Sonunda mantıklı bir açıklaması oldu şu Dyatlov geçidinin.... o kadar çok bilgi kirliliği var ki konuyla alakalı.... Hocam yine mükemmel bir anlatım olmuş... Saygılar sunuyorum
Andrey shepelev in bir iddiasi var onu okumani tavsiye ederim. Bazilarinin uzerinde cok miktarda magnezyum ve alimunyum bulunmus bunu cig faciasi ile ilgili aciklayanamiyor. Ayrica son adet cektikleri bir fotograf var isik huzmesi fotografi. Iddiasi kisaca su sekilde o donem amerikan casus ucaklari gece yerden goruntu alabilmek casusluk yapabilmek icin foto bombalar kullaniyormus. Bu atilan bomba kaynakli olumleri var diye bir iddia. Ilgini cekicektir tavsiye ederim.
Güzel video fakat Dyatlov geçidi vakası o kadar da basit değil maalesef, gençlerde radyasyon ve çoğu yerlerinde yanık izleride vardı. İşin sonunda bir şey çıkmayınca Sovyet hükümeti olay raporunda yanlış hatırlamıyorsam “tanımlanamayan gizli bir güç” diye rapor etmişti. Bence olay değişik bir askeri deney.
Dağcıların kıyafetlerinde radyasyon izi varmış ve araba çarpmasına eşdeğer bir basınç uygulanmış diye duymuştum Uyudukları esnada çığ yaşandığını ve bu yüzden kıyafetlerini bile giymeden çadırı açmak yerine daha hızlı çıkmak için bıçakla çadırı kestiklerini sonrasında oradan uzaklaşıp kamp kurduklarını ama hala ısınamadıklarından dolayı çadıra geri dönmeye karar verip yolda bir çukura düştüklerinden dolayı araba kazasına eşdeğer bir basınç olduğunu da iddia eden birini duymuştum Radyasyon izi kafamı çok kurcalıyor umarım yalandır umarım aslında radyasyon yoktur çünkü radyasyon izlerinin gerçek olduğu senaryo korkunç sonuçlara gidiyor
Şöyleki aralarından biri zaten o dönemde nükleer santrelinde çalışıyormuş.yani kıyafetinde Radyasyon olabilir.İki kişide radyasyon bulundu.biri o santralde çalışanda,diğeride bir kızın üzerinde.Zaten o kızın üzerindeki kıyafette o santralde çalışan çocuğun kıyafetiymiş.Yani hepsinde yüksek oranda bulunsa zaten olay net bir şekilde belli olurdu bence.
Sverdlovsk Laboratuvarının baş radyologu Levashov incelemede Beta parçacıkları tespit etmiş, bu radyasyonun nereden geldiği konusunda farklı argümanlar var
@@mr.lonely4804 benim bildiğime göre Lyudmila Dubinina, Thibeaux Brignolle, Alexander Kolevatov, Semyon Zolotaryov' da bulundu, yani toplam dört kişi ama asıl kafa karıştırıcı olan, bu radyasyonun nereden geldiği çünkü çok fazla iddia var
Cesetlerin incelenmek için götürüldüğü üniversitede bulaşmış radyasyon,olay yerinde tespit edilmemiş üzerlerinde. Hatta doğrulanmış bu diye biliyorum. Rus kaynaklara da bakmak lazım ,bilgi kirliliği çok fazla. Ama zaten radyasyon olayı büyütülen bir durum,anormal seviyede değilmiş ve hepsinde de yok zaten.
İşte beklediğim video, Dyatlov Vakasını daha detaylı merak edenler, Kaan Ünsal Alphan' ın Rusça bilimsel raporlarla birlikte analiz yaptığı, çok detaylı ve birkaç bölümlük versiyonunu da izleyebilirler, bu arada video için teşekkürler Ayhan bey.
@@pd_nurseda evet Kaan Ünsal Alphan' ın özellikle sevdiğim yanı, yaptığı içeriklerde bulunması çok zor olan kaynaklardan ve belgelerden yararlanması, sunduğu kaynaklar, ses tonu, anlatım biçimi, olaylara bakış açısı insanı kendine hayran bırakıyor, tamamen bilimsel ve rasyonel bir anlatımı var ve bunu yaparken de çok samimi ve bir arkadaşınla sohbet ediyormuş gibi hissediyorsunuz, kendine Münhasır bir tarzı var ve umarım anlatmak istediklerini daha fazla kitleye ulaştırır
@@Bekov.5 Tamamen aynı fikirdeyim özellikle gece uyumadan açıyorum ses tonu ve anlatım tarzı harika, araştırmacı kişiliğinden bahsetmiyorum bile. Kaliteli de bir kitlesi var sizinle de denk geldik burada😌
@@pd_nurseda ben genelde yolda dinliyorum, üniversitem evime uzak olduğu için yoldayken videolarını genelde onlarca defa dinleme imkanı buluyorum ve her defasında farklı açıdan düşünmeye sevk ediyor, ve evet kitlesi de çok iyi insanlar, Kaan Bey'in eski kitlesinden olan farklı insanlarla da konuştum ve hemen hemen hepsi aynı düşünce yapısında ve kalite de insanlardı, hatta grup kurmayı bile düşünüyoruz, bilimi ve araştırmayı seven insanlarla konuşmak ve fikirlerini paylaşmak mükemmel hissettiriyor
Full izledim o seriyi aklımda neredeyse hiçbirşey kalmamış. Hâla da merak ediyordum ama bu videodan sonra her şey yerine oturdu ve son iddayı tuttum.Beynim konuyu kapattı gibi.Sanırsam Kaan işi titiz yapıcam diye izleyici faktörünü unutuyor.
