını denk alacak
.
güzel bölümdü yayında izlemiştim geldim bir like bıraktım
oh beeeeeee
çın çın çın çın çın çok özlemişim
eren abi radyo kafasına konuk tancan fümen ?
1:18:20 of çok gerildim
Yenisi ne zamannnnn
mükemmel
Yeşil meteoru ben geçen sene gördüm harika bir doğa olayı çok etkilenmiştim. Hiç uzaylı olayı gelmemişti aklıma meteora denk geldim wow çok şanslıyım, oldum.
İzmir ödemişte de eski evlerde tuvalet evin dışarısında anneanneme gitmiyorum o yüzden o bize geliyor işeyemiyorum orada 😂
ışık işçilerine sesleniyorum! toplanın ve hükümranlarınıza karşı koyun
İrem'in anlattıkları olayları Death Stranding'de olan öteleşim yeteneğinin yüksek seviyelerine benzetiyorum her anlattığı hikayesinde.Heartman gibi insanların kıyısına gidebiliyor dersin sanki.
Gece 3 tam gecenin ortası. Gecenin en korkunç saati
adamsın EREN AKTAN
ve ekip
41:34 deki müziğin ismini bilen var mı?
en sevdiğim youtuber 😭
ohhh başlasın uykusuz geceler
süper gelmiş
Abi lütfen artık şu programı yaparken chatte söylenenlere aldırmayın. Çok fazla uyarı yapıyosunuz mal olsa anlar yapmayın.
Lan ne bölümdü be... Ben Sith olalı ne böyle şeyler yaptım ne de duydum...
Tekrar izleyip bir gece daha gözüme uyku girmemesi var ama çok eğlenceli, napim
1:42:38 coop rüya düş veya rüya ..
özledik
Abi nolur daha fazla konkordato yapabilir misiniz ?
Yapabiliriz ama yapmıyoruz...
Konkordato Özel Dosyalar'ın baştan beri takipçisiyim. Genelde alt-tab'da dinliyorum, chate de pek yazmam ama bu en son yayından sonra bir iki eleştiride bulunmak istiyorum. Görür de okursan biraz uzun olabilir, kusura bakma Eren abi. Konkordato'lar genel olarak üslubunuz pozitif ve tavrınız "bak bu da olabilir" biçiminde başlıyor fakat öyle devam etmiyor. Bunun sonucunda chatte senin de bu yayında fark ettiğin defansif bir tavır oluşuyor. Belki baştan sert yorumlar geliyor diye üslubunuz değişiyordur, chati düzenli takip etmediğim için bilemiyorum. Kendi rahatsız olduğum bazı durumları anlatmak istiyorum sadece.
1. Mert beyin programın başında yaptığı ateizm31 muhabbetinden rahatsızım. Sanki bir gerçekten bahsediyormuş fakat materyalist yada ateist insanlar bu gerçekten kaçıyorlarmış gibi davrandı. Bunu da soru şeklinde yönelttiği için cevap verme gereği duyuyorum. Ateistim, 31siz. Hayır hiç kendisinin kastettği şekilde bir huşu hissetmedim. Zaten "benden büyük bir şey var" kısmı bir his değil, en fazla hissettiğin şeye getirdiğin bir yorum olabilir. Hayatta kendisinin kastettiği anlamda benden büyük bir şey olduğunu da hiç hissetmedim. Programın ilerisinde ateizm31 diye tanımladığı şeyin ergenlikten sonra inanç kaybolunca girilen ve sonra artık ne oluyorsa aşılan bir durum gibi anlattı. Kendi hissettiği şeyi sonunda varılan bir olgunluk yada idrak seviyesi olarak görüyor sanırım. Bu da baştaki "bu da olabilir" tavrına hiç uymuyor. Sonradan İrem hanım da korktuğumuz için huşu gibi bir şeyler hissetsek de üzerinde durmayıp, "kapılarımızı açmadığımızı" ekledi bu görüşe. Bir ateist olarak sahip olduğumdan başka hayatım olamayacağı ve gerçekliğin benim keyfime göre şekil alamayacağı bilgisi kafamın hep bir kenarında duruyor. Evrenin benim varlığıma kayıtsız olduğunu kabul etme cesaretim varsa ispatlanabilir bir gerçeklik olarak karşımda dursa spiritüel herhangi bir şeye de inanacak cesaretim olur diye düşünüyorum. Isteyince kontrol edebildiğin ve yönlendirebildiğin bir gerçekliğe sahip olmanın kafa rahatlığını keyfimden reddetmiyorum. Yazdıklarımdan anlaşılabileceği gibi ben gerçekliği keyfi ve hissi olarak şekillendirilebilir bir şey olarak görmüyorum. Bana göre bir şey gerçekse tanım gereği ben inanmasam da orada olmalıdır. Bunun 31le ne ilgisi var onu da anlamış değilim.
