Abimin dinlediği şarkıydı 6 Şubat depreminde kaybettim abimi 8 ay sonra bu şarkıyı dinlediği hayal meyal aklıma geldi ama tek hatırladığım videodaki simgeydi onu bile zar zor hatırlıyordum 4 gün aradım bu şarkıyı sonra abimin Spotify hesabını bulunca buldum bu şarkıyı öyle mutlu oldum ki direkt gözlerim doldu gece saat 04.49 ve kendimi burada buldum teşekkür ederim şarkının yapımcılarına dilinize gönlünüze sağlık. Son olarak eklemek istediğim şey sevdiklerinizin kıymetini bilin tek gecede saniyeler içinde kaybedebilirsiniz kalp kırmayın kıymet bilin mutlu edin zaman geçirin birlikte sevin sevilin her şey gönlünüzce olsun...
Başın sağ olsun güzel kardeşim, Rabbim abini de diğer tüm vefat eden kullarını da rahmetiyle kuşatsın inşallah.. Ben de arkadaşlarımı 99 depreminde Sakaryada kaybettim. Yerle bir olan şehir tekrar yerine geldi. Gidenler de kalbimizde yaşıyor işte... Mekanları cennet olsun.
Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır. "Mevlana"
3 ülkede 3 kez sıfırdan başladım...şimdi doğduğum topraklardayım...bir sürü arkadaşı ve hayatı geride bıraktım. hala aitlik hissim yok.. ne bir toprağa ne birine.. çok güzel söylemişsin, dengimi , zamanımı, özelliklede mekanımı bulamadım. Bulamıyorum.
Hayatımı, dertlerimi, tasalarımı, mantıksız davranışlarımı, hala bir üniversite tercihi yapmayışımı, zincir bir markette kasiyer olarak sürünüp hergün türlü türlü insanın terslemeleriyle uğraştığımı ve bir daha asla geri gelmeyecek olan gençliğimi neden çürütüp kendime eziyet çektirdiğimi düşünürken çok da güzel gidiyor bu parça. Bazen lise anılarım geliyor aklıma. Fizik dersi.. O sıralar geliyor. Şimdi eskisi kadar samimi olunmayan o arkadaşlıklar. Eski beni çok özlüyorum. Ders çalışmayı özlüyorum. Kendimi öğrenci hissettiğim o günleri çok, çok özlüyorum .
Aslında başarabilirsin. Ben de elimden geleni yaparım. Yeter ki ileride kızarak değil de iyi ki diye hatırlayacağın bir gençlik bırak arkanda. Nedenini bilmiyorum fakat halledersin, hallederiz. Çok da bı görmüş geçirmişliğim yok fakat bu sene mezun oldum makine mühendisliğinden. Çok güzel anılar ve deneyimler biriktirdim. Sen daha güzellerini biriktireceksin.
Farkettigin gün doğduğun gündür ...ve inan doğumdan öncesi yoktur..kendine kızmak zamanla kendini cezalandırmaya dönüşür.belliki.kendini aslında sen olan potansiyelini arıyorsun bulabilirsin.Ilk once bir beşer olduğunu zaten kemalata ermek.icin bu dünyaya geldiğini hatirla ve kendini bağışla en kıymetli.sevdiğini bağışlar gibi bağışla baş bağrına..sonra şahit olursun yolların nasıl.acildigina
Hayata farklı bir isim verebilseydik eğer, bu mutlaka Garip olurdu. Garip. Duygularını paylaşıyorum. Benim gibi milyonlarca insanın paylaşacağına da eminim. İş galiba ne olursa olsun pes etmemekte. İnadına yürüyebilmekte. Ayaklarını kesselerde yürüyebilmekte. Nereye olduğu çokda önemli değil. Önemli olan yolda olmak. Yolda nelerle karşılacağımızı kim bilebilirki?
@@cicikuscicikus9304 bana güzel şeyler hatırlatırken size farklı şeyler hatırlatması ne kadar güzel bir durum çünkü evrensel olduğu kadar ötesinde şahsi olduğunu gösteriyor, Müslüman iman eden İnanan demek olduğunu biliyorsak eğer ne yaparsak yapalım veya neye inanırsak doğru ve yanlış aslında bu kavramları yaratana yarattığı şeylere inanılıyor dolaylı yoldan ve mutlak olana ve yarattıklarına inanıyoruz ve Müslüman yani iman eden olmanın bir şeyleri temsil eden bir şey değil her şeyi temsil eden olduğu sonucuna vardım, bu benim görüşüm katılırsınız veya katılmazsınız, sadece belirtmek istedim.
4 yıl önce hakkaride askerken çok dinlerdim. Dönüp dönemeyeceğimi düşünürdüm. Çok şükür döndüm ve şimdi oğlumun büyümesini ve bu şarkılarla tanışmasını bekliyorum.
Nedir bu telaş Kime, neye yetişmeye çalışıyoruz Kendimizi bulamamışken Dünden kalan gam Yarının telaşı Zehir zember etti anı Ne Mecnun yetişti sevdasına Ne pir sultan haklı çıktı davasında Konuşanlar duyulmaz Duyanlar anlamaz Anlayanlar anlatmaz oldu 16.04.2024
Şuraya herkes gibi içimi dökmek istedim onu bile başaramadım. İç çektim sadece. Olsun. Aynı şarkıyı dinleyip aynı duyguları hisseden insanlar birbirini anlar değil mi? Beni anlayın şu koca dünyada sadece anlaşılmak istedim. Ben artık bu yükü taşıyamıyorum. İnsan olmak neden bu kadar zor?
@@Cazibe11 duygusal zekanın yoksunluğuna sahip kişiler, karşılaştıkları olaylarda alternatif düşünce üretmeyi başaramazlar Mesela kendisini korkutan bir olayla karşılaştığında, korkusunun kaynağını anlamak yerine duygusunu görmezden gelir yada anlamaya çalışmaz haliyle bu olumsuz durumu lehine ceviremez
Hastanedeyken üst kata çıkarken bir abi vardı merdivenlere oturmuş yere kitlenmiş bakıyordu onu öyle görünce çok garip hissettim. O kadar farklı bir hali vardı ki derdini sormak istedim, konuşmak istedim bir abim gibi sohbet edeyim istedim ama tanımadığım için yapamadım fakat dua ettim bolca Rabbim onun derdini derman etsin.
@@sevgiksgr farkındalık da güzel birşey gelecek için.Şuan kanadadayım kendimi milyonlar içerisinden o kadar yalnız hissediyorum ki tarifi yok.Sahhte merhabalar nasılsınlar.Kendi ırkımdan olanların birbirini çekememesi daha neler neler kuranıma boştur bu dünya ))
Uyan ey insan ! İnsanoğlu senden çok uzaklaştı, Uyan ey Adem! Kabil, Habil'in canını çok yaktı. Uyan ey Elçiler ! Yeryüzü yalan ve küfürle doldu. Uyan ey gönül ! Neyi özler durursun
parçayı onlarca kez üstüste dinlerken,,tek tek yorumları okumak ve bir çok kişi ile aynı hisleri paylaştığını görmek.."Yalnız değilim lan işte" diye içten içe sevinmek..güzellerin mekanının misafirlerine selam ve muhabbetlerimle..
23 yaşımdayım ve aylardır kpss denilen aptalca bi sınava hazırlanıyorum zorluğunu anlatamam. Şu saat oldu bırakamıyorum dersi ve müthiş bir sızı var vücudumda dilimde tek bir duam ALLAH'IM bana bu sene hayırlısıyla atanmayı nasip et lütfen.
Her şeyin hiçbir şey gibi geldiği dönemlerde karşıma çıkan ve her şarkıda 'gör ama boşver ' der gibi melodiler kulağıma hoş geliyo, favlayin da arada yapalım meditasyonumuzu...
Çok farklı bir şey, ne ölüm ne yaşam ortasında bir yer gibi. Ne kalabiliyorsun, ne de gidebiliyorsun... Nefes almak istiyorsun ama bir taraftan da dünyaya küskünsün. Yaşamak diye bir uğraşın var ve bunu biliyorsun, her sabah aynalardan öğrenmek gibi. Bazen de nasıl, ne dediğini bilmediğin cümlelerin var. Söyleyemediğin, sustuğun... Şarkılar gibi, bu şarkı gibi. "Ağzımda bir cümle var kalbimin yangınından kaçmış bütün hatıralar bir anda doluverdi, bir baktım ki gönlümün kapısı açık kalmış" 14 Mart, XXI. Yanılıyorsun. Hiçbir zaman senin istediğin olmayacak. Nefes almak gittikçe zorlaşıyor. Sanırım artık sadece ölüm için yaşayacağım. Anne karnına düştüğüm andan beri... Ey yüreğimde bulutlar eriten kudret bana yardım et. 19 Mayıs, 2021 kayboldum gölgemden dahi bir iz yok karanlığın hiç olmadığı kadar karanlık, ruhumun hiç olmadığı kadar dağınık, ah bu yalnızlık, yüreğimde paslı bir demir gibi, ne denir şimdi, ne kaldı geriye, bu akşam bu yer varım ama aslında hiç olmamışım gibi. 21 Haziran, 2021 Zaman geçiyor, belki en acınası yanı bu dünyanın. Biz istesekte istemesekte zaman Rabba kavuşmak için, geçip gidiyor. Hayat desen bitiyor. Ölüm desen o da çıkışı şu dünya hapisanesinin... Her şey yinede güzel ve anlamlı. Ben bugün bir yaş daha eksildim. Doğduğum andan itibaren ölmeye başlayan ben, biraz daha yaklaştım. Her şey ama geçip gidiyor. Geriye bir tek sen, ölüm ve çokça sessizlik kalıyor. 18 Şubat, 2022 15 Kasım, 2023 Evlendim. Mutlu muyum? Mutlusun. Yalnızlığın birken, iki yalnızlık oldu. Ne yani şimdi ben iki kere mi acı çekeceğim? Evet. Yine de bak ona, sen baktıkça aynı bir ayçiçeğine benziyor. 9 Aralık, 2023 Saçlarını kesti. Mutlu musun? 28 Ocak, 2024 Burası bir nevi günlük oldu benim için. Bugün yine hayatımın en acı günü. Bütün bu acılardan sonra yaşanılacak olan şey ne? ( Evet, evet! Hayattaki mutlak gerçek acıdır. ) Her neyse saat 06:45 , vakit geç oldu gidip güneşi uyandırmalıyım. 24.04.2024 Hoş geldin... Oğlumuz olacak. Bütün alfabeler bir araya geldi Yine de anlatamadı mutluluğumu. 18.05.2025 bilinmez yollardan geçiyorum yorgunum toprağın endişesine şahidim ve uykusuzluğuna gecenin 29.06.2024 Bugün yine insanların ne kadar acımasız olduğunu öğrendim. Ne kötü bir şeymiş, bazı şeylerin yaşayarak öğrenilmesi... Dünyanın git gide daha da kötüye gitmesi... İyi insanların nesli tükeniyor, ben en çok buna üzülüyorum. Çok isterdim eski günlerde bir gün güzel bir yaz akşamında kalmak...Ama zaman bu geçip gidiyor. Saçlarıma düşen beyaz taneleri saymaya başladım. Çabuk geçti sanki... Oysa yaşayamadığımız onca şey var. Yine güzel şeyler var tabi, oğlumun adı Aras olacak... 07.07.2024 Oğlum Aras'ın bugün dünyaya gelişinin 50. günü... Çok farklı bir şey bu artık bende dünyalıyım der gibi... Ama bir taraftanda anamın hastalığı başladı. Ah be dünya. Bir taraftan tamamlanırken diğer taraftan eksiliyorsun. 29 Ekim 2024
aynı şeyi dinlediğimiz aynı kalitede olduğumuzu göstermez. eserde bir parça sen bir parça ben var olabilir. ama bütün bunlar önemli değil bazen bildiğimizi sandığımız şeyleri aslında bilmiyor olabiliyoruz. :)
06.02.2023 depremiyle cehennemi yaşarken, herkes ölmüşken , ağlamamak için binlerce kez yutkunurken , kiminin çoluğu çocuğu, kiminin anası babası, kiminin tüm ailesi silinmisken bu hayattan nefes alamadığımızı biliyorum. Bu günlerin geçmesini umut ediyoruz ama hiç bir zaman unutamayacağız. Hiç bir şey yapamamak o kadar zor ki hayatımıza devam etmekten utanır oldum. Kardeşimin doğum günüydü o gün pasta alıp eve gidecektim sonra yerle bir oldu Türkiye. Allahım o karanlık göçük ten bir an önce kurtulmayı nasip etsin 100 küsür saat geçti üstünden o göçük, o molozlar, o duvarlar hepimizin üstünde ne zaman kurtulacağız ne zaman ders alacağız ne zaman hesap soracağız bilmiyorum ama bunun bir an önce olması icin çok dua ediyorum. Allahım bizlere kardeşlerimize yardım et onlara can ol nefes ol yarabbim. Tüm Turkiyenin başı sağ olsun...
Yıllar sonra girip yorumumu okuyacağım yeniden.16.08.2017 Sevgili dostum Bahar sen ne guzel bir detaysın.Şu vakitte bu muazzam parçayı dinlememe vesile olduğun için cok minnettarım.Güzel gönlünden öpüyorum. (Gönlü değil, dostun gönlünü güzel görmek isteyen gözlerimiz güzelmiş. Ne dost kaldı ne de dostun güzel sandığımız gönlü. Yeni dostlarımıza selam olsun)
iki yılı biraz aşıyor; bilmiyorum hayatta mısınız, hayattaysanız hâlâ arkadaş mısınız, birbirinize ne kazıklar attınız ya da dostane yaşadınız, belki birileri öldü önünüzde belki de birileri öldü gönlünüzde. Ama her şeye rağmen dönüp yıllar sonra bu yorumu da okursanız size belki de çok uzak diyarlardan bir ademoğlunun selamı vardı sağlıcakla kalın.