-Bu olay 63 yıl önce yaşandı. -Mayıs ayında 4 ceset bulundu. Bu olayı yıllardır araştıran biri olarak benim görüşüm.Bir şey bu gençleri korkuttu ki çadırlarını içten kesme gereği duydular ve bazıları ayakkabılarını bile giyemeden yalın ayak tepeden dipe doğru indi.Orada ilginç olan şey ise ayak izlerinin düzgün bir şekilde gözükmesi yani hepsi yan yana inmişler.İndikleri sırada hava durgun olmuş olabilir ve sonradan fırtına başlamışta olabilir.Fırtınadan kaynaklı aralarında anlaşmazlık yaşanıp grup ikiye bölündüler.Bir grup cadıra dönmeyi tercih ederken diğerleri ormanda daha güvenli olabilecekleri yere gitmeyi tercih etmiş olabilir.2 kişi ateş başında kaldı ayakları yalın olduğu için ayakları donmuştu ve hareket edemediler.Çadıra gitmeye çalışanları beklediler.Fırtınadan dolayı ilk grupta 3 kişi çadıra ulaşamadı ve Hipotermiden öldüler bence.Zaten ilk grupta bir kişi dışında diğerlerinin vücutlarında bir iz bulunmadı öyle.Tepeye doğru çıkarken düşmüş olabilir.İkinci grup biraz karışık işte.Burada bir sürü komplo teorisi üretildi.Bu grup galiba 200-300 metre kadar ileriye gidebildi ve nehire kadar ulaşabildiler.Zaten kıyafet bakımından ayakkabılı ve kıyafetliydiler.daha fazla yaşadılar belki.Hatta biri geri dönüp ateş başına gitmiş orada ölen 2 kişinin kıyafetini çıkarmış,kendilerine giydirmiş.Ekstradan kendilerine alanda yapmışlar ama işte gizemli bir şekilde dört kişinin üçünde normal olmayacak şekilde kırıklar bulunmuş.Birinin kafa tası çok derin bir şekilde kırılmış.iki kişinin kaburgaları kırılmış ve göz bebekleri yok olmuş.Ben vahşi hayvan teorisine inanmıyorum çünkü cesetlerin bulunma şekillerinin resimleri var.birinin yüzü suyun içinde göz bebekleri düşmüştür ama dil hakkında yorum yapamıyorum.Yutmuş olabilir dilini ya da kesilmiştir askerler tarafından.işin en kötü tarafı ikinci grupta en büyüğünün cesedi bulunurken elinde günlüğü ve boynunda kamerasıyla bulundu.Maalesef günlük ve kamera suyla temas ettiği için yazılar silindi ve fotoğraf makinesi bozuldu.Belki birinde bir şey olmasa olay aydınlanabilirdi.Ben yıllardır araştırmama rağmen sonuca varamıyorum.Ya KGB o gece füze deneyi yapıyordu ve Dyatlov ekibinin yakınına düştü ve grubu korkuttu bu.Sonrada Askerler Dyatlov ekibini fark ettiler ve ikinci grubu öldürdüler ve gizemli bir şekilde bıraktılar oraya ya da Bu grup Doğa’nın gazabına uğradı… Not:Radyasyon bulundu iki kişinin üzerinde zaten biri o dönemde Nükleer santrelinde çalışıyormuş.O çalışan kişi ateş başında öldü ve diğeride kızın üzerinde bulundu zaten o kızda o ateş başında ölenin kıyafetini giymişti.Yani Radyasyon olayıda çürüyor bence.
Eskiden Yerli Chuky diye bir kanal. Bu konuda video çekmişti. Orada "Resmi belgelerde radyasyon bulunduğuna dair bir şey yok" demişti. Ama doğru mu bilmiyorum.
@@worldofengines4726 Orada KGB’nin gizli silah üretim yeri vardı.Bu olaydan sonra o bölge çok ilgi çektiği için Ailelere olayı çok soruşturmasınlar diye böyle söylendi bence.
@@alpereneyibil2396 O dönem Sovyet Rusyasının orada silah üretim tesisi varmış.O tarihlerde yerliler Işıklı cisimlerin geçtiğini görmüşler.Füze olabilir diye düşündüm.
Benim okudum bir teoride çiğ yada mantar değil de o bölgede olan ses dalgalarından kaynaklı diyorrdu.o dönemde ses dalgalari hakkında pek bilgileri yok,gençler dağcılık ve hayatta kalmak hakkında tecrübe ve bilgi sahibi ancak olağandışı beklenmedik birr durumda panikleyip garip davranışlar sergileyebilir. Buna da örnek onlar dışında hiçbir iz bulunmadığı için o irtibada ve fırtına da olan ses efekti. Ses dalgasının adını unuttum bilimsel olarak böyle bir durum varmış ve işte beyine etki ederek düşünme algısını yitirebiliyomus kişiler. Bu yüzden çadırın içinde hepsi birden olduğu gibi dışarı atılıp- ki zifiri karanlık olduğunu da düşünürsek - bolunuyorlar. Cesetlerin bulunduğu konumlara ve bölgedeki ipuçlarına göre de nerede nasıl olmuş olabilecekler hakkında mantıklı açıklamalar var. Grup ayrılıyor mesela ve o çadırın olduğu bölgeden uzaklaştikca düşünme kabiliyetleri geri geliyor ,dalga etkisinden çıkınca akıllarına ilk gelen şey ateş yakmak oluyor. Grubun bazıları kaçarken zaten cukurumsu bir yere düşerek bir taraflarını kırmışlar ve orda yaralı olarak kalmiş,sonrasında orda.donarak can vermisler. Gruptan ikisi sanırım ateş yakmayı başarmış ancak hipotermi etkisi çoktan ilerlediği için kurtulamamış hatta biri ateşin yani da uyuyakalip ısıyı anlamadan yandığını dahi hissetmemis ,cesetlerden birinde bilunan yanık açıklaması böyleydi. Bir diğeri ise diğer arkadaşlarını aramak için ateş yaktiktan sonra onları aramaya gidiyor ve ikisini donarak ölmus halde buluyor.onlarin kıyafetlerini alıp kendi ateş yaktıkları yere geri geliyor ,buda yarı çıplak bulunan cesetler için açıklamaydi. Biri ateş yakmak için bulundukları yerde hemen ağaca çıkıyor çünki çok soğuk ve alaelade tahta yada çıta tutusmuyimus. Ağaçlardan bir çeşidi çabuk yanan bir tür oldugundan ağacın dalına çıkmış ve düşmüş sanırım,öyle bir açıklama vardı ,düşünce ölmemiş ama sonradan da ateş yakılmış olsa dahi oda hem yaralı hem hipotermiden ölü bulunmuş. Dört kişi zaten çukura düşmüş ,bir yerleri kırılmış ,soğuktan olmuş ve uzun süre yerle irtibat halinde olduklarından birinin dili soğuktan yere yapışmış ve kurtarmak isteyince dili kopmuş. Radyasyon olayı abartılmış ,üzerlerinde anormal derecede radyasyon yokmuş. Çiğ ihtimali de düşük ihtimaller arasında çünki dağcılar çadır için çiğ ihtimalini de düşünerek kurulum yaparmış ve bu konuda da tecrübeleri varmış. Bir çiğ olayı ile ilk karşılaşmaları değilmiş dolayısıyla panik yaparak kaçacak olsalar bile buna karşı hazırlıklı olmaları bekleniyormuş,ama durum ölesiye kaçarak ayrılıp farklı şekillerde ve zamanlarda ölü bulunmaları. Çadıra geri dönmeye bile zamanları olmamış belli ki. Ekipten ayrılan dağcı arkadaşları da olay hakkında bir kitap yazmış sanırım. Ben nerde okumuştum hatırlamıyorum ama en mantıklı açıklama olarak bulmuştum. Tüm herşeyi mantıklı ve gerçekçi şekilde açıklıyordu. Soğuktan yada hipotermiden de insanların düşünme mantığını kaybettiğini biliyoruz,vücut beyne farklı sinyaller veriyor falan. Yine de ilginç bir olay. Hatta filmi çekilmiş ve orda uzaylılar ihtimali işlenmişti. Birde oyunu vardır bilen bilir,Sean Bean seslendirmesini yapar,orda da doğa üstü olaylar kötücül ruhlar falan işlenmişti.