2. Programda sanırım anlatılan şeyleri rasyonel zemine yaklaştırma içgüdüsüyle sıklıkla bilime ait kavramlar, anlam ve bağlamlarından koparılarak kullanıyor. Fakat "o öyle değil" denilince de "belki de daha bulamamışlardır" diye karşılık veriliyor. Pozitif bilimleri başka her türlü sözde bilgiden ayıran tek şey pozitif bilimsel bilgimin "yanlışlanabilir" olmasıdır. Yani o bilgi sürekli kontrol edilebilir ve deney/gözlem farklı sonuç verdiği taktirde derhal terk edilir. Yöntem gereği bilime inanılamaz. Bilim inançtan doğan hiçbir bilgiyi deney/gözlem/ölçüm yapamayacağı için konusu haline getiremez. Sözgelimi tanrının varlığı yada yokluğu asla bilimsel tartışma alanı olamaz. "Dün hayal ettiklerimiz bugünün gerçeği oldu, belki gelecekte şimdi anlattıklarımız da gerçek olacak" gibi bir laf edildi programın bir yeirnde. Malesef bilim böyle bir şey değil. Ne kadar ilerlerse ilerlesin inanca/hisse dayalı bir şeyle uğraşmayacağı için bahsettiğiniz şeylerin bilimsel bir temeli yok. Aynı şekilde birisi inançtan doğduğu için yanlışlanamayan, yanlışlansa bile terk edilmeyen bir bilgiyle bilimin ortak konularda anlaşması da söz konusu değil malesef. Mesela İncil'de dünyanın başlangıcından itibaren verilen tarihleri üst üste koyunca çıkan süre birkaç bin yılken bilim sürenin 4.5 milyar yıl olduğunu söylüyorsa bu iki bilgi nasıl yanyana durabilir. Mert bey reddetse de bu bilim ve inanca dayalı bilgilerin uzlaşabileceği fikri bildiğim kadarıyla New Age denen akıma aittir. New Age'ci bir lunatik olmak için illa ki aşı karşıtı olmak gerekmez. Söylediğiniz şeylerin bilimle uzlaşmazlığı işin temelinde yatıyor, gelecekte bulunacak şeyler bu uzlaşmazlığı değiştiremez.
Umarım düzgün bir üslupla ve anlaşılır anlatabilmişimdir. Bu programı fantastik/korku türünde bir yayın gibi düşünüp severek izliyorum. Sadece farkında olarak yada olmadan ispat yada savunma çabasıyla söylediğiniz bazı şeyler karşınızdakini de savunma yapmaya itiyor. Başta sahip olduğunuz "bu da olabilir" tavrı program içinde yavaş yavaş kayboluyor.
