KUAN · Var - deli gönül neyi özler durursun
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 5 ก.พ. 2025
- KUAN · Var ( HAR 2012)
VAR
Deli gönül neyi özler durursun
Acınacak dostun cananın mı var
Dünya yansa yorganın yok içinde
Harab olmuş evin dükkanın mı var
Çal nayını ferahnakte ver karar
Götün nazır kulağın müsteşar
Kumda oyna çöp batmasın aşikar
Düşünecek senin zamanın mı var
Kendi cihanda bak sen keyfine
Kulak asma halkın hayfa hayfine
Tamburuna kemanına define
Sen de katıl neyde noksanın mı var
Şu kırk yıldır senin daran alındı
Suratına yüz bin kara çalındı
Nasıl olsa bu bokluğa dalındı
Neyzenden de büyük isyanın mı var
Söz : Neyzen Tevfik
Müzik : Demircan Demir
Abimin dinlediği şarkıydı
6 Şubat depreminde kaybettim abimi 8 ay sonra bu şarkıyı dinlediği hayal meyal aklıma geldi ama tek hatırladığım videodaki simgeydi onu bile zar zor hatırlıyordum 4 gün aradım bu şarkıyı sonra abimin Spotify hesabını bulunca buldum bu şarkıyı öyle mutlu oldum ki direkt gözlerim doldu gece saat 04.49 ve kendimi burada buldum teşekkür ederim şarkının yapımcılarına dilinize gönlünüze sağlık. Son olarak eklemek istediğim şey sevdiklerinizin kıymetini bilin tek gecede saniyeler içinde kaybedebilirsiniz kalp kırmayın kıymet bilin mutlu edin zaman geçirin birlikte sevin sevilin her şey gönlünüzce olsun...
Başın sağ olsun güzel kardeşim, Rabbim abini de diğer tüm vefat eden kullarını da rahmetiyle kuşatsın inşallah.. Ben de arkadaşlarımı 99 depreminde Sakaryada kaybettim. Yerle bir olan şehir tekrar yerine geldi. Gidenler de kalbimizde yaşıyor işte... Mekanları cennet olsun.
@@ladymohikan Allah razı olsun sizin arkadaslarinizin da mekanlari cennet olsun
Allah rahmet eylesin başınız sağolsun
Gercekten de güzel parca hatta insigramımdada paylaştım
@@ladymohikan sizin de başınız sağolsun bende Sakarya Adapazarı nda yaşıyorum
@@muharremderin9634 Allah razı olsun
Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır. "Mevlana"
Harika yorum
nefsin bir gün s1k3r umarum ki seni. T0p
Bir hoş ferahlık verdin biladerim. Sağ olasın.
👍😌
👏👏👏
Eskiden ne çok dinlerdim ve dinlerken ciğerimde hissettigimi sanırdım.3 ay önce ms tanısı konup tek gözle yaşamıma devam etmeye başlayınca asıl ciğerimde hissetmenin ne demek oldugunu anladım .okuyanlar gözümü tekrar kazanabilmem için şifa dualarını gönderirlerse ferahlarım inşallah
Allah şafi ismiyle şifa versin kardeşim
Şifa dileyene Şifa olsun ol' du, oldu oldu
Allah şifanı versin . Büyüklerin duası olsun inşallah
@senasoyer51 Geçmiş olsun acil şifalar diliyorum hayat hiç adil değil bunu en iyi bilenlerden birisiyim tüm içtenlikle söylüyorum insanın en iyi tedavi şekli umutlu olmasıdır
Rabbim sen sifa ver Allahım habibin Rasulullah hürmetine 😔 çok geçmiş olsun
Dengini,zamanını,mekanını bulamamış bütün yitik ruhlara selam olsun...sizi sızım sızım hissediyorum...
Ve aleyküm selam 🙃
Burdayız..
Yitik o kadar iyi bir ifade ki
3 ülkede 3 kez sıfırdan başladım...şimdi doğduğum topraklardayım...bir sürü arkadaşı ve hayatı geride bıraktım. hala aitlik hissim yok.. ne bir toprağa ne birine.. çok güzel söylemişsin, dengimi , zamanımı, özelliklede mekanımı bulamadım. Bulamıyorum.
@@jandadmr teşekkür ederim ... Yalın bir yalnızlık yazgımız demek ki bir yabancı gibi geçer gideriz biz de vesselam...
Şuraya herkes gibi içimi dökmek istedim onu bile başaramadım. İç çektim sadece. Olsun. Aynı şarkıyı dinleyip aynı duyguları hisseden insanlar birbirini anlar değil mi? Beni anlayın şu koca dünyada sadece anlaşılmak istedim. Ben artık bu yükü taşıyamıyorum. İnsan olmak neden bu kadar zor?
Hadi Elif, bi kez daha anlatmaya çalış kendini. Kelimelerin anlamlarını yitirdigi o mevkîden bak, kendini kendinden sakınmadan.
Anlar Elif lakin anlatmak zor..
Duygusal zekanın yoksunluğu
@@arif6099 ne demek istiyorsun
@@Cazibe11 duygusal zekanın yoksunluğuna sahip kişiler, karşılaştıkları olaylarda alternatif düşünce üretmeyi başaramazlar Mesela kendisini korkutan bir olayla karşılaştığında, korkusunun kaynağını anlamak yerine duygusunu görmezden gelir yada anlamaya çalışmaz haliyle bu olumsuz durumu lehine ceviremez
"İnsanlar, insanların içinde,
insana hasret yaşarlar."
Özdemir ASAF
🌊🔥
😊
"Bu kadar insan yalnızken neden bu kadar insan yalnız?"
4 yıl önce hakkaride askerken çok dinlerdim. Dönüp dönemeyeceğimi düşünürdüm. Çok şükür döndüm ve şimdi oğlumun büyümesini ve bu şarkılarla tanışmasını bekliyorum.
O7
Babam önermişti... Güzel babam önerdiğin herşey o kadar güzel ki... Tabi ben ilk dinlediğimde pek beğenmemiştim. Şimdi büyüdüm ve kendi istegimle dinliyorum. Büyümek acıyı anlamak oluyormuş. Umarım sen bu dünyadan gitmeden çoğu şeyi anlamış ve söylediklerini, önerdiğin şeyleri daha iyi anlarım... İyi ki babamsın...
Belki birgün bu müziği yine dinlerken yorumumla karşılaşırsın :)))
Hayatımı, dertlerimi, tasalarımı, mantıksız davranışlarımı, hala bir üniversite tercihi yapmayışımı, zincir bir markette kasiyer olarak sürünüp hergün türlü türlü insanın terslemeleriyle uğraştığımı ve bir daha asla geri gelmeyecek olan gençliğimi neden çürütüp kendime eziyet çektirdiğimi düşünürken çok da güzel gidiyor bu parça. Bazen lise anılarım geliyor aklıma. Fizik dersi.. O sıralar geliyor. Şimdi eskisi kadar samimi olunmayan o arkadaşlıklar. Eski beni çok özlüyorum. Ders çalışmayı özlüyorum. Kendimi öğrenci hissettiğim o günleri çok, çok özlüyorum .
Aslında başarabilirsin. Ben de elimden geleni yaparım. Yeter ki ileride kızarak değil de iyi ki diye hatırlayacağın bir gençlik bırak arkanda. Nedenini bilmiyorum fakat halledersin, hallederiz. Çok da bı görmüş geçirmişliğim yok fakat bu sene mezun oldum makine mühendisliğinden. Çok güzel anılar ve deneyimler biriktirdim. Sen daha güzellerini biriktireceksin.
@@burakalpsahin2192 umarım..
Farkettigin gün doğduğun gündür ...ve inan doğumdan öncesi yoktur..kendine kızmak zamanla kendini cezalandırmaya dönüşür.belliki.kendini aslında sen olan potansiyelini arıyorsun bulabilirsin.Ilk once bir beşer olduğunu zaten kemalata ermek.icin bu dünyaya geldiğini hatirla ve kendini bağışla en kıymetli.sevdiğini bağışlar gibi bağışla baş bağrına..sonra şahit olursun yolların nasıl.acildigina
Allah yardımcın olsun🙏
Hayata farklı bir isim verebilseydik eğer, bu mutlaka Garip olurdu. Garip. Duygularını paylaşıyorum. Benim gibi milyonlarca insanın paylaşacağına da eminim. İş galiba ne olursa olsun pes etmemekte. İnadına yürüyebilmekte. Ayaklarını kesselerde yürüyebilmekte. Nereye olduğu çokda önemli değil. Önemli olan yolda olmak. Yolda nelerle karşılacağımızı kim bilebilirki?
Kime önersem beğenmiyor ama ben kendimi hep burda buluyorum
Alışmışlar basit şarkılara
Boşver onları gel bize takıl:))
Beğenilesi bir tattır bu ama zevk meselesi be.
kime desem müzik zevklerimiz çok farklı diyor :(
@@aslipinard bana güzel şeyler hatırlatırken size farklı şeyler hatırlatması ne kadar güzel bir durum çünkü evrensel olduğu kadar ötesinde şahsi olduğunu gösteriyor, Müslüman iman eden İnanan demek olduğunu biliyorsak eğer ne yaparsak yapalım veya neye inanırsak doğru ve yanlış aslında bu kavramları yaratana yarattığı şeylere inanılıyor dolaylı yoldan ve mutlak olana ve yarattıklarına inanıyoruz ve Müslüman yani iman eden olmanın bir şeyleri temsil eden bir şey değil her şeyi temsil eden olduğu sonucuna vardım, bu benim görüşüm katılırsınız veya katılmazsınız, sadece belirtmek istedim.
Kuan dinleyen kaybetmiş insan değildir kendini bulmuş insandır biz buraya bişey kaybettiğimiz için değil kendimizi bulduğumuz için geliyoruz
Helal sana ❤
👌
❤❤❤❤❤
Daha önce kaybetttiğin için kendini burada buldun o vakit...
Nice 👍🏼
23 yaşımdayım ve aylardır kpss denilen aptalca bi sınava hazırlanıyorum zorluğunu anlatamam. Şu saat oldu bırakamıyorum dersi ve müthiş bir sızı var vücudumda dilimde tek bir duam ALLAH'IM bana bu sene hayırlısıyla atanmayı nasip et lütfen.
