Belkide senin bu yorumun altına 50 yıl sonra "vay be bir zamanlar sizde yaşıyordunuz yorumlarınız kaldı" diye yorum atacaklar. Önden yerimi ayırayım belki 50 yıl sonra bu yorum 1 milyon beğeni alır
Selamlar saygılar.Şuanda yaşadığım yer de olan memleketim Adana'nın bu nadide görüntülerini seyretmek çok güzel oldu.Bu görüntülerin önemli kısmı Fransız işgalciler tarafından çekilmiştir.Hatta fotoğraflar da çekerek kartpostal haline getirtip dağıtmışlardır.Bir kısmını bulup satın almıştım.Görüntülerden bana aşina gelen yerleri sizlerle paylaşayım ; 0:47'deki kareler, Taşköprü üzerinden çekilmiş ve Seyhan nehrinde serinleyen insanlar kaydedilmiştir.Karşı tarafta görülen yerler şuanda Hilton oteli'nin de bulunduğu Karşıyaka tarafları olsa gerek.Akabinde bir sokağın girişi gibi görünen pazar yeri de Abidinpaşa girişine benziyor.Sonrasında 1:19.dk da görülen pazar yeri ise şuanda Sabancı kültür evi kavşağı civarında kurulan Buğday pazarına benziyor.Yüreğir'deki köylü pazarına da benzettim.Hemen arkada görülen bina ise şuanda da mevcut olan Kolordu evi olsa gerek.2:34 itina ile sırtındaki tulumbadan içecek dolduran kişi ise Haşlamacı.İnsanlar nasıl da gülümseyerek bakıyorlar.Eskiden hayatımızda kola,asitli içecekler vs. filan yokken Adana'nın sıcaklarında yegane içeceğimiz içimizi ferahlatan Haşlama ve şerbetler idi.O devre yetişen birisi olarak çok güzel bir çocukluk yaşamışız diyorum. 3:30'da görüntüye giren mekan Kazancılar çarşısı sanki.Sonraki yer ise basmacı dükkanlarının olduğu büyüksaat civarını andırıyor.4:30'da beyaz sakallı bir ihtiyarı tencere satarken görüyoruz.Bu da kazancılar çarşısı tezimizi doğruluyor.Büyük saat civarında çekimler yapılmış.5:20 den sonra görüntülenen yerin neresi olduğunu tam olarak bilmiyorum bir köy olsa gerek.Devamında sanırsam o köy civarındaki bir köy mezarlığı görünüyor.Şimdilerde köylerde artık tarumar halde olan eski Osmanlı dönemi serpuşlu ve serlevhalı mezar taşlarının gayet iyi ve ayakta durduğunu farkediyoruz.6.dk dan itibaren yine Seyhan nehri çekilmiş lakin bu defa at arabalarının yan yana görüntüsü daha net.Serinlemek ve küfelerine su doldurmak için gelmiş Adanalıları ve hayvanlarını seyrediyoruz.Sonraki tren istasyonu ve çevresindeki yerler ise Pozantı'yı andırıyor.Tam burada 6:54'de askerler geçerken onlara bakan iki küçük çocukcağız kamera kadrajına giriyor.Kıyafetlerinden o zamanlar nasıl bir yokluk ve yoksulluk çekildiğini anlıyoruz.Yamalarla yapılmış eskimiş elbiseler var üzerlerinde.7.dk'da ise yine Adana merkezden Tepebağ ve bugün çarşı olarak bilinen yerden görüntüler var.Evlerin bizim Adana'da dam dediğimiz çatısına dışarından ahşap merdivenlerle çıkılırdı.Damda gördüğünüz 4 direkli şeyler ise hağma ya da taht dediğimiz oturma ve yatma yerleri.Adanamızda apartmanlaşmanın çok arttığı 2000 lere kadar hepimizin de yazları öğle sonrası hava serinleyince akşam yemeklerini yediğimiz,sohbet edip sonrasında uyuduğumuz hağma ya da tahtlar bunlar.Müstakil evlerin yıkılıp yerlerine 10-15 katlı beton yığınlarının yapılması ile onlar da artık tarihe karışıyor.Neyse ki bu güzel videolarla maziyi yad etmiş oluyoruz.7:17'de dikkatimi celbeden sivri kubbeli bir yapı var.Biraz alt kısmına dikkat edince o senelerde metruk olan ve Ermeniler tarafından Adana'daki Türkleri kendi keyiflerine göre yakalayıp güya