00:05 Ben babamla akşam hangi haber kanalını seyredelim diye konuşuyor. Az biraz siyaset. Sonrası yok. Babanla felsefe yapabiliyorsun. Ne kadar da güzel bir ayrıcalık. Çok şanslısın güzel insan.
On binlerce felsefeci yetişmiş okullarımızdan uzman profesör ve profesyonelden duyamadığımız durum tespitini ne güzel aktardınız topluma... teşekkürler....
Süpersin. Senin sayende platonun devletini alıp tekrar okumaya başlamıştım. Ve mö 400 lerde platonun kadın eşitliği konusunda söylediklerini okuyunca çevreme öve öve anlatmıştım. Dedigin yerler tabiki rahatsız edici ama eşitliği söylemesi çok hoşuma gitmişti. 6.kitaptayım. teşekkürler.
“Sahip olmak” bir yanılgıdır hiçbir şey hiçbir şeye sahip değildir herşey herşeyden parçalar taşır. Bizler doğaya, doğanın bize duyduğu kadar ihtiyaç duyarız hepimiz evrenin parçalarıyız.
Mükemmel, mükemmel, mükemmel. Özellikle bugünlerde Türkiye'de yaşayan herkesin üzerine düşünmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Tebrik ve kendi adıma teşekkür ederim bu video için. Başarıların daim olsun :)
Kavramsal algısı düşük, derin düşünceden, sorgulamadan uzak toplumlar için yöneticilik, rejim inanılmaz zor bir sorun bence. Çokluk bence de en güzeli, iyisi fakat o çokluk da yine geri kalmış bir toplumsa yine zor, çok zor. Gerçek yeterli bir eğitim, öğretim almamış, daha çok limbikleriyle yaşayan toplumlar nasıl yönetilmeli, yönetilebilir sizce ??? Böyle düşününce kötü-iyi fikirleriyle Platon hala çok değerli şeyler söylemiş gibi... Videolarınız, emeğiniz benim için çok kıymetli, yararlı.. Teşekkürler iyi günler :)
Eşitlik nasıl adalet olabilir, ben üzüm sevmiyorum kardeşim çok seviyor, annem ikimize de birer salkım üzüm veriyor. Bu eşitlik kardeşim için iyi ama benim için değil. Where is the ADALET. :)
Öncelikle "Bilgi doğuştan mı gelir yoksa boş bir kağıt olarak mı doğarız?" sorusunu sormamız lazım. Platon'un demek istediği şey aslında bugün bizzat içinde olduğumuz dünyada var olan bir gerçektir. Yani insanlar çeşit çeşittir ve herkes her göreve uygun değildir. Platon'un yönetici kısmı olarak bahsettiği kısım günümüz zengin despot kısmı ile aynı değildir. Aksine Platon'un yönetici ve yalan söyleme hakkına sahip olan kitle aslında toplumun en büyük köle grubudur. Mülkiyet hakkı olmayan ve belirli bir ücret karşılığında sadece toplumun çıkarlarını düşünmek zorunda kalıp tüm halkın sorumluluğunu sırtında taşıyan bir kitle. Gerçekten "mayasında altın" (Liderlik ve yöneticilik vasfı) olmayan kişiler başa geçtiğinde bu görevi tam olarak kavrayamaz ve toplumun çöküşüne neden olur. İnsan ister doğuştan bilgi ile doğsun ister dünyada öğrensin, herkesin kendi bilgi ve yeteneğine göre bir işte çalışması gerektiğini savunmuştur ki bu yanlış değildir. Eşitlik ve adalet ise günümüzde birbirine çok karıştırılıyor. Sizde dahil adalet derken eşitlikten bahsediyorsunuz ancak eşitlik ve adalet asla aynı şey olmamıştır. Basit bir örnek ile açıklamaya çalışayım. Durumu iyi ve fakir iki öğrenci düşünün bunlar üniversiteye gidecek olsunlar. Devlet adil davranırsa fakir olana 3/4 oranında burs verir, durumu iyi olana ise 1/4 oranında burs verir. Eşitlikçi bir devlet ise iki öğrenciye de 2/4 oranında burs verir. Gelelim Platon'un üstün ırk takıntısına. Başta da dediğim gibi platon doğuştan altın yada tunç olunduğunu düşünüyor ve Altınları karıştırarak saf altın elde etmeye çalışıyor. :) Şaka bir yana totaliter rejimlerin platonun fikirlerinden işine geleni aldıkları çok belli. Platon'un evlilik ve saf ırk teorileri dehşet vericidir. Son olarak "toplum birlik mi olmalıdır çokluk mu?" sorusu hakkında bir iki şey söylemek isterim. Toplumun çokluk olması günümüz dünyasında çok zordur. Dünyada devletler kalmayıp büyük bir federatif insanlık birliği kurulduğunda bu toplumun çokluğu gerçekleşebilir. Ancak günümüzde devletler diğer devletlere karşı bütünlükçü bir politika izleyerek güçlü durmak zorundadır. Buda yönetmesi daha kolay ve bütünün parçası olarak hisseden bir halk kitlesi ile mümkündür. Zira birlik içinde olan halkın gücü büyük oranda yükselir. İnsanları birer hücreye yada organa toplumu da bir bireye benzetmek çok yanlış olmaz kanaatindeyim. Hücreler, eller kollar koordineli çalışıp bir bütün olarak hareket ederse insan hayatına devam eder. Ancak her hücre kafasına göre farklı bir çalışma metodu izler organlar farklılık gösterirlerse insanın yaşaması söz konusu bile değildir. Tabi ki bu toplumun çokluk ve teklik kavramları üzerinde daha çok düşünmem ve kitap okumam gerekmekte. Bunlar sadece şuan ki düşüncelerim. Video için teşekkürler.
Teşekkürler yine muhteşem bir video hazırlamışsınız.Teorik olarak sosyal demokrasiyi savunuyorum platona katılmıyorum fakat çok partili düzene geçildikten sonra yaşadığımız geriye doğru koşma durumu beni açıkçası yeterince eğitilmemiş toplumların demokrasiye geçişi hakkında düşündürüyor.Bir yanda John Stuart Mill'e mutluluğun kaynağının özgürlük ve bireysellik olduğu konusunda katılıyorum diğer yanda yaşadıklarımıza bakınca eğitimsiz kitlenin saçma sapan kararları bana demokrasiyi sorgulatıyor fakat belki de sorun demokraside değil de sadece eğitimsizliktedir.Monarşi olunca da eğitimsiz bürokratik çevre ve padişahın ülkeyi ne hale getirdiğini gördük belki de yönetim biçiminden ziyade eğitimsizlik temel problemdir bilemiyorum.Kafamda çarpışan düşünceler bunlar.
Platon hakkında bu videoda söyledikleriniz haricinde bilgim yok ve henüz videonun 7. dakikasındayım ama bana yanlış anlaşılıyor gibi geldi :D Adamın söylemeye çalıştığı şey şu gibi: İnsanlar aileleri tarafından mayalarına uygun işlere yönlendirilmelidir. Ve genellikle insanın mayası genetik ve kültürel faktörlerden dolayı kendi ailesinin mayasına benzer. Bazıları önderlik vasfını taşır, bazıları taşımaz. Önderlik vasfını taşımayanlar yönetici olursa o şehrin sonu gelir. Eğer adamın kastettiği şey sınıf ayrımı olsaydı bu konuda daha katı olurdu ve "nadiren de olsa işçilerin arasından önderlik yapabilecek kişiler çıkar, bu kişiler önder olmaları için yönlendirilmelidir" anlamına gelecek şekilde konuşmazdı ve herkes sınıfını kabul edip otursun oturduğu yerde derdi :D Bana gayet gerçekçi geldi yaklaşımı. Daha önce de Platon'un demokrasi konusunda "herkes eğitimli olduğu konuda karar alsın" gibi bir yaklaşımı olduğundan bahsetmiştiniz yanlış hatırlamıyorsam. Bu iki yaklaşım gayet tutarlı bence. Burada "yalan" nerede, onu da anlayamadım. Hepiniz kardeşsiniz diyor, yalan değil. Herkesin mayasına uygun iş yapması gerektiği de yalan değil. Özellikle bir zümrenin yalan söyleyebileceğini nerede söylüyor? Bu videodaki alıntılardan ben böyle bir sonuca varmadım.