+1
Aradığım yorum. Yorumun alni olsada öpsem
@@sametoz1482 Teşekkürler :) gelen beğenilerden de anladığım kadarıyla eleştirilerimde yalnız değilmişim. Umarım Eren abiye de ulaşmıştır
Kendi yorumlarında kattıkları için sürekli "bu da olabilir" tavrının programının gidişatında kaybolması bence gayet normal. Onlar bu şekilde düşünüyor, bir çok ihtimal olabilir gibi bakarak izlenirse daha doğru olur demek istiyolar bence. Ki bende öyle düşünüyorum , daha açık bakarak bilgi olarak, yorum olarak alabilirsin kendine sana bir şey katabilir bu şekilde. Ateizm31 konusunda da demek istedikleri buydu hayatı sorgulamak , felsefe ,spiritüel olaylar gibisinden bir sorgulama herkes hayatında yapmalıdır bence diyorlardı .Kimsenin fikrine ya da dini görüşüne yargıda bulunmak için dediklerini düşünmüyorum hiç bir zaman şahsen ben. Umarım anlatabilmişimdir :)
@@VessnaV Selamlar. Yorumumu herhangi bir niyet okuması yaparak yazmadım. Yazmadan yayında beni rahatsız eden kısımları tekrar dinleyip, kullanılan ifadeleri yoruma koyarak yazdım. Programı yapan hiçkimsenin sorulduğu zaman birisinin dini görüşünü yargılayacağını sanmıyorum. Sadece program içinde kullanılan bazı ifadeler bunun aksi yönde oldu. Ateizm31 ifadesinin kendisi zaten bunun kanıtı. Ardından gelen "bu ergenlikten sonra girilen bir evre" tarzındaki yargı yada "kalplerinin kapısını açmıyorlar" gibi ifadeler de buna tuz biber ekti. Konu kendi fikrini ortaya koyup bunu önermekten izleyen muhatabın fikirleri hakkında yargılarda bulunmaya varınca bir ateist olarak bana da söz hakkı doğdu diye düşündüm. Bilim dışında herhangi bir konuda yargılarımız ister istemez öznel olduğundan benim kimsenin inandığı bir şeyi "bu da olabilir" diyerek ifade etmesiyle bir sıkıntım yok. Zaten hiçbir fikirlerine katılmadığım halde programı baştan beri severek izliyorum. Sorun sahip olunan fikri/inancı objektif bir gerçek gibi anlatmaya başlayıp sonra karşındakinin fikri/inancı hakkında yargı üretmeye başlayınca çıkıyor. "Bu da olabilir" rahatlığında kalındığı sürece zaten kimseyle yada programla bir derdim yok
Canlı yayın daha uzun gözüküyor bu kırpılmış hali felan mı nedir bu
Bu bölüm çok iyi
Gerçekten yanlış anlamayın sadece creeppy hikaye dinlemeye geliyoruz spritüel bullshit dinlemeye değil abi ya ben gideyim ya da lütfen creppy hikayelere focus atalım
Dinlemeyebilirsin kimse seni zorla tutmuor kanka ben bunun için İnternete para ödüom
Sen birşeyi kanıtlamadan gerçek dediğinde benim buna inanmama hakkım var.
"Güvenli ortamda ölmeyeceğimi bilerek..." Yani şimdi bu sözden sonra korkudan da ölüne bilir olduğu geldi her ne kadar düşük bir ihtimalde olsa :D -_-
@@ayaz1551 tek hata o mu sence?
Korkacağımı bile bile açtım korktum ve gece yatamadım 😂
Şu boqtan günlerde bir de konkordato izleyip psikolojimi iki kat bozmak mı? Olur gibi
Abi paso yorum okumuşsunuz olay yorumlasaydınız biraz
En sevdiğim içerik
HARIKAA
6:23 peki ya kapı bırakmayıp onlara işkence etmek ?
Ben dinden bir konuyla girmek istiyorum bende kalmasın aklıma geldi çok eskiden bazı olayları öngörebiliyordum dejavu diyebileceğimiz cinsten hayat normal akışındayken ''Ben bunu yaşadım zaten şimdi şöyle bir şey olucak'' diyordum ve oluyordu tesadüf olabilir rüyalarımda falan da görüyordum fakat dinden uzaklaşmaya başladıkça bunlar azaldı ama halen içimde çok sayıda hissi öngörü olduğuna inanıyorum....
Uzaklaşma dediysem dini bırakıyorum değil şükür müslümanım ama insanın aklına takılıyor bazı şeyler
Prekognisyon yeteneğin gerçekten varsa bunun inanç ile alakalı olduğunu zannetmiyorum,bu daha çok kendi yeteneğini benimseme ile alakalı olabilir sen yeteneğini terk ettiysen o da seni terk eder.