yargıladıkları hatta bazılarını öldürüp pencerelerinden salladıkları Büyük Ermeni kilisesi olduğunu farkettim.Sonrasında yıkılmış yerine İstiklal ilkokulu yapılmış diye biliyorum.1909 Adana olaylarında ve 1920 Ermeni terörü zamanında birçok Türk hayatını yitirmişti.1920'deki Yeşiloba katliamında Ermeniler bir çiftlik evinin içine doldurdukları 100 e yakın kadın çocuk ve erkeği,aman dilemelerine rağmen kollarını bile kesmek suretiyle önce altınlarını alıp sonrasında bizim gazyağı dediğimiz soba tutuşturan pamuksu yakıtla diri diri yakmışlardır.Katliamı haber alan Mustafa Kemal Paşa derhal tepki göstermiş ve Fransız hükümetine general Guro nezdinde protesto çekilmiştir.Bu elim vak'a dönemin yerel ve ulusal İstiklal savaşı taraftarı gazetelerinde yer alırken,İstanbul hükümetinden doğru dürüst bir tepki olmamıştır. Bu kıymete haiz çekimleri bizlerle paylaşan Akif Tanrıkulu'ya çok teşekkür ederim.Geçmişi bilmek,tarih okumak çok önemlidir.Mazisini bilmeyen bir milletin geleceği olmaz.O nedenle bu görüntülerden ders almak ve yapılanları unutmadan yaşamak lazım.Sağlıcakla kalınız.
Burda Adana 1919 görüntüleri var, yine aynı kanalda 1950 Adana'ya ait görüntüler de mevcut. Cumhuriyet devrimi o kadar başarılı olmuş ki, 30 yıllık zaman zarfında, Adana gibi bir şehri Orta Çağ'dan alıp modernleştirmiş. Belki ideal değil, belki daha iyi de olabilirdi ama her şeye rağmen muazzam bir değişim sağlamış. Şehrin insan yapısı bambaşka bir şekile, yaşayış tarzına evrilmiş.
Bu görüntülerde gördüğümüz insanların hiç biri yaşamıyor. Belki ilerideki insanlarda bizim görüntülerimizi izleyip aynısını diyecekler.
Belkide senin bu yorumun altına 50 yıl sonra "vay be bir zamanlar sizde yaşıyordunuz yorumlarınız kaldı" diye yorum atacaklar. Önden yerimi ayırayım belki 50 yıl sonra bu yorum 1 milyon beğeni alır
@@mustafatezgul9676 valla olur mu olur :D kwlslwkskajzk
Selamlar saygılar.Şuanda yaşadığım yer de olan memleketim Adana'nın bu nadide görüntülerini seyretmek çok güzel oldu.Bu görüntülerin önemli kısmı Fransız işgalciler tarafından çekilmiştir.Hatta fotoğraflar da çekerek kartpostal haline getirtip dağıtmışlardır.Bir kısmını bulup satın almıştım.Görüntülerden bana aşina gelen yerleri sizlerle paylaşayım ;
0:47'deki kareler, Taşköprü üzerinden çekilmiş ve Seyhan nehrinde serinleyen insanlar kaydedilmiştir.Karşı tarafta görülen yerler şuanda Hilton oteli'nin de bulunduğu Karşıyaka tarafları olsa gerek.Akabinde bir sokağın girişi gibi görünen pazar yeri de Abidinpaşa girişine benziyor.Sonrasında 1:19.dk da görülen pazar yeri ise şuanda Sabancı kültür evi kavşağı civarında kurulan Buğday pazarına benziyor.Yüreğir'deki köylü pazarına da benzettim.Hemen arkada görülen bina ise şuanda da mevcut olan Kolordu evi olsa gerek.2:34 itina ile sırtındaki tulumbadan içecek dolduran kişi ise Haşlamacı.İnsanlar nasıl da gülümseyerek bakıyorlar.Eskiden hayatımızda kola,asitli içecekler vs. filan yokken Adana'nın sıcaklarında yegane içeceğimiz içimizi ferahlatan Haşlama ve şerbetler idi.O devre yetişen birisi olarak çok güzel bir çocukluk yaşamışız diyorum. 3:30'da görüntüye giren mekan Kazancılar çarşısı sanki.Sonraki yer ise basmacı dükkanlarının olduğu büyüksaat civarını andırıyor.4:30'da beyaz sakallı bir ihtiyarı tencere satarken görüyoruz.Bu da kazancılar çarşısı tezimizi doğruluyor.Büyük saat civarında çekimler yapılmış.5:20 den sonra görüntülenen yerin neresi olduğunu tam olarak bilmiyorum bir köy olsa gerek.Devamında sanırsam o köy civarındaki bir köy mezarlığı görünüyor.