Seçtiğin konuları gayet ilgi çekici buluyorum ancak fikirlere yaklaşırken adeta onlar gökten inen vahiylermiş gibi değerlendiriyorsun. Onların hangi siyasi ve tarihi zamandan geldiğini ve pratik altyapısını incelersen Platon'un şu fikri iyi bu fikri kötüden öteye geçip fikrin nasıl neden oluştuğuna odaklanabilirsin böylece fikirler "felsefi" aforizmalardan çok insani düşüncelere dönüşür. Eline sağlık videolarını genel anlamda çok beğeniyorum, devamını merakla bekliyorum.
@@pelindilaracolak Öncelikle yorumunuzdan anladığım kadarıyla yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum. Yanlış anlaşıldıysa özür dilerim. Niyetim sadece yapıcı bir eleştiri yapmaktı. Aynı şeyleri tekrar tekrar bahsetmenin sıkıcılığı ve hepsini tek bir videoya koymanın uzunluğu konusunda haklısınız. Videolarınızı baştan sona izledim ve konuya da ilgi duyduğum için. Bahsettiğim altyapılar hakkında diğer videolarınızda bilgi verdiğinizi biliyorum ancak video formatı tekil bir format yani sadece bu videoyu izleyen sizin başka videolarınızı izlemeyen biri için yeterince açıklayıcı olmayabilir. Önerim videolarda daha önce bahsettiğiniz noktaları "Şu videoda bahsettiğim gibi" diyerek kendi videolarınıza referans verirseniz sadece bu videoyu izleyen birisi için daha faydalı olur. Söylediğim detay belki çok ufak ve önemsiz olabilir ama ben yinede sizin videolarınızı çok beğenen ve sizden bir çok şey öğrenen biri olarak videoların daha verimli olması adına söyleme zorunluluğu hissettim. Videolarınızın devamını merakla bekliyorum. Emekleriniz için teşekkürler, umarım emeklerinizin karşılığını alırsınız.
Bilmenin mutsuzluğu mu yoksa bilmemenin mutluluğu mu derseniz her zaman bilmenin mutsuzluğunu aeçerim. Eğer sonuçta ikisinde de esas sonucu değiştiremiyorsam. Bilmenin mutsuzluğu ile esas olanı görmeyi tercih ederim. Polyanacılık oynayarak titanic in batışını seyretlemek bana göre değil kesinlikle...
Cok guzeldi, bugun icin ekstra anlamli.. keske herkes izlese bu felsefe serisini! 15:50 Cok guzel, halk vs cokluk. Ama bunlarin ayri olmasina gerek yok, toplum cokluk, cokluk halk olmalidir. Halk olmaktan anladigim en ortak noktada birlik, ulusal bilinc yine de olmasi. Bu bilinc ile birbirini hem gozetmesi hem de ileriye goturmesidir. Aslinda hersey ic ice
Şu ahir ömrümde gördüğüm, en sıkıcı olmayan felsefe anlatımı bu olsa gerek. Mesela her şeyi anladım ama anladığımı anlamanın verdiği şaşkınlıkla hiçbir şey anlamadım :)
Bence Adalet eşitlik olamaz Adalet herkese hak ettiğini vermektir. Küçük bir misal vermek istiyorum bu hususta iki tane merkep düşünelim biri güçlü ve kuvvetli diğeri zayıf ve çelimsiz. Elimizde ise 100 kg ağırlığında yükümüz var eşitlik gereği her ikisine 50 şer kg yük atarsak biri için çok kolay bir yük iken diğeri için büyük bir zulümdür bu. Adalet ise her birine taşıyacağı kadar yük vermektir birine 75 kg diğerine 25 kg gibi. Dilara hocam derslerinizi büyük bir keyif ile dinliyorum başarıların devamını dilerim. Adalet mülkün temelidir 😊
Anne terliği hatırlattı bana, haklı olsanda anneler haklıdır. Aslında insan bir arayış sonucu, her zaman haklı biri olması, sorumluluğu devretme arayışı da buna dahildir. Partik hayat uygulamaları düşünce yaşamı ile uyuşmadığı anlardan biri, asil yalan,beyaz yalan gibi oluyor. Adalet ve eşitlik farklı olması gibi. Güzel bir konu emeklerine sağlık.
"İktidar suistimale yakındır. Mutlak iktidar ise suistimalsiz yapamaz. İktidar insanı bozar. Mutlak iktidar ise mutlaka bozar." John Dalberg Acton. Efsane bölüm, nasıl da içten hissetmişsiniz konuşurken. Bravo.
Muhteşem bir ters köşe yapmış Platon baba:) yalan bilinmediği sürece yalan dır. Açık edildiği an dan itibaren yalan açığa çıkar yani bir "sobe" olur... Muazzam...
Platon yazdığı 'Devlet' adlı kitapta, kitabı okuyana durumu anlatabilmek adına bir alegoriden bahsediyor, yalanı savunmuyor. Burada 'okuyucunun' (ki yüzlerce yıldır yüz binlerce kişi tarafından okunmuş bir eserdir) mevcut durumu zihninde daha iyi anlayabilmesi için sembolojik bir anlatım var.
Çokluğun olduğu yerde ayrı fikirlerin olması bir karmaşa çıkarmadığı zaman iyidir. Kötü bir olay olduğunda savunanların ortada olup savunmayanların kenarda olması olayı çözümlemez ve çözme konusundan birilerinden destek beklenir. Bu nedenle bazı konularda birlik olarak değerlendirilmek bir sakınca değildir bence yoksa fikir ayrılıklarından doğan toplumsal sorunların olması kaçınılmaz. Yani bu durumda bana göre savunucu olarak bahsettiğimiz sınıfın halkı bir arada tutma çabası onları fabrika çıkışı tek ürün olarak değerlendirmeyi esas görmez.
@@orhund6143 Yanlış benzetme! Zira diğerlerinin topluca dışladığı ve ötelenen otomatikman halktır. Yani ötelenen tek kişi erbakan dır. Kabullenen baştadır. Neden aceba (neyse silivri soğuktur şimdi)
Dream Theater “teşbihte hata olmaz” sözü, “ben beyinsizce bir benzetme yaparım ve benzetmenin doğası hata barındırmaz” demek değildir. “Mallık yapma, benzetmede hata olmaz (olmamalıdır)i demektir. Çok malca bir benzetme olmuş. 😊
@@enesenes1160 Bu senin fikrin aga.Çocuk gibi hiddetlenip hakarete vurmana gerek yoktu ama videonun yaş kısıtlaması yoktu gerçi sende yorumda bulunabilirsin.
Sen şimdi bunu söyleyerek siyaset yapmş oluyorsun başı kötüleyip milletin onay ve saygısını alıyorsun belki farkındasın belki farkında değilsin bunun farkında olupta harekete geçenler ve iyi olanları kıskanmanız normal
Dilara Hocam merhaba. sizi severek takip ediyorum. yalan ve gizlilik arasında bir ayrım yapabilme meselesine bir katkıda bulunmak istiyorum: bence "bazı noktalarda toplumun iyiliği için" birtakım şeylerin gizlenebiliyor olması, o toplumun iyiliği için yalan da söyleyebilme yolunu da açacaktır. bana kalırsa paternalizm üzerine tartışma yapmak gerekir. çok teşekkür ederim.