@@pd_nurseda Not:buda diğer mantıklı açıklama ama ses dalgaları olan daha kapsamlıydı onu da bulursam atıcam buraya. Benim teorim şu. Öncelikle çadırın kurulduğu yer hatalıydı. Kar fırtınası nedeni ile güneşin batmakta olduğunu geç farkettiler. Saati de kontrol etmeyi unutmuş olabilirler. 1,5 km uzaktaki ormanı görmediler veya oraya gitme durumunda çok geç kalabileceklerini hesapladılar. 15 derece eğimde çadırı kurabilmek için karı düzleştirip üzerine çadırı kurdular. Çadırın zemini büyük ihtimal toprakta değil karın üstünde kalıyordu. 5 kişi çadırın içine girip önce ayakkabılarını ve ardından ortam ısındıkça diğer ağır giysileri çıkarıp uyku tulumlarına girdiler. Diğer dördü dışarıda son rütuşları yapıp daha sonra içeri girdiler ve ayakkabılarını çıkardılar. Bunlar dere yatağında bulunan, nispeten daha iyi giyimli olan dağcılardır. Bu arada havanın kararmış olması gerekiyor. Birden bir uğultu ve altındaki karların kayması ile çadır hareket ediyor. Bir şaşkınlık anı ve aynı olay tekrarlanıyor. Karlar altında kalma korkusu ile Sonradan çadıra girmiş olan dörtlü çadırın kapağını açarak dışarı fırlıyor.Çadırın diğer ucundakiler onların çıkışını bekleyemeyip panik içinde bıçak ile çadırı kesip çıkıyorlar. Eğimin bittiği ormanlık alana kadar koşuyorlar. Çalılıklara vardıktan sonra büyük bir ağaç görüp altında toplanıyorlar. Ağaç dallarını kırarak ateş yakıyorlar. Daha iyi giyimli olan 4 kişi önceki gün geride bıraktıkları stok çadırına gidip yardım malzemesi getirmeye karar veriyor. 3 kişi hızlıca çadıra geri dönüp eşyalarını almaya gidiyor. İkisi ise onlar gelinceye değin ateşin başında bekliyor.Çadıra dönenlerden önce Dyatlov.düşüp kalıyor. Rüstem birşeye takılıp düşerek başını çarpıyor ve bayılıyor. Zina ise çadıra ancak 650 metre yaklaşabiliyor. Dörtlü grup ters yöne doğru ilerlerken öndeki üçü karanlıkta görmedikleri zemini taşlık bir çukura düşüyor. En arkadaki Kolevatov son anda düşmekten kurtuluyor. Düşme anında biri kafasını çarparak ölüyor. Diğer ikisi ise kaburga kemiklerini kırıp ağır yaralanıyor. Ludinina çığlık atarak düşerken alt çenesini çarpıp dilini kopartmış olmalı. Kolevatov çaresizlik içinde yardım etmek amacı ile etraftan dallar toplayıp üzerlerine örtmeye çalışıyor. Yardım almak için tekrar ateşin olduğu ağaca geri dönüyor. Ama arkadaşlarını donmuş, ateşi sönmüş vaziyette buluyor. Kriveşenkonun pantolonunu çıkarıp geri dönüyor ve hala yaşadığını gördüğü Ludininaya giydiriyor. Durumun umutsuz olduğunu görüp o da orada donup kalıyor. Olay, Sherlock Holmes ya da Agatha Christienin karmaşık polisiye romanları gibi. Olayı bu kadar karmaşık hale getiren de kişilerin olay her ne ise sonrasında verdikleri inanılmaz hayatta kalma mücadelesidir.. (radyosyon olayını d cesetlerin orda bulnan dere yatağına yakın olmasından kaynaklı oldğunu eklemiş, o bölgede askeri tes var sovyet dönemi yani suda bu tarz şeylerin bulunması gayet olasıymış)
İnfrasound ile aciklanan toplu cildiris vakasinin korkunc olumlerle sonlanmis talihsiz olaylar zinciri. Eksisozlukten alinti entry: “saat 16:30'da grup daha sonra holatchahl ismi verilen dağın doğuya bakan yamacında durur. dyatlov kamp yeri olarak burayı belirlemiştir. yamaç çığ düşebilecek kadar sarp değil ve tırmanmayı düşündükleri tepeyi görebilecek seviyede.... hava şartları yüzünden kampın kurulması beklenenden uzun sürer. birlikte çalışarak birkaç saat içinde çadırı kurarlar... çadırın içinde ve dışında sarfedilen çabalar sonunda çadır çok güçlü rüzgarlara dahi dayanabilecek hale gelmiştir... çadırın içinde battaniyeler hazırlanır, giysiler kuruyabilecek şekilde çadırın içinde dağıtılır. dışarıdaki rüzgarın sesi fısıldama ile uluma arasında çıkmaktadır. daha iyi yalıtım sağlanabilmesi için çadırın girişini bir çarşafla örterler. saat 21:00'de gruptakiler artık yerleşmiş durumdadırlar ve vücut ısıları çadırın içini yavaşça ısıtmaya başlar. hafif bir akşam yemeği yedikten sonra uzanırlar. çadıra daha sonra giren sasha ve kolya yemeklerine devam etmektedirler. bu esnada bu kişilerin dış giysileri ve botları hala üstlerindedir. gregory saatini, sabah uyandırma görevini üstlenen kolya'ya verir. kolya'nın da saati var ancak soğukta çalışabilecek bir yapıya sahip değil. sabah uyananama riskine girmemek için yedek saati de alır.... gecenin bir vakti tente sallanmaya başlar. saatler geçtikçe dağın tepesinden ilerleyen rüzgar hız kazanmaya devam eder. dağcılar rüzgarın rahatsız edici, çığlık gibi sesine aşinadır ancak bu seferki rüzgarın sesi tepeyi yıkıp çadırdan geçen bir treninki veya trenlerinki kadar. dyatlov ve arkadaşları bu hava olayı hakkında hiçbir şey bilmemektedirler. vücutları da olaya tepki vermeye başladığında gruptakiler kendilerine ne olduğunu anlayamazlar. uzanmış olanlar telaşla yerlerinden kalkıp oturur vaziyete geçerler. hepsi birden migrene tutulmuş gibilerdir. göğüsleri de tuhaf bir şekilde titremeye başlar. bu sonu belli olmayan endişe durumunun başlangıçta hissettirdikleri birden çok daha kötü bir hale gelir. dışarıdaki rüzgar infrasound eşiğine ulaştığında durum artık dayanılmaz bir işkence haline gelmiştir. bununla beraber çok daha derin bir korku başlar. infrasound frekansı dağcıları rasyonel düşünme yetisinden iyice uzaklaştırır. artık kaçma refleksinin etkisi altındadırlar (fight or flight response). dağcıların artık tek istekleri bu yoğun huzursuzluğun biran önce sonlanmasıdır. çadır o anda süratle batan bir gemi gibidir. dağcıların da, ne pahasına olursa olsun gemiyi terk etmeleri gerekmektedir. tüm düşünebildikleri budur. sasha ve kolya çadırın arka tarafındaki mandalları çözerek dışarı çıkarlar. diğerlerinden biri de bıçakla çadır bezini keser. açıklık dağcıların çıkabileceği büyüklükte. teker teker çadırdan çıkıp karanlığa doğru kaçmaya başlarlar. dağcılar yetersiz bir şekilde giyinmiş vaziyetteler ve ayaklarında da sadece çorapları var. umdukları şey vücutlarını esir alan azaptan kurtulmak ancak çadırdan çıkarak sadece bir acıdan başka bir acıya erişeceklerdir. rüzgar