@@uygarfurkanedebali1044 hayattayız hocam. İkimiz de farklı hayatlardayiz. Bana bu şarkıyı armağan eden dostumla tek kelam dahi etmeyecek şekilde hayattayız. Aynı tabaktan yemek yedigimiz, aynı derde ağlayıp aynı şeye güldüğümüz dostumuzla farklı hayatlardayız. Dostluğun değerini veremeyen sebeplerden dolayı. Yazık diyorum sadece. Zaman çok şeyi götürdü. Getirdikleri de tecrübe olarak kalıyor hayatta. Hayattayız. Farklı hayatlarda. Size de çokça selamlarla🍀
Bu hayat beni otogarda ağlattı yollarda ağlattı sokaklarda ağlattı boş bir parkın bankında ağlattı kaldırıma çöküp ağlattı uykudan uyandırıp ağlattı uyutmayıp ağlattı beni ağlanacak ne çok şey varsa hepsine ağlattı lan hayat sana çok kırgınım.
@@leyladasbas6421 Duygusal işlemeyi kontrol eden amigdala yoğun koşullar karşısında hipotalamusa sinyal gönderir bunun sonucunda ağlarız 'ağlamak acıya tepki olarak gözden yaş akıtmak demektir' birakin insanlar ağlasın
Başlarda üzülerek dinlerdim şimdi ise her şeyin olma ihtimalinin olmama ihtimalinden yüksek olduğunu bilerek, yüzümde tebessüm içimde huzurla dinliyorum. iyi ki varsınız kötü hatıralarım sizler beni var ettiniz. "DELİ GÖNÜL NEYİ ÖZLER DURURSUN.''
"Ağlama anne" dedim, "belki toparlarız." daha çok ağlamaya başladı, ördüğü kırmızı patiği koltuğun kenarına bırakıp mutfağa koştu. anneler en çok mutfakta ağlar çünkü. yıllarını çürüttüğü adam tek darbede devire biliyorsa bir anneyi, tencere tavaya bakarken bile gözü doluyor insanın. televizyonun sesini açtım biraz, sezen bir şeyler söylüyor. kafa başka yerde olunca müzikler bile anlamsız geliyor insana. bu hayattaki tek zayıf noktam kendim gibi geliyordu bana. duramadım daha fazla evin içinde, annemin ağlama sesleri tokat gibi yapışıyordu yanaklarıma. kapının önünde duran babamdan kalan rugan ayakkabıları giyip çıktım sokağa. bi sigara yaktım, yürümeye başladım. kafamı kaldırıp tanrıyı aradığımda kehf suresinin altmış sekizinci ayetiyle cevap verdi bana. "sebebini bilmediğin bir şey için nasıl sabredeceksin?" gözlerim doldu biraz, ağlamamak için sıktım kendimi. ben bu hayatın neresinde yanıldım diye sordum kendime.yine cevap veremedim. galiba acının bir dili yok, götünü yırtsan da anlatamıyorsun... bi sigara daha yaktım, bu kez ağladım. allah affeder mi bilmiyorum ama annemin canını yakanların içi sızlasın çünkü o kadar çok bıktım ki her şeyden, kafamı duvara vura vura bayılmak istiyorum. bizim gibiler onu da beceremez gerçi. koltuğa yığılıp ağlamak daha cazip geliyor nedense. bazen düşünüyorum, acaba doğarken tanrı bana başarılar demeyi mi unuttu. annemin yüzünü kara çıkardım, şimdi de kendi yüzümü çıkarıyorum. asıl sorunum ne biliyor musunuz? kalbimin koridorunda ilerlerken, aklımın duvarlarına çarpıyorum ben. yere yapışmış ambulans diye çığlıklar atarken, insanlar üzerime basıp da geçiyor. yaşamak; büyük hayal kırıklığı...
Sizi anlamak zor ama hissetmek belki değildir bilemiyorum. Bir babadan ötürü ailenin yıkılışını zavallı duruma gelişini annemin gözyaşlarında izledim eşlik de etmişliğim var dayanamadığım için duymamış gibi yapıp köşeme çekilip duamı edip en sonda uykuya dalmışlıpım da. Bir cana 4 canın kurban gitme yolundaydı, annem de sağolsun çok güçlü bir kadındır izin vermedi. Hani bir bacak kangren olur da onu bedeninde barındıramazsın ya bizim baba da öyle. Kangren olmuştu bir bacağın çürümesinden ötürü o bedeni ölüme terk edemezdik. Ne onun bunu yapmaya hakkı vardı ne de bizim bunu kendimize. Babama, yıllarca birikmiş verilen şanslar yetmedi ailenin dağılmamasına , belki de bu durumun varlğı aileyi toparlamak içindi çünkü babam olmadıktan sonra aile olduğumuzu gördük daha sıkı sarıldık daha yanımızda arkamızda durduk Yani iyi ki diyemem ama böylesi de iyi oldu gibi. Ama sanki çok başka ve çok farklı olabilirdi. Maddi manevi varlıkta yokluk çektirdi, eksik bıraktı ama annem de onun yerini doldurdu en azından kendi adıma öyle düşünüyorum. Bir keşkem yok babamla yapmak istediklerime dair. İstemem de. Kalsın. Şimdiye kadar olmayışını bu saatten sonra var olsa neye yarayacak. Asla affetmem diyordum ama şimdi ne kırgınlık ne de kızgınlık kaldı bitmek bilmeyen hatalarına rağmen.
@@yesilerik9 herkesin kurtuluş piyangosu ayrı işliyor, seninkide; nereden bilebiliriz belkide birin felaketi birinin mucize olur cümlesine denk gelmiş. Umarım cümlelerin kadar güzel ve uzun olur hayatın.
olum valla ağlarım yapmayın la tamam yalnızım ben alıştım da benim yaşadıklarımın başkasının yaşaması beni çok üzüyor ne kadar kötü olduğunu biliyorum çünkü
Babam önermişti... Güzel babam önerdiğin herşey o kadar güzel ki... Tabi ben ilk dinlediğimde pek beğenmemiştim. Şimdi büyüdüm ve kendi istegimle dinliyorum. Büyümek acıyı anlamak oluyormuş. Umarım sen bu dünyadan gitmeden çoğu şeyi anlamış ve söylediklerini, önerdiğin şeyleri daha iyi anlarım... İyi ki babamsın... Belki birgün bu müziği yine dinlerken yorumumla karşılaşırsın :)))
Birden kendimi bir hikâyenin içinde buluvermiştim... "Arayış içinde misiniz efendim" der gibi bir ses yükseldi karşıdan. Yalnız bitlenmişten farkım yoktu ki bitlenmiştimde :) "Bilmeyene bit öldürmek zordur." diye atasözü vardır bilirsiniz... "Merhabalar" diye yaklaştı, uzaktan gelen ses çok felsefik bir şekilde muhabbet döndü... İnsan kendini buluyor arayışın sonunda demiştim... Yalnız kadın kendimde olmadığımı biliyordu. Bir dost eli gibi, ilk günden. O el günler geçtikçe güzelleşti tuttuğu eli doldurdu... Çok güzel kadın olduğu her halinden belliydi ki Kitap gibi cümleleri, İyileştiren gülüşü, Duvar gibi sağlamlığı, Psikolog gibi tavrı, Saymakla bitmeyen şeyler sadece irasyonel sayılar değildi... Herşeyi anlayan kadın "sizi yanlış anlayabilirim" demişti "Yanlış anlamanızı isterim" dedim, isterim efendim... Doğruyu anlattı, çözümü, farkında olmayı,ince düşünmemeyi,masumca iyi olanı düşünmeyi... Beni ... anlattı. Çok güzeldi... Tavrı, düşüncesi, derinlemesi... Arayışın bu yönünde birbirimizde kendimizi buluyoruz biz neysek arayışımız oydu.
Birde bu parçayı tanımamıza vesile olanlar var. Onlar ıyiki varlar.. Değerlerini bilin derim, ancak derinliklerini size açan biri bu parçayı sizinle tanıştırabilir ve derinliklerini açabilmek çok zordur çok nadir insanlara açarsın.. Kimi dertlenip dinler bu parçayı, kimi huzur bulur dinler, kimi aşka, kimi dünyaya, kimi dosta...
@@muhammetkandag9769 basiniz sagolsun düsüncesi bile beni gözyaslarina bogan bir durumu yaşamak nedir anlayamam belkide .. Allah sabir versin.. sağlık huzurla kalın...
5 yıl önce telefonumdaki bütün şarkılar silindikten sonra unutmuştum bugün tekrar rastgeldim yıllardır görmediğim dostumu görmüşüm gibi hissediyorum. İyi ki varsın KUAN
7 yıl geçmiş aradan hala ara ara girerim profiline bakarım resimlerine.. Bu şarkıyı paylaşmış en son. Ne hisle dinledi ne düşündü bilmiyorum ama yine onu düşündüğüm bi şarkıyla tanışmış oldum. Bitmeyen bir lanet gibi ayaklarıma dolandı aşkı adım atmak ne mümkün..
Ellerinden söz edeyim size, ömür boyu bekleyeceğim tek şeydi onun elleri. Arabada tutunduğu boyası kalkmış tutamakları sevme sebebimdi işte, onun elleri. Ah çektirirdi, hem de ne ah. Bana dokunduğunda yanımda hissederdim güneşi. Çocukluğumdu onun elleri. Elma şekerimdi, kağıt helvamdı, dizim kanadığında sokaktan koşarak gelen annemdi biraz, sanki nasıl desem onun elleri. Uçurumdan atlamaya yakın omuzlarımda hissettiğim cennetti onun elleri. Beni dünyanın pisliğinden alıp ütopyalara götüren bir uzuvdu. Yeni keşfedilen bir kıtaydı onu elleri. Hayır hayır, mısraydı. Konuşturmayın lan beni. Çok güzeldi işte elleri, "Söversem çok kötü söverim,”. Ağzım çok bozulur özlemimi anlatmaya kalkarsam. Dudaklarım çatlardı eğer anlatırsam bir şeyleri. Hasretinden prangalar eskiten Ahmet Arif değildim ki ben, hasretimden bizzat kendimi eskitmiştim. Bozulmuştum. Pas tutmuştu sanki o gidince her yerim. Eğer konuşursam susmazdım. Beni kimse anlamaz diye korktum, içimi dökersem içim dışıma çıkar diye korktum, söyleyeceklerim söyleyemediklerimin yanında bir hiç gibi kalır diye korktum. Sustum sadece. Sevgimi ateşe attım, yani içime. İçimi bir görseniz, nasıl yangın yeri. İçimi bir görseniz nasıl sızlıyor acılarım. İçimi bir görseniz `ulan' diye başlardı tüm heceniz. Kimse görmesin diye sustum. Sigara yaktım sadece. Sessizce kül oldum. Hiç oldum Hiç konuşmadım. Çünkü biliyordum, eğer yazmak yerine bağırabilseydim tüm acılarımı, dilsiz olmak için yalvarırdı bana diliniz ! Bağırmadım. Sustum. Söyleyecek o kadar çok şey varken susmak, acıların en büyü....
Herşeyi Rabbinden beklemek ne güzel bir duygu hiç olmadık anda hayatında değişikliklerin gelmesi. Bunları senin için ayarlayan bir yaradan. Seninle ilgilenen. Ve beklentini ona yoneltmeni isteyen.Zerresine kadar yaşıyorum bazen bu hissin.
Bugün kedim öldü. O bir kedi değildi kısa vade tattırılmış bir sevgiydi. İnsanların ölümünü bir çok kez canlı izledim gözüm kızarmadı. İnsan sırdaşını kaybedince gerçekten yıkılıyormuş, sen benim cennette mükafatım ol diye hayatın tamamına sana beslediğim sevgi ile bakmaya çalışıyorum...
Kyk da yemekhanede kulagimda kulaklık, onumde en sevdiğim tatli, etrafimda deli kalabalık ama dünya yansa umrumda değil..Kendi cihanimda bakıyorum kendi keyfime kulak asmiyorum kuan'in tamburundan definden gayrî sine..
Mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu, Aylardan bir deli zemheri, Canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri. Elveda bedenden bedene yollandığım günlere, Elveda beline sarıldığım güzellere, Elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere. Gittim ben sonsuzluğa, sorgusuzca gittim, Seni martılara emanet ettim, Islak, yorgun, huysuz martılara… Bektaşi tekkesinde deyiş okudum, Okudukça sana dokundum. Yangın yeri gözlerine yüreğimi açtım. Ben Yalova’dan bir öğretmen, 50’sine yeni bastım. Gözlerim gözlerine akmak ister, Sen ister gizle ister göster. Gözlerimden başka göze gitme, Gidersen de sevme, seversen de delirtme. Beni incitme, Kapatma gözlerini gözlerime... Sana derdimi kaç satırda anlatırım, Kaç bahar dayanırım yokluğuna, Yumuşak hünerli ellerini nasıl bırakırım sabah karanlığına. Dumanlı dağlarda mavi güvercinli hatıralarım, Yeşil dallarda kızıl kirazlarım, Meydanlarda söylensin şiirlerim şarkılarım, Varlığın yıldız yangınları aydınlanırım, Yokluğun iri soğuk yağmurlar ıslanırım, Seni yüz dilde kıskanırım...
o kadar içten bir parca ki bambaşka diyarlara alıp götürüyor,,,,parcanın büyüklüğü yorumlarda saygı çerçevesinden çıkmadan konuşuyor olmak dahi gösteriyor..