Platonun bu düşünceleri, ilk benimsemiş olduğu idealar dünyasını akıl olarak algılamış ama içsel olarak hazmedememiş olduğunu gösteriyor. Aklı evet diyor lakin nefsi hayır diyor ve kötü işlere sevk ediyor.
Değişmeyen kural 'sürekli olan ve engellemeye kimsenin gücünün yetmeyeceği '' Sürekli değişim'' dir. Bedenimizdeki atomların bile her an değişime uğradığı artık biliniyor. Gen konusunu öğrendiğimiz bu çağda insanları sınıflandırmaya çabalamak insan israfıdır.Ortam ve çevremizdeki insanlar bizi etkiliyor. Orta okula nasıl devam ederim diye düşünürken öğretmenim sayesinde yatılı okula gittim. Dedem memurmuş ama babam işçiydi. Ben banka memuru oldum. Diğer kardeşlerim de assubay ,öğretmen,berber ve şoför oldular. Görülüyor ki : Atatürk bize en güzel sistemi kurmuş. Onun kurduğu düzeni sürdürmek gerekir.
ben düşünmeyi bişeyler araştırmayı ve bunlar hakkında konuşmayı çok seven biriyim senin kanalını bulduğmadan beri duramıyor felsefe hakkında söylediğin şeyler düşüncelerin beni sana hayran bırakıyor senin sayende bu yönümü aslındaa felsefe yapmanın ve düşünmenin ne kadar severek yaptıgımı ve bunun benim yeteneğim olduğunu farkettim videoların için çok teşşekür ederim bana çok yararı oldu. Ama benim şöyle bi sıkıntım var şuan 11.sınıfım tm ci olduğumu düşünmemem rağmen sayısal bölümü seçmek zorunda kaldım ailemin zoruyla ve felsefeci olmayacagımı ve siyasetçi olmaman gerektiği çünkü ülkemizde ve dünyamızda zaten siyaset pek de doğru olmadığını ve bu seçimin iyi olmayacağı konusunda uzun konuşmalar yaptılar ve sonunda ilerki yıllarda herşeyin yazılımla olacagını ve buyönde çalışmam gerektiğini söylediler ve onların istediği gibi oldu. ama ben hep kendimi bu konuda geliştireceğim
Hocam özellikle bu videonun kurgusu çok başarılı olmuş. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmem, çokluk düşüncesinin hem toplumda hem bireyin özelinde değeri olduğunu düşünüyorum. Birey kendi içerisinde tutarlı ve bir olmaya zorlanıyor. Halbuki çok olmak ve aşmak toplamını, bütünleştirmemekten gelen. Ne kadar değerli tekil farklılık ve özgün yönlerin beslenmesi yontulmak yerine. Toplumda ve bireyde. Tutarlılık önemli bir kavram gibi geliyor bana. Kitap tavsiyesi almaktan memnun olurum bu satırları okuyan olur ise.
Platon'un Devlet'inde çok fazla bunun gibi düşünce var aslında. Mesela demokraside ki seçimlerde yalnızca politikayı bilen kişilerin seçim yapmasını savunur. Yani bir Nevi Aysu KAYACI'nın dedikleriyle benzer.
içerik olarak belirlediğin konular ve anlatış biçimin gerçekten çok keyifli. bir de outro müziğine bayıldım. ismini paylaşırsan çok sevinirim dilara :)
14:10 daki düşüncene şu yorumu getirmek istiyorum, Platon onu belki de dengeleyici veya subap işlevi olarak tasarlamış olabilir. Çünkü ikinci en iyi devlet tasarımında, toplumu yine "asil yalanlara" inandırmak için, mekanizmaya birçok dengeleyici işlev yüklüyor. Onun dışında anlatımınızı ve entelektüel birikiminizi takdire şayan buluyorum. Sevgilerle :)
schopenhauer ve nietzche(umarım isimleri doğru yazmışımdır) kadınlar hakkında feministlerin cok da hoşuna gitmeyecek sözleri var.Felsefeyle ilgilenen bir kadın olarak bu konu hakkında ne düşündüğünüzü gercekten merak ediyorum.
İnce, derin ama çok önemli bir konu.. Yokluk, varlık, var oluș ve sonsuzluk konularında felsefecilerle düşünenlere yönelik, Rabbimin lütfu ile yeni yazımdır. Bir kimseye faydalı olurda onun duasını alırım ümidi ile ihtiyacı olanlarla paylaşıyorum. Mutlak yokluk diye bir şey YOKTUR. Çünkü mutlak yok kendisinden bahis bile edilemeyendir. Hatta yoka yok demek dahi bir çeşit varlıktır. Zaten islamiyette, yokluk derken mutlak yokluğu kast etmemektedir. Allahin yoktan var etmesinden kasıtda, o şey yaratılmadan, sonradan Allahimızın kudret, ilim ve iradesinin yanı sıra diğer özellikleri ile tecellisi sonucu ortaya koyduğu görünürde varlıklardır ve hepsi sonlu, sınırlıdırlar. Zaten her şeyi ile sonsuz olan yalnızca Allah 'tır. Yani sonsuzluk yalnızca Ona ait, Onun özelliğidir ve başka hiçbir şey "aslen" sonsuzluk özelliğine sahip değildir. Ve bizlerin kavrayabilme özelliğimizde sınırsız olmadığından, burada yani Allahin varlığını kavramaya kalktığında başaramayacağı bir işe kalkıştığını farketmek durumundadır. İmkansızı başarmaya kalkmış demektir. Çünkü kavranan, sınırsız değildir. Sınırsızın, sonsuz olanın kavranmasından bahis bile edilemez. Bu sebepledir ki, İslam'ın Peygamberi hz. Muhammed asv. bir sözünde, "Allah'in cc. Zatı hakkında düşünmeyin. Çünkü gücünüz yetmez. Ancak Onun (sanat eserleri) yarattıkları üzerinde bol bol düşünerek ibret almaya bakın."demiştir. Peki nedir bunca varlığın var edilmesi? Yoktan değil mi? Evet yok iken var edilmişlerdir. Ancak mutlak yokluktan değil. Peki nerden veya neden? Bunları tecellileri ile var göstererek var eden Allah cc. bunları aynı zamanda bilinçli yani ilmindeki gibi yaratmış ve yaratmaktadır. Bu da, göstermektedir ki, var ettiği her şey, ortaya çıkmadan önce, her şeyleri ile, O Allahin ilminde ilmi şekiller halinde varmışlar. Ve O Allah cc. , işte o ilmindeki şekillerine göre de varlıkları yaratmış, yaratarakta varlıkta tutup devam ettiyor. 🤔🌠🌼
Merhaba Dilara ya da Dilo ve ya Dila Hanım gayet akıcı bir anlatım tekniğiniz var.Fakat görsellerle destekli farklı bir format denemeniz sizin başarınızı daha da artırabilir.