Mert bey ve İrem hanımın nickleri başlığa eklenmemiş ekleyebilir misin?
fotoşopcu arkadaşlar baktınız mı gözlük meselesine şop mu
Gece gece korktum lan keşke izlemedeydim :)
daha çok video lütfen
ÖZLE ÖZLE BİR HAL OLMUŞAM BABÜ
o kapıdan girersen ikindide kendini makbule sofrasında bulursun gece nur çeşmesinden içersin. Hayal gücü için sanat sepet var.
Normalde komik ve insanların hayal gücü ne muazzam hikayeler ve teoriler çıkarıyor diye bu konkordatoları dinliyorum ama günhanın bu yayın bahsettiği herkes de bir huşu var, cin saçmalıklarına inanmayınca hayatta çok şey kaçırılıyor tarzı şeyler demesi inanılmaz cringe etti beni hayır herkes de o bahsettiğin huşu yok. Nedense çocukluğundan beri hep bu masallara maruz kalanlar ve inananların başına bu cinler musallat oluyor yıllardır bana uğrayıp halimi hatrımı soran bir cin yok.
Bu çok büyük bi zırva zaten. Yani gün batımını meleklerin yapmadığını, fizik kuralları dahilinde belirli bir sistemde gerçekleştiğini bilirsem sanki tüm romantikliği kaybolacakmış gibi. Materyalizmi paragözlülük, maddecilik anlamında kullanıyorlar bir de üzerine izleyiciyi açık fikirli olmamakla suçluyorlar :D
adam cinlerden mi bahsetmiş, sende ağır algılama problemleri var bence. bahsettiği ateizm31 tam olarak sensin
@@adelante9310 ne kolay genelleyebiliyorsun ya. Söyledigi seye cevap vermek yerine genelleyip "o sensin işte" yapmak nedir.
Adam güzelce derdini açıklamış. Günhan ateizm31 muhabbeti yapıp insanları genelleyecegine basitçe pozitif ve negatif ateizmden bahsedebilirdi.
Hanım ablanın, benim gibi biri için olmayan şeyleri hissettiğini iddia edip kendinin biraz özel olduğunu savunması da yoruyor beni bi tık.
Küçükken aptal cin hikayelerine inanmış olsaydım acaba kapım kendi kendine açıldığında ya da sabit duran ayna düşüp kırıldığında aaa cinler falan der miydim acaba
Hızlı zamanlarımızda cini bile baştan çıkarabiliyorduk ayoooool
Altıma sıçaratto ama izleretto
Bu bölümün en korkutucu şeyi maskeli kadındı
Bazen rüyalarımda gelecegimi görüyorum, ama cok basit seyler oluyor, bir konusma, bir yere gidecegimi, sadece bir ara birinin ölecegini görmüştüm, gördügüm yerde ölmüştü. Fakat hemen değilde 3 5 ay a gerceklesiyor bunlar, cogunu unutmuş oluyorum. Garip hissettiriyor ve asırı korkunc. Ama sanırım aileden gelen birşey.
Bir rüya defteri bulundur yanında veya telefonuna not olarak kaydet rüyalarını uyandığında.
@@perkset bugünkü gördügüm rüyayı not aldım, bakalım ne zaman gerceklesecek. Tanımadıgım uzun boylu bir adamla nehir kenarında resim cekiliyordm, ne adamı tanıyorm nede o yeri. Yakın tarihte gerceklesecek bir şey değil. Kim bilir ne zamanı gördüm.