Affetmek, zor degildir. Affetmek sadece kalbinde sade bir oda bagışlamaktır. Dedem böyle söylerdi. Gerçek bir marangoz kalbinde bir saray yapabilendir. Ama sen yaptıgın evde yani sarayında tüm odaları sevdiğine ve nefretine vermişsin. Ya sen nerdesin ? Sense dışarıda titriyorsun... affetmek... kinine kalbinde daha küçük bir oda verir.
Hi, From France. I've discovered Kuan only recently, I don't understand one word of their songs, but I've liked all of them- and put them in favorites. Google translate sometimes gives very surrealist meanings to the songs but I don't care. Even better, so out of this world. I myself feel a bit out if this world, in buddha's time I might have been one of his disciples, a renounçant to this world. That's what his "monks -" were called at the time: "renounçants" . A bit like the Sufi ways, sufis are renounçants too.... Lots of Sufi poetry on this channel, lot of wisdom, lots of beauty. And I'm a total atheist. Negate the gods, even the one supreme spirit, there's nothing like that, except in the mind of the ones who wish to believe. But never mind, each one creates one's own unfolding path, freedom to all. In Kuan , I particularly like the melodic percussion instrument, that musician is top in his class, the sound of the metal is so round and full, it's a delight to hear it combine to the strumming of the strings and the broken voice of the singer. Keep it going Kuan !
Well said my friend. I wish more people could see the wisdom and heritage of the anatolia as a whole. Both coherence and antonisms of this cultural being is well beyond total comprehension. I, too, have disbelief in all the gods of the earth and still cannot say that sufism is something negligible or unimportant. The meaning, the sense is just to intense
Deli gönül neyi özler durursun My possessed heart what do you always miss? Acınacak dostun cananın mı var Is there any friend or dear of you to pity you? Dünya yansa yorganın yok içinde If the world got fired you have not got even quilt. (it means you have nothing in world) Harab olmuş evin dükkanın mı var Do you have ruined house, (or) store. (you have nothing house or store asks to heart for what do you miss?)
Çal nayını ferahnakte ver karar Play your Ney, Make choices when you are okay (stay easy You should look for Ney search for Ney) Götün nazır kulağın müsteşar Your ass is Minister, your ears are consultant (Search for Neyzen Tevfik you may understand smthng) Kumda oyna çöp batmasın aşikar Play on sand, so nothing to sting apparently (it is obvsly possible to happen smthng to you so play on sand and nothing happens to you) Düşünecek senin zamanın mı var Do you have time to think?
Kendi cihanda bak sen keyfine In your own world, enjoy oneself Kulak asma halkın hayfa hayfine Do not care the communities worthless words Tamburuna kemanına define (these are instruments) (look for this instruments) Sen de katıl neyde noksanın mı var Include with your Ney do you have problems(about playing)?
Şu kırk yıldır senin daran alındı In this 40 years your equal weight had been taken (you are paid enough for this 40 years) Suratına yüz bin kara çalındı To the your face. you are blamed for a hundered thousand times (You are blamed so many times directly Nasıl olsa bu bokluğa dalındı Anyhow (we) included to this shitness (anyhow we are in a bad situation) Neyzenden de büyük isyanın mı var Do you have bigger complaint than Neyzen (Neyzen Tevfik look for this guy)
Neyzen Tevfik is a great satirist in Turkish literature, he also harshly criticize religions and believers :) So even the song sounds like a Sufi-like music, it's not :)
Yaşadıklarım, yaşayamadıklarım.. Göz göre göre eriyip giden gençliğim. Sürüden kopup gitsem farkedilmeyecek olmam, insanların ben yokmuşum gibi davranması.. hatta ailemin bile koşulsuz beni sevememesi, ağlamak isteyipte gözümden yaş gelmemes. Şu şarkı bana bunları hissettiriyor :(
Döngüye alıp dinliyorum sürekli.. Ruhumun tınısının sese bürünmüş halini bulmuş gibi hissediyorum.. Huzur.. Her noktada emeği geçen her bir ferde ayrı ayrı teşekkürler..
Yağmur yağıyordu. Yürüdüm. Saatlerce yürüdüm.. Saçımın her teline kadar ıslandım, önüme çıkan su dolu çukurlara sert adımlar attım, Düşündüm. Hiç durmadan aynı hızla yürüdüm, başımı göğe kaldırdım, Buğulu gözlerimle baktım.. Kendimi başka bir şehrin kaldırımlarına ait hissettim. Evin önüne vardığımda duruldum, derin bir nefes aldım.. En uyuşuk şekilde anahtarı aradım, buldum. Kapıyı açtığımda mükemmel bir yalnızlık ve müthiş bir dağınıklık "merhaba" dedi bana "hoşgeldin" dedi "nasılsın" dedi.. Ağır yalnızlıktan bahsediyorum, koyu yalnızlıktan, evin her köşesine dökülmüş yalnızlıktan. Ayakkabılarımı çıkardım ve iskemlenin ucuna oturdum, etrafıma baktım, aynası olan odalardan uzak durmaya çalıştım. Aklım hala dışarıdan gelen yağmur sesin de, gözlerim sisli bir sigara daha yaktım. -Bir şarkı geldi aklıma biraz mırıldandım. Doğruldum, Sırılsıklam olmuşluğuma aldırmadan bir kalem alıp boş duvara bir şeyler yazmak istedim. Bitkin ve yorgun bir hâldeyim. odamın hâli darmadağınık. duvar diplerine çöküyorum. dört duvar arasında sıkışıp kalmışım. acı bütün iliklerime ilmek ilmek işlemiş sanki, bütün hücrelerim sızlıyor acıdan. enkâzın altında kalmışım gibi tüm kemiklerim kırılmışçasına ağrıyor her yanım. sanki ruhum ceset ve bedenim ceset torbası. ölüler ağır olur bilirsiniz. bedenim ruhumu taşıyamıyor artık, her an bir yere yığılacak gibiyim. acılarla boğuşurken kayboluyorum bu karanlıkta, her geçen gün daha da dibe batıyorum. hiçbir yere ait hissetmiyorum kendimi, sanki bu dünyaya ait değilim. kan sızıyor, bakın, saç tellerim kana bulanmış, görmüyorsunuz, neden? ağrılar içinde sürükleniyorum bu boşlukta. kafamın içinde yangın var, dumanı sarıyor her yanımı. boğuluyorum. ruhumu okşardı kelebekler, şimdi ise kelebek mezarlığı var içimde. sızlıyorum, sarsılıyorum, titriyorum. depremler oluyor beynimin içinde. her geçen gün biraz daha ölüyorum, kimse cesedimin kokusunu almıyor mu gerçekten? Kendimi annesinin cebin de hiç para olmadığını bilmeden lunaparkın önünden geçen ve parmakla atlıkarıncaları işaret eden bir çocuk gibi hissettim, kırılmış. Düşmüş gibi hissettim. Düşmüş ve çok kanamış.. Bir kez daha kaybetmek istedim, bir kez daha büyük kaybetmek. Mesela canımı, mesela hayatımı...
Ben ne zaman gelecek planı yapsam neden yaşamaya devam ettiğim sorusunu başta cevaplar sonra yazıma devam ederim. Elbet bir gün ölümü tadacağız, izin ver hayat sana ne gösterecekse göstersin.
Hiç gibi hissediyorum çok yoruldum çok yorgunum tükendim artık Bu şarkıya bir deniz kenarına ve bolca yağmura ihtiyacım var ben artık bazı şeyleri kaldıramıyorum Allahım bana dayanma gücü ver ferahlık ver dünyanın zor bi yer olduğu belliydi fakat bu kadar mıydı inanın hiç bilmiyordum.
Bu parçayı her açtığımda bir sessizlik çöküyor içim bir huzurla doluyor rahatlıyorum. Dünyanın sahip olduklarımın, bu insanların, söylediklerinin pekte önemli olmadığını anlıyorum. Herşey önemini yitiriyor gözümde...😌😌😊😊
Çok derin bir tını. Dinleyicisini bulan yorumlayla beraber, kalpten gelen bir teşekkürü söylemekte öyle. Dengesini, muazzam biçimde nasılda hisettiriyor.
İçimde bir yerde dağlanan bir kesik var. O dağın bir adı olsa bu "hiç" olurdu. Zikrettiği tek şarkı da bu. Derdini hatırlatan tek şarkı. Bir vakitler günlüğüme şöyle yazmıştım. "Kendimde sebebini bilemediğim davranışların çok eskilere dayandığını fark ettim. Maziyi hep bedenimde, zihnimde, gönlümün içlerinde bir yerde taşıdığımı ve neredeysem oraya götürdüğümü anladım. İşte benim hüznüm! Bir hiçlik ve varlık... Var olanın aslında yok olması. " Bunu yazdığımda bu şarkıyı keşfetmemiştim. Ama aynı o günkü gibi uyuşturucu etkisini hissediyorum bu şarkıyı dinlerken. Parmak uçlarımın ve zihnimin karıncalanışını bir tek bu şarkı ve hiçliğim başarabiliyor.
@@aesen9 bu kadar hisli olmak bir azap mı yoksa insan kalmanın direnci mi? Yine bazen, bazen bu kadar düşünmemeli. Kendine eziyet etmemeli. Artık o yokluğu düşünmüyorum. Yokluğu yok etmenin yolu buymuş. Mutluluktan ağlamanız dileğiyle, parmak uçlarınız çiçeklensin
Kendimi buluyor,yaratıyor, ağlıyor ,döndükçe dönüşüyorum. Birbirinden bağımlı bağımsız durgunluk durağınlik, bir o kadar hareketliliği üzerime yük etti bu destursuz parça.
Söylesene deli gönül daha neyi özler durursun hiç gelmeyecek olan bir sevdiğinimi, yoksa ondan daha mühim olan geleceğinimi, dönmeyecek olan geçmişini mi.Sen dünyayı özleye dururken asıl hakikatı unuttun... 🦋
Neyimi anladım “Annelerinin terk ettiği çocukları sevmek çok zordur “ sabır ister. “Sevgi neydi kalbe verilen en büyük ceza “ eline ağzına sağlık güzel insan 🙏🏻🙏🏻🙏🏻🍂🍂🍂🍂🍂 çocukluğumu o masum zamanları özlüyorum…
Her konuşmanın siyasete çıktığı ülke gençlerinin geçim sıkıntısı ve gelecek kaygısına yenik düştüğü güzel ülkem. Evet gençlik bitti en güzel yıllarımızı katlettiler
siz güzellik nedir çirkinlik nedir bilmiyorsunz herhalde..bu iğrenç ve çirkin sözleri olan şarkıları beğendikçe sizler de çirkinleşiyorsunuz..haberiniz olsun.
@@fernandoalonsodiaz895 benim cirkin dedigim sozler Kuanin baska sozleri..Cennetini basina cal. Gibi..göt gibi pislik kelimelrri kullanmasi..akli basinda olanlar da o sozlere guzel diyemez.Kuan baskasinin sozlerini kabul edip soylemisse en az sozlerin sahibi kadar sucludur. Turk sanat muzigi melodisiyle kufur soz soylemek nerden cikti.git rap yap.neyse bosverin siz dinlemezsiniz zaten.on kisi alkislasa 11.sizsiniz.. tek basiniza savunamazsin birseyleri..cogunluk ne derse onlari dogru kabul edersiniz..bu yuzden siz sizin gibilerin fikirleriyle ayni seyi soyleyin..bana bulasmayin..benim sozlerim Kuana idi..Kuan konussun onlarin sozculeri degilseniz.
Neden bilmiyorum ama sanki ciğerim dağlanıyormuş gibi hissediyorum ne zaman bu müziği dinlesem, çevremde tonlarca insan olsa da yalnızlaşıp kendi köşeme çekiliyor ve kendi içimde yok olup yeniden var oluyorum.
“Mayıs ayının ilk günlerinde bir öğle üzeri Ortaköy’den başladık yürümeye... Güneş solgun turuncu gökyüzü uçuk mavi, deniz çırpıntılı lacivert, Boğaziçi’nin iki yakası erguvan rengindeydi... Denizin tarafındaki kaldırımda yan yana yürüyorduk... Ben denize bakıyordum... Dalgalar sahildeki tekneleri yavaşça sallıyordu... Saçlarım uzun olsaydı onlar da rüzgarda sallanacaktı... Bebek Koyu’na geldiğimizde elimi tutmak istedi... Önce elimi çektim, sonra elini tuttum... *** Ele ele Emirgan Korusu’na geldiğimizde bizi laler karşıladı... Boğaz’ı gören bir banka oturduk... Yan yana... Konuşmuyorduk... Denize bakıyorduk... Kendini bana yaklaştırdı... Elini omzuma attı... - “Benimle evlenir misin?..” dedi... Şaşırmıştım... Yanaklarımın kızardığını biliyordum... Yüzüne bakmadan “Anneme sormalıyım...” dedim... Omzumu hafifçe okşadı... *** Akşam anneme gelip olanları anlatınca; “Babana danışmalıyım...” dedi... Beş sene olmuştu annemle babam ayrılalı... Babam ikinci annem Yıldız Moran’la evliydi... O akşam babam, annemin Caddebostan’daki evine geldi... Sofrada babamla karşılıklı oturduk... Annem ise başa oturdu... Önce yemek yedik... Sonra annem konuyu açtı... Sordu... Benim yanaklarım yine kızarmıştı... Cevabını bekliyordum ama vermiyordu... *** - “Benim şiir kitaplarım nerde?..” diye sordu... Annem kitapları sofraya getirdi... Babam tabağını kenara itti... Rakı bardağını kitaplardan uzaklaştırdı... Sayfaları karıştırmaya başladı... Şiirle cevap vereceğini anlamıştım... Makaralı teybi, sehpanın üzerine koyup düğmesine bastım... *** Şiirlerini sesi ile oynayarak bazen yavaş, bazen hızlı, bazen fısıldar gibi, bazen bağırır gibi okudu... Hiç ara vermeden okuyordu şiirlerini... Gece uzun sürdü... Vakit bir hayli geç olmuştu... Kitaplarını kapattı, yerinden kalktı, kitapları rafa koydu, bizlere “Hoşçakalın” diyerek gitti... Bunlar erguvanların İstanbul’u kuşattığı 1966 yılının Mayıs ayında yaşandı... Şimdi yine Mayıs ayındayız... Aradan 46 (şimdi 47) yıl geçti... İstanbul yine Erguvan renginde... *** Düşünmeden bastığım o teybin düğmesiyle babam Özdemir Asaf’ın sesini kaydetmiş olmamın ne kadar önemli olduğunu çok sonraları anladım... GİDEN isimli şiirinde; “Geçen yaşadığındır, yaşarken anlamadan. kalan bir gerçektir belki...” der... Yaşadığını anlamanın bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim... Bodrum’da bahçedeki erguvan ağacına bakarak yazıyorum bu yazıyı... Çiçekler döküldü sadece yaprakları kaldı... Bir sene beklemem gerekecek çiçeklerini görebilmem için... Seneye mayıs ayında kavuşmak üzere Erguvan Ağacı...” *** Özdemir Asaf’ın kızı Seda Arun’un “evleneceğini babasına haber verdiği ve onun onayını beklediği akşam saatinde yaşadıklarını yazdığı” satırlar bunlar... Özdemir Asaf’ın Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Sen bana Bakma, Ben Senin Baktığın yönde Olurum...” kitabından... Ünlü şairin o gece orada evleneceğini duyduğu kızına kendi sesinden okuduğu şiirlerin yer aldığı cd’iyle birlikte satılan kitabı okuyor Özdemir Asaf’ın o akşamını dinledim kendi sesinden... Özdemir Asaf gibi bir babanın kızının evlendiğini öğrendiği gün, şiir kitaplarını masaya dizip ona şiirlerle cevap vermesi çok dokunaklı geldi bana... Özdemir Asaf’ı dinlerken Boğaz’a baktım... Yine bir mayıs günüydü... Boğaz yine kıpırtılı bir lacivertlikte huzursuzdu... Daldım gittim, şairin şiirlerinin dehlizlerinde, Boğaz’ın derinliklerine...