Kadın Mebuslar komedyasında da çok eşlilik ve çocukların ebeveynlerini bilememesi ideal toplum için öne sürülüyordu, tabi buradaki fark bu önerinin tüm halk için geçerli olması; gerekçe ise eğer kimse ebeveynlerinin kim olduğunu bilmezse, herkes ebeveyni olabilir görüşüyle hareket edecek ve herkese karşı saygılı olacaktı. Aynı şekilde kimse kimin kendi çocuğu olduğunu bilmeyeceğinden de çocuklara karşı sevgi gösterilecekti. Serbest çağrışım yaptı, bu arada tavsiye ederim, güzel bir eser.
yarı kast sistemi bana da çok yakın geldi belki doğan çocuk nazarında sınıflar arası geçiş mümkün ama bireylerin hayat boyu yalnızca bir sınıfa mensup olmaları ve sınıflar arası geçişin olmaması kast sistemini varlığını gösteriyor
Bence zaten sınıfsal farklılıklar hep olacak 1000 yıl önce vardı bugün de var 1000 yıl sonra da olacak ama bu farklılıklar kişilikle değil de doğduğu toplumun maddi ve manevi yönünden değişikliklerine göre üst toplumdan kabul görüp görmemek gibi görülebilir.
yıllar sonra bir şans daha vereyim pelin dilara'ya dedim, yok arkadaş. yine aynı zırvaları dinledim. kılıçdaroğlu'nun etrafında birleşelim diyen bir insandan pek bir şey beklenmez
Sınıfsallığın maddi zenginlik açısından değilde akli ve kültürel farklarla bir kast sisteminin olması kabul edilebilir ancak özellilede oy kullanımının belli bir eğitim düzeyine bağlanan bir sistem vb.
Aristoteles, bence bu yapılanmayı Platon’a nazaran daha iyi açıklamış. Gerektiği gibi ve düzenin bu denli sıkı bir şekilde elden geçirilmesini doğru bulmuyor. Ancak Aristoteles’in de bazı konularda aykırı düşüncelerinin de olduğu bariz belli. Devlet, okuduğum en ilginç kitaplardan biriydi. Ki İslami devlet anlayışınında kaynağı, Platon’un devletini andırdığı ve etkilendiğini düşünüyorum.
Ben felsefe tarihi ile ilgili hiçbir şey bilmeden yaklaşık 3 yıldır sürekli varoluşumu düşünürdüm. 3 yılın sonunda bulduğum sonucun, şans eseri keşfettiğim Nietzsche'nin düşünceleriyle tıpatıp aynı olduğunu gördüm. Felsefe tarihi size filozoflarin ne düşündünü söyler neden böyle düşündüklerini değil(Ben lisede gördüğüm felsefe dersinden bunu öğrendim).
Evet benim de aklıma geldi. Dinledikten hemen sonra aklıma spartalilarin yaşamı çocukların devletin ortak mali sayılması toplumda ploteryan ile yönetici bir sınıf ayrımının olması ayrıca binlerce yol sonra 1943-53 totaliter rusya ve orwell in 1984 isimli kitabı geldi. Popper e katılmamak elde değil
@@pelindilaracolak GoT'da ne kadar iyi olursa olsun mutlak gücün kişiyi bozacağını anlatıyordu. Peki bir sorum olacak. İnsanlara yalan söylemeden insanlar birleşebilir mi? Pratikte bir toplum ihtiyacı var. bu toplumu para, ideoloji gibi yalanlar olmadan bir arada tutmak mümkün mü?
Ben platonun düşüncesini burada şöyle algıladım; Her insanın bir hamuru vardır, yöneticiler kendi çocukları dahi olsa hamuru kötü ise onu üst kademelerde görevlendirmemeli, eğer hamuru iyi çocuklar var ise de en alt tabakada dahi olsa onun elinden tutmalıdır. Günümüzde bu düşünce insan haklarına aykırı gibi görünse de o dönemde veya tamamen yöneticilerin bütün toplum üzerinde söz hakkı olduğu bir düzende aslında masum bir öneri. Devlet için doğru olan yapılmalı diyor sadece. Tabi ki bugün ve içinde bulunduğumuz düzende birinin başkasının hayatına direk müdahalesi kabul edilebilir değil. Aynı zamanda tabi ki bir insanın ( yöneticinin ) asla bu kadar adil ve toplum düzenini gözeten bir düşünce sağlaması mümkün değil.
00:05 Ben babamla akşam hangi haber kanalını seyredelim diye konuşuyor. Az biraz siyaset. Sonrası yok. Babanla felsefe yapabiliyorsun. Ne kadar da güzel bir ayrıcalık. Çok şanslısın güzel insan.
Yusuf İslam Ertürk o da bir felsefe aslında
boş iş birader 2 gün yap sıkılırsın
Siyaset felsefeside var Qral
"Akademi sınıfsaldır." der P. Bourdieu. Dilara bu tür meselelerin şansla alakalı olmadığının gayet farkındadır.
Babamla yapabildiğim diyalog.....hmmmm yok :)
On binlerce felsefeci yetişmiş okullarımızdan uzman profesör ve profesyonelden duyamadığımız durum tespitini ne güzel aktardınız topluma... teşekkürler....
Çünkü o felsefeciler muhtemelen Platon düşüncesinin özellikle de Politeia dialoğunun bu şekilde cımbızlanarak anlaşılıp eleştirilmeyeceğini biliyordur
bu ülkenin insanlarına, bizlere büyük bir şanssınız dilara hanım. size minnettarım... muhteşem bir anlatım..... tokat gibi çarptı yüzüme
Eski ama eskimeyen tartışmalar, dilinize sağlık, yine zevkle dinledik.
Dilara hanım, mühteşemsiniz. Azerbaycandan zevkle takipdeyiz
Azərbaycanda belə imsanların var olması sevindirici haldır🙂
Eynən
+
Neyi muhteşem anlatabilir misin neyi harika ne anlattığını bile anlamıyorsun yağ çekiyorsun
@@naciuzunyol3237 Bunu nerden biliyorsun?
Süpersin. Senin sayende platonun devletini alıp tekrar okumaya başlamıştım. Ve mö 400 lerde platonun kadın eşitliği konusunda söylediklerini okuyunca çevreme öve öve anlatmıştım. Dedigin yerler tabiki rahatsız edici ama eşitliği söylemesi çok hoşuma gitmişti. 6.kitaptayım. teşekkürler.
“Sahip olmak” bir yanılgıdır hiçbir şey hiçbir şeye sahip değildir herşey herşeyden parçalar taşır. Bizler doğaya, doğanın bize duyduğu kadar ihtiyaç duyarız hepimiz evrenin parçalarıyız.
Gerçekten harika bir video daha. Belki ben yanlış değerlendiriyorumdur ancak Platonun anlattıkları bence günümüz sistemiyle çok benzer.
Dilara hanım sizi tebrik ediyorum, dürüst ve güvenilir esastır.
Değerli yorumlamalarınız için çok teşekkür ederim. Zevkle dinliyorum.
Mükemmel, mükemmel, mükemmel. Özellikle bugünlerde Türkiye'de yaşayan herkesin üzerine düşünmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Tebrik ve kendi adıma teşekkür ederim bu video için. Başarıların daim olsun :)
Çoooooook çok belkide en çok beğendiğim videonuz oldu, görüşlerinizi takdir ediyorum. Başarılarınızın devamını dilerim.
sonunu da muhteşem bağladınız, emeklerinize sağlık :)
Anlatımınız o kadar harika ki, dinledikçe dinlemek istiyor insan.
Kavramsal algısı düşük, derin düşünceden, sorgulamadan uzak toplumlar için yöneticilik, rejim inanılmaz zor bir sorun bence. Çokluk bence de en güzeli, iyisi fakat o çokluk da yine geri kalmış bir toplumsa yine zor, çok zor. Gerçek yeterli bir eğitim, öğretim almamış, daha çok limbikleriyle yaşayan toplumlar nasıl yönetilmeli, yönetilebilir sizce ???
Böyle düşününce kötü-iyi fikirleriyle Platon hala çok değerli şeyler söylemiş gibi...