Hayırlısıyla atanırsınız inşallah 🙏🏻
@@eliffturkmenn ALLAH razı olsun amin inşALLAH
atandın mı?
@@kajeyerdo hayır
Atandin mı bari :)
parçayı onlarca kez üstüste dinlerken,,tek tek yorumları okumak ve bir çok kişi ile aynı hisleri paylaştığını görmek.."Yalnız değilim lan işte" diye içten içe sevinmek..güzellerin mekanının misafirlerine selam ve muhabbetlerimle..
Yalnız değilsin gardaşım))
@@aysenurisk3834 ne mutlu bana..:)
Hastanedeyken üst kata çıkarken bir abi vardı merdivenlere oturmuş yere kitlenmiş bakıyordu onu öyle görünce çok garip hissettim. O kadar farklı bir hali vardı ki derdini sormak istedim, konuşmak istedim bir abim gibi sohbet edeyim istedim ama tanımadığım için yapamadım fakat dua ettim bolca Rabbim onun derdini derman etsin.
Birini kaybetmiş ya da kaybetmek üzere
Keşke merhaba deseydin belki onun hayatında çok şey değiştirirdin.
@@Knowhowca o zamana dönebilsem derdim
@@sevgiksgr farkındalık da güzel birşey gelecek için.Şuan kanadadayım kendimi milyonlar içerisinden o kadar yalnız hissediyorum ki tarifi yok.Sahhte merhabalar nasılsınlar.Kendi ırkımdan olanların birbirini çekememesi daha neler neler kuranıma boştur bu dünya ))
06.02.2023 depremiyle cehennemi yaşarken, herkes ölmüşken , ağlamamak için binlerce kez yutkunurken , kiminin çoluğu çocuğu, kiminin anası babası, kiminin tüm ailesi silinmisken bu hayattan nefes alamadığımızı biliyorum. Bu günlerin geçmesini umut ediyoruz ama hiç bir zaman unutamayacağız. Hiç bir şey yapamamak o kadar zor ki hayatımıza devam etmekten utanır oldum. Kardeşimin doğum günüydü o gün pasta alıp eve gidecektim sonra yerle bir oldu Türkiye. Allahım o karanlık göçük ten bir an önce kurtulmayı nasip etsin 100 küsür saat geçti üstünden o göçük, o molozlar, o duvarlar hepimizin üstünde ne zaman kurtulacağız ne zaman ders alacağız ne zaman hesap soracağız bilmiyorum ama bunun bir an önce olması icin çok dua ediyorum. Allahım bizlere kardeşlerimize yardım et onlara can ol nefes ol yarabbim. Tüm Turkiyenin başı sağ olsun...
Amin tum canlarımız gitti Rabbim sevdiklerinizle cennette buluştursun 🍀🤍🥀🤲
Dinlerken hüzünden öte, insanın ciğerini titreten, yakan anlatmaya sözlerin yetmediği duyguyu hissedenlerin buluştuğu 14 dakikalık bir zaman dilimi
Nedir bu telaş
Kime, neye yetişmeye çalışıyoruz
Kendimizi bulamamışken
Dünden kalan gam
Yarının telaşı
Zehir zember etti anı
Ne Mecnun yetişti sevdasına
Ne pir sultan haklı çıktı davasında
Konuşanlar duyulmaz Duyanlar anlamaz
Anlayanlar anlatmaz oldu
16.04.2024
Şarkı öyle bi şarkı ki sizin düşüncelerinize müdahale etmiyor sizi Başka alemlere götürmüyor ! Sadece derdinize ve düşüncelerinize eşlik ediyor ! Her sanatçının harcı değil bu 🎉
Uyan ey insan !
İnsanoğlu senden çok uzaklaştı,
Uyan ey Adem!
Kabil, Habil'in canını çok yaktı.
Uyan ey Elçiler !
Yeryüzü yalan ve küfürle doldu.
Uyan ey gönül !
Neyi özler durursun
Eyvallah...
Yaktın hocam be.
Kendimizi
Bugün kedim öldü. O bir kedi değildi kısa vade tattırılmış bir sevgiydi. İnsanların ölümünü bir çok kez canlı izledim gözüm kızarmadı. İnsan sırdaşını kaybedince gerçekten yıkılıyormuş, sen benim cennette mükafatım ol diye hayatın tamamına sana beslediğim sevgi ile bakmaya çalışıyorum...
Başınsağ olsun abim
@@luciferkhalesi5193 🙏🙏🙏
İnsanın canını gerçekten çok yakıyor.. Başınız sağ olsun
@@IlkerYilmazIN teşekkürler dostum 🙏
Başınız sağolsun.. dört tane kedim var, bazen onları kaybettigimi düşünüp ağlarım, daha kaybetmeden..
Her dünyadan uzaklaşma isteğimde buradayım.Öyle derin bi hissiyatı var ki bu parçanın,bütün duygular karışıyor birbirine.Buraya binbir sıkıntıyla gelip rahatlamaya çalışan güzel insan,umarım ki için huzurla dolmuştur.Sevgiyle kalın …
Mutsuzluk değil de kocaman bir hiçliğin içerisinde kaybolmuş gibi. Bu dünyayı nasıl yaşamalı da anlamlı kılmalı.
anlamı bulma, kendini bul
Değil mi... Her gece yatarken ve her sabah uyandığımda sorduğum soru; "bu ömür nasıl geçecek..?"
Bu dünyada anlam yok anladığım kadarıyla.
@@nesibetekke639 Nesibe aldığımız nefesi verebilecek miyiz onu bile bilmiyoruz. Burası imtihan yeri.
@@nesibetekke639 bir ben soruyorum kendime sanıyordum 😔
Her şeyin hiçbir şey gibi geldiği dönemlerde karşıma çıkan ve her şarkıda 'gör ama boşver ' der gibi melodiler kulağıma hoş geliyo, favlayin da arada yapalım meditasyonumuzu...
İyi ki varsın
@@mrhan6130 mutlu oldum nedensiz
@@utellusia hansdreamworld ekler misin insta
Meditasyon hatırlatma servisi. Saygılar.
karamsar müzikle meditasyon olmaz.
Covid zamanında açıp dinlerken yorumları okurdum. Şimdi de oturdum bir yorum da ben yapayım istedim. TH-cam da ilk defa yorum yapıyorum.
20-21 yaşımda dinlerken bedenimi huzur
kaplardı. Şimdi ise 25 yaşındayım dinlerken yaşadıklarımı düşünüyorum ve kafam daha da doluyor..
"Suratına yüz bin kara çalındı" Bu cümle benim canıma çarptı.
Isınmak ne kadar güzel,
ama yanmak ne kadar dayanılmaz,
İşte merhametli kalpler öyle yaşarlar
16 yaşında dinlemiştim ilk kez cidden sesin içindeki duygu ve çalgıların sesi kulağa bir taraftan acı ve keder bir taraftanda huzur veriyor şu an 22 yaşındayım halen gelir arada al cenneti çal başına ve bu parçayı dinlerim
Başlarda üzülerek dinlerdim şimdi ise her şeyin olma ihtimalinin olmama ihtimalinden yüksek olduğunu bilerek, yüzümde tebessüm içimde huzurla dinliyorum. iyi ki varsınız kötü hatıralarım sizler beni var ettiniz. "DELİ GÖNÜL NEYİ ÖZLER DURURSUN.''
''deli gönül, neyi özler durursun?
acınacak dostun cananın mı var?''
bu kadar iyi anlatacak bir cümle olamazdı sanırım.
Beynimiz o kadar dolmuş ki düşünecek yer kalmıyor. Ancak burada soluklanıp düşünüyoruz. 20 yaşımda öğrenciyken dinlerken var olan dertlerim, hayatımdaki insanlar, hayat düzenim, üzüntülerim , mutluluklarım ne kadar farklıymış. Şimdi 25 yaşındayım çalışıyorum. Şimdi ise bitmeyen dertlerle birlikte bedenimdeki ağrılar, kafamdaki huzursuzluk ve mutsuzlukla boşluktayım.
Hocam yemin ederim o kadar iyi okumuşsun ki bırak eski sevgilimi orta 2 deki ölen muhabbet kuşumu bile özledim.
🚬😂
Ne güzel demişsin öyle :) bende dinlerken (Allah korusun) en sevdiğim birini kaybetmişim gibi hüzünlenir, kederlenir, gözlerim dolu dolu dinlerim.
@@nurunalanur1 bende de böyle oluyor dayanamayıp ağlıyorum birde :(
@@zeynep9165 ahh hassas kalpler hep bir 💕:')
@@nurunalanur1 evet 😊🌿🌼
Dönüp dolaşıp buraya çağırıyor insanı. Beynimin her kivriminda tınıları var. Büyücü bunlar (!)
Bir yüküm fazlalaşmış,geliyorum bu şarkıyı dinlemeye.
Yaşım büyük değil, küçük değil.
Yolun neresindeyim Bilmiyorum,
anneme sorsanız hâlâ çocuğum...
Ama o eski Dünyamın aynı olmadığını bilmez...
Dünyada ki sorunlar gittikçe farklı bir hâl alıyor,bana ise her geçen gün kıyamet gibi geliyor.
Bu şarkıyı dinleyince "Onların derdini çekmeden kendi derdine yakınıyorsun, hayatın basit şeylerine üzülüyorsun,sinirleniyorsun." Diyorum.
Allah affeder mi bilmiyorum ama kendi derdimin üstüne dert görünce içim ferahlıyor sanki...
Ne acı, şimdi onların hâlinde olsam üstesinden gelmek için büyük bir dertden mutlu olurdum...
İnsanlar olarak hepimiz içten içe böyle narsist varlıklarız,ben de öyleyim...
Ama alıp başımı gitmek istiyorum bu dünyadan;bu dünyanın insanından,havasından,toprağından,suyundan...
Bu şarkıyı henüz büyüyememiş bana,eksik bana,noksan kalmış bana dinliyorum...