Firat Tasarer şey gibi geldi bana bu ailenin tekrar bir araya gelmesi benim bu sofraya tekrar oturup içmem için böyle bir şey mi olması gerekiyordu erguvanları bir sene daha sonra görme kızım evlen mi demek istedi şair?
Bir yol düşlüyorum... Gitmekle bitmesin gittikçe yüklerim azalsın eksilsin... Hafiflediğimi hissedeyim dönüşü olmayan bir yol bu şehirden bu insanlardan kendimi alıp gideyim...
küfretmek dinsizliğini yaşamak öfkeni kusmak, Allaha isyan etmek için bundan iyisini bulamazdın..bu yoldan vazgeçmeni tavsiye ederim. korkmadığın için korkulması gerekenin başına gelmeyeceğini sanma..
Bıyıklarımı sarartan bir sarımlık sigara eşliğinde dinliyorum seni. Sokağın sarı lambası boyumdan büyük gölgemi ortaya çıkarıyor, gökyüzünde yakası bozulmuş bulutlar yıldızlarımı gizliyor. İnsan yazacak kimse bulmayınca baya bir sevgisinden yoksullaşıyor, bugün beni bir beden yerine kaldırım taşları bağırına misafir ediyor. İnsan bu şarkıyı dinledikçe yazası geliyor. Ağzına sağlık KUAN 👋
Sen de dinliyormuşsun, belki görürsün.. Yarım metre yoktu aramızda, yolların akıp gittiği gibi brnim gönlüm de sana aktı. Saatler geçti, benzinlikler, koyu sohbetler... Hepsi bir uğultu gibiydi benim odağım sendin çünkü. Arada telefondan maç izleyişin, sürekli bebek gibi uyuyuşun, arkadaşlarınla konuşup gülüşüşün. Hepsi öylr bi aklıma kazındı ki, aklın hayalin durur günışığım. Ben seni gördüm, zihnimde yer edinen yüzünün her zerresi kadar günah yazdı belki solumdaki. Uzun sık kirpiklerin için, kalemle çizilmiş kaşların,güzel yüzün, uzun sayılabilecek saçların için... Duam sensin günışığım, hayalim de sensin. Ben bekliyorum seninle evimizin balkonunda bir gün bu şarkıyı dinleyeceğimiz günü bekliyorum.
Abimin dinlediği şarkıydı
6 Şubat depreminde kaybettim abimi 8 ay sonra bu şarkıyı dinlediği hayal meyal aklıma geldi ama tek hatırladığım videodaki simgeydi onu bile zar zor hatırlıyordum 4 gün aradım bu şarkıyı sonra abimin Spotify hesabını bulunca buldum bu şarkıyı öyle mutlu oldum ki direkt gözlerim doldu gece saat 04.49 ve kendimi burada buldum teşekkür ederim şarkının yapımcılarına dilinize gönlünüze sağlık. Son olarak eklemek istediğim şey sevdiklerinizin kıymetini bilin tek gecede saniyeler içinde kaybedebilirsiniz kalp kırmayın kıymet bilin mutlu edin zaman geçirin birlikte sevin sevilin her şey gönlünüzce olsun...
Başın sağ olsun güzel kardeşim, Rabbim abini de diğer tüm vefat eden kullarını da rahmetiyle kuşatsın inşallah.. Ben de arkadaşlarımı 99 depreminde Sakaryada kaybettim. Yerle bir olan şehir tekrar yerine geldi. Gidenler de kalbimizde yaşıyor işte... Mekanları cennet olsun.
@@ladymohikan Allah razı olsun sizin arkadaslarinizin da mekanlari cennet olsun
Allah rahmet eylesin başınız sağolsun
Gercekten de güzel parca hatta insigramımdada paylaştım
@@ladymohikan sizin de başınız sağolsun bende Sakarya Adapazarı nda yaşıyorum
@@muharremderin9634 Allah razı olsun
Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır. "Mevlana"
Harika yorum
nefsin bir gün s1k3r umarum ki seni. T0p
Bir hoş ferahlık verdin biladerim. Sağ olasın.
👍😌
👏👏👏
Dengini,zamanını,mekanını bulamamış bütün yitik ruhlara selam olsun...sizi sızım sızım hissediyorum...
Ve aleyküm selam 🙃
Burdayız..
Yitik o kadar iyi bir ifade ki
3 ülkede 3 kez sıfırdan başladım...şimdi doğduğum topraklardayım...bir sürü arkadaşı ve hayatı geride bıraktım. hala aitlik hissim yok.. ne bir toprağa ne birine.. çok güzel söylemişsin, dengimi , zamanımı, özelliklede mekanımı bulamadım. Bulamıyorum.
@@jandadmr teşekkür ederim ... Yalın bir yalnızlık yazgımız demek ki bir yabancı gibi geçer gideriz biz de vesselam...
"İnsanlar, insanların içinde,
insana hasret yaşarlar."
Özdemir ASAF
🌊🔥
😊
Hayatımı, dertlerimi, tasalarımı, mantıksız davranışlarımı, hala bir üniversite tercihi yapmayışımı, zincir bir markette kasiyer olarak sürünüp hergün türlü türlü insanın terslemeleriyle uğraştığımı ve bir daha asla geri gelmeyecek olan gençliğimi neden çürütüp kendime eziyet çektirdiğimi düşünürken çok da güzel gidiyor bu parça. Bazen lise anılarım geliyor aklıma. Fizik dersi.. O sıralar geliyor. Şimdi eskisi kadar samimi olunmayan o arkadaşlıklar. Eski beni çok özlüyorum. Ders çalışmayı özlüyorum. Kendimi öğrenci hissettiğim o günleri çok, çok özlüyorum .
Aslında başarabilirsin. Ben de elimden geleni yaparım. Yeter ki ileride kızarak değil de iyi ki diye hatırlayacağın bir gençlik bırak arkanda. Nedenini bilmiyorum fakat halledersin, hallederiz. Çok da bı görmüş geçirmişliğim yok fakat bu sene mezun oldum makine mühendisliğinden. Çok güzel anılar ve deneyimler biriktirdim. Sen daha güzellerini biriktireceksin.
@@burakalpsahin2192 umarım..
Farkettigin gün doğduğun gündür ...ve inan doğumdan öncesi yoktur..kendine kızmak zamanla kendini cezalandırmaya dönüşür.belliki.kendini aslında sen olan potansiyelini arıyorsun bulabilirsin.Ilk once bir beşer olduğunu zaten kemalata ermek.icin bu dünyaya geldiğini hatirla ve kendini bağışla en kıymetli.sevdiğini bağışlar gibi bağışla baş bağrına..sonra şahit olursun yolların nasıl.acildigina
Allah yardımcın olsun🙏
Hayata farklı bir isim verebilseydik eğer, bu mutlaka Garip olurdu. Garip. Duygularını paylaşıyorum. Benim gibi milyonlarca insanın paylaşacağına da eminim. İş galiba ne olursa olsun pes etmemekte. İnadına yürüyebilmekte. Ayaklarını kesselerde yürüyebilmekte. Nereye olduğu çokda önemli değil. Önemli olan yolda olmak. Yolda nelerle karşılacağımızı kim bilebilirki?
Kime önersem beğenmiyor ama ben kendimi hep burda buluyorum
Alışmışlar basit şarkılara
Boşver onları gel bize takıl:))
Beğenilesi bir tattır bu ama zevk meselesi be.
kime desem müzik zevklerimiz çok farklı diyor :(
@@cicikuscicikus9304 bana güzel şeyler hatırlatırken size farklı şeyler hatırlatması ne kadar güzel bir durum çünkü evrensel olduğu kadar ötesinde şahsi olduğunu gösteriyor, Müslüman iman eden İnanan demek olduğunu biliyorsak eğer ne yaparsak yapalım veya neye inanırsak doğru ve yanlış aslında bu kavramları yaratana yarattığı şeylere inanılıyor dolaylı yoldan ve mutlak olana ve yarattıklarına inanıyoruz ve Müslüman yani iman eden olmanın bir şeyleri temsil eden bir şey değil her şeyi temsil eden olduğu sonucuna vardım, bu benim görüşüm katılırsınız veya katılmazsınız, sadece belirtmek istedim.
4 yıl önce hakkaride askerken çok dinlerdim. Dönüp dönemeyeceğimi düşünürdüm. Çok şükür döndüm ve şimdi oğlumun büyümesini ve bu şarkılarla tanışmasını bekliyorum.
O7
Nedir bu telaş
Kime, neye yetişmeye çalışıyoruz
Kendimizi bulamamışken
Dünden kalan gam
Yarının telaşı
Zehir zember etti anı
Ne Mecnun yetişti sevdasına
Ne pir sultan haklı çıktı davasında
Konuşanlar duyulmaz Duyanlar anlamaz
Anlayanlar anlatmaz oldu
16.04.2024
Kuan dinleyen kaybetmiş insan değildir kendini bulmuş insandır biz buraya bişey kaybettiğimiz için değil kendimizi bulduğumuz için geliyoruz
Helal sana ❤
👌
❤❤❤❤❤
Daha önce kaybetttiğin için kendini burada buldun o vakit...
Nice 👍🏼
Şuraya herkes gibi içimi dökmek istedim onu bile başaramadım. İç çektim sadece. Olsun. Aynı şarkıyı dinleyip aynı duyguları hisseden insanlar birbirini anlar değil mi? Beni anlayın şu koca dünyada sadece anlaşılmak istedim. Ben artık bu yükü taşıyamıyorum. İnsan olmak neden bu kadar zor?
Hadi Elif, bi kez daha anlatmaya çalış kendini. Kelimelerin anlamlarını yitirdigi o mevkîden bak, kendini kendinden sakınmadan.
Anlar Elif lakin anlatmak zor..
Duygusal zekanın yoksunluğu
@@arif6099 ne demek istiyorsun
@@Cazibe11 duygusal zekanın yoksunluğuna sahip kişiler, karşılaştıkları olaylarda alternatif düşünce üretmeyi başaramazlar Mesela kendisini korkutan bir olayla karşılaştığında, korkusunun kaynağını anlamak yerine duygusunu görmezden gelir yada anlamaya çalışmaz haliyle bu olumsuz durumu lehine ceviremez
Hastanedeyken üst kata çıkarken bir abi vardı merdivenlere oturmuş yere kitlenmiş bakıyordu onu öyle görünce çok garip hissettim. O kadar farklı bir hali vardı ki derdini sormak istedim, konuşmak istedim bir abim gibi sohbet edeyim istedim ama tanımadığım için yapamadım fakat dua ettim bolca Rabbim onun derdini derman etsin.
Birini kaybetmiş ya da kaybetmek üzere
Keşke merhaba deseydin belki onun hayatında çok şey değiştirirdin.
@@Knowhowca o zamana dönebilsem derdim
@@sevgiksgr farkındalık da güzel birşey gelecek için.Şuan kanadadayım kendimi milyonlar içerisinden o kadar yalnız hissediyorum ki tarifi yok.Sahhte merhabalar nasılsınlar.Kendi ırkımdan olanların birbirini çekememesi daha neler neler kuranıma boştur bu dünya ))
@@Knowhowcahiç tanımadığın insanların içindeki yalnızlık daha bir farklı biliyorum ama inan zamanla ona da alışırsın
Uyan ey insan !
İnsanoğlu senden çok uzaklaştı,
Uyan ey Adem!
Kabil, Habil'in canını çok yaktı.
Uyan ey Elçiler !
Yeryüzü yalan ve küfürle doldu.
Uyan ey gönül !
Neyi özler durursun
Eyvallah...
Yaktın hocam be.