Videolarınız, emeğiniz benim için çok kıymetli, yararlı.. Teşekkürler iyi günler :)
Eşitlik nasıl adalet olabilir, ben üzüm sevmiyorum kardeşim çok seviyor, annem ikimize de birer salkım üzüm veriyor. Bu eşitlik kardeşim için iyi ama benim için değil. Where is the ADALET. :)
Video harika bitiyor. Teşekkürler.
Harikasınız diloxof hanım harikulade
Kanalınıza yeni abone oldum.Çok samimi söylüyorum harika anlatımınızla harika konulara değiniyorsunuz tam gaz devam👍👌
Öncelikle "Bilgi doğuştan mı gelir yoksa boş bir kağıt olarak mı doğarız?" sorusunu sormamız lazım. Platon'un demek istediği şey aslında bugün bizzat içinde olduğumuz dünyada var olan bir gerçektir. Yani insanlar çeşit çeşittir ve herkes her göreve uygun değildir. Platon'un yönetici kısmı olarak bahsettiği kısım günümüz zengin despot kısmı ile aynı değildir. Aksine Platon'un yönetici ve yalan söyleme hakkına sahip olan kitle aslında toplumun en büyük köle grubudur. Mülkiyet hakkı olmayan ve belirli bir ücret karşılığında sadece toplumun çıkarlarını düşünmek zorunda kalıp tüm halkın sorumluluğunu sırtında taşıyan bir kitle. Gerçekten "mayasında altın" (Liderlik ve yöneticilik vasfı) olmayan kişiler başa geçtiğinde bu görevi tam olarak kavrayamaz ve toplumun çöküşüne neden olur. İnsan ister doğuştan bilgi ile doğsun ister dünyada öğrensin, herkesin kendi bilgi ve yeteneğine göre bir işte çalışması gerektiğini savunmuştur ki bu yanlış değildir.
Eşitlik ve adalet ise günümüzde birbirine çok karıştırılıyor. Sizde dahil adalet derken eşitlikten bahsediyorsunuz ancak eşitlik ve adalet asla aynı şey olmamıştır. Basit bir örnek ile açıklamaya çalışayım. Durumu iyi ve fakir iki öğrenci düşünün bunlar üniversiteye gidecek olsunlar. Devlet adil davranırsa fakir olana 3/4 oranında burs verir, durumu iyi olana ise 1/4 oranında burs verir. Eşitlikçi bir devlet ise iki öğrenciye de 2/4 oranında burs verir.
Gelelim Platon'un üstün ırk takıntısına. Başta da dediğim gibi platon doğuştan altın yada tunç olunduğunu düşünüyor ve Altınları karıştırarak saf altın elde etmeye çalışıyor. :) Şaka bir yana totaliter rejimlerin platonun fikirlerinden işine geleni aldıkları çok belli. Platon'un evlilik ve saf ırk teorileri dehşet vericidir.
Son olarak "toplum birlik mi olmalıdır çokluk mu?" sorusu hakkında bir iki şey söylemek isterim. Toplumun çokluk olması günümüz dünyasında çok zordur. Dünyada devletler kalmayıp büyük bir federatif insanlık birliği kurulduğunda bu toplumun çokluğu gerçekleşebilir. Ancak günümüzde devletler diğer devletlere karşı bütünlükçü bir politika izleyerek güçlü durmak zorundadır. Buda yönetmesi daha kolay ve bütünün parçası olarak hisseden bir halk kitlesi ile mümkündür. Zira birlik içinde olan halkın gücü büyük oranda yükselir. İnsanları birer hücreye yada organa toplumu da bir bireye benzetmek çok yanlış olmaz kanaatindeyim. Hücreler, eller kollar koordineli çalışıp bir bütün olarak hareket ederse insan hayatına devam eder. Ancak her hücre kafasına göre farklı bir çalışma metodu izler organlar farklılık gösterirlerse insanın yaşaması söz konusu bile değildir.
Tabi ki bu toplumun çokluk ve teklik kavramları üzerinde daha çok düşünmem ve kitap okumam gerekmekte. Bunlar sadece şuan ki düşüncelerim. Video için teşekkürler.
Kanalınızı Twitter hesabınız sayesinde yeni keşfettim. Harika içerikler. Umarım devamı gelir..
Babanla felsefe konuşmak ne kadar güzel bir dırumdur. Yine Harika bir video olmuş. Beyaz insanın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğü yoktur hz Muhammed
Kralların filozof filozofların kral olduğu bir toplumdan bahsettiğimizi unutuyoruz bence
Teşekkürler yine muhteşem bir video hazırlamışsınız.Teorik olarak sosyal demokrasiyi savunuyorum platona katılmıyorum fakat çok partili düzene geçildikten sonra yaşadığımız geriye doğru koşma durumu beni açıkçası yeterince eğitilmemiş toplumların demokrasiye geçişi hakkında düşündürüyor.Bir yanda John Stuart Mill'e mutluluğun kaynağının özgürlük ve bireysellik olduğu konusunda katılıyorum diğer yanda yaşadıklarımıza bakınca eğitimsiz kitlenin saçma sapan kararları bana demokrasiyi sorgulatıyor fakat belki de sorun demokraside değil de sadece eğitimsizliktedir.Monarşi olunca da eğitimsiz bürokratik çevre ve padişahın ülkeyi ne hale getirdiğini gördük belki de yönetim biçiminden ziyade eğitimsizlik temel problemdir bilemiyorum.Kafamda çarpışan düşünceler bunlar.
Platon doğru söylemiş, değerlendirmeniz kendi anladığınız şekilde yorumlamışsınız.
Platon hakkında bu videoda söyledikleriniz haricinde bilgim yok ve henüz videonun 7. dakikasındayım ama bana yanlış anlaşılıyor gibi geldi :D Adamın söylemeye çalıştığı şey şu gibi: İnsanlar aileleri tarafından mayalarına uygun işlere yönlendirilmelidir. Ve genellikle insanın mayası genetik ve kültürel faktörlerden dolayı kendi ailesinin mayasına benzer. Bazıları önderlik vasfını taşır, bazıları taşımaz. Önderlik vasfını taşımayanlar yönetici olursa o şehrin sonu gelir. Eğer adamın kastettiği şey sınıf ayrımı olsaydı bu konuda daha katı olurdu ve "nadiren de olsa işçilerin arasından önderlik yapabilecek kişiler çıkar, bu kişiler önder olmaları için yönlendirilmelidir" anlamına gelecek şekilde konuşmazdı ve herkes sınıfını kabul edip otursun oturduğu yerde derdi :D Bana gayet gerçekçi geldi yaklaşımı. Daha önce de Platon'un demokrasi konusunda "herkes eğitimli olduğu konuda karar alsın" gibi bir yaklaşımı olduğundan bahsetmiştiniz yanlış hatırlamıyorsam. Bu iki yaklaşım gayet tutarlı bence. Burada "yalan" nerede, onu da anlayamadım. Hepiniz kardeşsiniz diyor, yalan değil. Herkesin mayasına uygun iş yapması gerektiği de yalan değil. Özellikle bir zümrenin yalan söyleyebileceğini nerede söylüyor? Bu videodaki alıntılardan ben böyle bir sonuca varmadım.
Derken 12:00'a geldim ve adam bir anda Hitlerleşti :D
Eseri okuduğum bu kısım dikkatimi çekmişti, sizi dinleyince daha açıklayıcı oldu, teşekkürler
Tarih boyunca başımıza ne geldiyse bu koruyucular yüzünden geldi.
Sen şahane bir şeysin. Çok teşekkür ederiz bu video için. Gayretlerin ve paylaşman için de.