"Ağlama anne" dedim, "belki
toparlarız." daha çok ağlamaya başladı, ördüğü kırmızı patiği koltuğun kenarına bırakıp mutfağa koştu. anneler en çok mutfakta ağlar çünkü. yıllarını çürüttüğü adam tek darbede devire biliyorsa bir anneyi, tencere tavaya bakarken bile gözü doluyor insanın. televizyonun sesini açtım biraz, sezen bir şeyler söylüyor. kafa
başka yerde olunca müzikler bile anlamsız
geliyor insana. bu hayattaki tek zayıf noktam kendim gibi geliyordu bana. duramadım daha fazla evin içinde, annemin ağlama sesleri tokat
gibi yapışıyordu yanaklarıma. kapının önünde duran babamdan kalan rugan ayakkabıları giyip çıktım sokağa. bi sigara yaktım, yürümeye başladım. kafamı kaldırıp tanrıyı aradığımda kehf suresinin altmış sekizinci ayetiyle cevap verdi bana. "sebebini bilmediğin bir şey için
nasıl sabredeceksin?" gözlerim doldu biraz, ağlamamak için sıktım kendimi. ben bu hayatın neresinde yanıldım diye sordum kendime.yine cevap veremedim. galiba acının bir dili yok,
götünü yırtsan da anlatamıyorsun... bi sigara daha yaktım, bu kez ağladım. allah affeder mi bilmiyorum ama annemin canını yakanların içi sızlasın çünkü o kadar çok bıktım ki her şeyden, kafamı duvara vura vura bayılmak istiyorum. bizim gibiler onu da beceremez gerçi. koltuğa yığılıp ağlamak daha cazip geliyor nedense. bazen düşünüyorum, acaba doğarken tanrı bana başarılar demeyi mi unuttu. annemin yüzünü kara çıkardım, şimdi de kendi yüzümü çıkarıyorum. asıl sorunum ne biliyor musunuz? kalbimin koridorunda ilerlerken, aklımın duvarlarına çarpıyorum ben. yere yapışmış ambulans diye çığlıklar atarken, insanlar üzerime basıp da geçiyor. yaşamak; büyük hayal kırıklığı...
Kalbimin koridorlarında yürürken aklımın zindanları 👏
Sizi anlamak zor ama hissetmek belki değildir bilemiyorum. Bir babadan ötürü ailenin yıkılışını zavallı duruma gelişini annemin gözyaşlarında izledim eşlik de etmişliğim var dayanamadığım için duymamış gibi yapıp köşeme çekilip duamı edip en sonda uykuya dalmışlıpım da. Bir cana 4 canın kurban gitme yolundaydı, annem de sağolsun çok güçlü bir kadındır izin vermedi. Hani bir bacak kangren olur da onu bedeninde barındıramazsın ya bizim baba da öyle. Kangren olmuştu bir bacağın çürümesinden ötürü o bedeni ölüme terk edemezdik. Ne onun bunu yapmaya hakkı vardı ne de bizim bunu kendimize. Babama, yıllarca birikmiş verilen şanslar yetmedi ailenin dağılmamasına , belki de bu durumun varlğı aileyi toparlamak içindi çünkü babam olmadıktan sonra aile olduğumuzu gördük daha sıkı sarıldık daha yanımızda arkamızda durduk
Yani iyi ki diyemem ama böylesi de iyi oldu gibi. Ama sanki çok başka ve çok farklı olabilirdi. Maddi manevi varlıkta yokluk çektirdi, eksik bıraktı ama annem de onun yerini doldurdu en azından kendi adıma öyle düşünüyorum. Bir keşkem yok babamla yapmak istediklerime dair. İstemem de. Kalsın. Şimdiye kadar olmayışını bu saatten sonra var olsa neye yarayacak. Asla affetmem diyordum ama şimdi ne kırgınlık ne de kızgınlık kaldı bitmek bilmeyen hatalarına rağmen.
@@yesilerik9 herkesin kurtuluş piyangosu ayrı işliyor, seninkide; nereden bilebiliriz belkide birin felaketi birinin mucize olur cümlesine denk gelmiş. Umarım cümlelerin kadar güzel ve uzun olur hayatın.
@@cetinkok1 teşekkür ederim. Umarım senin de gönlünce çok güzel huzurun bol olduğu ömrün olur :)
bilader nasılsın ,nerelerdesin, iyimisin
Birde bu parçayı tanımamıza vesile olanlar var. Onlar ıyiki varlar.. Değerlerini bilin derim, ancak derinliklerini size açan biri bu parçayı sizinle tanıştırabilir ve derinliklerini açabilmek çok zordur çok nadir insanlara açarsın.. Kimi dertlenip dinler bu parçayı, kimi huzur bulur dinler, kimi aşka, kimi dünyaya, kimi dosta...
Çok doğru evladının öldüğü gün dinledim güzel bişi bıraktı gitti meleğim 🥀
@@muhammetkandag9769 basiniz sagolsun düsüncesi bile beni gözyaslarina bogan bir durumu yaşamak nedir anlayamam belkide .. Allah sabir versin.. sağlık huzurla kalın...
dünyan kaymış ama sen gülümsemekle yetiniyorsun. seviyorum bu hissiyatı insana yaşadığını hissettiriyor.
Bu hayat beni otogarda ağlattı yollarda ağlattı sokaklarda ağlattı boş bir parkın bankında ağlattı kaldırıma çöküp ağlattı uykudan uyandırıp ağlattı uyutmayıp ağlattı beni ağlanacak ne çok şey varsa hepsine ağlattı lan hayat sana çok kırgınım.
Sen de ne sulugözmüşsün arkadaş. Gözlerin sanırsın stratüs bulutu😄 tümülüs müydü acaba. Neyse çok ağlama sen. Ağla gene de çok ağlama.
@@leyladasbas6421 hahahahaha
@@leyladasbas6421 hahahha peki
@@leyladasbas6421 Duygusal işlemeyi kontrol eden amigdala yoğun koşullar karşısında hipotalamusa sinyal gönderir bunun sonucunda ağlarız 'ağlamak acıya tepki olarak gözden yaş akıtmak demektir' birakin insanlar ağlasın
@@sevdeersoy8422 :))
Çok farklı bir şey, ne ölüm ne yaşam
ortasında bir yer gibi.
Ne kalabiliyorsun, ne de gidebiliyorsun... Nefes almak istiyorsun ama bir taraftan da dünyaya küskünsün. Yaşamak diye bir uğraşın var ve bunu biliyorsun, her sabah aynalardan öğrenmek gibi. Bazen de nasıl, ne dediğini bilmediğin cümlelerin var.
Söyleyemediğin, sustuğun... Şarkılar gibi, bu şarkı gibi.
"Ağzımda bir cümle var
kalbimin yangınından kaçmış
bütün hatıralar bir anda doluverdi,
bir baktım ki gönlümün kapısı açık kalmış"
14 Mart, XXI.
Yanılıyorsun. Hiçbir zaman senin istediğin olmayacak. Nefes almak gittikçe zorlaşıyor. Sanırım artık sadece ölüm için yaşayacağım. Anne karnına düştüğüm andan beri...
Ey yüreğimde bulutlar eriten kudret
bana yardım et.
19 Mayıs, 2021
kayboldum gölgemden dahi bir iz yok
karanlığın hiç olmadığı kadar karanlık,
ruhumun hiç olmadığı kadar dağınık,
ah bu yalnızlık, yüreğimde paslı bir demir gibi,
ne denir şimdi, ne kaldı geriye,
bu akşam bu yer varım ama
aslında hiç olmamışım gibi.
21 Haziran, 2021
Zaman geçiyor, belki en acınası yanı bu dünyanın. Biz istesekte istemesekte zaman Rabba kavuşmak için, geçip gidiyor. Hayat desen bitiyor. Ölüm desen o da çıkışı şu dünya hapisanesinin... Her şey yinede güzel ve anlamlı. Ben bugün bir yaş daha eksildim. Doğduğum andan itibaren ölmeye başlayan ben, biraz daha yaklaştım. Her şey ama geçip gidiyor. Geriye bir tek sen, ölüm ve çokça sessizlik kalıyor.
18 Şubat, 2022
15 Kasım, 2023
Evlendim. Mutlu muyum?
Mutlusun. Yalnızlığın birken, iki yalnızlık oldu.
Ne yani şimdi ben iki kere mi acı çekeceğim? Evet.
Yine de bak ona, sen baktıkça aynı bir ayçiçeğine benziyor.
9 Aralık, 2023
Saçlarını kesti.
Mutlu musun?
28 Ocak, 2024
Burası bir nevi günlük oldu benim için.
Bugün yine hayatımın en acı günü.
Bütün bu acılardan sonra yaşanılacak olan şey ne? ( Evet, evet! Hayattaki mutlak gerçek acıdır. )
Her neyse saat 06:45 , vakit geç oldu gidip güneşi uyandırmalıyım.
24.04.2024
Hoş geldin...
Oğlumuz olacak.
Bütün alfabeler bir araya geldi
Yine de anlatamadı mutluluğumu.
18.05.2025
bilinmez yollardan geçiyorum
yorgunum
toprağın endişesine şahidim
ve uykusuzluğuna gecenin
29.06.2024
Bugün yine insanların ne kadar acımasız olduğunu öğrendim.
Ne kötü bir şeymiş, bazı şeylerin yaşayarak öğrenilmesi...
Dünyanın git gide daha da kötüye gitmesi... İyi insanların nesli tükeniyor, ben en çok buna üzülüyorum. Çok isterdim eski günlerde bir gün güzel bir yaz akşamında kalmak...Ama zaman bu geçip gidiyor. Saçlarıma düşen beyaz taneleri saymaya başladım. Çabuk geçti sanki... Oysa yaşayamadığımız onca şey var. Yine güzel şeyler var tabi, oğlumun adı Aras olacak...
07.07.2024
Oğlum Aras'ın bugün dünyaya gelişinin 50. günü... Çok farklı bir şey bu artık bende dünyalıyım der gibi...
Ama bir taraftanda anamın hastalığı başladı. Ah be dünya. Bir taraftan tamamlanırken diğer taraftan eksiliyorsun.
29 Ekim 2024
Onur ne yaptın sen ?
Eline sağlık kardeş
Ne yemeye ne de yaşamaya iştahım var. Fakat yemeden de yaşamadan da yapamıyorum.
içimden geçipte yorumlayamadigim sözleri yazmişsinn👍
Düşündüğüm ama söylemeye söz bulamadıklarımı yazmışsınız sanki. Yakın zamanda aydınlığa çıkıp hayatın güzellikleriyle karşılaşmanız dileğiyle.