dağın tepesinde ikiye ayrılıp ikiz girdaplar şeklinde aşağı inmektedir (von karman girdabı resim). dağcıların yanından geçen bu rüzgarın hızı saniyede 18 m ve girdapların dönme hızı da 50 m/sn-70m/sn arasında (f2 seviyesinde bir hortuma eşit). rüzgarlar duyulabilir uğultu dışında dağcıların zihinlerini allak bullak eden infrasound da üretir. yalnız bu hortumlar çadıra önemli bir miktar uzaklıkta ilerlemektedir. bu da dağcıların çadırdan kaçabilmelerine ve yamaçtan aşağı inerek uzaklaşmalarına olanak sağlar. buna ek olarak hortumlar tepeden uzaklaştıkça daha büyük bir hale geldikçe dönme hızları da azmaktadır. ömürleri de bir dakikadan az. grup parçalara ayrılır. henüz ay yükselmemiştir ve ortalık zifiri karanlıktır. girişe en yakın olanlar, sasha ve kolya fenerlerini yanlarına alır. ancak sasha telaş yüzünden kendisininkini düşürür. çadırı farklı zamanlarda terk etmeleri karanlıkla birleşince dağcılar küçük gruplara ayrılır. bunun yanı sıra rüzgarın uğultusu iletişim kurmalarını engellemektedir. dağcılar ağaçlı bölgeye yaklaşırlarken infrasound'un etkisi de azalmaya başlar. acı ve kafa karışıklığı vücutlarını tam olarak terk etmese de yavaş yavaş rasyonel düşünme yetisini geri kazanırlar. dağcılar dörtlü, üçlü ve ikili gruplara ayrılmış durumdalar. çadıra göre nerede oldukları konusunda hiçbir fikirleri yok, dahası soğuğu ayaklarında hissettiklerinde büyük bir korkuya kapılırlar. bu haldeyken çadırdan yaklaşık 275 metre uzaklıktalar. gregory ve doroshenko kendilerini sedir ağacına kadar götürecek bir yolu takip ederler. burada, grubun geri kalanından ve kamptan ne kadar uzakta olduklarını bilmeden geceyi geçirmek için dururlar. burada ateş yakmaya çalışırlar. ancak zifiri karanlıkta ateş yakma işlemi son derece yıldırıcı bir görev. doroshenko sedir ağacına çıkar ve birkaç kuru dal koparıp gregory'ye atar. geriye küçük dal kalmadığında doroshenko cep bıçağıyla daha kalın dalları kesmeye başlar. ancak etkisini göstermeye başlayan hipotermi yüzünden dengesini kaybedip ağaçtan düşer ve yaralanır. yalnız bu iki adamı da felç edecek seviyedeki dayanılmaz soğuk karşısında hiçbir şey değil. şanslılar ki sedir ağacı, köknar ya da huş gibi değil. bu iklimde dahi yanabilecek kadar kuru bir ağaç. dalları yakmayı başarırlar.... üzerlerine çöken tuhaf huzur hissiyle ateşin yanına çöküp uzanırlar. bu esnada kolya, lyuda, sasha ve kolevatov ters yönde gregory ve dorashenko'nun kuzeyine doğru ilerliyorlardır. kolya bi yerlerde düşüp yaralanır ve yürüyemeyecek duruma gelir. sasha ve kolavetov yaralı kolya'yı taşır. ancak karanlıkta yollarını göremeyen bu grup önlerindeki zemini kayalık olan çukura düşerler. kolya, sasha ve lyuda çarpmanın etkisiyle ciddi bir şekilde yaralanırlar. kolevatov bir şekilde bu kazayı fazla yara almadan atlatmıştır. arkadaşlarını sıcak tutabilmek için bulduğu köknar dallarını çukur boyunca serer. ateş yakacak yakıtı yok ayrıca etrafta fazlasıyla nem tutan köknar ve huş dallarından başka bir şey yok. bir anda kolevatov geldikleri yönde bir parıltı görür. diğerleriyle bir araya gelme ve çukurdakilere yardım edebilme umuduyla ateşin göründüğü yere doğru harekete geçer. kolevatov sedir ağacına ulaştığında iki arkadaşının kor halindeki ateşin etrafında bilinçsiz bir şekilde yattığını görür. kolları ateş çukurundadır ve elbiselerinin ve kollarının bir kısmı yanmıştır. kolevatov arkadaşlarını yüzüstü çevirir. ancak artık çok geçtir. hipotermi etkisiyle çoktan ölmüşlerdir. kolevatov'un artık tek düşüncesi çukurdaki üç arkadaşını kurtarmaktır. ölen arkadaşlarının elbiselerinden en sıcak kısımlarını keser. iki arkadaşının bedenini yapabileceği en saygın şekilde yan yana yerleştirip diğer üç arkadaşının yanına döner. kolevatov, kollarında kazak, pantolon parçalarıyla geri döndüğünde arkadaşları artık sona gelmişlerdir. kazağın bir kısmını kullanarak lyuda'nın açıktaki ayağını sarar. ancak lyuda ve kolya için çok geçtir. şimdi tek hayatta kalan sasha'dır. onu korunabileceğini tahmin ettiği ormanlık alana götürmeyi düşünür ancak çukurun kenarına kadar dahi ilerleyemez. artık soğukla ve yorgunlukla başedecek gücü kalmamıştır. o anda sasha'nın yanına yığılır. huzurlu bilinçsizliğe doğru ilerlerken arkadaşına sarılır. beraber gözlerini kapatırlar... dyatlov, rustik ve zina çadıra en yakın dağcılardır ancak birbirlerinden ayrı düşmüş durumdadırlar. dyatlov artık hipoterminin son aşamasına gelmiştir. yanında kibrit olmasına rağmen çevrede yakılabilecek uygunlukta dal yoktur. iyice üşümüştür ve arkadaşları 150 metreden daha kısa bir mesafede olduğu halde yalnızdır. küçük huş ağacının yanında yere yığılır, ağacın dallarını sıkıca tutarken son nefesini veririr. rustik bi'şeylere takılarak düşer ve kafasını taşa çarpar. bilincini kaybeder, sonunda soğuğa teslim olur. zina da sert bi cisme çarparak burnunu kırmıştır. yüzünden kanlar akarken çadıra doğru sürünmek ister ancak kaslarında bunu yapabilecek derman kalmamıştır. o da kısa bir süre sonra pes ederek hipotermi yüzünden ölür. saat 03:00'da ay yükselip bulutların arkasından mavi ışığını verirken dokuz dağcının tamamı hareketsizdir. her biri son anlarında yaşadıkları teslimiyetin ve yoğun çabalamanın izlerini gösteren pozisyonlarda donmuşlardır. o gece vahşi kış şartlarında, bu uçsuz bucaksız yerde dokuz dağcı kendilerinin ve diğerlerinin hayatı için, cesurca ve sabırla savaşmışlardır. -donnie eichar (dead mountain, 2013) olayla ilgili komplo teorilerinin yanıtlarını (anormal radyasyon, çıplak dağcılar, rusya'nın olayı gizlemesi, ufo'lar, hayaletler, psikopat mansiler) ve dahasını merak eden kitabı okumalı. yazar kitapta arama, soruşturma, adli tıp süreçlerini ayrıntılarıyla anlatmış. alanında ileri gelen bilim adamlarının ve dağcıların fikirlerini almış. kitabın son kısmında da bütün bunları derleyip yukarıda özetini verdiğim kısmı kendi kurgusuyla yazmış ve eklemiş "elbette dağcıların başına ne geldiğini asla tam anlamıyla bilemeyeceğiz." Millikan nickli eksisozluk suser’inin entry’sidir.