Seçtiğin konuları gayet ilgi çekici buluyorum ancak fikirlere yaklaşırken adeta onlar gökten inen vahiylermiş gibi değerlendiriyorsun. Onların hangi siyasi ve tarihi zamandan geldiğini ve pratik altyapısını incelersen Platon'un şu fikri iyi bu fikri kötüden öteye geçip fikrin nasıl neden oluştuğuna odaklanabilirsin böylece fikirler "felsefi" aforizmalardan çok insani düşüncelere dönüşür. Eline sağlık videolarını genel anlamda çok beğeniyorum, devamını merakla bekliyorum.
@@pelindilaracolak Öncelikle yorumunuzdan anladığım kadarıyla yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum. Yanlış anlaşıldıysa özür dilerim. Niyetim sadece yapıcı bir eleştiri yapmaktı. Aynı şeyleri tekrar tekrar bahsetmenin sıkıcılığı ve hepsini tek bir videoya koymanın uzunluğu konusunda haklısınız. Videolarınızı baştan sona izledim ve konuya da ilgi duyduğum için. Bahsettiğim altyapılar hakkında diğer videolarınızda bilgi verdiğinizi biliyorum ancak video formatı tekil bir format yani sadece bu videoyu izleyen sizin başka videolarınızı izlemeyen biri için yeterince açıklayıcı olmayabilir. Önerim videolarda daha önce bahsettiğiniz noktaları "Şu videoda bahsettiğim gibi" diyerek kendi videolarınıza referans verirseniz sadece bu videoyu izleyen birisi için daha faydalı olur. Söylediğim detay belki çok ufak ve önemsiz olabilir ama ben yinede sizin videolarınızı çok beğenen ve sizden bir çok şey öğrenen biri olarak videoların daha verimli olması adına söyleme zorunluluğu hissettim. Videolarınızın devamını merakla bekliyorum. Emekleriniz için teşekkürler, umarım emeklerinizin karşılığını alırsınız.
Bilmenin mutsuzluğu mu yoksa bilmemenin mutluluğu mu derseniz her zaman bilmenin mutsuzluğunu aeçerim.
Eğer sonuçta ikisinde de esas sonucu değiştiremiyorsam. Bilmenin mutsuzluğu ile esas olanı görmeyi tercih ederim.
Polyanacılık oynayarak titanic in batışını seyretlemek bana göre değil kesinlikle...
Mutlu bir domuz olacağıma mutsuz bir sokrates olurum.
Diye bir söz vardı,senin hesap :)
Şu anda bu duyguyu tatmaktayım, aksine mutluyum ama dıştan mutsuzum. Garip paradoks! Hayatı, kendine göre organize etmek gerek...
guzel huzurlu mutlu bir toplum sadece dusunebilmeyle mumkundur dusunmek yeme icme vb,dusunce degil duygular ve ihtiyactir.
Sizinle yeni tanıştım değerli düşünür arkadaşım. Videolarını TEK tek izleyeceğim. Değerli bir bireysin.
Cok guzeldi, bugun icin ekstra anlamli.. keske herkes izlese bu felsefe serisini! 15:50
Cok guzel, halk vs cokluk. Ama bunlarin ayri olmasina gerek yok, toplum cokluk, cokluk halk olmalidir. Halk olmaktan anladigim en ortak noktada birlik, ulusal bilinc yine de olmasi. Bu bilinc ile birbirini hem gozetmesi hem de ileriye goturmesidir. Aslinda hersey ic ice
Bu tam anlamiyla öjeni.Platonun boyle düşünmesi,açikcasi hayal kirikligi oldu,"Bir damla yalan,derya gibi güveni kirletir.
Şu ahir ömrümde gördüğüm, en sıkıcı olmayan felsefe anlatımı bu olsa gerek. Mesela her şeyi anladım ama anladığımı anlamanın verdiği şaşkınlıkla hiçbir şey anlamadım :)
çok bilgilendirici güzel bir video olmuş teşekkürler.:)
Bence Adalet eşitlik olamaz Adalet herkese hak ettiğini vermektir. Küçük bir misal vermek istiyorum bu hususta iki tane merkep düşünelim biri güçlü ve kuvvetli diğeri zayıf ve çelimsiz. Elimizde ise 100 kg ağırlığında yükümüz var eşitlik gereği her ikisine 50 şer kg yük atarsak biri için çok kolay bir yük iken diğeri için büyük bir zulümdür bu. Adalet ise her birine taşıyacağı kadar yük vermektir birine 75 kg diğerine 25 kg gibi. Dilara hocam derslerinizi büyük bir keyif ile dinliyorum başarıların devamını dilerim. Adalet mülkün temelidir 😊
Rahmetli Ahmet Cevizci'nin felsefenin kısa tarihi okunduktan sonra sizin anlatımınız daha iyi anlaşılıyor. Zihnimizin tasnifi çok kolay oluyor.
Toplumların zenginler ve fakirler olarak yaşaması fikrini ne kadar de güzel kabul edebiliyosun
Anne terliği hatırlattı bana, haklı olsanda anneler haklıdır. Aslında insan bir arayış sonucu, her zaman haklı biri olması, sorumluluğu devretme arayışı da buna dahildir. Partik hayat uygulamaları düşünce yaşamı ile uyuşmadığı anlardan biri, asil yalan,beyaz yalan gibi oluyor. Adalet ve eşitlik farklı olması gibi. Güzel bir konu emeklerine sağlık.
🪄🌼 teşekkür ederim,minnettar kaldım
"İktidar suistimale yakındır. Mutlak iktidar ise suistimalsiz yapamaz. İktidar insanı bozar. Mutlak iktidar ise mutlaka bozar." John Dalberg Acton. Efsane bölüm, nasıl da içten hissetmişsiniz konuşurken. Bravo.
Muhteşem bir ters köşe yapmış Platon baba:) yalan bilinmediği sürece yalan dır. Açık edildiği an dan itibaren yalan açığa çıkar yani bir "sobe" olur... Muazzam...
O kadar muhteşemsiniz ki söyleyecek söz bulamıyorum.
Muhteşemsiniz...
Bayılıyorum...
verilen güzel cevaplar hep en iyi sorulardan sonra ortaya çıkar
Her videoda meseleler, kisisellestiriliyor. Oysa öyle baslamamisti. Tepkisellik artıyor. Bir de 'kurur' değil, "kurar" ...
Merhabalar.esenlikler.teşekkürler.
Platon yazdığı 'Devlet' adlı kitapta, kitabı okuyana durumu anlatabilmek adına bir alegoriden bahsediyor, yalanı savunmuyor. Burada 'okuyucunun' (ki yüzlerce yıldır yüz binlerce kişi tarafından okunmuş bir eserdir) mevcut durumu zihninde daha iyi anlayabilmesi için sembolojik bir anlatım var.
Korkutucu değil aslında olması gereken bir şey
Çok başarılı çalışmalar.Yorumlar çok güzel.Bıktım bir sofistiklerden
Platon, manipülasyon kralıymış resmen :)
Çok değerli bilgiler, akıcı anlatım ve doğru diksiyonunuz için teşekkür ederim.
Bence toplumsal teklik ve çokluk zamanın şartlarına göre doğru olacak şeyler. Ulus devlet oluşturmak için başlangıçta teklik olması mantıklı
Harika bir video olmuş. Tamamen katılıyorum düşüncelerinize. Emeğiniz için teşekkürler :)
Çokluğun olduğu yerde ayrı fikirlerin olması bir karmaşa çıkarmadığı zaman iyidir. Kötü bir olay olduğunda savunanların ortada olup savunmayanların kenarda olması olayı çözümlemez ve çözme konusundan birilerinden destek beklenir. Bu nedenle bazı konularda birlik olarak değerlendirilmek bir sakınca değildir bence yoksa fikir ayrılıklarından doğan toplumsal sorunların olması kaçınılmaz. Yani bu durumda bana göre savunucu olarak bahsettiğimiz sınıfın halkı bir arada tutma çabası onları fabrika çıkışı tek ürün olarak değerlendirmeyi esas görmez.