Demine devranına selam olsun Neyzen baba. Sizlere de teşekkürler Kuan böyle güzel bir eser ortaya çıkarmışsınız.
Bu sözleri neyzen teyfikmi yazmıs yazarmısınız lütfen
Bu sarkiyi her dinlediğimde içimde sakladığım duygularim ortaya çıkıyor. Hangisine ağlayacağımı bilemiyorum ben. Çok yorgunum, bu kadar kalabalığın içinde bu yorgunluk neden bilmiyorum. Biri var ona anlatsam her şey geçecek biliyorum ama o biri okadar yasak ki artık bana, gidemiyorum bile.
Kimsenin ilk seçeneği olmadım ben hatta ilk beş bile. En sevdiği, en özlediği. Olamadım. 26 yıllık ömrümde hiç bir şey olamamışım zaten ben. Bi kendimi ben sevmişim başka bir şey sevmemişim. Çok çok yanlızım keşke kafamın içindekiler sussa artik çok çok yanlızım. Keşke kimsenin bilmediği o yerlere gitsem kimsenin olmadığı çok çok yalnızım..
Yanlişin var bı kendini sevip herkesin önüne koyamamanin adıdır yanlizlik sevsen 24 saat kendi ile insan yanlızim diyemesin başkalarında başka yerlerde aradığın sensin bni sev bul gör diye nerdenmi biliyorum yarım asır sürdü bnikisi şimdiyse yorgunluktan sevesim yok kendimi
İnsani duyguları özledim sevmeyi sevilmeyi sarılmayı yardım etmeyi yardım edilmeyi hisler benim için hep önemli oldu ve şu çağda hislerin azalıp bir robot ortamında olmak beni çok yoruyor en anlamlı olan hisleri kaybediyoruz bu demek oluyor ki anlamsızlaşıyor hayat anlamsızlaşıyoruz.. ama şunu söylemeliyim sizi tanımıyorum yorumları okudum çok etkilendim ve sizi seviyorum ben kulu kuldan ötürü severim.
Merhaba Mutluluğun tek bir anahtari var kardeşim
Duyduk duymadık demeyin
Tek bir dilek Dua
Kalpten Allah'a ulaşmayi dileyiniz
Allah c.c kalplere bakar
Salih bir niyet amel'den üstündür 🤲🏻🌸
Yaşarken Allah'a dost Allah'ın ermiş evliya dostlarindan olursunuz inşaAllah 🤲🏻🌸❤️
Bende Kalbimden çok seviyorum
Gönüldaşim
Allah'a emanet ol 🦋💐
Tesadüfen keşfettiğim şarkının mükemmelliği 🤍✨
Birden kendimi bir hikâyenin içinde buluvermiştim...
"Arayış içinde misiniz efendim" der gibi bir ses yükseldi karşıdan.
Yalnız bitlenmişten farkım yoktu ki bitlenmiştimde :) "Bilmeyene bit öldürmek zordur." diye atasözü vardır bilirsiniz...
"Merhabalar" diye yaklaştı, uzaktan gelen ses çok felsefik bir şekilde muhabbet döndü...
İnsan kendini buluyor arayışın sonunda demiştim...
Yalnız kadın kendimde olmadığımı biliyordu.
Bir dost eli gibi, ilk günden.
O el günler geçtikçe güzelleşti tuttuğu eli doldurdu...
Çok güzel kadın olduğu her halinden belliydi ki
Kitap gibi cümleleri,
İyileştiren gülüşü,
Duvar gibi sağlamlığı,
Psikolog gibi tavrı,
Saymakla bitmeyen şeyler sadece irasyonel sayılar değildi...
Herşeyi anlayan kadın "sizi yanlış anlayabilirim" demişti
"Yanlış anlamanızı isterim" dedim, isterim efendim...
Doğruyu anlattı, çözümü, farkında olmayı,ince düşünmemeyi,masumca iyi olanı düşünmeyi...
Beni ... anlattı.
Çok güzeldi...
Tavrı, düşüncesi, derinlemesi...
Arayışın bu yönünde birbirimizde kendimizi buluyoruz biz neysek arayışımız oydu.
Yaşarsın, yaşadığının izi kalır
Yaşamazsın, yüreğinde sızı kalır..
Kendimi buluyor,yaratıyor, ağlıyor ,döndükçe dönüşüyorum. Birbirinden bağımlı bağımsız durgunluk durağınlik, bir o kadar hareketliliği üzerime yük etti bu destursuz parça.
Yıllar sonra girip yorumumu okuyacağım yeniden.16.08.2017
Sevgili dostum Bahar sen ne guzel bir detaysın.Şu vakitte bu muazzam parçayı dinlememe vesile olduğun için cok minnettarım.Güzel gönlünden öpüyorum.
(Gönlü değil, dostun gönlünü güzel görmek isteyen gözlerimiz güzelmiş. Ne dost kaldı ne de dostun güzel sandığımız gönlü. Yeni dostlarımıza selam olsun)
2 ay 9 gün sonra 2 yıl olacak çok hızlı geçmiyor mu zaman?
2 yıl
iki yılı biraz aşıyor; bilmiyorum hayatta mısınız, hayattaysanız hâlâ arkadaş mısınız, birbirinize ne kazıklar attınız ya da dostane yaşadınız, belki birileri öldü önünüzde belki de birileri öldü gönlünüzde. Ama her şeye rağmen dönüp yıllar sonra bu yorumu da okursanız size belki de çok uzak diyarlardan bir ademoğlunun selamı vardı sağlıcakla kalın.
@@uygarfurkanedebali1044 ne yaptın hocam, bu kadar karamsar olma yahu, tabiki hayattalar
@@uygarfurkanedebali1044 hayattayız hocam. İkimiz de farklı hayatlardayiz. Bana bu şarkıyı armağan eden dostumla tek kelam dahi etmeyecek şekilde hayattayız. Aynı tabaktan yemek yedigimiz, aynı derde ağlayıp aynı şeye güldüğümüz dostumuzla farklı hayatlardayız. Dostluğun değerini veremeyen sebeplerden dolayı. Yazık diyorum sadece. Zaman çok şeyi götürdü. Getirdikleri de tecrübe olarak kalıyor hayatta. Hayattayız. Farklı hayatlarda. Size de çokça selamlarla🍀
5 yıl önce telefonumdaki bütün şarkılar silindikten sonra unutmuştum bugün tekrar rastgeldim yıllardır görmediğim dostumu görmüşüm gibi hissediyorum. İyi ki varsın KUAN
İntihar düşüncelerim her bastırdığında kendimi burada buluyorum, bu benim için sadece bir şarkı değil, daha mutlu olduğum zamanlardan kalma bir anı. Şimdi bitmişim, tükenmişin, gram yaşama hevesim yok. Mutlu değilim, ümitli değilim, heyecanlı değilim. Bu durum yıllardır benim için böyle. Varlığım bana hiç bir anlam ifade etmiyor.
Ben dengimi buldum ruhumun sızıları dindi onla dinledim ne büyük şeref:)
Allah denginden ayırmasın. En büyük şeref sensin. ❤
YKS öğrencisi olmanın tek iyi yanı bir sürü müzik keşfetmek sanırım. Bu parçayı 7 yıl sonra keşfetmemin tek açıklaması bu olabilir.
Aga ben de bütün güzel şarkıları o dönemde keşfetmiştim. Müzik zevkimi falan o zamana borçluyum. q:WQW
katılıyorum sonuna kadar müzik zevki pik yaptığı noktadayım
İntegral çalışırken arka fonda bu çalıyor şuan
@@aybilge454 mükkk
@@MK-ts7cm ben de koçu istiyorum bi de ikimiz de kazanıyormuşuz ahah ne güzel olur
o kadar içten bir parca ki bambaşka diyarlara alıp götürüyor,,,,parcanın büyüklüğü yorumlarda saygı çerçevesinden çıkmadan konuşuyor olmak dahi gösteriyor..
Başlayınca bitirmeden gidemiyorsun. Belki saygıdan, belki yaralardan.
Çok doğru bi tespit.
Sorma. Dağlamak gibi bir etkisi var yakıyor ama iyi hissettiriyor
Neyzendendir o!!!
Burak Alp hadi tekrar gelllllll
Bir sefer park etmeye yakın başladığı için yolumu uzatıp, kaybolmuştum..
Neyimi anladım “Annelerinin terk ettiği çocukları sevmek çok zordur “ sabır ister.
“Sevgi neydi kalbe verilen en büyük ceza “ eline ağzına sağlık güzel insan 🙏🏻🙏🏻🙏🏻🍂🍂🍂🍂🍂 çocukluğumu o masum zamanları özlüyorum…
lise okurken keşfetmiştim hem geceme hem gündüzüme eşlik ederdi şimdi üniversite son sınıfım eskisi gibi fazla dinlemiyorum tabi, dinleyince eski beni gördüm… şimdi ne çok uzaklaştım o hayallerimden olmak istediğim kişiden, üzülüyorum derinden.
İnsan olmanın sırrına mâzhar eden rabbime binlerce kez şükür olsun.
Sen Yüceler Yücesisin Allahım!
Gerçekten çok şükür... Allah doğru yoldan ayırmasın bizleri inşallah.
Yorumunu hatırlatayım da gel bir daha dinle
Sırdan bahsedebilir misiniz, insan olmanın sırrı nedir?
Yaşadıklarım, yaşayamadıklarım.. Göz göre göre eriyip giden gençliğim. Sürüden kopup gitsem farkedilmeyecek olmam, insanların ben yokmuşum gibi davranması.. hatta ailemin bile koşulsuz beni sevememesi, ağlamak isteyipte gözümden yaş gelmemes. Şu şarkı bana bunları hissettiriyor :(
Bazen öyle anlar gelir ki, dilin ve kelimelerin kifayetsiz kaldığına inanırsın. Her şey o kadar derin ve karmaşıktır ki, içindeki duyguları bir araya getirmek imkansız gibi gelir. İçini dökmek, bir yabancıya, bir dostuna ya da sadece kendi kendine, anlamlı bir şekilde anlatmak zor olur. Ama yine de yaparsın. Çünkü içinde büyüyen bu sessiz çığlıkları, bir yerlere bırakmak istersin. Biriktirdiğin duygular, gözlerinin önünde şekil almaya başlar, ama dilinden dökülmezler. Tüm o kelimeler, sadece beyninde dönüp durur, bir türlü çıkmaz.