Bir mantıklı açıklama daha var,oda dağcıların günlüğünde yazdıkları detaylara ve psikolojilerine dayanıyor. Günlüklerde srekl mansi halkından ve onların dillerinden bahsediliyor. Ormanda sürekli onlara ait işaretler görüyorlar v birilerinin onları takip ettiğini sanıyorlar. Bulundukalrın dağın neden ''ölüm'' anlmaına geldiğini tartışmaya ve huzursuz olmaya başlamışlar. Öyelki günlük ilerleme mesafeleri azalmış,grup lideri başarısış olduklarını düşünmeye başlamış. Yerlileryüzünden paranoyalar,korkular beslemeye başlamışlar. Grupta kavgalar ve tartışmalar da sık sık yaşanmaya başlamış. Olayın yaşandığı güne ait günlük sayfası boşmuş. Ondan önce yazan kelime ise mansi-mansi-mansi imiş? Bu psikoloji yüzünden ormana kamp kuramadıkları,sovyet dönemine paranoyaların had safhalarda olduğu ve bu yüzden isitkrarlarının kırıldığı,ruhsal çöküntülere girdikleri de hesaplanıyor. Bir süre sonra artık grupta sadece mansiler hakkında konuşuluyor ve tartışılıyormuş bu yüzden de teoriye göre olayın olduğu gece aralarından biri(yuri'lerden biri)panik atak geçiriyor ve nefes almak için çadırı yırtmaya çalışıyor ve dışarı fırlayıp koşmaya başlayor. Diğer Yuri onu durdurmak için peşinden gidiyor.Dyatlov grup lideri de ikisinin peşinden gidiyor çünki kıyafetleri olmadan o soğukta hayata kalamazlar. Ama aceleden diyatlov da yeterince giyinememiş. Grupta yaşça büyük olan biri diğerlerine belli etmeden giyinmeye başlıyor çünkü diğer üç arkadaşının peşinden gitesi lzım yoksa dışarda hayatta kalamazlar. Klan grp durumun ciddiyetini anlıyor ve onlarda hazırlanıp arkadaşlarını aramaya çıkıyorlar. Olay şu ki ne kadar giyinik de olsalar gündüz güneş varken saatlerce sıcak tutacak kıyafetler gece -20 derecelerin üstünde sadece yarım saat kadar onları sıcak tutabilirdi. Gece kapm kurup gündüz ilerleme mantığı da bu sebeptendir. Yuri'ler ilk çıkan iki kişi ateş yakıp ısınmaya çalışıyorlar ancak hipotermi etkisi başladığı için çok geç oluyor. Dyatlov ise onları bulamadan çoktan ölmüş oluyor. Gruptaki dierlerinin başına da konumlarına göre akıbetler geliyor ve hepsi tecrübesizlik e soğuktan ölmüş oluyor. Mansi'ler dolaylı olarak gençleri öldürmüş oluyorlar. (buda farklı bir teori,çok fazla mantıklı teoriler var hatta bazıları yine rs hükümetinin neden dosyaları gizlediğine e mantıklı argümanalr sunuyor. Sovyet döneminde basit bir durum bile paniğe yol açabilir,tıpkı Chernobil patlamasının da başta saklanmaya çalışılması gibi düşünebiliriz.)
Cesetlerin yumuşak dokularının parçalanması bana garip gelmiyor sonuçta uzun süre sonra bulunmuş cesetler. Bu olay nedense beni çok şaşırtmıyor doğa tehlikeli bir yer her şey yaşanabilir :D
Yakındaki üs'ten rüzgar ile radyasyona maruz kalmışlar. Çıplak olmaları radyasyonun etkisi olan vücut sıcaklığını arttırmış. Kırılan kemikler delirmeyle şiddetin boyutunu gösteriyor.
O kadar garip bir olay ki hiçbir şey tamamen aydınlatmıyor olayı radyasyon içeren kıyafetten tut içeriden yırtılan çadırlara füze metali parçalarından tut yenen dil ve gözlere o gece gözüken parlak ışıklara, grubun hepsinin ayrı ayrı yerlere gitme olayı da apayrı bir gizem zaten. Umarız birgün bir kanıt bulunur
Sverdlovsk Laboratuvarının Baş Radyologu Levashov tarafından radyolojik inceleme yapılıyor, Beta parçacıklı Radyasyon olduğu tespit ediliyor, Kaan Ünsal Alphan'ın bu konu da videoları var onu da izlemenizi tavsiye ederim
Panik, hızlı bulaşan bir duygudur. Özellikle karanlık + soğuk + izole bölge gibi etkenler insanları çok gergin hale getirebilir. Bir kişinin herhangi bir sebepten panik haline girmesi, çığlık atması, koşmaya başlaması herkese hızla bulaşabilir. Bir kişinin çadırdan çıkıp koşmaya başlaması diğerlerini de peşinden sürükleyecektir. Paniği tetikleyen şey büyük bir gürültü, vahşi bir hayvan sesi veya bunlarla birlikte uyuşturucu madde etkisi olabilir. Uyuşturucu etkisinde görülen halüsinasyonlar ve hissedilen duygular da bulaşıcı olabilir.
Emeğiniz için teşekkürler. Merak ettiğim bir konu bu olay. Ama benim anlamadığım,aradan 24 gün geçmesine rağmen , arama ekibi ayak izlerini nasıl bulabilmiş? Cesetlerin üzeri kar ile kaplı iken ayak izleri kapanmamış mı yani! Ayrıca o kadar kalın kar tabakası altında mantarları nasıl bulabilmişler? Ve Kurtlar soğuktan kaskatı kesilen cesedin niye sadece gözünü ve dilini yemiş?
Sverdlovsk Laboratuvarının baş radyologu Levashov, incelemede Beta parçacıklı Radyasyona rastlıyor, muhtemelen ya bir deneye denk geldiler ya da radyoaktif maddeler ile çalışmalar yapıyorlardı
Merhaba videonuzu izledim oldukça başarılı bir video olmuş emeğiniz için teşekkür ediyorum. Sadece sormak istediğim bir soru var bende youtube başlıyorum daha yeni olarak ve bu tarz içerikli videolar yapacağım. Örneğin bende bu dyatlov geçidini The Hinterkaifeck Murders gibi şeyleri filan anlatıyorum. Ancak amerika üzerinden global yayın yapacağım. Fakat böyle resimleri arattırdığım zaman google de sadece telifli fotoğraflar bulabiliyorum. Telifsiz fotoğraflarda da fotoğraf çıkmıyor. Çok ciddi anlamda bu yüzden sıkıntı yaşıyorum. Telifli olan fotoğrafları nasıl kullanabilirim. bana bu konuda yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. İyi çalışmalar
eskiden gece sovyet hava sahasına giren istihbarat uçakları gece fotoğraf çekebilmek için aydınlatma bombası kullanıyordu. dediğin gibi bölgeye yakın olan roket testleri yapılan üssün fotoğrafını çekmek isterken atılan aydınlatma bombası sonucu bunlar oldu.