Bana da oluyor bu ama rüyamda gördüğümü o olay yaşandığında hatırlıyorum herkes dejavu olabilir diyor ama daha önce öyle bir yerde bulunmadığıma yemin edebilirim gerçekten çok garip ve sürekli oluyor
@@zel6367 dejavudan farklı hissettiriyor dimi? Ben bunu rüyamda yasadım diyorsun o an, dejavu dan farklı. O anı yasarken rüyan aklına geliyor, gözünde canlanıyor adeta
Böyle şeylerle zerre alakam yok hiçbirine de inanmıyorum ama fena oldum
Herkes rüyasında illa uzun boylu gri yada siyah bir yaratık görüyor, bende görmüştüm, acaba gercekten öylemi gözüküyorlar. Hepte gülüyorlar-_-
Gülmeleri çok geriyor insanı 👀
Like atmayı unutmayalım
Benim uzaylılarla bir olayım var ama uyku felci gibi de yazsamıydım acaba
Kanka niye yazmadın be merak ettim şimdi
@@zincirevurulmusprometheus5729 haberim yoktu bir sonrakine yazarım artık
biraz da buradan izleyelim
@Aine evet :)
@Aine bana zarar vermeyeceğini bilme sebebimi açıklayayım;
Normal şartlar altında başımıza gelen paranormal olaylardaki varlıklar, ruhlar ya da kötü enerjiler - ne olarak adlandırmak isterseniz - her hangi bir insana zarar verecek güçte olmazlar. Yani kişi sakin kalır ve gücünün farkına varabilirse varlık ona bir şey yapamaz. “Hiç insana zarar verebilecek varlık yok mu?”diyeceksiniz. Tabii ki var ama normal şartlar altında bir insana gelmezler. Mesela nedir bu şartlar? Büyü gibi ya da onları çok fazla rahatsız etmek gibi durumlarda güçlü varlıklar gelebilir. Rahatsız etme durumlarına cin çağırmayı ya da antlaşma yapmayı örnek verebiliriz. İzlediniz mi bilmiyorum ama İrem’in önceki paranormal olaylarda antlaşma yaptığı bir olayı anlatmıştı. O tarz olaylarda insana zarar verecek varlıklar gelebilirler.
Benim olayıma geldiğimizde de hiç birisini yapmadığım için ya da büyü yapılmadığı için bu varlığın bana zarar vermeyeceğini biliyordum.
@Aine Dünya’nın işleyişine müdahale etmeye geldiğimiz zaman onlarda bizimle aynı zamanda aynı anda yaşadıkları için müdahale edebilme ihtimallerinin olduğunu pek düşünmüyorum. Yani biz nasıl olaylara müdahale edemiyorsak onlar da müdahale edemiyorlardır diye düşünüyorum
@Aine Tabii ki dediğiniz gibi psikolojik olma ihtimali de çok yüksek. Lakin ben çok küçüklüğümden itibaren bu tarz varlıkları gördüğüm için - genellikle siyah sis bulutu halinde görüyorum - paranormale biraz daha yakın duruyorum
@Aine haklısınız, dediğim gibi olma ihtimali kadar olmama ihtimali de yüksek. Hatta psikolojik olma ihtimali biraz daha yüksektir. Hayatımdaki her şeyi varlıklara yoran bir insan değilimdir. Dolabımdan ya da yan odadan ses gelse bir şey çarpmıştır der geçerim. Fakat bazı durumlarda bunu demek pek mümkün olmuyor. Ben spiritüelizme yatkınlığı resime müziğe yatkınlık gibi doğuştan geldiğine inanıyorum. Çünkü hiçbir şeye inanmadığım zamanlarda bile belirli şeyler hissedip görüyordum. Gördüğüm karaltıları göz yanılsamasına yoruyordum mesela. Lakin bazı yerlerde birden fazla gördüğüm karaltılar göz yanılsamasını biraz aşıyor gibi geliyordu bana. Dediğim gibi bunun bir yetenek olarak var sayarsak sizin görmeme nedenizi anlayabiliriz. Görmediğiniz ya da hissetmediğiniz bir şeye inanmamanız çok normal. Şahsen ben de görmesem ve hissetmesem ben de inanmam.
Ben bu gördüklerime bir isim vermenin doğru olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Her şey olabilir çünkü bir enerji topluğu ya da uzaylı veya herhangi bi mitolojik varlık bile olabilir
olleeeeeeeeeeeeeeey
gelmiş geçmiş en ürpertici bölüm
yayın burda mı yapılıyo
evet canlı yayınları burada yapmaya başladı
yalnız yayın tekrarları katıl özel
@@selinayyakut7313cok sagoll