Hayat bazen o kadar karmaşık gelir ki, kaybolduğumuzu hissederiz. Sanki her şeyin bir anlamı varmış gibi yaşarız ama bir gün bakarız ki, anlamı çözülmemiş bir bilmecede sürükleniyoruz. Bir zamanlar hayalini kurduğum, bir hedefe ulaşmanın verdiği huzuru hayal ederdim. Şimdi ise, her şey sadece bir bulanıklık gibi. Ne olacağını bilmiyorum, nasıl olacağını da. Sadece, her geçen gün bir adım daha kayboluyorum. Bir umut vardı, değil mi? Bir hedef, bir ideal vardı. Ama zamanla, her şeyin ne kadar geçici olduğunu fark ettim. Hayatta istediğimiz şeylerin ne kadar uzakta olduğunu anladıkça, biraz daha yoruluyor insan. Ve bir noktada, sadece var olmaktan başka bir şey istemez hale geliyorsun.
Bazen düşünüyorum, acaba ben doğru yolu mu seçtim? Ya da daha doğrusu, bu yol bana ait miydi? Birbirine karışmış binlerce fikir, his ve düşünce… Sadece ilerlemek için bir amaç arıyorum. Ama ne kadar çok ararsam, o kadar kayboluyorum. İnsanlar, zamanla herkesin kendisiyle savaş verdiğini söylüyorlar. Ama ya bu savaş biterse, ya sonunda kendimizi bulursak? Ne olur? Ne kalır geriye?
Geceleri çok karanlık oluyor, ne kadar açık olsa da gökyüzü. Çoğu zaman yatak, içinde bir deniz gibi sallanıyor. Uyandığımda, bir süre nerede olduğumu bile anlayamıyorum. O kadar boşluk var ki, neye tutunacağımı bilemiyorum. Bir zamanlar gözlerim parlıyordu. Şimdi ise, her şey silik ve donuk. İnsan bazen tüm bu kaotik dünyada bir anlam aramak yerine, sadece bir şeylerin durmasını ister. Bir an için, her şeyin durması ve durduğunda da hiç başlamamış olması. Çünkü belki de başlamak, bittiğini kabul etmekten daha zor.
Ailemin yükleri, hayatın ağırlığı… Bazen hepsi bir araya geldiğinde, bir saniye bile nefes almak zorlaşıyor. Geçmişin hatıraları, her an bir gölge gibi peşinden geliyor. Bir gün, her şeyin yükü kalkacakmış gibi hissediyorsun. Ama sonra, bir bakıyorsun ki o yük aslında hiçbir zaman kaybolmamış. Her birini omuzlarında taşıyorsun ve her gün bir adım daha ileri gitmeye çalışıyorsun. Ama ya yürümek istemiyorsan? Ya durmak, sadece durmak istiyorsan? O zaman ne olur? Durduğunda gerçekten durabilir misin, yoksa her şey seni tekrar harekete mi zorlar?
Ben hala bekliyorum, bir şeyin değişmesini. Ama bazen düşünüyorum, değişmek için belki de önce kabullenmek gerekiyor. Hayatın seni nerede sürüklendiğini görmek… Bir yere varmak, bir noktada hedefe ulaşmak değil belki de, sadece yolculuğun kendisini yaşamak. Bir gün bir noktada bulduğunda, geri bakıp düşündüğünde aslında ne kadar çok şey öğrendiğini fark edebilirsin. Belki de yaşamayı öğrenmek, sadece düşmekten değil, düşerken kalkabilmekten geçiyor.
Beni çok iyi tanımıyorsun. Hiç tanımadın belki de. Ama bu da önemli değil. Kimse gerçekten kimseyi tam anlamaz. Kendi iç yolculuğumuz, her birimizin yalnızca kendisine ait. Ama bazen bir başka insanın söyledikleri, bir cümlenin içinde bulduğumuz bir anlam, yıllarca taşıdığımız yükleri hafifletebilir. Bunu biliyorum. Bazen, yalnızca bir kelimeyle, bir bakışla, bir dostça sözle tüm karanlıklar yok olabilir. Ama o anı bulmak da çok zor. Ve belki de o anı beklemek, aslında içinde bulunduğumuz boşluktan tek çıkış yoludur.
Benim için hala bir çıkış var mı? Bunu bilmiyorum. Ama belki de sormam gereken soru, çıkışı aramak değil, çıktığım her yerin bana ne kattığını anlamaktır. Bazen beklemek, bir adım atmaktan daha anlamlı olabilir. Belki de bazen hiçbir şeyin değişmemesi, kendi içimizde en büyük değişimi yaratır.
28.11.2024
“
Herkesi yaşamaya ikna eden adam bigün salıncakta ölü bulundu. “
Kalp krizimi?
Kalp krizi mi?
sizleri her dinlediğimde hem ruhumdaki ateşi harlıyor hem de su uzatıyotsunuz. içten içe yanarken serinliyorum
Olağanüstü ! ... Ne güzel bir haldir meşk edip Cana getridiğiniz şu ezgiler. Ruhumun en derinliklerinde titreşir durur her dinleyişimde daha da derinimden dem vurur halden hale savurur. Ne hikmettir musikiniz Var Olun , Ah bu ne 'Vardır' ki içimi çepeçevre saran Har'ı , Zar-ı , Zerzevat, mahlukatı silip de uzaklaştırdı. Göğsüm genişledi. Gamın titrettiği yerden en dibe, oradan da Cebzederaneye... Allah razı olsun... Selam üzerinize olsun. Barış esenlik bulunsun.06:58 de başlayan bölüme kelam yetersiz...
Yağmur yağıyordu. Yürüdüm. Saatlerce yürüdüm.. Saçımın her teline kadar ıslandım, önüme çıkan su dolu çukurlara sert adımlar attım, Düşündüm. Hiç durmadan aynı hızla yürüdüm, başımı göğe kaldırdım, Buğulu gözlerimle baktım..
Kendimi başka bir şehrin kaldırımlarına ait hissettim. Evin önüne vardığımda duruldum, derin bir nefes aldım.. En uyuşuk şekilde anahtarı aradım, buldum. Kapıyı açtığımda mükemmel bir yalnızlık ve müthiş bir dağınıklık "merhaba" dedi bana "hoşgeldin" dedi "nasılsın" dedi..
Ağır yalnızlıktan bahsediyorum, koyu yalnızlıktan, evin her köşesine dökülmüş yalnızlıktan. Ayakkabılarımı çıkardım ve iskemlenin ucuna oturdum, etrafıma baktım, aynası olan odalardan uzak durmaya çalıştım.
Aklım hala dışarıdan gelen yağmur sesin de, gözlerim sisli bir sigara daha yaktım.
-Bir şarkı geldi aklıma biraz mırıldandım. Doğruldum, Sırılsıklam olmuşluğuma aldırmadan bir kalem alıp boş duvara bir şeyler yazmak istedim. Bitkin ve yorgun bir hâldeyim. odamın hâli darmadağınık. duvar diplerine çöküyorum. dört duvar arasında sıkışıp kalmışım. acı bütün iliklerime ilmek ilmek işlemiş sanki, bütün hücrelerim sızlıyor acıdan. enkâzın altında kalmışım gibi tüm kemiklerim kırılmışçasına ağrıyor her yanım. sanki ruhum ceset ve bedenim ceset torbası. ölüler ağır olur bilirsiniz. bedenim ruhumu taşıyamıyor artık, her an bir yere yığılacak gibiyim. acılarla boğuşurken kayboluyorum bu karanlıkta, her geçen gün daha da dibe batıyorum. hiçbir yere ait hissetmiyorum kendimi, sanki bu dünyaya ait değilim. kan sızıyor, bakın, saç tellerim kana bulanmış, görmüyorsunuz, neden? ağrılar içinde sürükleniyorum bu boşlukta. kafamın içinde yangın var, dumanı sarıyor her yanımı. boğuluyorum. ruhumu okşardı kelebekler, şimdi ise kelebek mezarlığı var içimde. sızlıyorum, sarsılıyorum, titriyorum. depremler oluyor beynimin içinde. her geçen gün biraz daha ölüyorum, kimse cesedimin kokusunu almıyor mu gerçekten?
Kendimi annesinin cebin de hiç para olmadığını bilmeden lunaparkın önünden geçen ve parmakla atlıkarıncaları işaret eden bir çocuk gibi hissettim, kırılmış. Düşmüş gibi hissettim. Düşmüş ve çok kanamış..
Bir kez daha kaybetmek istedim, bir kez daha büyük kaybetmek. Mesela canımı, mesela hayatımı...
Ne bu keder hayrolsun inşallah.
Ben ne zaman gelecek planı yapsam neden yaşamaya devam ettiğim sorusunu başta cevaplar sonra yazıma devam ederim. Elbet bir gün ölümü tadacağız, izin ver hayat sana ne gösterecekse göstersin.
@@basarikocum hayır, hayal hatası
Hayatımda hiç bu kadar kaybetmeyi istememiştim...