acaba kendi içlerinde oluşan bir kavga sonucu birbirlerine zarar vermiş olabilirler mi daha sonra gelişen olaylar sonucunda geri kalan birkaç üye donarak ölmüş olabilir buna benzer bir olay daha var endonezyada flores adasında yaşanıyor adam ebu gogo denilen insansı maymunların arkadaşlarını öldürdüğünü iddia ediyordu o hikayeden de güzel bir video çıkabilir hocam
Bu arada bi kanal Almalar diye video yaptı yeni,yıllardır düşünüyordum bende acaba ne olmuş olabilir diye Almalar videosunu izleyince Dyatlov olayının gizemi bence Almalar'da yatıyor
Tüm teorileri geçelim de, yorumlara da baktım herkes bir şeyler söylemiş. Ölenlerden birinin gözleri oyulmuş diyor Ayhan Hocam. Kimse bu ayrıntıyla alakalı bir şey söylememiş gibi. Bu da yapılan teoriler bakımından eksik kalan bir durum. Yani öyle veya böyle gerçeklik durumu çok uzun zaman geçtiğini de ele alırsak gücünü kaybedip yerini fantastik kurguya bırakıyor.
Oyulmuş denince akla canice şeyler geliyor elbette ama gözleri çıkmış ,fırlamış dersek bir tür darbeyle yada basınçla mümkün. Olayın dosyalarının gizlenmesi ,hükümetin konuşma yasağı getirmesi gibi unsurlarda var. Radyasyon olayı mesela cesetlerde olay yerinde bulunmamis, cesetler araştırma için üniversiteye taşındiginda orda bulaşmış ve bu tescillenmiş deniyor. Hatta Mansilerden birinin biz öldürdük dediğine dair de iddia var ama bunun aviklanmama sebebi,yani ört bas sebepleri de vardı. Bir diğer iddiaya göre o gece başka dağcıların farklı yerden çekilen bir resminde havada ateş topları görünüyor,yerlilerden de bunu söyleyenler var. Askeri üssün oralarda füze müze denemeleri falan oluyor,bir iddiada Amerikan casus uçağından bahsedilir. kampa yakın yerlerde bir çeşit patlama olunca dağcıların bunu nükleer saldırı sanmasından ve panik yapmasından falan yola cikarlar.Sovyet döneminde bu paranoyalar hat safhalardaymis, dağcılar arasında KGB ajanı var diyen iddialar bile var. Öyle yada böyle gerçek ne işe devlet tarafından gizlendiği açık. Dağcıların günlükleri de olayın olduğu ve gizlendiği de soylenir. Hatta söylenenlere göre tüm olayı araştıran bir gazeteci-yazarin yazdığı bir kitapta olayın gerçekte nasıl olduğu yazıyormuş ancak yasak getirilmiş deniyor. Tüm bunlar basit bir turizm pazarlaması da olabilir. Bugün orası bildiğin ilgi çekici ve ziyaret edilen bir yer. Öyle yasak yada tehlikeli bir yer değil.gayet turizm mekanı olmuş,yıllarca çok ziyaret almış. Bu olay olmasa dağcılar dışında ziyaret göreceğini de sanmam.
@@mr.lonely4804 Suyla temasından dolayı belki derindeyse basınçla çıkmış olabilir fakat böyle bölgeleri seven balık türleri vardır belki onlardan dolayı çıkmıştır
Benim büyük büyük dedem orada çalışır iken çok kuru fasulye ve şalgam suyu içtiği için fena mideyi bozmuş, ehhh olanlar olmuş, bu facia oluşmuş😂🤣 ne diyeyim yahu, bize ne bunların motor oluşundan Ayhan kardeş, daha böyle bilimsel birşeyler yapsan!???
güzel bir video hazırlamışsınız emeğinize sağlık, peki dyatlov konusunda amerikan casus uçaklarının bıraktığı m120 foto-flaş bombası iddiası hakkında ne düşünüyorsunuz? o mümkün olabilir mi?
Sovyetlerin hava sahasında bir amerikan uçağı uçması ve o zamanlarda amerikanın hayalet uçağı olmadığını düşünürsek bana mantıklı gelmiyo ki zaten yakınlarda gulag var, füze tesisleri var illa farkederlerdi
@@koba0798 Ya hocam tamamda bi amerikan uçağı sovyet hava sahasına geçip kimseye ve özellikle yakınlardaki gulag kampına farkettirmeden photoflash bombası atması ne kadar mantıklı üstelik ilk hayalet uçak 1980'lerde uçtu olay 1957'de
Bence bu olayın bütün sorumlusu kendileri.. insanlar panikleyince akla hayale gelmicek seyler yapabilirler.. panik halinde zincirleme bir takim ölümcül reaksiyonlar gösterdiler isler b.ka sardikca sardi.. benim merak ettigim bu paniğe ne neden oldu..
İnfrasound teorisi var mesela ki çok mantıklı. Birde gunluklerde yazılanlardan yola cikilarak Mansi Lee yuzunden dağcıların psikolojilerinin bozuldugu ve kırılma anına geldikleri teori var. Sovyet dönemi nükleer saldırı beklentisi yada paranoyalarin hatbsafhada olduğu dönemler.
Bir yerde okumuştum çığ olayı baya mantıklı, simülasyon da bu hipotezi destekliyor, oranın kar yapısı ve çığ oluşabilecek arazi eğimi de destekler nitelikteymiş.
Bana göre Kendi aralarında kavga veya bu gibi bir durum olmuş ola bilir. Yani birileri kavga etmiş ve ortada birileri yaralanmış daha sonra yaralılarla beraber diğer herkes de sesden veya olaydan korkarak kaçmışdır ve sonuç böyle olmuşdur
Ayhan kardeşim arada farklı konulara girmen kanalına ayrı bir tat katıyor, bunun için senden kapsamlı bir volcan videosu bekliyoruz, yaparsan sen yaparsın.
ben ailelerinin durmunu düşünemiyorum bile. O iki öğrencinin aileleri perişan olmuştur. düşünsenize bi, ne olduğu kesin bilinmeyen bir sebepten ölüyorsunuz ve cesetleriniz bile bulunamıyor. çok acı.
Burada yer vermemişsiniz ama benim aklıma en yatan olasılık "İnfrasound" ile alakalı olan. Hepsi tecrübeli dağcılar ancak bu dağa ilk defa tırmanıyorlar. Dağın yapısından kaynaklanan , karman vortex lerin sebep olduğu infrasound dan haberleri yok. İnfrasound insanlarda baş ağrısı , mide bulantısı , endişe , korku , göğüs kafesinde basınç gibi etkilere sahip. Dahası göz kürelerinde rezonans a neden olup insanların halüsinasyon görmesine (hayalet gibi) yol açabiliyor. Teori İnfrasound un dağcılarda "Kaç yada Savaş" tepkisine sebep olduğu.
Çocuklardan biri radyasyona maruz kalmış ve bunun sonucu olarak arkadaşlarını öldürmüş olabilir. Bu arada hasta olan ve geri dönen kişinin rahatsızlığı neydi? Bence çok da zor değil. Olay radyasyon faktörü nedeniyle kapatılmış olabilir.