Kendimizi
parçayı onlarca kez üstüste dinlerken,,tek tek yorumları okumak ve bir çok kişi ile aynı hisleri paylaştığını görmek.."Yalnız değilim lan işte" diye içten içe sevinmek..güzellerin mekanının misafirlerine selam ve muhabbetlerimle..
Yalnız değilsin gardaşım))
@@aysenurisk3834 ne mutlu bana..:)
23 yaşımdayım ve aylardır kpss denilen aptalca bi sınava hazırlanıyorum zorluğunu anlatamam. Şu saat oldu bırakamıyorum dersi ve müthiş bir sızı var vücudumda dilimde tek bir duam ALLAH'IM bana bu sene hayırlısıyla atanmayı nasip et lütfen.
Hayırlısıyla atanırsınız inşallah 🙏🏻
@@elifturkmen7814 ALLAH razı olsun amin inşALLAH
atandın mı?
@@kajeyerdo hayır
Atandin mı bari :)
Dinlerken hüzünden öte, insanın ciğerini titreten, yakan anlatmaya sözlerin yetmediği duyguyu hissedenlerin buluştuğu 14 dakikalık bir zaman dilimi
Mutsuzluk değil de kocaman bir hiçliğin içerisinde kaybolmuş gibi. Bu dünyayı nasıl yaşamalı da anlamlı kılmalı.
anlamı bulma, kendini bul
Değil mi... Her gece yatarken ve her sabah uyandığımda sorduğum soru; "bu ömür nasıl geçecek..?"
Bu dünyada anlam yok anladığım kadarıyla.
@@nesibetekke639 Nesibe aldığımız nefesi verebilecek miyiz onu bile bilmiyoruz. Burası imtihan yeri.
@@nesibetekke639 bir ben soruyorum kendime sanıyordum 😔
“
Herkesi yaşamaya ikna eden adam bigün salıncakta ölü bulundu. “
Kalp krizimi?
Kalp krizi mi?
Her şeyin hiçbir şey gibi geldiği dönemlerde karşıma çıkan ve her şarkıda 'gör ama boşver ' der gibi melodiler kulağıma hoş geliyo, favlayin da arada yapalım meditasyonumuzu...
İyi ki varsın
@@mrhan6130 mutlu oldum nedensiz
@@utellusia hansdreamworld ekler misin insta
Meditasyon hatırlatma servisi. Saygılar.
karamsar müzikle meditasyon olmaz.
Çok farklı bir şey, ne ölüm ne yaşam
ortasında bir yer gibi.
Ne kalabiliyorsun, ne de gidebiliyorsun... Nefes almak istiyorsun ama bir taraftan da dünyaya küskünsün. Yaşamak diye bir uğraşın var ve bunu biliyorsun, her sabah aynalardan öğrenmek gibi. Bazen de nasıl, ne dediğini bilmediğin cümlelerin var.
Söyleyemediğin, sustuğun... Şarkılar gibi, bu şarkı gibi.
"Ağzımda bir cümle var
kalbimin yangınından kaçmış
bütün hatıralar bir anda doluverdi,
bir baktım ki gönlümün kapısı açık kalmış"
14 Mart, XXI.
Yanılıyorsun. Hiçbir zaman senin istediğin olmayacak. Nefes almak gittikçe zorlaşıyor. Sanırım artık sadece ölüm için yaşayacağım. Anne karnına düştüğüm andan beri...
Ey yüreğimde bulutlar eriten kudret
bana yardım et.
19 Mayıs, 2021
kayboldum gölgemden dahi bir iz yok
karanlığın hiç olmadığı kadar karanlık,
ruhumun hiç olmadığı kadar dağınık,
ah bu yalnızlık, yüreğimde paslı bir demir gibi,
ne denir şimdi, ne kaldı geriye,
bu akşam bu yer varım ama
aslında hiç olmamışım gibi.
21 Haziran, 2021
Zaman geçiyor, belki en acınası yanı bu dünyanın. Biz istesekte istemesekte zaman Rabba kavuşmak için, geçip gidiyor. Hayat desen bitiyor. Ölüm desen o da çıkışı şu dünya hapisanesinin... Her şey yinede güzel ve anlamlı. Ben bugün bir yaş daha eksildim. Doğduğum andan itibaren ölmeye başlayan ben, biraz daha yaklaştım. Her şey ama geçip gidiyor. Geriye bir tek sen, ölüm ve çokça sessizlik kalıyor.
18 Şubat, 2022
15 Kasım, 2023
Evlendim. Mutlu muyum?
Mutlusun. Yalnızlığın birken, iki yalnızlık oldu.
Ne yani şimdi ben iki kere mi acı çekeceğim? Evet.
Yine de bak ona, sen baktıkça aynı bir ayçiçeğine benziyor.
9 Aralık, 2023
Saçlarını kesti.
Mutlu musun?
28 Ocak, 2024
Burası bir nevi günlük oldu benim için.
Bugün yine hayatımın en acı günü.
Bütün bu acılardan sonra yaşanılacak olan şey ne? ( Evet, evet! Hayattaki mutlak gerçek acıdır. )
Her neyse saat 06:45 , vakit geç oldu gidip güneşi uyandırmalıyım.
24.04.2024
Hoş geldin...
Oğlumuz olacak.
Bütün alfabeler bir araya geldi
Yine de anlatamadı mutluluğumu.
18.05.2025
bilinmez yollardan geçiyorum
yorgunum
toprağın endişesine şahidim
ve uykusuzluğuna gecenin
29.06.2024
Bugün yine insanların ne kadar acımasız olduğunu öğrendim.
Ne kötü bir şeymiş, bazı şeylerin yaşayarak öğrenilmesi...
Dünyanın git gide daha da kötüye gitmesi... İyi insanların nesli tükeniyor, ben en çok buna üzülüyorum. Çok isterdim eski günlerde bir gün güzel bir yaz akşamında kalmak...Ama zaman bu geçip gidiyor. Saçlarıma düşen beyaz taneleri saymaya başladım. Çabuk geçti sanki... Oysa yaşayamadığımız onca şey var. Yine güzel şeyler var tabi, oğlumun adı Aras olacak...
07.07.2024
Oğlum Aras'ın bugün dünyaya gelişinin 50. günü... Çok farklı bir şey bu artık bende dünyalıyım der gibi...
Ama bir taraftanda anamın hastalığı başladı. Ah be dünya. Bir taraftan tamamlanırken diğer taraftan eksiliyorsun.
29 Ekim 2024
Onur ne yaptın sen ?
Eline sağlık kardeş
Ne yemeye ne de yaşamaya iştahım var. Fakat yemeden de yaşamadan da yapamıyorum.
içimden geçipte yorumlayamadigim sözleri yazmişsinn👍
Düşündüğüm ama söylemeye söz bulamadıklarımı yazmışsınız sanki. Yakın zamanda aydınlığa çıkıp hayatın güzellikleriyle karşılaşmanız dileğiyle.
Yaşarsın, yaşadığının izi kalır
Yaşamazsın, yüreğinde sızı kalır..
Kaliteli insanlarla birlikte burayı dinlediğimi biliyorum.
+1
aynı şeyi dinlediğimiz aynı kalitede olduğumuzu göstermez. eserde bir parça sen bir parça ben var olabilir. ama bütün bunlar önemli değil bazen bildiğimizi sandığımız şeyleri aslında bilmiyor olabiliyoruz. :)
Tesadüfen kalitesiz kişilerde uğrayıp geçebilir ama Kısmen haklısın haklı olduğun taraftayız
kendinizi bir yere ait hissetmeyin artık. Bıktık. Özel bir insan değilsiniz. Sadece insansınız.
@@GokhanSobay a.
06.02.2023 depremiyle cehennemi yaşarken, herkes ölmüşken , ağlamamak için binlerce kez yutkunurken , kiminin çoluğu çocuğu, kiminin anası babası, kiminin tüm ailesi silinmisken bu hayattan nefes alamadığımızı biliyorum. Bu günlerin geçmesini umut ediyoruz ama hiç bir zaman unutamayacağız. Hiç bir şey yapamamak o kadar zor ki hayatımıza devam etmekten utanır oldum. Kardeşimin doğum günüydü o gün pasta alıp eve gidecektim sonra yerle bir oldu Türkiye. Allahım o karanlık göçük ten bir an önce kurtulmayı nasip etsin 100 küsür saat geçti üstünden o göçük, o molozlar, o duvarlar hepimizin üstünde ne zaman kurtulacağız ne zaman ders alacağız ne zaman hesap soracağız bilmiyorum ama bunun bir an önce olması icin çok dua ediyorum. Allahım bizlere kardeşlerimize yardım et onlara can ol nefes ol yarabbim. Tüm Turkiyenin başı sağ olsun...
Amin tum canlarımız gitti Rabbim sevdiklerinizle cennette buluştursun 🍀🤍🥀🤲
"Suratına yüz bin kara çalındı" Bu cümle benim canıma çarptı.
Başlayınca bitirmeden gidemiyorsun. Belki saygıdan, belki yaralardan.
Çok doğru bi tespit.
Sorma. Dağlamak gibi bir etkisi var yakıyor ama iyi hissettiriyor
Neyzendendir o!!!
Burak Alp hadi tekrar gelllllll
Bir sefer park etmeye yakın başladığı için yolumu uzatıp, kaybolmuştum..
Ben dengimi buldum ruhumun sızıları dindi onla dinledim ne büyük şeref:)
Allah denginden ayırmasın. En büyük şeref sensin. ❤
Hocam yemin ederim o kadar iyi okumuşsun ki bırak eski sevgilimi orta 2 deki ölen muhabbet kuşumu bile özledim.
🚬😂
Ne güzel demişsin öyle :) bende dinlerken (Allah korusun) en sevdiğim birini kaybetmişim gibi hüzünlenir, kederlenir, gözlerim dolu dolu dinlerim.
@@nurunalanur1 bende de böyle oluyor dayanamayıp ağlıyorum birde :(
@@zeynep9165 ahh hassas kalpler hep bir 💕:')
@@nurunalanur1 evet 😊🌿🌼
Dönüp dolaşıp buraya çağırıyor insanı. Beynimin her kivriminda tınıları var. Büyücü bunlar (!)
Yıllar sonra girip yorumumu okuyacağım yeniden.16.08.2017
Sevgili dostum Bahar sen ne guzel bir detaysın.Şu vakitte bu muazzam parçayı dinlememe vesile olduğun için cok minnettarım.Güzel gönlünden öpüyorum.
(Gönlü değil, dostun gönlünü güzel görmek isteyen gözlerimiz güzelmiş. Ne dost kaldı ne de dostun güzel sandığımız gönlü. Yeni dostlarımıza selam olsun)
2 ay 9 gün sonra 2 yıl olacak çok hızlı geçmiyor mu zaman?
2 yıl
iki yılı biraz aşıyor; bilmiyorum hayatta mısınız, hayattaysanız hâlâ arkadaş mısınız, birbirinize ne kazıklar attınız ya da dostane yaşadınız, belki birileri öldü önünüzde belki de birileri öldü gönlünüzde. Ama her şeye rağmen dönüp yıllar sonra bu yorumu da okursanız size belki de çok uzak diyarlardan bir ademoğlunun selamı vardı sağlıcakla kalın.
@@uygarfurkanedebali1044 ne yaptın hocam, bu kadar karamsar olma yahu, tabiki hayattalar
@@uygarfurkanedebali1044 hayattayız hocam. İkimiz de farklı hayatlardayiz. Bana bu şarkıyı armağan eden dostumla tek kelam dahi etmeyecek şekilde hayattayız. Aynı tabaktan yemek yedigimiz, aynı derde ağlayıp aynı şeye güldüğümüz dostumuzla farklı hayatlardayız. Dostluğun değerini veremeyen sebeplerden dolayı. Yazık diyorum sadece. Zaman çok şeyi götürdü. Getirdikleri de tecrübe olarak kalıyor hayatta. Hayattayız. Farklı hayatlarda. Size de çokça selamlarla🍀
Bu hayat beni otogarda ağlattı yollarda ağlattı sokaklarda ağlattı boş bir parkın bankında ağlattı kaldırıma çöküp ağlattı uykudan uyandırıp ağlattı uyutmayıp ağlattı beni ağlanacak ne çok şey varsa hepsine ağlattı lan hayat sana çok kırgınım.
Sen de ne sulugözmüşsün arkadaş. Gözlerin sanırsın stratüs bulutu😄 tümülüs müydü acaba. Neyse çok ağlama sen. Ağla gene de çok ağlama.
@@leyladasbas6421 hahahahaha
@@leyladasbas6421 hahahha peki
@@leyladasbas6421 Duygusal işlemeyi kontrol eden amigdala yoğun koşullar karşısında hipotalamusa sinyal gönderir bunun sonucunda ağlarız 'ağlamak acıya tepki olarak gözden yaş akıtmak demektir' birakin insanlar ağlasın
@@sevdeersoy8422 :))
Başlarda üzülerek dinlerdim şimdi ise her şeyin olma ihtimalinin olmama ihtimalinden yüksek olduğunu bilerek, yüzümde tebessüm içimde huzurla dinliyorum. iyi ki varsınız kötü hatıralarım sizler beni var ettiniz. "DELİ GÖNÜL NEYİ ÖZLER DURURSUN.''