Şimdilerde köylerde artık tarumar halde olan eski Osmanlı dönemi serpuşlu ve serlevhalı mezar taşlarının gayet iyi ve ayakta durduğunu farkediyoruz.6.dk dan itibaren yine Seyhan nehri çekilmiş lakin bu defa at arabalarının yan yana görüntüsü daha net.Serinlemek ve küfelerine su doldurmak için gelmiş Adanalıları ve hayvanlarını seyrediyoruz.Sonraki tren istasyonu ve çevresindeki yerler ise Pozantı'yı andırıyor.Tam burada 6:54'de askerler geçerken onlara bakan iki küçük çocukcağız kamera kadrajına giriyor.Kıyafetlerinden o zamanlar nasıl bir yokluk ve yoksulluk çekildiğini anlıyoruz.Yamalarla yapılmış eskimiş elbiseler var üzerlerinde.7.dk'da ise yine Adana merkezden Tepebağ ve bugün çarşı olarak bilinen yerden görüntüler var.Evlerin bizim Adana'da dam dediğimiz çatısına dışarından ahşap merdivenlerle çıkılırdı.Damda gördüğünüz 4 direkli şeyler ise hağma ya da taht dediğimiz oturma ve yatma yerleri.Adanamızda apartmanlaşmanın çok arttığı 2000 lere kadar hepimizin de yazları öğle sonrası hava serinleyince akşam yemeklerini yediğimiz,sohbet edip sonrasında uyuduğumuz hağma ya da tahtlar bunlar.Müstakil evlerin yıkılıp yerlerine 10-15 katlı beton yığınlarının yapılması ile onlar da artık tarihe karışıyor.Neyse ki bu güzel videolarla maziyi yad etmiş oluyoruz.7:17'de dikkatimi celbeden sivri kubbeli bir yapı var.Biraz alt kısmına dikkat edince o senelerde metruk olan ve Ermeniler tarafından Adana'daki Türkleri kendi keyiflerine göre yakalayıp güya yargıladıkları hatta bazılarını öldürüp pencerelerinden salladıkları Büyük Ermeni kilisesi olduğunu farkettim.Sonrasında yıkılmış yerine İstiklal ilkokulu yapılmış diye biliyorum.1909 Adana olaylarında ve 1920 Ermeni terörü zamanında birçok Türk hayatını yitirmişti.1920'deki Yeşiloba katliamında Ermeniler bir çiftlik evinin içine doldurdukları 100 e yakın kadın çocuk ve erkeği,aman dilemelerine rağmen kollarını bile kesmek suretiyle önce altınlarını alıp sonrasında bizim gazyağı dediğimiz soba tutuşturan pamuksu yakıtla diri diri yakmışlardır.Katliamı haber alan Mustafa Kemal Paşa derhal tepki göstermiş ve Fransız hükümetine general Guro nezdinde protesto çekilmiştir.Bu elim vak'a dönemin yerel ve ulusal İstiklal savaşı taraftarı gazetelerinde yer alırken,İstanbul hükümetinden doğru dürüst bir tepki olmamıştır.
Bu kıymete haiz çekimleri bizlerle paylaşan Akif Tanrıkulu'ya çok teşekkür ederim.Geçmişi bilmek,tarih okumak çok önemlidir.Mazisini bilmeyen bir milletin geleceği olmaz.O nedenle bu görüntülerden ders almak ve yapılanları unutmadan yaşamak lazım.Sağlıcakla kalınız.
Keşke o dönemde yasasaydim 😢
Burda Adana 1919 görüntüleri var, yine aynı kanalda 1950 Adana'ya ait görüntüler de mevcut. Cumhuriyet devrimi o kadar başarılı olmuş ki, 30 yıllık zaman zarfında, Adana gibi bir şehri Orta Çağ'dan alıp modernleştirmiş. Belki ideal değil, belki daha iyi de olabilirdi ama her şeye rağmen muazzam bir değişim sağlamış. Şehrin insan yapısı bambaşka bir şekile, yaşayış tarzına evrilmiş.
At arabacı olan dedem meşhur katırcı bedri
@@samanyanar8263 eminmisin
❤❤❤❤❤
Erzincan deprem görüntüleri var mı acaba
❤
Amasya görüntüleri yokmu
❤❤❤