Çığ düşmesi mantıklı geliyor bana. Zaten bu konuda da bilim insanlarının açıklamaları da mevcut. Teoriler üzerinden giderek çok güzel anlatmışsınız konuyu. Emeğinize sağlık. Konuyu ben de işledim.
@@mamigun2025 dağcıların bulunduğu bölgede nükleer başlıklı silah denemeleri yapılırmış. Kanalımda bu vakayım ben de işledim. Dilerseniz izleyebilirsiniz.
Sonunda mantıklı bir açıklaması oldu şu Dyatlov geçidinin.... o kadar çok bilgi kirliliği var ki konuyla alakalı.... Hocam yine mükemmel bir anlatım olmuş... Saygılar sunuyorum
Andrey shepelev in bir iddiasi var onu okumani tavsiye ederim. Bazilarinin uzerinde cok miktarda magnezyum ve alimunyum bulunmus bunu cig faciasi ile ilgili aciklayanamiyor. Ayrica son adet cektikleri bir fotograf var isik huzmesi fotografi. Iddiasi kisaca su sekilde o donem amerikan casus ucaklari gece yerden goruntu alabilmek casusluk yapabilmek icin foto bombalar kullaniyormus. Bu atilan bomba kaynakli olumleri var diye bir iddia. Ilgini cekicektir tavsiye ederim.
Tüylerimi diken diken eden bi konudur baya ürpertici geliyor bu konuyu işlediğiniz için çok teşekkürler hocam
çadırın içerden yırtılmış, eşyaların içerde kalmış olması en korkutucu ve düşündürücü ayrıntı.
yalnız çığ iddiası buna da cevap veriyor.
@@nullx7radyasyonu açıklamıyor hala
Güzel video fakat Dyatlov geçidi vakası o kadar da basit değil maalesef, gençlerde radyasyon ve çoğu yerlerinde yanık izleride vardı. İşin sonunda bir şey çıkmayınca Sovyet hükümeti olay raporunda yanlış hatırlamıyorsam “tanımlanamayan gizli bir güç” diye rapor etmişti. Bence olay değişik bir askeri deney.
bence buzul içinde çözülen bir virusten ibaret
Radyasyon bulunan kişiler zaten öncesinde nükleer calisma yapan yerlerde bulunmuşlar.Yanik izleri ateş yaktıkları sırada olmuş olma ihtimali var.
Kayıp malezya uçağı videosu da gelsin abi. Eline sağlık
benim de merak ettiğim bir konuydu. Tıklanma bağımlısı komplo teorisi aşığı kanalların videolarından sonra ilaç gibi oldu teşekkürler Ayhan hocam
Dağcıların kıyafetlerinde radyasyon izi varmış ve araba çarpmasına eşdeğer bir basınç uygulanmış diye duymuştum
Uyudukları esnada çığ yaşandığını ve bu yüzden kıyafetlerini bile giymeden çadırı açmak yerine daha hızlı çıkmak için bıçakla çadırı kestiklerini sonrasında oradan uzaklaşıp kamp kurduklarını ama hala ısınamadıklarından dolayı çadıra geri dönmeye karar verip yolda bir çukura düştüklerinden dolayı araba kazasına eşdeğer bir basınç olduğunu da iddia eden birini duymuştum
Radyasyon izi kafamı çok kurcalıyor umarım yalandır umarım aslında radyasyon yoktur
çünkü radyasyon izlerinin gerçek olduğu senaryo korkunç sonuçlara gidiyor
Şöyleki aralarından biri zaten o dönemde nükleer santrelinde çalışıyormuş.yani kıyafetinde Radyasyon olabilir.İki kişide radyasyon bulundu.biri o santralde çalışanda,diğeride bir kızın üzerinde.Zaten o kızın üzerindeki kıyafette o santralde çalışan çocuğun kıyafetiymiş.Yani hepsinde yüksek oranda bulunsa zaten olay net bir şekilde belli olurdu bence.
Sverdlovsk Laboratuvarının baş radyologu Levashov incelemede Beta parçacıkları tespit etmiş, bu radyasyonun nereden geldiği konusunda farklı argümanlar var
@@mr.lonely4804 benim bildiğime göre Lyudmila Dubinina, Thibeaux Brignolle, Alexander Kolevatov, Semyon Zolotaryov' da bulundu, yani toplam dört kişi ama asıl kafa karıştırıcı olan, bu radyasyonun nereden geldiği çünkü çok fazla iddia var
Bildiğim kadarıyla (yanlış olabilir) kunlandıkları fenerde radyasyon varmış
Cesetlerin incelenmek için götürüldüğü üniversitede bulaşmış radyasyon,olay yerinde tespit edilmemiş üzerlerinde. Hatta doğrulanmış bu diye biliyorum. Rus kaynaklara da bakmak lazım ,bilgi kirliliği çok fazla. Ama zaten radyasyon olayı büyütülen bir durum,anormal seviyede değilmiş ve hepsinde de yok zaten.
İşte beklediğim video, Dyatlov Vakasını daha detaylı merak edenler, Kaan Ünsal Alphan' ın Rusça bilimsel raporlarla birlikte analiz yaptığı, çok detaylı ve birkaç bölümlük versiyonunu da izleyebilirler, bu arada video için teşekkürler Ayhan bey.
Kesinlikle çok iyi videolardı ben de tavsiye ederim☺️
@@pd_nurseda evet Kaan Ünsal Alphan' ın özellikle sevdiğim yanı, yaptığı içeriklerde bulunması çok zor olan kaynaklardan ve belgelerden yararlanması, sunduğu kaynaklar, ses tonu, anlatım biçimi, olaylara bakış açısı insanı kendine hayran bırakıyor, tamamen bilimsel ve rasyonel bir anlatımı var ve bunu yaparken de çok samimi ve bir arkadaşınla sohbet ediyormuş gibi hissediyorsunuz, kendine Münhasır bir tarzı var ve umarım anlatmak istediklerini daha fazla kitleye ulaştırır
@@Bekov.5 Tamamen aynı fikirdeyim özellikle gece uyumadan açıyorum ses tonu ve anlatım tarzı harika, araştırmacı kişiliğinden bahsetmiyorum bile. Kaliteli de bir kitlesi var sizinle de denk geldik burada😌
@@pd_nurseda ben genelde yolda dinliyorum, üniversitem evime uzak olduğu için yoldayken videolarını genelde onlarca defa dinleme imkanı buluyorum ve her defasında farklı açıdan düşünmeye sevk ediyor, ve evet kitlesi de çok iyi insanlar, Kaan Bey'in eski kitlesinden olan farklı insanlarla da konuştum ve hemen hemen hepsi aynı düşünce yapısında ve kalite de insanlardı, hatta grup kurmayı bile düşünüyoruz, bilimi ve araştırmayı seven insanlarla konuşmak ve fikirlerini paylaşmak mükemmel hissettiriyor
Full izledim o seriyi aklımda neredeyse hiçbirşey kalmamış. Hâla da merak ediyordum ama bu videodan sonra her şey yerine oturdu ve son iddayı tuttum.Beynim konuyu kapattı gibi.Sanırsam Kaan işi titiz yapıcam diye izleyici faktörünü unutuyor.
-Bu olay 63 yıl önce yaşandı.
-Mayıs ayında 4 ceset bulundu.