"Ağlama anne" dedim, "belki
toparlarız." daha çok ağlamaya başladı, ördüğü kırmızı patiği koltuğun kenarına bırakıp mutfağa koştu. anneler en çok mutfakta ağlar çünkü. yıllarını çürüttüğü adam tek darbede devire biliyorsa bir anneyi, tencere tavaya bakarken bile gözü doluyor insanın. televizyonun sesini açtım biraz, sezen bir şeyler söylüyor. kafa
başka yerde olunca müzikler bile anlamsız
geliyor insana. bu hayattaki tek zayıf noktam kendim gibi geliyordu bana. duramadım daha fazla evin içinde, annemin ağlama sesleri tokat
gibi yapışıyordu yanaklarıma. kapının önünde duran babamdan kalan rugan ayakkabıları giyip çıktım sokağa. bi sigara yaktım, yürümeye başladım. kafamı kaldırıp tanrıyı aradığımda kehf suresinin altmış sekizinci ayetiyle cevap verdi bana. "sebebini bilmediğin bir şey için
nasıl sabredeceksin?" gözlerim doldu biraz, ağlamamak için sıktım kendimi. ben bu hayatın neresinde yanıldım diye sordum kendime.yine cevap veremedim. galiba acının bir dili yok,
götünü yırtsan da anlatamıyorsun... bi sigara daha yaktım, bu kez ağladım. allah affeder mi bilmiyorum ama annemin canını yakanların içi sızlasın çünkü o kadar çok bıktım ki her şeyden, kafamı duvara vura vura bayılmak istiyorum. bizim gibiler onu da beceremez gerçi. koltuğa yığılıp ağlamak daha cazip geliyor nedense. bazen düşünüyorum, acaba doğarken tanrı bana başarılar demeyi mi unuttu. annemin yüzünü kara çıkardım, şimdi de kendi yüzümü çıkarıyorum. asıl sorunum ne biliyor musunuz? kalbimin koridorunda ilerlerken, aklımın duvarlarına çarpıyorum ben. yere yapışmış ambulans diye çığlıklar atarken, insanlar üzerime basıp da geçiyor. yaşamak; büyük hayal kırıklığı...
Kalbimin koridorlarında yürürken aklımın zindanları 👏
Sizi anlamak zor ama hissetmek belki değildir bilemiyorum. Bir babadan ötürü ailenin yıkılışını zavallı duruma gelişini annemin gözyaşlarında izledim eşlik de etmişliğim var dayanamadığım için duymamış gibi yapıp köşeme çekilip duamı edip en sonda uykuya dalmışlıpım da. Bir cana 4 canın kurban gitme yolundaydı, annem de sağolsun çok güçlü bir kadındır izin vermedi. Hani bir bacak kangren olur da onu bedeninde barındıramazsın ya bizim baba da öyle. Kangren olmuştu bir bacağın çürümesinden ötürü o bedeni ölüme terk edemezdik. Ne onun bunu yapmaya hakkı vardı ne de bizim bunu kendimize. Babama, yıllarca birikmiş verilen şanslar yetmedi ailenin dağılmamasına , belki de bu durumun varlğı aileyi toparlamak içindi çünkü babam olmadıktan sonra aile olduğumuzu gördük daha sıkı sarıldık daha yanımızda arkamızda durduk
Yani iyi ki diyemem ama böylesi de iyi oldu gibi. Ama sanki çok başka ve çok farklı olabilirdi. Maddi manevi varlıkta yokluk çektirdi, eksik bıraktı ama annem de onun yerini doldurdu en azından kendi adıma öyle düşünüyorum. Bir keşkem yok babamla yapmak istediklerime dair. İstemem de. Kalsın. Şimdiye kadar olmayışını bu saatten sonra var olsa neye yarayacak. Asla affetmem diyordum ama şimdi ne kırgınlık ne de kızgınlık kaldı bitmek bilmeyen hatalarına rağmen.
@@yesilerik9 herkesin kurtuluş piyangosu ayrı işliyor, seninkide; nereden bilebiliriz belkide birin felaketi birinin mucize olur cümlesine denk gelmiş. Umarım cümlelerin kadar güzel ve uzun olur hayatın.
@@cetinkok1 teşekkür ederim. Umarım senin de gönlünce çok güzel huzurun bol olduğu ömrün olur :)
bilader nasılsın ,nerelerdesin, iyimisin
Şarkıyı ne zaman paylaşmaya tenezzül etsem içimden diyorum ki "acınacak dostun, cananın mı var."
:(
Ooooff 😔😪
Ve Sonra bir daha dinledim ve baktım ki yalnızım...
Yok mu?
olum valla ağlarım yapmayın la tamam yalnızım ben alıştım da benim yaşadıklarımın başkasının yaşaması beni çok üzüyor ne kadar kötü olduğunu biliyorum çünkü
Bu gün bir kafede yalnızca iki üç insan otururken kalkıp bu şarkının çalmasını istedim. Harika bir 14 dakika geçirdi herkes..
Gel beraber dinleyelim :)
YKS öğrencisi olmanın tek iyi yanı bir sürü müzik keşfetmek sanırım. Bu parçayı 7 yıl sonra keşfetmemin tek açıklaması bu olabilir.
Aga ben de bütün güzel şarkıları o dönemde keşfetmiştim. Müzik zevkimi falan o zamana borçluyum. q:WQW
katılıyorum sonuna kadar müzik zevki pik yaptığı noktadayım
İntegral çalışırken arka fonda bu çalıyor şuan
@@aybilge454 mükkk
@@MK-ts7cm ben de koçu istiyorum bi de ikimiz de kazanıyormuşuz ahah ne güzel olur
Babam önermişti... Güzel babam önerdiğin herşey o kadar güzel ki... Tabi ben ilk dinlediğimde pek beğenmemiştim. Şimdi büyüdüm ve kendi istegimle dinliyorum. Büyümek acıyı anlamak oluyormuş. Umarım sen bu dünyadan gitmeden çoğu şeyi anlamış ve söylediklerini, önerdiğin şeyleri daha iyi anlarım... İyi ki babamsın...
Belki birgün bu müziği yine dinlerken yorumumla karşılaşırsın :)))
kanserli bir bölgenin temiz kalmış ve umut vaat eden sağlıklı hücresi gibi 🥀
Birden kendimi bir hikâyenin içinde buluvermiştim...
"Arayış içinde misiniz efendim" der gibi bir ses yükseldi karşıdan.
Yalnız bitlenmişten farkım yoktu ki bitlenmiştimde :) "Bilmeyene bit öldürmek zordur." diye atasözü vardır bilirsiniz...
"Merhabalar" diye yaklaştı, uzaktan gelen ses çok felsefik bir şekilde muhabbet döndü...
İnsan kendini buluyor arayışın sonunda demiştim...
Yalnız kadın kendimde olmadığımı biliyordu.
Bir dost eli gibi, ilk günden.
O el günler geçtikçe güzelleşti tuttuğu eli doldurdu...
Çok güzel kadın olduğu her halinden belliydi ki
Kitap gibi cümleleri,
İyileştiren gülüşü,
Duvar gibi sağlamlığı,
Psikolog gibi tavrı,
Saymakla bitmeyen şeyler sadece irasyonel sayılar değildi...
Herşeyi anlayan kadın "sizi yanlış anlayabilirim" demişti
"Yanlış anlamanızı isterim" dedim, isterim efendim...
Doğruyu anlattı, çözümü, farkında olmayı,ince düşünmemeyi,masumca iyi olanı düşünmeyi...
Beni ... anlattı.
Çok güzeldi...
Tavrı, düşüncesi, derinlemesi...
Arayışın bu yönünde birbirimizde kendimizi buluyoruz biz neysek arayışımız oydu.
Birde bu parçayı tanımamıza vesile olanlar var. Onlar ıyiki varlar.. Değerlerini bilin derim, ancak derinliklerini size açan biri bu parçayı sizinle tanıştırabilir ve derinliklerini açabilmek çok zordur çok nadir insanlara açarsın.. Kimi dertlenip dinler bu parçayı, kimi huzur bulur dinler, kimi aşka, kimi dünyaya, kimi dosta...
Çok doğru evladının öldüğü gün dinledim güzel bişi bıraktı gitti meleğim 🥀
@@muhammetkandag9769 basiniz sagolsun düsüncesi bile beni gözyaslarina bogan bir durumu yaşamak nedir anlayamam belkide .. Allah sabir versin.. sağlık huzurla kalın...
Olmayan geleceğimi, geçmişte yaşayamadığım gençliğimi, hiçe sayılan aşklarımı, baharları, yazları özledim.
5 yıl önce telefonumdaki bütün şarkılar silindikten sonra unutmuştum bugün tekrar rastgeldim yıllardır görmediğim dostumu görmüşüm gibi hissediyorum. İyi ki varsın KUAN
"Ruhumda ince bir sızı,gözlerim yangın yeri ve kalbim paramparça..."
bir bahar akşamı omuzunda bu şarkıyı dinlemek istiyorum
7 yıl geçmiş aradan hala ara ara girerim profiline bakarım resimlerine.. Bu şarkıyı paylaşmış en son. Ne hisle dinledi ne düşündü bilmiyorum ama yine onu düşündüğüm bi şarkıyla tanışmış oldum. Bitmeyen bir lanet gibi ayaklarıma dolandı aşkı adım atmak ne mümkün..
2 yıl geçen 7den korkuyor...
En çok bu yorum etkiledi benim. Sanırım bir kere daha gördüm ki ne kadar zaman geçerse geçsin hep bir yerlerde kalıyor. Gitmiyor senden.
Kendimi gördüm
Gerçekten sevdiysen gerçekten olmaz
Bunlar hep Allah aşkı. Bakma artık o sana dönmez
Ellerinden söz edeyim size, ömür boyu bekleyeceğim tek şeydi onun elleri. Arabada tutunduğu boyası kalkmış tutamakları sevme sebebimdi işte, onun elleri. Ah çektirirdi, hem de ne ah. Bana dokunduğunda yanımda hissederdim güneşi. Çocukluğumdu onun elleri. Elma şekerimdi, kağıt helvamdı, dizim kanadığında sokaktan koşarak gelen annemdi biraz, sanki nasıl desem onun elleri. Uçurumdan atlamaya yakın omuzlarımda hissettiğim cennetti onun elleri. Beni dünyanın pisliğinden alıp ütopyalara götüren bir uzuvdu. Yeni keşfedilen bir kıtaydı onu elleri. Hayır hayır, mısraydı. Konuşturmayın lan beni. Çok güzeldi işte elleri, "Söversem çok kötü söverim,”. Ağzım çok bozulur özlemimi anlatmaya kalkarsam. Dudaklarım çatlardı eğer anlatırsam bir şeyleri. Hasretinden prangalar eskiten Ahmet Arif değildim ki ben, hasretimden bizzat kendimi eskitmiştim. Bozulmuştum. Pas tutmuştu sanki o gidince her yerim. Eğer konuşursam susmazdım. Beni kimse anlamaz diye korktum, içimi dökersem içim dışıma çıkar diye korktum, söyleyeceklerim söyleyemediklerimin yanında bir hiç gibi kalır diye korktum. Sustum sadece. Sevgimi ateşe attım, yani içime. İçimi bir görseniz, nasıl yangın yeri. İçimi bir görseniz nasıl sızlıyor acılarım. İçimi bir görseniz `ulan' diye başlardı tüm heceniz. Kimse görmesin diye sustum. Sigara yaktım sadece. Sessizce kül oldum. Hiç oldum Hiç konuşmadım. Çünkü biliyordum, eğer yazmak yerine bağırabilseydim tüm acılarımı, dilsiz olmak için yalvarırdı bana diliniz ! Bağırmadım. Sustum. Söyleyecek o kadar çok şey varken susmak, acıların en büyü....
Herşeyi Rabbinden beklemek ne güzel bir duygu hiç olmadık anda hayatında değişikliklerin gelmesi. Bunları senin için ayarlayan bir yaradan. Seninle ilgilenen. Ve beklentini ona yoneltmeni isteyen.Zerresine kadar yaşıyorum bazen bu hissin.
ALLAH senin ona anlatacağın şeyi bildiği halde seni dinleyendir.
Varlığına hayranım RABBİMİZİN... 💫
@@elyesam4916 ne güzel insanlar var dedirtti yorumun Allah var etsin
@@Leonturko sizde çok güzelsiniz hissedebilmişsiniz. ALLAH razı olsun sizden gönlünüzdeki herşeyi en güzel haliyle nasip etsin size
Yolun başından, sanki gülümseyerek (haşa), yolun sonunda O'nu bulmanı izler gibi
@@elyesam4916 bu yoruma hüngür hüngür ağladım. Paylaşan kalbinize teşekkürler..
Yine hislenip geldim buradayım
Tekrar gel
@@ezgibekar4711 ı'm back. thx :)
Bidaa geel
:)
Hos geldin. bizim kanalada bekliyorum. guzel Turkuler yukledik
3 sene önce keşfetmiştim ve bugün yine burdayım iyi ki..
Kanaatimce, Kuan dinleyecek olgunluğa erişenler , bu dünyayı bir nebze olsun anlayabilmiş olanlardır.
Anlama yolunda diyelim - anlamak ne haddimize…
Bugün kedim öldü. O bir kedi değildi kısa vade tattırılmış bir sevgiydi. İnsanların ölümünü bir çok kez canlı izledim gözüm kızarmadı. İnsan sırdaşını kaybedince gerçekten yıkılıyormuş, sen benim cennette mükafatım ol diye hayatın tamamına sana beslediğim sevgi ile bakmaya çalışıyorum...
Başınsağ olsun abim
@@luciferkhalesi5193 🙏🙏🙏
İnsanın canını gerçekten çok yakıyor.. Başınız sağ olsun
@@IlkerYilmazIN teşekkürler dostum 🙏
Başınız sağolsun.. dört tane kedim var, bazen onları kaybettigimi düşünüp ağlarım, daha kaybetmeden..
sizleri her dinlediğimde hem ruhumdaki ateşi harlıyor hem de su uzatıyotsunuz. içten içe yanarken serinliyorum
Kyk da yemekhanede kulagimda kulaklık, onumde en sevdiğim tatli, etrafimda deli kalabalık ama dünya yansa umrumda değil..Kendi cihanimda bakıyorum kendi keyfime kulak asmiyorum kuan'in tamburundan definden gayrî sine..