Ellerinden söz edeyim size, ömür boyu bekleyeceğim tek şeydi onun elleri. Arabada tutunduğu boyası kalkmış tutamakları sevme sebebimdi işte, onun elleri. Ah çektirirdi, hem de ne ah. Bana dokunduğunda yanımda hissederdim güneşi. Çocukluğumdu onun elleri. Elma şekerimdi, kağıt helvamdı, dizim kanadığında sokaktan koşarak gelen annemdi biraz, sanki nasıl desem onun elleri. Uçurumdan atlamaya yakın omuzlarımda hissettiğim cennetti onun elleri. Beni dünyanın pisliğinden alıp ütopyalara götüren bir uzuvdu. Yeni keşfedilen bir kıtaydı onu elleri. Hayır hayır, mısraydı. Konuşturmayın lan beni. Çok güzeldi işte elleri, "Söversem çok kötü söverim,”. Ağzım çok bozulur özlemimi anlatmaya kalkarsam. Dudaklarım çatlardı eğer anlatırsam bir şeyleri. Hasretinden prangalar eskiten Ahmet Arif değildim ki ben, hasretimden bizzat kendimi eskitmiştim. Bozulmuştum. Pas tutmuştu sanki o gidince her yerim. Eğer konuşursam susmazdım. Beni kimse anlamaz diye korktum, içimi dökersem içim dışıma çıkar diye korktum, söyleyeceklerim söyleyemediklerimin yanında bir hiç gibi kalır diye korktum. Sustum sadece. Sevgimi ateşe attım, yani içime. İçimi bir görseniz, nasıl yangın yeri. İçimi bir görseniz nasıl sızlıyor acılarım. İçimi bir görseniz `ulan' diye başlardı tüm heceniz. Kimse görmesin diye sustum. Sigara yaktım sadece. Sessizce kül oldum. Hiç oldum Hiç konuşmadım. Çünkü biliyordum, eğer yazmak yerine bağırabilseydim tüm acılarımı, dilsiz olmak için yalvarırdı bana diliniz ! Bağırmadım. Sustum. Söyleyecek o kadar çok şey varken susmak, acıların en büyü....
Senelerdir dinlerim. Lisede ergenlik dönemindeki aşklarımızın sonbaharında, yeşeren ağaçların ilkbaharında, sınavlı yılların buğulu çabalarında.. Şimdi Üniversitede bir yandan hayat telaşesi bir yandan munzevilik derken jokeysiz at misali koşturuyorum. Bu hayat akışında artık her dinlediğimde ruh halimi not edeceğim.
Bu gün bir kafede yalnızca iki üç insan otururken kalkıp bu şarkının çalmasını istedim. Harika bir 14 dakika geçirdi herkes..
Gel beraber dinleyelim :)
Kaliteli insanlarla birlikte burayı dinlediğimi biliyorum.
+1
aynı şeyi dinlediğimiz aynı kalitede olduğumuzu göstermez. eserde bir parça sen bir parça ben var olabilir. ama bütün bunlar önemli değil bazen bildiğimizi sandığımız şeyleri aslında bilmiyor olabiliyoruz. :)
Tesadüfen kalitesiz kişilerde uğrayıp geçebilir ama Kısmen haklısın haklı olduğun taraftayız
kendinizi bir yere ait hissetmeyin artık. Bıktık. Özel bir insan değilsiniz. Sadece insansınız.
@@GokhanSobay a.
Biz hepimiz dikenli tellerle sarılıyız, her ilişkide bir parçamız kalır ve bölüne bölüne biteriz de. En büyük hünerimiz kendimize karşı olmak, aykırı yaşamaktır, acı kaynaklarımızı ellerimizle yaratarak... Kıyılarımız duygularımızın boyunda, derinliğimiz aklımızın ölçüsündedir; ufuklarımızsa sisler içinde... O kıyısız gökyüzü nasıl sığar küçücük gözlerimize, bir bardak suya, demirli bir pencereye... Nasıl gizleriz ağız dil vermez bir geceye? Ve nedir ki gizi, daraldığımız her yerde bir genişlik duygusu verir içimize. Çözemeyiz, de, bu güdük bilinç, bu sığ yürek, bu ezbere yaşamla. Dünya bir testidir, de, Ömür hanım, ömür bir su... Sızar iğne ucu gözeneklerinden zamanın, bir içim serinlik bir yudum mutluluk için. Ve bir gün ölümün balkonundan... dökülür toprağa el içi kadar bir su. Yerde birkaç damla nem, bir avuç ıslaklık... Ölümü bilerek nasıl yaşar insan, geride dünyanın kalacağını bilerek nasıl ölür; bilmek bütün acıların anasıdır, de... 22.11.2024 02.30
Bu satırlar eşliğinde kulağıma fısıldıyor kuan..
Ah şükrücüğüm ne de hisli adamsın..
🌹👑🌹
Bugünlerde en büyük derdim yks. Ve bu beni çok rahatsız ediyor. Hayatta dersten daha önemli şeyler yaşanıyorken(Depremler, savaşlar...)deli gibi ders çalışmak gerçekten çok saçma geliyor.Fakat biliyorum ki yaşamak istediğim hayatın yolu burdan geçiyor. Bir an önce kendimi bir amaç için çabalayan, kendimi sadece netler anlamında değil her alanda geliştirmeye çalışırken bulmak istiyorum.Çok güzel bir şehirde çok güzel bir üniversitede olmak istiyorum. Sevdiklerimle hayatımda mutlu mesut ilerlemek istiyorum. En çok da benim her zaman yanımda olan ailemin sevgisini hep yüreğimde hissetmek istiyorum...
Olmayan geleceğimi, geçmişte yaşayamadığım gençliğimi, hiçe sayılan aşklarımı, baharları, yazları özledim.
Kanaatimce, Kuan dinleyecek olgunluğa erişenler , bu dünyayı bir nebze olsun anlayabilmiş olanlardır.
Anlama yolunda diyelim - anlamak ne haddimize…
Gecenin bi yarısı uyandım, gerçi günde kaç dakika uyuyabildiğimi bilmiyorum. Balkonun soğuk demirlerini tutarak geniş salona doğru yürüdüm. Arkamda beni selamlayan koca bir ay ve tozlu rüzgarlara inat devam ettim yürümeye. Üzerine basmamak için dikkat ettim kapı ağzında pinekleyen babama. Koridorun duvarlarına yaslanip bi süre hiçbir şey yapmadan durdum. Yatak odasında uyuyan annem "yapma oğlum" der gibiydi çünkü. İnsan bir kere dinlemeyince annesini, sonrasındakiler teferruat oluyor sadece. Daha fazla baş edemedim beynimin içindeki intiharla. Kaburgalarımın arasına saklanmış o bitmek bilmeyen burukluğu, o tatsız hissiyatı aceleyle bitirmem gerektiğini ve her şeyin son bulacağını çok iyi ezberlemiştim. Sonunda mutfaktaydım. Buzdolabını açtığımda yüzümün betona düşmesi biraz içimi karartsa da olsun diyordum kendi kendime. İntihar etmek için evde yeteri kadar ilacın olmaması daha fazla
öfkelendirmişti beni. Balkona geldim. Eğer kendimi ikinci kattan aşağı bırakırsam ve gözümü açtığımda karşıma tanrı yerine boynunda steteskop taşıyan sikko bir doktor
çıkarsa, beni hayatta tuttuğu için benden özür dilemesi gerektiğini düşündüm o anda. Yapamadım. Binanın girişindeki siyah kedi muhtemelen küfürler savurmuştur bana, dağılacak olan kafa tası kemiklerimle karnını doyuramayacağı için. Bi sigara yaktım. Ardından bi sigara ve bir tane daha. Oturup düşündüm. Rahat rahat ölemiyorum diye her ne kadar sinirli olsam da yatıştırıyordu beni parmak aramdaki izmaritler. Sabaha kadar sadece sigara içip, tavanı izleyerek oturdum. Babamın işe gidişini, sokak çocuklarının birbirlerine küfürlerini ve kendi kendimi nasıl yiyip bitirdiğimi izledim. Sonra annem geldi. Titreyen ellerimi tutup, ağzımdaki son sigaramı attı aşağı. Biraz
başımı okşadı biraz ağladı. Sonra ben de ağladım. Sarıldık.
Hepsi bu...
Geçer babacım geçer, hayatın kuralı bu yav, 70 80 sene yaşayıp gidiyoruz ne ki yani, biliyorum babacım yaşadıkların yenir yutulur şeyler değil çok iyi anlıyorum ama bu hayatın kuralı bu işte. Bu da geçer, emin ol geçer ama bi kaç ay sonra, ama yıllar sonra ama geçeceğini göreceğine eminim.
Eğer bu parça bir kitaptan alıntı ise ismi nedir?
@@hayatfstkc573 kendi kalemim.
@@cetinkok1 helal olsun baya iyi yazıyorsun bence eğer kitap yazmadıysan bir kitap çıkarmayı düşünebilirsin.
Yaşamaya mahkumuz bayım intihar da nerden çıktı
kanserli bir bölgenin temiz kalmış ve umut vaat eden sağlıklı hücresi gibi 🥀
Döngüye alıp dinliyorum sürekli.. Ruhumun tınısının sese bürünmüş halini bulmuş gibi hissediyorum.. Huzur..
Her noktada emeği geçen her bir ferde ayrı ayrı teşekkürler..
Şarkıyı ne zaman paylaşmaya tenezzül etsem içimden diyorum ki "acınacak dostun, cananın mı var."
:(
Ooooff 😔😪
Ve Sonra bir daha dinledim ve baktım ki yalnızım...
Yok mu?
olum valla ağlarım yapmayın la tamam yalnızım ben alıştım da benim yaşadıklarımın başkasının yaşaması beni çok üzüyor ne kadar kötü olduğunu biliyorum çünkü
Hiç gibi hissediyorum çok yoruldum çok yorgunum tükendim artık
Bu şarkıya bir deniz kenarına ve bolca yağmura ihtiyacım var ben artık bazı şeyleri kaldıramıyorum Allahım bana dayanma gücü ver ferahlık ver dünyanın zor bi yer olduğu belliydi fakat bu kadar mıydı inanın hiç bilmiyordum.
Gençlik zamanımda olmayan aşkın acısını çekerken dinlerdim. Şimdi ise iki sene önce kaybettiğim çocuğumun acısını çekerek dinliyorum.. O zamanki hissettiklerim şuanki yanmış yüreğimin yanında bir hiç!
iyiki türkçeyi çok iyi öğrendim yoksa bilmezdim bu şarkılar selam olsun komşu
Iyiki...
Sana da selam komşu. Trabzonsporlu Bakasetas ve Siopis'ten sonra sizlere içim ısınmıştı, yorumunu görünce sevebileceğime emin oldum.
Sevmek icin neden aramayin, nefret etmek icin o kadar cok neden varken hele.