Harikasınız👏👏👏
Adam resmen üst kademeye çalışmış, bunun din adamı versiyonu da Luther ve buradan anlaşılan en büyük Platoncu bizim siyasetçiler...
Aristoyla platonu erbakanla rteye benzetmişimdir hep
@@orhund6143 Yanlış benzetme! Zira diğerlerinin topluca dışladığı ve ötelenen otomatikman halktır. Yani ötelenen tek kişi erbakan dır. Kabullenen baştadır. Neden aceba (neyse silivri soğuktur şimdi)
Dream Theater “teşbihte hata olmaz” sözü, “ben beyinsizce bir benzetme yaparım ve benzetmenin doğası hata barındırmaz” demek değildir. “Mallık yapma, benzetmede hata olmaz (olmamalıdır)i demektir. Çok malca bir benzetme olmuş. 😊
@@enesenes1160 Bu senin fikrin aga.Çocuk gibi hiddetlenip hakarete vurmana gerek yoktu ama videonun yaş kısıtlaması yoktu gerçi sende yorumda bulunabilirsin.
Sen şimdi bunu söyleyerek siyaset yapmş oluyorsun başı kötüleyip milletin onay ve saygısını alıyorsun belki farkındasın belki farkında değilsin bunun farkında olupta harekete geçenler ve iyi olanları kıskanmanız normal
Dilara Hocam merhaba. sizi severek takip ediyorum. yalan ve gizlilik arasında bir ayrım yapabilme meselesine bir katkıda bulunmak istiyorum: bence "bazı noktalarda toplumun iyiliği için" birtakım şeylerin gizlenebiliyor olması, o toplumun iyiliği için yalan da söyleyebilme yolunu da açacaktır. bana kalırsa paternalizm üzerine tartışma yapmak gerekir. çok teşekkür ederim.
Platonun bu düşünceleri, ilk benimsemiş olduğu idealar dünyasını akıl olarak algılamış ama içsel olarak hazmedememiş olduğunu gösteriyor. Aklı evet diyor lakin nefsi hayır diyor ve kötü işlere sevk ediyor.
Değişmeyen kural 'sürekli olan ve engellemeye kimsenin gücünün yetmeyeceği '' Sürekli değişim'' dir. Bedenimizdeki atomların bile her an değişime uğradığı artık biliniyor. Gen konusunu öğrendiğimiz bu çağda insanları sınıflandırmaya çabalamak insan israfıdır.Ortam ve çevremizdeki insanlar bizi etkiliyor. Orta okula nasıl devam ederim diye düşünürken öğretmenim sayesinde yatılı okula gittim. Dedem memurmuş ama babam işçiydi. Ben banka memuru oldum. Diğer kardeşlerim de assubay ,öğretmen,berber ve şoför oldular. Görülüyor ki : Atatürk bize en güzel sistemi kurmuş. Onun kurduğu düzeni sürdürmek gerekir.
Lütfen felsefe tarihi videoları devam etsin! Helenistik ve Roma dönemlerine doğru emin adımlarla devam edelim. :D
ben düşünmeyi bişeyler araştırmayı ve bunlar hakkında konuşmayı çok seven biriyim senin kanalını bulduğmadan beri duramıyor felsefe hakkında söylediğin şeyler düşüncelerin beni sana hayran bırakıyor senin sayende bu yönümü aslındaa felsefe yapmanın ve düşünmenin ne kadar severek yaptıgımı ve bunun benim yeteneğim olduğunu farkettim videoların için çok teşşekür ederim bana çok yararı oldu. Ama benim şöyle bi sıkıntım var şuan 11.sınıfım tm ci olduğumu düşünmemem rağmen sayısal bölümü seçmek zorunda kaldım ailemin zoruyla ve felsefeci olmayacagımı ve siyasetçi olmaman gerektiği çünkü ülkemizde ve dünyamızda zaten siyaset pek de doğru olmadığını ve bu seçimin iyi olmayacağı konusunda uzun konuşmalar yaptılar ve sonunda ilerki yıllarda herşeyin yazılımla olacagını ve buyönde çalışmam gerektiğini söylediler ve onların istediği gibi oldu. ama ben hep kendimi bu konuda geliştireceğim
Hocam özellikle bu videonun kurgusu çok başarılı olmuş.
Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmem, çokluk düşüncesinin hem toplumda hem bireyin özelinde değeri olduğunu düşünüyorum. Birey kendi içerisinde tutarlı ve bir olmaya zorlanıyor. Halbuki çok olmak ve aşmak toplamını, bütünleştirmemekten gelen. Ne kadar değerli tekil farklılık ve özgün yönlerin beslenmesi yontulmak yerine. Toplumda ve bireyde. Tutarlılık önemli bir kavram gibi geliyor bana. Kitap tavsiyesi almaktan memnun olurum bu satırları okuyan olur ise.
Cok begendim goruslerimizi aydinlatan yorumlar iceriyor bu kere degil bi kac kere dinlenmelesin..
Platon'un Devlet'inde çok fazla bunun gibi düşünce var aslında. Mesela demokraside ki seçimlerde yalnızca politikayı bilen kişilerin seçim yapmasını savunur. Yani bir Nevi Aysu KAYACI'nın dedikleriyle benzer.
TEŞEKKÜRLER
içerik olarak belirlediğin konular ve anlatış biçimin gerçekten çok keyifli. bir de outro müziğine bayıldım. ismini paylaşırsan çok sevinirim dilara :)
@@pelindilaracolak çok teşekkürler yanıtladığın için :)
bu kanalın 100 bin olması lazım
Bayıldım ...düşünce metodolojinize...🤗
neden tekerleği buluyoruz? ya tekerleğe ihtiyacımız yoksa, tekerleği bilmeyen biri tekerlekten daha kullanışlı bir şey bulursa?
Kesinlikle sana katılıyorum abla. Çoğulculuk✨
Sen bu işi biliyorsun 👑👑👑👑👑
başkalarının bu konuda daha önce söylediklerini dinleyerek başladığımız bir yolda ne kadar özgün olabiliriz ki ?
14:10 daki düşüncene şu yorumu getirmek istiyorum, Platon onu belki de dengeleyici veya subap işlevi olarak tasarlamış olabilir. Çünkü ikinci en iyi devlet tasarımında, toplumu yine "asil yalanlara" inandırmak için, mekanizmaya birçok dengeleyici işlev yüklüyor.
Onun dışında anlatımınızı ve entelektüel birikiminizi takdire şayan buluyorum. Sevgilerle :)
schopenhauer ve nietzche(umarım isimleri doğru yazmışımdır) kadınlar hakkında feministlerin cok da hoşuna gitmeyecek sözleri var.Felsefeyle ilgilenen bir kadın olarak bu konu hakkında ne düşündüğünüzü gercekten merak ediyorum.
Harika
Tek kelimeyle muhteşem bir video, emek verdiğin her an için teşekkür ederim 🙏🏼
İnce, derin ama çok önemli bir konu..
Yokluk, varlık, var oluș ve sonsuzluk konularında felsefecilerle düşünenlere yönelik, Rabbimin lütfu ile yeni yazımdır. Bir kimseye faydalı olurda onun duasını alırım ümidi ile ihtiyacı olanlarla paylaşıyorum.