Offff yurdumu özledim yine yaaa. Söz veriyorum yurttaki ilk akşam yemeğinde aynısını ben de yapacağım. Yazarım buraya.
Bu benim de yurttaki klasik kafa dinleme yöntemimdir dostlar. ☺
istemsizce geliyorum buraya bazen, bir bakıyorum bunları dinleyip kaybolmuşum şu kainatta..
Mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu, Aylardan bir deli zemheri, Canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri. Elveda bedenden bedene yollandığım günlere, Elveda beline sarıldığım güzellere, Elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere. Gittim ben sonsuzluğa, sorgusuzca gittim, Seni martılara emanet ettim, Islak, yorgun, huysuz martılara… Bektaşi tekkesinde deyiş okudum, Okudukça sana dokundum. Yangın yeri gözlerine yüreğimi açtım. Ben Yalova’dan bir öğretmen, 50’sine yeni bastım. Gözlerim gözlerine akmak ister, Sen ister gizle ister göster. Gözlerimden başka göze gitme, Gidersen de sevme, seversen de delirtme. Beni incitme, Kapatma gözlerini gözlerime... Sana derdimi kaç satırda anlatırım, Kaç bahar dayanırım yokluğuna,
Yumuşak hünerli ellerini nasıl bırakırım sabah karanlığına. Dumanlı dağlarda mavi güvercinli hatıralarım, Yeşil dallarda kızıl kirazlarım, Meydanlarda söylensin şiirlerim şarkılarım, Varlığın yıldız yangınları aydınlanırım, Yokluğun iri soğuk yağmurlar ıslanırım, Seni yüz dilde kıskanırım...
çok derin den gelen hislerin tezahürünü gördüm bu değerli yazınızda
Bu ince muharremin yazdığı yazıya benziyor da neyse. İnsanlar okumuş oldu.
Gel dinle yoldaş
@@Women_23 şşşşş
🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥
o kadar içten bir parca ki bambaşka diyarlara alıp götürüyor,,,,parcanın büyüklüğü yorumlarda saygı çerçevesinden çıkmadan konuşuyor olmak dahi gösteriyor..
Affetmek, zor degildir. Affetmek sadece kalbinde sade bir oda bagışlamaktır. Dedem böyle söylerdi. Gerçek bir marangoz kalbinde bir saray yapabilendir. Ama sen yaptıgın evde yani sarayında tüm odaları sevdiğine ve nefretine vermişsin. Ya sen nerdesin ? Sense dışarıda titriyorsun... affetmek... kinine kalbinde daha küçük bir oda verir.
Hi, From France. I've discovered Kuan only recently, I don't understand one word of their songs, but I've liked all of them- and put them in favorites. Google translate sometimes gives very surrealist meanings to the songs but I don't care. Even better, so out of this world. I myself feel a bit out if this world, in buddha's time I might have been one of his disciples, a renounçant to this world. That's what his "monks -" were called at the time: "renounçants" . A bit like the Sufi ways, sufis are renounçants too.... Lots of Sufi poetry on this channel, lot of wisdom, lots of beauty. And I'm a total atheist. Negate the gods, even the one supreme spirit, there's nothing like that, except in the mind of the ones who wish to believe. But never mind, each one creates one's own unfolding path, freedom to all. In Kuan , I particularly like the melodic percussion instrument, that musician is top in his class, the sound of the metal is so round and full, it's a delight to hear it combine to the strumming of the strings and the broken voice of the singer. Keep it going Kuan !
Well said my friend. I wish more people could see the wisdom and heritage of the anatolia as a whole. Both coherence and antonisms of this cultural being is well beyond total comprehension. I, too, have disbelief in all the gods of the earth and still cannot say that sufism is something negligible or unimportant. The meaning, the sense is just to intense
moi j'habite en France
Et j'étais en TURQUIE
Deli gönül neyi özler durursun My possessed heart what do you always miss?
Acınacak dostun cananın mı var Is there any friend or dear of you to pity you?
Dünya yansa yorganın yok içinde If the world got fired you have not got even quilt. (it means you have nothing in world)
Harab olmuş evin dükkanın mı var Do you have ruined house, (or) store. (you have nothing house or store asks to heart for what do you miss?)
Çal nayını ferahnakte ver karar Play your Ney, Make choices when you are okay (stay easy You should look for Ney search for Ney)
Götün nazır kulağın müsteşar Your ass is Minister, your ears are consultant (Search for Neyzen Tevfik you may understand smthng)
Kumda oyna çöp batmasın aşikar Play on sand, so nothing to sting apparently (it is obvsly possible to happen smthng to you so play on sand and nothing happens to you)
Düşünecek senin zamanın mı var Do you have time to think?
Kendi cihanda bak sen keyfine In your own world, enjoy oneself
Kulak asma halkın hayfa hayfine Do not care the communities worthless words
Tamburuna kemanına define (these are instruments) (look for this instruments)
Sen de katıl neyde noksanın mı var Include with your Ney do you have problems(about playing)?
Şu kırk yıldır senin daran alındı In this 40 years your equal weight had been taken (you are paid enough for this 40 years)
Suratına yüz bin kara çalındı To the your face. you are blamed for a hundered thousand times (You are blamed so many times directly
Nasıl olsa bu bokluğa dalındı Anyhow (we) included to this shitness (anyhow we are in a bad situation)
Neyzenden de büyük isyanın mı var Do you have bigger complaint than Neyzen (Neyzen Tevfik look for this guy)
Neyzen Tevfik is a great satirist in Turkish literature, he also harshly criticize religions and believers :) So even the song sounds like a Sufi-like music, it's not :)
sen bu konuya çok fransızsın be birader.
İnsan olmanın sırrına mâzhar eden rabbime binlerce kez şükür olsun.
Sen Yüceler Yücesisin Allahım!
Gerçekten çok şükür... Allah doğru yoldan ayırmasın bizleri inşallah.
Yorumunu hatırlatayım da gel bir daha dinle
Sırdan bahsedebilir misiniz, insan olmanın sırrı nedir?
Ölseydik daha yakın olmazdık ölüme, o kadar güzel...
yasaklardan çürümüş bedenimden ruhumu ancak bu şarkıyla taze tutuyorum..
Yaşadıklarım, yaşayamadıklarım.. Göz göre göre eriyip giden gençliğim. Sürüden kopup gitsem farkedilmeyecek olmam, insanların ben yokmuşum gibi davranması.. hatta ailemin bile koşulsuz beni sevememesi, ağlamak isteyipte gözümden yaş gelmemes. Şu şarkı bana bunları hissettiriyor :(
Döngüye alıp dinliyorum sürekli.. Ruhumun tınısının sese bürünmüş halini bulmuş gibi hissediyorum.. Huzur..
Her noktada emeği geçen her bir ferde ayrı ayrı teşekkürler..
iyiki türkçeyi çok iyi öğrendim yoksa bilmezdim bu şarkılar selam olsun komşu
Iyiki...
Sana da selam komşu. Trabzonsporlu Bakasetas ve Siopis'ten sonra sizlere içim ısınmıştı, yorumunu görünce sevebileceğime emin oldum.
Sevmek icin neden aramayin, nefret etmek icin o kadar cok neden varken hele.
Yağmur yağıyordu. Yürüdüm. Saatlerce yürüdüm.. Saçımın her teline kadar ıslandım, önüme çıkan su dolu çukurlara sert adımlar attım, Düşündüm. Hiç durmadan aynı hızla yürüdüm, başımı göğe kaldırdım, Buğulu gözlerimle baktım..
Kendimi başka bir şehrin kaldırımlarına ait hissettim. Evin önüne vardığımda duruldum, derin bir nefes aldım.. En uyuşuk şekilde anahtarı aradım, buldum. Kapıyı açtığımda mükemmel bir yalnızlık ve müthiş bir dağınıklık "merhaba" dedi bana "hoşgeldin" dedi "nasılsın" dedi..
Ağır yalnızlıktan bahsediyorum, koyu yalnızlıktan, evin her köşesine dökülmüş yalnızlıktan. Ayakkabılarımı çıkardım ve iskemlenin ucuna oturdum, etrafıma baktım, aynası olan odalardan uzak durmaya çalıştım.
Aklım hala dışarıdan gelen yağmur sesin de, gözlerim sisli bir sigara daha yaktım.
-Bir şarkı geldi aklıma biraz mırıldandım. Doğruldum, Sırılsıklam olmuşluğuma aldırmadan bir kalem alıp boş duvara bir şeyler yazmak istedim. Bitkin ve yorgun bir hâldeyim. odamın hâli darmadağınık. duvar diplerine çöküyorum. dört duvar arasında sıkışıp kalmışım. acı bütün iliklerime ilmek ilmek işlemiş sanki, bütün hücrelerim sızlıyor acıdan. enkâzın altında kalmışım gibi tüm kemiklerim kırılmışçasına ağrıyor her yanım. sanki ruhum ceset ve bedenim ceset torbası. ölüler ağır olur bilirsiniz. bedenim ruhumu taşıyamıyor artık, her an bir yere yığılacak gibiyim. acılarla boğuşurken kayboluyorum bu karanlıkta, her geçen gün daha da dibe batıyorum. hiçbir yere ait hissetmiyorum kendimi, sanki bu dünyaya ait değilim. kan sızıyor, bakın, saç tellerim kana bulanmış, görmüyorsunuz, neden? ağrılar içinde sürükleniyorum bu boşlukta. kafamın içinde yangın var, dumanı sarıyor her yanımı. boğuluyorum. ruhumu okşardı kelebekler, şimdi ise kelebek mezarlığı var içimde. sızlıyorum, sarsılıyorum, titriyorum. depremler oluyor beynimin içinde. her geçen gün biraz daha ölüyorum, kimse cesedimin kokusunu almıyor mu gerçekten?
Kendimi annesinin cebin de hiç para olmadığını bilmeden lunaparkın önünden geçen ve parmakla atlıkarıncaları işaret eden bir çocuk gibi hissettim, kırılmış. Düşmüş gibi hissettim. Düşmüş ve çok kanamış..
Bir kez daha kaybetmek istedim, bir kez daha büyük kaybetmek. Mesela canımı, mesela hayatımı...
Ne bu keder hayrolsun inşallah.
Ben ne zaman gelecek planı yapsam neden yaşamaya devam ettiğim sorusunu başta cevaplar sonra yazıma devam ederim. Elbet bir gün ölümü tadacağız, izin ver hayat sana ne gösterecekse göstersin.
@@basarikocum hayır, hayal hatası
''deli gönül, neyi özler durursun?
acınacak dostun cananın mı var?''
bu kadar iyi anlatacak bir cümle olamazdı sanırım.
Hiç gibi hissediyorum çok yoruldum çok yorgunum tükendim artık
Bu şarkıya bir deniz kenarına ve bolca yağmura ihtiyacım var ben artık bazı şeyleri kaldıramıyorum Allahım bana dayanma gücü ver ferahlık ver dünyanın zor bi yer olduğu belliydi fakat bu kadar mıydı inanın hiç bilmiyordum.
Bu parçayı her açtığımda bir sessizlik çöküyor içim bir huzurla doluyor rahatlıyorum. Dünyanın sahip olduklarımın, bu insanların, söylediklerinin pekte önemli olmadığını anlıyorum. Herşey önemini yitiriyor gözümde...😌😌😊😊
şu şarkıların altındaki yorumların hepsi farklı bir hayat şarkıyı şarkı olarak tamamlayan bir parça bu yorumlar. Kalbi güzel insanlara selam olsun
Ben hala kendimi burda buluyorsam bir seyler hala olmuyor demektir
Burada olmak güzel şey bırak olmasın elbet bir gün olur merak etme olacak inşallah
Çok derin bir tını. Dinleyicisini bulan yorumlayla beraber, kalpten gelen bir teşekkürü söylemekte öyle. Dengesini, muazzam biçimde nasılda hisettiriyor.
" Dünya yansa yorganın yok içinde, harap olmuş evin dükkanın mı var? "
Hiçbir şeyim yok.
Geçen gün annemle tartışırken bana "30 yaşında adamsın dikili ağacın mı var" dedi nasıl ağrıma gitti anlatamam
@@AlejandroGocuktur benim bile zoruma gitti be😢
"Kanadınızı kıran insanlara yol verin ki kanatlarinizi sarıp sarmalayacak insanlara bir an önce denk gelesiniz."
Kesinlikle öyle hanfendi
@@hergeceradyosu8451 elbette öyle beyefendi:)
@@yagmuryalcn2598 (:
aylardır kayboldum iyi insanların varlığına inanmıyorum :)
@@ibrahimtalhadal5602 herşey zaman, gerçekten zaman
Aşk aurasıyla yaşanılan dostluklar.... başka bambaşka.
İçimde bir yerde dağlanan bir kesik var. O dağın bir adı olsa bu "hiç" olurdu. Zikrettiği tek şarkı da bu. Derdini hatırlatan tek şarkı. Bir vakitler günlüğüme şöyle yazmıştım.
"Kendimde sebebini bilemediğim davranışların çok eskilere dayandığını fark ettim. Maziyi hep bedenimde, zihnimde, gönlümün içlerinde bir yerde taşıdığımı ve neredeysem oraya götürdüğümü anladım. İşte benim hüznüm! Bir hiçlik ve varlık... Var olanın aslında yok olması. "
Bunu yazdığımda bu şarkıyı keşfetmemiştim. Ama aynı o günkü gibi uyuşturucu etkisini hissediyorum bu şarkıyı dinlerken. Parmak uçlarımın ve zihnimin karıncalanışını bir tek bu şarkı ve hiçliğim başarabiliyor.