6 Şubat depreminin üzerinden bir ay geçti. Depremi yaşamış biri olarak yüreğimdeki bu acıyla hiçbir yere sığamıyorum. Güneş artık ısıtmıyor, yağmur da ıslatmıyor ama o gece öyle bir yağmur yağdı ki ıslanmayan yürek kalmadı. Her gün birilerinin ölüm haberi geldi. Yaşadığımıza şükretmek haksızlık gibiydi. Meğer eve, insana ne farklı anlamlar yüklemişiz. Tanımadığım, hiç görmediğim insanların yasını çekiyorum hem de öyle içten ki insanlar sizi dışardan ne kadar tepkisiz olarak tanımlıyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak en azından ben eski ben olmayacağım.
Gönlün çok yüce ve seni ayağa kaldiracak
Herkesin kafası bambaşka ama bu parçayı dinleyipte beğenmeyen de ne bileyim☹️ mükemmel bir parça yüreğinize emeğinize sağlık ❤️
Mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu, Aylardan bir deli zemheri, Canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri. Elveda bedenden bedene yollandığım günlere, Elveda beline sarıldığım güzellere, Elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere. Gittim ben sonsuzluğa, sorgusuzca gittim, Seni martılara emanet ettim, Islak, yorgun, huysuz martılara… Bektaşi tekkesinde deyiş okudum, Okudukça sana dokundum. Yangın yeri gözlerine yüreğimi açtım. Ben Yalova’dan bir öğretmen, 50’sine yeni bastım. Gözlerim gözlerine akmak ister, Sen ister gizle ister göster. Gözlerimden başka göze gitme, Gidersen de sevme, seversen de delirtme. Beni incitme, Kapatma gözlerini gözlerime... Sana derdimi kaç satırda anlatırım, Kaç bahar dayanırım yokluğuna,
Yumuşak hünerli ellerini nasıl bırakırım sabah karanlığına. Dumanlı dağlarda mavi güvercinli hatıralarım, Yeşil dallarda kızıl kirazlarım, Meydanlarda söylensin şiirlerim şarkılarım, Varlığın yıldız yangınları aydınlanırım, Yokluğun iri soğuk yağmurlar ıslanırım, Seni yüz dilde kıskanırım...
çok derin den gelen hislerin tezahürünü gördüm bu değerli yazınızda
Bu ince muharremin yazdığı yazıya benziyor da neyse. İnsanlar okumuş oldu.
Gel dinle yoldaş
@@Women_23 şşşşş
🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥
Neden bilmiyorum ama sanki ciğerim dağlanıyormuş gibi hissediyorum ne zaman bu müziği dinlesem, çevremde tonlarca insan olsa da yalnızlaşıp kendi köşeme çekiliyor ve kendi içimde yok olup yeniden var oluyorum.
Sanmıştım...sanmıştım ki hayal kurmak gerçeğe merhem çalar,dindirmekle yetiniyormuş.
7 yıl geçmiş aradan hala ara ara girerim profiline bakarım resimlerine.. Bu şarkıyı paylaşmış en son. Ne hisle dinledi ne düşündü bilmiyorum ama yine onu düşündüğüm bi şarkıyla tanışmış oldum. Bitmeyen bir lanet gibi ayaklarıma dolandı aşkı adım atmak ne mümkün..
2 yıl geçen 7den korkuyor...
En çok bu yorum etkiledi benim. Sanırım bir kere daha gördüm ki ne kadar zaman geçerse geçsin hep bir yerlerde kalıyor. Gitmiyor senden.
Kendimi gördüm
Gerçekten sevdiysen gerçekten olmaz
Bunlar hep Allah aşkı. Bakma artık o sana dönmez
Bir şey yazmak istedim, yazamadım, öyle guzel ki susalım, susturalım bizi ve sadece dinleyelim, teşekkürler Demircan Demir 🌸
sahi günlerden beri özlüyorum,fakat kimi niçin özlüyorum kendim dahi bilmiyorum.Seni bulmak ümidim fakat ya seni bulduğumda ikimizde sözcüklerle konuşamayacak kadar yorgun olursak?Korkuyorum.Buldum sanıp kaybedeceğimden daha çok korkuyorum.
Sen de dinliyormuşsun, belki görürsün..
Yarım metre yoktu aramızda, yolların akıp gittiği gibi brnim gönlüm de sana aktı. Saatler geçti, benzinlikler, koyu sohbetler... Hepsi bir uğultu gibiydi benim odağım sendin çünkü. Arada telefondan maç izleyişin, sürekli bebek gibi uyuyuşun, arkadaşlarınla konuşup gülüşüşün. Hepsi öylr bi aklıma kazındı ki, aklın hayalin durur günışığım. Ben seni gördüm, zihnimde yer edinen yüzünün her zerresi kadar günah yazdı belki solumdaki. Uzun sık kirpiklerin için, kalemle çizilmiş kaşların,güzel yüzün, uzun sayılabilecek saçların için... Duam sensin günışığım, hayalim de sensin. Ben bekliyorum seninle evimizin balkonunda bir gün bu şarkıyı dinleyeceğimiz günü bekliyorum.
Herşeyi Rabbinden beklemek ne güzel bir duygu hiç olmadık anda hayatında değişikliklerin gelmesi. Bunları senin için ayarlayan bir yaradan. Seninle ilgilenen. Ve beklentini ona yoneltmeni isteyen.Zerresine kadar yaşıyorum bazen bu hissin.
ALLAH senin ona anlatacağın şeyi bildiği halde seni dinleyendir.
Varlığına hayranım RABBİMİZİN... 💫
@@elyesam4916 ne güzel insanlar var dedirtti yorumun Allah var etsin
@@Leonturko sizde çok güzelsiniz hissedebilmişsiniz. ALLAH razı olsun sizden gönlünüzdeki herşeyi en güzel haliyle nasip etsin size
Yolun başından, sanki gülümseyerek (haşa), yolun sonunda O'nu bulmanı izler gibi
@@elyesam4916 bu yoruma hüngür hüngür ağladım. Paylaşan kalbinize teşekkürler..
Bıyıklarımı sarartan bir sarımlık sigara eşliğinde dinliyorum seni. Sokağın sarı lambası boyumdan büyük gölgemi ortaya çıkarıyor, gökyüzünde yakası bozulmuş bulutlar yıldızlarımı gizliyor. İnsan yazacak kimse bulmayınca baya bir sevgisinden yoksullaşıyor, bugün beni bir beden yerine kaldırım taşları bağırına misafir ediyor.
İnsan bu şarkıyı dinledikçe yazası geliyor. Ağzına sağlık KUAN 👋
"Ruhumda ince bir sızı,gözlerim yangın yeri ve kalbim paramparça..."
Hi, From France. I've discovered Kuan only recently, I don't understand one word of their songs, but I've liked all of them- and put them in favorites. Google translate sometimes gives very surrealist meanings to the songs but I don't care. Even better, so out of this world. I myself feel a bit out if this world, in buddha's time I might have been one of his disciples, a renounçant to this world. That's what his "monks -" were called at the time: "renounçants" . A bit like the Sufi ways, sufis are renounçants too.... Lots of Sufi poetry on this channel, lot of wisdom, lots of beauty. And I'm a total atheist. Negate the gods, even the one supreme spirit, there's nothing like that, except in the mind of the ones who wish to believe. But never mind, each one creates one's own unfolding path, freedom to all. In Kuan , I particularly like the melodic percussion instrument, that musician is top in his class, the sound of the metal is so round and full, it's a delight to hear it combine to the strumming of the strings and the broken voice of the singer. Keep it going Kuan !
Well said my friend. I wish more people could see the wisdom and heritage of the anatolia as a whole. Both coherence and antonisms of this cultural being is well beyond total comprehension. I, too, have disbelief in all the gods of the earth and still cannot say that sufism is something negligible or unimportant. The meaning, the sense is just to intense
moi j'habite en France
Et j'étais en TURQUIE
Deli gönül neyi özler durursun My possessed heart what do you always miss?
Acınacak dostun cananın mı var Is there any friend or dear of you to pity you?
Dünya yansa yorganın yok içinde If the world got fired you have not got even quilt. (it means you have nothing in world)
Harab olmuş evin dükkanın mı var Do you have ruined house, (or) store. (you have nothing house or store asks to heart for what do you miss?)
Çal nayını ferahnakte ver karar Play your Ney, Make choices when you are okay (stay easy You should look for Ney search for Ney)
Götün nazır kulağın müsteşar Your ass is Minister, your ears are consultant (Search for Neyzen Tevfik you may understand smthng)
Kumda oyna çöp batmasın aşikar Play on sand, so nothing to sting apparently (it is obvsly possible to happen smthng to you so play on sand and nothing happens to you)
Düşünecek senin zamanın mı var Do you have time to think?
Kendi cihanda bak sen keyfine In your own world, enjoy oneself
Kulak asma halkın hayfa hayfine Do not care the communities worthless words
Tamburuna kemanına define (these are instruments) (look for this instruments)
Sen de katıl neyde noksanın mı var Include with your Ney do you have problems(about playing)?
Şu kırk yıldır senin daran alındı In this 40 years your equal weight had been taken (you are paid enough for this 40 years)
Suratına yüz bin kara çalındı To the your face. you are blamed for a hundered thousand times (You are blamed so many times directly
Nasıl olsa bu bokluğa dalındı Anyhow (we) included to this shitness (anyhow we are in a bad situation)
Neyzenden de büyük isyanın mı var Do you have bigger complaint than Neyzen (Neyzen Tevfik look for this guy)
Neyzen Tevfik is a great satirist in Turkish literature, he also harshly criticize religions and believers :) So even the song sounds like a Sufi-like music, it's not :)
sen bu konuya çok fransızsın be birader.
Ruh dinlendiren bir parça... İnsan kendinden çok fazla şey bulabiliyor, bu tarz değerlere sahip çıkmamız dileğiyle...
Yks öğrencisiyim sınav öğrencileri bilir bu dönemde insan nasıl bir boşluğa düşüyor omuzlarindaki yük nasıl artıyor insanın.Bu şarkı da sanki ruhuma arınma fırsatı veriyor bu zor günlerde. Umarım bütün bu yorgunluklara değer ve seneye hayalim olan bölümde olurum.
Seninle aynı durumdayımm
Bundan 3 yıl önce ben de sizinle aynı durumdaydım gençler. Rabbim gönlünüzdeki bölümleri hayırlı eyleyerek nasip eylesin sizlere :)
Çok çok hoş bir grupsunuz. Var olduğunuz için içtenlikle teşekkür ediyorum. ❤️ İnce tınılarınız beni uzaklara götürüyor...