Mutlak yokluk diye bir şey YOKTUR. Çünkü mutlak yok kendisinden bahis bile edilemeyendir. Hatta yoka yok demek dahi bir çeşit varlıktır. Zaten islamiyette, yokluk derken mutlak yokluğu kast etmemektedir. Allahin yoktan var etmesinden kasıtda, o şey yaratılmadan, sonradan Allahimızın kudret, ilim ve iradesinin yanı sıra diğer özellikleri ile tecellisi sonucu ortaya koyduğu görünürde varlıklardır ve hepsi sonlu, sınırlıdırlar. Zaten her şeyi ile sonsuz olan yalnızca Allah 'tır. Yani sonsuzluk yalnızca Ona ait, Onun özelliğidir ve başka hiçbir şey "aslen" sonsuzluk özelliğine sahip değildir.
Ve bizlerin kavrayabilme özelliğimizde sınırsız olmadığından, burada yani Allahin varlığını kavramaya kalktığında başaramayacağı bir işe kalkıştığını farketmek durumundadır. İmkansızı başarmaya kalkmış demektir. Çünkü kavranan, sınırsız değildir. Sınırsızın, sonsuz olanın kavranmasından bahis bile edilemez. Bu sebepledir ki, İslam'ın Peygamberi hz. Muhammed asv. bir sözünde, "Allah'in cc. Zatı hakkında düşünmeyin. Çünkü gücünüz yetmez. Ancak Onun (sanat eserleri) yarattıkları üzerinde bol bol düşünerek ibret almaya bakın."demiştir.
Peki nedir bunca varlığın var edilmesi? Yoktan değil mi?
Evet yok iken var edilmişlerdir. Ancak mutlak yokluktan değil. Peki nerden veya neden?
Bunları tecellileri ile var göstererek var eden Allah cc. bunları aynı zamanda bilinçli yani ilmindeki gibi yaratmış ve yaratmaktadır. Bu da, göstermektedir ki, var ettiği her şey, ortaya çıkmadan önce, her şeyleri ile, O Allahin ilminde ilmi şekiller halinde varmışlar. Ve O Allah cc. , işte o ilmindeki şekillerine göre de varlıkları yaratmış, yaratarakta varlıkta tutup devam ettiyor. 🤔🌠🌼
Eşitlik yoktur, eşitliğe yakınsama vardır...
Bu formatı Aristo'nun fikirleri için de yapabilir misiniz?
Emegine saglik seni seviyorum.
Merhaba Dilara ya da Dilo ve ya Dila Hanım gayet akıcı bir anlatım tekniğiniz var.Fakat görsellerle destekli farklı bir format denemeniz sizin başarınızı daha da artırabilir.
Kadın Mebuslar komedyasında da çok eşlilik ve çocukların ebeveynlerini bilememesi ideal toplum için öne sürülüyordu, tabi buradaki fark bu önerinin tüm halk için geçerli olması; gerekçe ise eğer kimse ebeveynlerinin kim olduğunu bilmezse, herkes ebeveyni olabilir görüşüyle hareket edecek ve herkese karşı saygılı olacaktı. Aynı şekilde kimse kimin kendi çocuğu olduğunu bilmeyeceğinden de çocuklara karşı sevgi gösterilecekti. Serbest çağrışım yaptı, bu arada tavsiye ederim, güzel bir eser.
Canım sıkılmıştı TH-cam'a tıkladım aa dilozof keyfim yerine geldi valla
yarı kast sistemi bana da çok yakın geldi belki doğan çocuk nazarında sınıflar arası geçiş mümkün ama bireylerin hayat boyu yalnızca bir sınıfa mensup olmaları ve sınıflar arası geçişin olmaması kast sistemini varlığını gösteriyor
Bence zaten sınıfsal farklılıklar hep olacak 1000 yıl önce vardı bugün de var 1000 yıl sonra da olacak ama bu farklılıklar kişilikle değil de doğduğu toplumun maddi ve manevi yönünden değişikliklerine göre üst toplumdan kabul görüp görmemek gibi görülebilir.
Bence en güzel fikri buymuş
yıllar sonra bir şans daha vereyim pelin dilara'ya dedim, yok arkadaş. yine aynı zırvaları dinledim. kılıçdaroğlu'nun etrafında birleşelim diyen bir insandan pek bir şey beklenmez
Aristoteles videosu bekliyoruz 😊
Elinize emeğinize sağlık hocam :)
02,13 yaptırdığımız araştırmalarmı yoksa alıştırmalarmı? çünkü yazan ile söylediğiniz farklı
Sınıfsallığın maddi zenginlik açısından değilde akli ve kültürel farklarla bir kast sisteminin olması kabul edilebilir ancak özellilede oy kullanımının belli bir eğitim düzeyine bağlanan bir sistem vb.
Aristoteles, bence bu yapılanmayı Platon’a nazaran daha iyi açıklamış. Gerektiği gibi ve düzenin bu denli sıkı bir şekilde elden geçirilmesini doğru bulmuyor. Ancak Aristoteles’in de bazı konularda aykırı düşüncelerinin de olduğu bariz belli. Devlet, okuduğum en ilginç kitaplardan biriydi. Ki İslami devlet anlayışınında kaynağı, Platon’un devletini andırdığı ve etkilendiğini düşünüyorum.
Ben felsefe tarihi ile ilgili hiçbir şey bilmeden yaklaşık 3 yıldır sürekli varoluşumu düşünürdüm. 3 yılın sonunda bulduğum sonucun, şans eseri keşfettiğim Nietzsche'nin düşünceleriyle tıpatıp aynı olduğunu gördüm. Felsefe tarihi size filozoflarin ne düşündünü söyler neden böyle düşündüklerini değil(Ben lisede gördüğüm felsefe dersinden bunu öğrendim).
Teşekkürler 😊
Evet benim de aklıma geldi. Dinledikten hemen sonra aklıma spartalilarin yaşamı çocukların devletin ortak mali sayılması toplumda ploteryan ile yönetici bir sınıf ayrımının olması ayrıca binlerce yol sonra 1943-53 totaliter rusya ve orwell in 1984 isimli kitabı geldi. Popper e katılmamak elde değil
Bayıldım 😍
2000 yıl önce ki fikre gelen eleştiriye bakın, en sevmediğin fikir "asil yalan" tebrik ediyorum 👏👏👏👏👏
Game of Thrones'un ana fikri de bu şekildeydi. Teşekkürler.
@@pelindilaracolak GoT'da ne kadar iyi olursa olsun mutlak gücün kişiyi bozacağını anlatıyordu. Peki bir sorum olacak. İnsanlara yalan söylemeden insanlar birleşebilir mi? Pratikte bir toplum ihtiyacı var. bu toplumu para, ideoloji gibi yalanlar olmadan bir arada tutmak mümkün mü?
Ben platonun düşüncesini burada şöyle algıladım; Her insanın bir hamuru vardır, yöneticiler kendi çocukları dahi olsa hamuru kötü ise onu üst kademelerde görevlendirmemeli, eğer hamuru iyi çocuklar var ise de en alt tabakada dahi olsa onun elinden tutmalıdır. Günümüzde bu düşünce insan haklarına aykırı gibi görünse de o dönemde veya tamamen yöneticilerin bütün toplum üzerinde söz hakkı olduğu bir düzende aslında masum bir öneri. Devlet için doğru olan yapılmalı diyor sadece. Tabi ki bugün ve içinde bulunduğumuz düzende birinin başkasının hayatına direk müdahalesi kabul edilebilir değil. Aynı zamanda tabi ki bir insanın ( yöneticinin ) asla bu kadar adil ve toplum düzenini gözeten bir düşünce sağlaması mümkün değil.