"Var olanın aslında yok olması" fazla dokundu bu
@@aesen9 bu kadar hisli olmak bir azap mı yoksa insan kalmanın direnci mi? Yine bazen, bazen bu kadar düşünmemeli. Kendine eziyet etmemeli. Artık o yokluğu düşünmüyorum. Yokluğu yok etmenin yolu buymuş. Mutluluktan ağlamanız dileğiyle, parmak uçlarınız çiçeklensin
@@gullseymaa teşekkürler, bilmukabele. İyi geceler
@@aesen9 iyi geceler
Ne kadar güzel bir yazı. Kaleminize sağlık
Demine devranına selam olsun Neyzen baba. Sizlere de teşekkürler Kuan böyle güzel bir eser ortaya çıkarmışsınız.
Bu sözleri neyzen teyfikmi yazmıs yazarmısınız lütfen
Kendimi buluyor,yaratıyor, ağlıyor ,döndükçe dönüşüyorum. Birbirinden bağımlı bağımsız durgunluk durağınlik, bir o kadar hareketliliği üzerime yük etti bu destursuz parça.
Söylesene deli gönül daha neyi özler durursun hiç gelmeyecek olan bir sevdiğinimi, yoksa ondan daha mühim olan geleceğinimi, dönmeyecek olan geçmişini mi.Sen dünyayı özleye dururken asıl hakikatı unuttun... 🦋
Şimdi ben bu müziği dinledikten sonra bir daha nasıl ibo showu izliyem..
Bilirim neyi özlediğimi, bilirim neyi eksik hissettiğimi, bilirim neyi yutkunamadığımı...
Ar ederim diyemem, utanırım saklarım içimde. Dün, bugün ve muhtemelen yarın...
Muhteşem yorum 👏👏
👍😭
Neyimi anladım “Annelerinin terk ettiği çocukları sevmek çok zordur “ sabır ister.
“Sevgi neydi kalbe verilen en büyük ceza “ eline ağzına sağlık güzel insan 🙏🏻🙏🏻🙏🏻🍂🍂🍂🍂🍂 çocukluğumu o masum zamanları özlüyorum…
Her konuşmanın siyasete çıktığı ülke gençlerinin geçim sıkıntısı ve gelecek kaygısına yenik düştüğü güzel ülkem. Evet gençlik bitti en güzel yıllarımızı katlettiler
Hemde planlı sistemli bir şekilde. Giden. Yıllarımız. Oldu. Türk gençliğinin yılları. Bir akıldan yoksan. İnsan için. En üzüçü olanıda bu.....
keşfettikten sonra sadece en yakın arkadaşıma söyleyebileceğim güzellikte olan şarkılardan biri.
Kesinliklee katılıyorum
Hiçkimseyle paylaşılmaz bence bu grup
siz güzellik nedir çirkinlik nedir bilmiyorsunz herhalde..bu iğrenç ve çirkin sözleri olan şarkıları beğendikçe sizler de çirkinleşiyorsunuz..haberiniz olsun.
@@KayipYildiz 'Dünya yansa yorganın yok içinde
Harab olmuş evin dükkanın mı var'
aklı olan biraz düşünse bu sözlere çirkin diyemez.
@@fernandoalonsodiaz895 benim cirkin dedigim sozler Kuanin baska sozleri..Cennetini basina cal.
Gibi..göt gibi pislik kelimelrri kullanmasi..akli basinda olanlar da o sozlere guzel diyemez.Kuan baskasinin sozlerini kabul edip soylemisse en az sozlerin sahibi kadar sucludur. Turk sanat muzigi melodisiyle kufur soz soylemek nerden cikti.git rap yap.neyse bosverin siz dinlemezsiniz zaten.on kisi alkislasa 11.sizsiniz.. tek basiniza savunamazsin birseyleri..cogunluk ne derse onlari dogru kabul edersiniz..bu yuzden siz sizin gibilerin fikirleriyle ayni seyi soyleyin..bana bulasmayin..benim sozlerim Kuana idi..Kuan konussun onlarin sozculeri degilseniz.
Neden bilmiyorum ama sanki ciğerim dağlanıyormuş gibi hissediyorum ne zaman bu müziği dinlesem, çevremde tonlarca insan olsa da yalnızlaşıp kendi köşeme çekiliyor ve kendi içimde yok olup yeniden var oluyorum.
Sunu dinlemenin verdigi zevk varya cok az seyde vardir 😊
bir daha dinleme vakti
Bir daha dinleme vakti gelmiş sanırsam...
@@avsinnn Geldi geldi ...
Ruh dinlendiren bir parça... İnsan kendinden çok fazla şey bulabiliyor, bu tarz değerlere sahip çıkmamız dileğiyle...
Her defasında kendimi bi şekilde burada buluyorum. İçimde huzuru hissediyorum resmen.
hiçlikle kavrulan varlığımın çiçekli bahçesinden selam olsun...
“Mayıs ayının ilk günlerinde bir öğle üzeri Ortaköy’den başladık yürümeye...
Güneş solgun turuncu gökyüzü uçuk mavi, deniz çırpıntılı lacivert, Boğaziçi’nin iki yakası erguvan rengindeydi...
Denizin tarafındaki kaldırımda yan yana yürüyorduk...
Ben denize bakıyordum...
Dalgalar sahildeki tekneleri yavaşça sallıyordu...
Saçlarım uzun olsaydı onlar da rüzgarda sallanacaktı...
Bebek Koyu’na geldiğimizde elimi tutmak istedi...
Önce elimi çektim, sonra elini tuttum...
***
Ele ele Emirgan Korusu’na geldiğimizde bizi laler karşıladı...
Boğaz’ı gören bir banka oturduk...
Yan yana...
Konuşmuyorduk... Denize bakıyorduk...
Kendini bana yaklaştırdı... Elini omzuma attı...
- “Benimle evlenir misin?..” dedi...
Şaşırmıştım...
Yanaklarımın kızardığını biliyordum...
Yüzüne bakmadan “Anneme sormalıyım...” dedim...
Omzumu hafifçe okşadı...
***
Akşam anneme gelip olanları anlatınca; “Babana danışmalıyım...” dedi...
Beş sene olmuştu annemle babam ayrılalı...
Babam ikinci annem Yıldız Moran’la evliydi...
O akşam babam, annemin Caddebostan’daki evine geldi... Sofrada babamla karşılıklı oturduk... Annem ise başa oturdu...
Önce yemek yedik... Sonra annem konuyu açtı...
Sordu...
Benim yanaklarım yine kızarmıştı...
Cevabını bekliyordum ama vermiyordu...
***
- “Benim şiir kitaplarım nerde?..” diye sordu...
Annem kitapları sofraya getirdi...
Babam tabağını kenara itti...
Rakı bardağını kitaplardan uzaklaştırdı...
Sayfaları karıştırmaya başladı...
Şiirle cevap vereceğini anlamıştım...
Makaralı teybi, sehpanın üzerine koyup düğmesine bastım...
***
Şiirlerini sesi ile oynayarak bazen yavaş, bazen hızlı, bazen fısıldar gibi, bazen bağırır gibi okudu...
Hiç ara vermeden okuyordu şiirlerini... Gece uzun sürdü...
Vakit bir hayli geç olmuştu...
Kitaplarını kapattı, yerinden kalktı, kitapları rafa koydu, bizlere “Hoşçakalın” diyerek gitti...
Bunlar erguvanların İstanbul’u kuşattığı 1966 yılının Mayıs ayında yaşandı... Şimdi yine Mayıs ayındayız... Aradan 46 (şimdi 47) yıl geçti... İstanbul yine Erguvan renginde...
***
Düşünmeden bastığım o teybin düğmesiyle babam Özdemir Asaf’ın sesini kaydetmiş olmamın ne kadar önemli olduğunu çok sonraları anladım...
GİDEN isimli şiirinde;
“Geçen yaşadığındır, yaşarken anlamadan.
kalan bir gerçektir belki...” der... Yaşadığını anlamanın bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim...
Bodrum’da bahçedeki erguvan ağacına bakarak yazıyorum bu yazıyı... Çiçekler döküldü sadece yaprakları kaldı...
Bir sene beklemem gerekecek çiçeklerini görebilmem için... Seneye mayıs ayında kavuşmak üzere Erguvan Ağacı...”
***
Özdemir Asaf’ın kızı Seda Arun’un “evleneceğini babasına haber verdiği ve onun onayını beklediği akşam saatinde yaşadıklarını yazdığı” satırlar bunlar...
Özdemir Asaf’ın Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Sen bana Bakma, Ben Senin Baktığın yönde Olurum...” kitabından...
Ünlü şairin o gece orada evleneceğini duyduğu kızına kendi sesinden okuduğu şiirlerin yer aldığı cd’iyle birlikte satılan kitabı okuyor Özdemir Asaf’ın o akşamını dinledim kendi sesinden...
Özdemir Asaf gibi bir babanın kızının evlendiğini öğrendiği gün, şiir kitaplarını masaya dizip ona şiirlerle cevap vermesi çok dokunaklı geldi bana...
Özdemir Asaf’ı dinlerken Boğaz’a baktım...
Yine bir mayıs günüydü...
Boğaz yine kıpırtılı bir lacivertlikte huzursuzdu...
Daldım gittim, şairin şiirlerinin dehlizlerinde, Boğaz’ın derinliklerine...
Firat Tasarer 🌹
Firat Tasarer başkan neler yaptın sen.. öğlen 14.24 rakı masasına oturtup kitabı şiiri elimize aldircaksin :(
İzninizle bu metni instagramda paylaştım. Umarım sıkıntı yoktur...
Firat Tasarer güzel
Firat Tasarer şey gibi geldi bana bu ailenin tekrar bir araya gelmesi benim bu sofraya tekrar oturup içmem için böyle bir şey mi olması gerekiyordu erguvanları bir sene daha sonra görme kızım evlen mi demek istedi şair?
Bir şey yazmak istedim, yazamadım, öyle guzel ki susalım, susturalım bizi ve sadece dinleyelim, teşekkürler Demircan Demir 🌸
Bazı şarkıları herkes keşfetmemeli özel kalmalı...
Dert, insanı güzelleştiriyor inceltiyor kabalıklarını alıyor manevî hastalıklarını tedavi ediyor..
30.12.2020 03.07 bu saate kadar bu şarkıyı keşfetmemiş olmanın ayıbıyla keşfetmeme vesile olan Itır Hanıma sevgilerimle
Itır!
İlişkimiz açığa çıktı.
3 dakikalık şarkının bile yarısına gelmeden kapayan adamım ben amk. Sonuna kadar odaklanarak dinledim.
Bir yol düşlüyorum... Gitmekle bitmesin gittikçe yüklerim azalsın eksilsin... Hafiflediğimi hissedeyim dönüşü olmayan bir yol bu şehirden bu insanlardan kendimi alıp gideyim...
Ah deli gönül.. Hiç olmayacak hayalleri kurup yıkılışının altında ezildin.. Yine de durur durur özlersin
Of of hiç akıllanmayacak mıyım daha ne kadar ezilmesi gerek bu gönlümün
Çok çok hoş bir grupsunuz. Var olduğunuz için içtenlikle teşekkür ediyorum. ❤️ İnce tınılarınız beni uzaklara götürüyor...
Hayatıma yollar sonra tesadüfen giren en güzel şarkısın❤
Yolları anlamaya çalışıyorum deminden beri, yıllarmış meğer :D
@@filmarliv980 yanlış yazmışım ya 😂
maşallah bu korhan fırat aşkı nereden geliyor ya :D
@@burakkandil1751 13 yaşındayken açtığım kanal anı kalsın diye silmiyorum 😂
@@bahadraksoy8494 şimdi tam zamanı.
olm sabah akşam kuan dinliyorum bağımlı oldum lan kurtarın demicem böyle bağımlılığa can kurban
Bende ya
Yanlız değilsiniz. Bağımlı olmayı hak eden bi şarkı bence 👍🤗
küfretmek dinsizliğini yaşamak öfkeni kusmak, Allaha isyan etmek için bundan iyisini bulamazdın..bu yoldan vazgeçmeni tavsiye ederim. korkmadığın için korkulması gerekenin başına gelmeyeceğini sanma..
Kardeşim okuyunca rahatladim. Bende aynıyım aşırı doz alıyor olabilirim:D
Bende senin gibi çok aşırı no.1 ciyim no.1 kuan ve sena şener bunlar çok iyi ya
Bıyıklarımı sarartan bir sarımlık sigara eşliğinde dinliyorum seni. Sokağın sarı lambası boyumdan büyük gölgemi ortaya çıkarıyor, gökyüzünde yakası bozulmuş bulutlar yıldızlarımı gizliyor. İnsan yazacak kimse bulmayınca baya bir sevgisinden yoksullaşıyor, bugün beni bir beden yerine kaldırım taşları bağırına misafir ediyor.
İnsan bu şarkıyı dinledikçe yazası geliyor. Ağzına sağlık KUAN 👋
Ne zaman boşluğa düşsem, kahvemi alıp tek başıma oturup, bunu açıyorum. Gözüm gökyüzünde, aklım boşa yaşadığım ve canımı yakan kanbağım olanlarda....
Sen bensin
Sen de dinliyormuşsun, belki görürsün..
Yarım metre yoktu aramızda, yolların akıp gittiği gibi brnim gönlüm de sana aktı. Saatler geçti, benzinlikler, koyu sohbetler... Hepsi bir uğultu gibiydi benim odağım sendin çünkü. Arada telefondan maç izleyişin, sürekli bebek gibi uyuyuşun, arkadaşlarınla konuşup gülüşüşün. Hepsi öylr bi aklıma kazındı ki, aklın hayalin durur günışığım. Ben seni gördüm, zihnimde yer edinen yüzünün her zerresi kadar günah yazdı belki solumdaki. Uzun sık kirpiklerin için, kalemle çizilmiş kaşların,güzel yüzün, uzun sayılabilecek saçların için... Duam sensin günışığım, hayalim de sensin. Ben bekliyorum seninle evimizin balkonunda bir gün bu şarkıyı dinleyeceğimiz günü bekliyorum.