Ey dünya yükünü omuzlamaya çalışan , beraberinde tüm dertleri çeken gariban hâlim ... Vazgeç bu delilikten ... Allah'tan geldik şüphesiz O'na döneceğiz . Telâş etme , fâni olan elbet fenâ bulur . Hakiki saadet ise yalnız iman dairesindedir. Vesselâm 🌹.
Gel seninle aşka doğru gidelim . Sevgiliden en sevgiliye ...
(Allahumme salli ala seyyidina Muhammed ❤ )
Bilirim neyi özlediğimi, bilirim neyi eksik hissettiğimi, bilirim neyi yutkunamadığımı...
Ar ederim diyemem, utanırım saklarım içimde. Dün, bugün ve muhtemelen yarın...
Muhteşem yorum 👏👏
👍😭
istemsizce geliyorum buraya bazen, bir bakıyorum bunları dinleyip kaybolmuşum şu kainatta..
Konuyu uzatmadan anlatıyorum, ben, Damla diye bir kızı sevdim. O kadar seviyorduk ki birbirimizi, görseniz "Bir insan ancak nikahlı eşini bu kadar sevebilir." derdiniz. Ama bir süre sonra Damla’nın bana karşı olan duyguları değişti; artık ne beni seviyordu ne de sevmiyordu. Benim de o zamana kadar bu denli sevdiğim bir kız arkadaşım olmamıştı. İşte bütün sıkıntı da burada başladı. Damla, arkasında hiçbir iz bırakmadan beni terk edip gitti. "Yolu açık olsun." dedim ama ne zaman aklıma gelse dudaklarım titriyor, gözlerim doluyordu.
Bu duruma o kadar üzülüyor, kafaya takıyordum ki artık akıl duvarımdan taşlar söküp ayaklar altına serdim. Ama ne yaparsam yapayım, her defasında ağlayan ben oluyordum. Boğazımdaki keskin ağrı, titreyen dudaklarım ve gözyaşlarımdan başka hiçbir şeyim yoktu.
"Aklımdan taşları söküp ayaklar altına serdim." dedim ya… Bu olayın üzerine belki de ömrümde sadece bir gece çok ağır bir depresyon yaşadım. Ama o geceden sonra normal bir insan olamadım.
Çok geçmeden Eylül Ülger diye bir kızla tanıştım. Bizim okulun ilerisindeki başka bir okulda okuyordu. Etüt çıkışında okulun kapısında saati sormuştu, ben de "Bilmiyorum." demiştim. "Ne oldu?" diye sordum. "Telefonumun şifresini değiştirdim, giremedim. Resetlemek zorunda kaldım." dedi. Öyle konuştuk. Gel zaman git zaman, bu kızı okulundan alıp yürüyerek, yolda da sohbet ederek evine bırakmaya başladım.
Eylül’ün babası, o 4 yaşındayken terk etmiş. Teyzesinin evinde, çok az bir kira ödeyerek yaşıyorlardı. Zaten evlerimiz de birbirine çok yakındı.
Altı yedi ay boyunca onu evine bıraktım. Akşamları buluşup kedi besledik, el ele tutuştuk, kol kola girdik, sarıldık… Ben hayatımda bu kadar mutlu olmamıştım. Ama ben hâlâ Damla’yı merak ediyordum. Hani derler ya "Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz." diye… Ne de olsa Damla, hiçbir şey demeden bir anda terk etmişti beni. Numarası kapatılmıştı, hiçbir yerde izi yoktu.
O zamanlar panel sistemleri her yerde vardı. Bir gün girip Damla’nın en son ne yaptığını araştırmak istedim. Sonra sırf merakımdan Eylül’ün bilgilerine de bakmak istedim.
Eylül’ün adını soyadını defalarca yazdım ama hiçbir sonuç alamadım. Farklı farklı panellerden araştırdım ama hakkında hiçbir kayıt yoktu. Okuldan eve geldikten sonra O gün saat 17.00’den sabah 05.30’a kadar yaşadığım şehirdeki tüm "Eylül" isimli insanlara baktım. Bulamıyordum, artık kafayı yemek üzereydim. "Bana yalan mı söylüyor?" diye düşündüm ama hiçbir anlam veremiyordum. Çemberi daha da açarak önce 3 Ekim’de doğan Eylül isimlilere, sonra sadece Eylül isimlilere baktım. Hatta 2019 doğumlu bir bebeğin bile bilgilerine bakıyordum.
Bu arada kızın ne hattı vardı ne de Instagram’ı. Bana "Hattım kapandı, annem yenisini almak istemiyor." diyordu. Instagram için ise "O ortam bana göre değil." diyordu. Sadece bir gün önceden haber verirdi: "Akşam buluşalım.", "Gel." ya da "Gelme, okula gidemeyeceğim."
Ve gariplik de burada başladı… O günden sonra Eylül’ü bir daha asla görmedim.
Eylül’ü okulunun ve evinin önünde saatlerce bekledim. En son gittim, etütten çıkan bütün herkese sordum: "Böyle böyle bir kız vardı, buradan eve beraber giderdik. Nerede, neden hiç gelmiyor?"
Kızlar bana, "Sen aylardır burada tek başına bekliyorsun, sonra gidiyorsun. Biz de 'Bu çocuk kimi bekliyor acaba?' diye düşünüyorduk, anlam veremedik." dediler. Başımın üzerinden kaynar sular döküldü, boğazım düğümlendi, nefes almak bile zor geldi.
Ağlaya ağlaya Eylül’ün evinin önüne gittim. Önce posta kutusunda ki sonra bütün katlardaki isimlere baktım. Soyadı "Ülger" ile biten tek bir kişi bile yoktu. Bana "Dördüncü katta oturuyorum." demişti. Gittim, dördüncü kattaki bütün dairelere sordum. "Yanlış gelmişsin oğlum, burada öyle biri yok." dediler.
Her gün evinin önünde oturup bekledim. Belki içeriden çıkar diye… Ama hiçbir zaman çıkmadı. Her gün ağlayarak eve dönüyordum, her gün bir umutla tekrar gidiyordum.
Üç ay boyunca Eylül’ün izini aradım ama bulamadım. Artık sinir krizi geçiriyordum. "Bana yalan söyledi." diyordum ama varlığına dair hiçbir iz yoktu. O etütten çıkanların bana söylediklerini düşünüyordum. Tekrar gittim, defalarca sordum. Sonra artık istemeyerek de olsa, hâlâ şu anda bile kabul etmek ağır gelse de ağlaya ağlaya kabullenmek zorunda kaldım: Eylül Ülger aslında sadece benim aklımda olan biriydi.
Ve fark ettim ki Damla’ya karşı özlem ve hasret duygularım beni öyle bir boğmuştu ki. Aslında Damla ile Eylül aynı kişiydi. İlgi alanları, tuttuğu takım, konuşmaları, en büyüğünden en küçüğüne kadar her şeyleri birebir aynıydı.
Günlerce uyuyamadım, ağladım. Yemek, su, hatta nefes bile boğazımdan geçmedi.
Dedim ya, "Akıl duvarımdan taşlar söktüm, ayaklar altına serdim." diye… O duvar üzerime öyle bir yıkıldı ki… Enkazın altında sarhoş olmuş gibiydim.
Deli olacağım diye korkmuştum. Etrafımdaki her şeyin sadece aklımda kurgulanmış olduğunu düşündüm.
Bu ne bir aşk acısıydı ne de yarım kalmışlık hissi… Allah bir daha yaşatmasın. Hâlâ etkisinden çıkamadım. Bir daha yaşarsam, bu sefer kalıcı olacak bir şeyden korkuyorum.
Demem o ki, kimseyi akıl sağlığınızı hiçe sayacak kadar sevmeyin. Çünkü bir gün o güvendikleriniz gittiğinde, asıl zararı siz görüyorsunuz.
Eğer bu yorumu birgün bir yerlerde görüyorsan "Damla Su Yaman", Gönlünü ferah tut sen bana hiç kimsenin yaşayamaycağı bir hayatı yaşattın, hakkım helal, bahtın açık, yolun herzaman iyi insanlar ile dolu olsun, sen bu yorumu birgün biryerde görürsen eğer ben çoktan başka biryerde yaşıyor olacağım, merak etme hayattayım fakat hiçbir insanın olmadığı biryerde, kimseye minnet etmeden :)
Kyk da yemekhanede kulagimda kulaklık, onumde en sevdiğim tatli, etrafimda deli kalabalık ama dünya yansa umrumda değil..Kendi cihanimda bakıyorum kendi keyfime kulak asmiyorum kuan'in tamburundan definden gayrî sine..
Offff yurdumu özledim yine yaaa. Söz veriyorum yurttaki ilk akşam yemeğinde aynısını ben de yapacağım. Yazarım buraya.
Bu benim de yurttaki klasik kafa dinleme yöntemimdir dostlar. ☺
bir bahar akşamı omuzunda bu şarkıyı dinlemek istiyorum
Kararsız,duygularımı doğru düzgün hissedememe,canı sıkkın,hayattan zevk almayan, hiç bir amacım yokmuş gibi yatağımda şarkılar dinleyen,eskiyi anma gibi boş bir günden yazıyorum .içimde çözülemeyen bir şeyler var degişik duygular ,en çokta yaşam. Var mı ki bu dünyada mutlu insan
Varoluşsal sancılar 😊😊 Enes sevdiğim şey... kolay gelsin hacı seni de kendi safımıza çektik...
Gençliğinin irtifa kaybedişini kuanın var şarkısına eşlik ederek izliyordu ve elinden hiç bir şey gelmiyordu, kafasını yukarı kalıdırıp gözleriyle Tanrı’yı aradı, Tanrı kef suresinin 68. Ayetiyle ona cevap verdi “sebebini bilmediğin bir şey için nasıl sabredeceksin”
@@cetinkok1 bilmiyorum çok zor..
Ne zaman hatırıma düşse dinlerim, her dinlediğimde ise beni benle buluşturur, kendimle dertleşmeme sebep olur. Teşekkürler Kuan.
gel dinle bir kere daha ,belki ihtiyacın vardır..