Bu olayı yıllardır araştıran biri olarak benim görüşüm.Bir şey bu gençleri korkuttu ki çadırlarını içten kesme gereği duydular ve bazıları ayakkabılarını bile giyemeden yalın ayak tepeden dipe doğru indi.Orada ilginç olan şey ise ayak izlerinin düzgün bir şekilde gözükmesi yani hepsi yan yana inmişler.İndikleri sırada hava durgun olmuş olabilir ve sonradan fırtına başlamışta olabilir.Fırtınadan kaynaklı aralarında anlaşmazlık yaşanıp grup ikiye bölündüler.Bir grup cadıra dönmeyi tercih ederken diğerleri ormanda daha güvenli olabilecekleri yere gitmeyi tercih etmiş olabilir.2 kişi ateş başında kaldı ayakları yalın olduğu için ayakları donmuştu ve hareket edemediler.Çadıra gitmeye çalışanları beklediler.Fırtınadan dolayı ilk grupta 3 kişi çadıra ulaşamadı ve Hipotermiden öldüler bence.Zaten ilk grupta bir kişi dışında diğerlerinin vücutlarında bir iz bulunmadı öyle.Tepeye doğru çıkarken düşmüş olabilir.İkinci grup biraz karışık işte.Burada bir sürü komplo teorisi üretildi.Bu grup galiba 200-300 metre kadar ileriye gidebildi ve nehire kadar ulaşabildiler.Zaten kıyafet bakımından ayakkabılı ve kıyafetliydiler.daha fazla yaşadılar belki.Hatta biri geri dönüp ateş başına gitmiş orada ölen 2 kişinin kıyafetini çıkarmış,kendilerine giydirmiş.Ekstradan kendilerine alanda yapmışlar ama işte gizemli bir şekilde dört kişinin üçünde normal olmayacak şekilde kırıklar bulunmuş.Birinin kafa tası çok derin bir şekilde kırılmış.iki kişinin kaburgaları kırılmış ve göz bebekleri yok olmuş.Ben vahşi hayvan teorisine inanmıyorum çünkü cesetlerin bulunma şekillerinin resimleri var.birinin yüzü suyun içinde göz bebekleri düşmüştür ama dil hakkında yorum yapamıyorum.Yutmuş olabilir dilini ya da kesilmiştir askerler tarafından.işin en kötü tarafı ikinci grupta en büyüğünün cesedi bulunurken elinde günlüğü ve boynunda kamerasıyla bulundu.Maalesef günlük ve kamera suyla temas ettiği için yazılar silindi ve fotoğraf makinesi bozuldu.Belki birinde bir şey olmasa olay aydınlanabilirdi.Ben yıllardır araştırmama rağmen sonuca varamıyorum.Ya KGB o gece füze deneyi yapıyordu ve Dyatlov ekibinin yakınına düştü ve grubu korkuttu bu.Sonrada Askerler Dyatlov ekibini fark ettiler ve ikinci grubu öldürdüler ve gizemli bir şekilde bıraktılar oraya ya da Bu grup Doğa’nın gazabına uğradı…
Not:Radyasyon bulundu iki kişinin üzerinde zaten biri o dönemde Nükleer santrelinde çalışıyormuş.O çalışan kişi ateş başında öldü ve diğeride kızın üzerinde bulundu zaten o kızda o ateş başında ölenin kıyafetini giymişti.Yani Radyasyon olayıda çürüyor bence.
Eskiden Yerli Chuky diye bir kanal. Bu konuda video çekmişti. Orada "Resmi belgelerde radyasyon bulunduğuna dair bir şey yok" demişti. Ama doğru mu bilmiyorum.
"9 yetmedi mi ? "diye bir telegrafda vardı . Onu nasıl açıklıyorsunuz ?
kgb istihbarat servisi neden füze denemesi yapsın ki?
@@worldofengines4726 Orada KGB’nin gizli silah üretim yeri vardı.Bu olaydan sonra o bölge çok ilgi çektiği için Ailelere olayı çok soruşturmasınlar diye böyle söylendi bence.
@@alpereneyibil2396 O dönem Sovyet Rusyasının orada silah üretim tesisi varmış.O tarihlerde yerliler Işıklı cisimlerin geçtiğini görmüşler.Füze olabilir diye düşündüm.
Benim okudum bir teoride çiğ yada mantar değil de o bölgede olan ses dalgalarından kaynaklı diyorrdu.o dönemde ses dalgalari hakkında pek bilgileri yok,gençler dağcılık ve hayatta kalmak hakkında tecrübe ve bilgi sahibi ancak olağandışı beklenmedik birr durumda panikleyip garip davranışlar sergileyebilir. Buna da örnek onlar dışında hiçbir iz bulunmadığı için o irtibada ve fırtına da olan ses efekti. Ses dalgasının adını unuttum bilimsel olarak böyle bir durum varmış ve işte beyine etki ederek düşünme algısını yitirebiliyomus kişiler. Bu yüzden çadırın içinde hepsi birden olduğu gibi dışarı atılıp- ki zifiri karanlık olduğunu da düşünürsek - bolunuyorlar. Cesetlerin bulunduğu konumlara ve bölgedeki ipuçlarına göre de nerede nasıl olmuş olabilecekler hakkında mantıklı açıklamalar var. Grup ayrılıyor mesela ve o çadırın olduğu bölgeden uzaklaştikca düşünme kabiliyetleri geri geliyor ,dalga etkisinden çıkınca akıllarına ilk gelen şey ateş yakmak oluyor. Grubun bazıları kaçarken zaten cukurumsu bir yere düşerek bir taraflarını kırmışlar ve orda yaralı olarak kalmiş,sonrasında orda.donarak can vermisler. Gruptan ikisi sanırım ateş yakmayı başarmış ancak hipotermi etkisi çoktan ilerlediği için kurtulamamış hatta biri ateşin yani da uyuyakalip ısıyı anlamadan yandığını dahi hissetmemis ,cesetlerden birinde bilunan yanık açıklaması böyleydi.
Bir diğeri ise diğer arkadaşlarını aramak için ateş yaktiktan sonra onları aramaya gidiyor ve ikisini donarak ölmus halde buluyor.onlarin kıyafetlerini alıp kendi ateş yaktıkları yere geri geliyor ,buda yarı çıplak bulunan cesetler için açıklamaydi. Biri ateş yakmak için bulundukları yerde hemen ağaca çıkıyor çünki çok soğuk ve alaelade tahta yada çıta tutusmuyimus. Ağaçlardan bir çeşidi çabuk yanan bir tür oldugundan ağacın dalına çıkmış ve düşmüş sanırım,öyle bir açıklama vardı ,düşünce ölmemiş ama sonradan da ateş yakılmış olsa dahi oda hem yaralı hem hipotermiden ölü bulunmuş. Dört kişi zaten çukura düşmüş ,bir yerleri kırılmış ,soğuktan olmuş ve uzun süre yerle irtibat halinde olduklarından birinin dili soğuktan yere yapışmış ve kurtarmak isteyince dili kopmuş. Radyasyon olayı abartılmış ,üzerlerinde anormal derecede radyasyon yokmuş. Çiğ ihtimali de düşük ihtimaller arasında çünki dağcılar çadır için çiğ ihtimalini de düşünerek kurulum yaparmış ve bu konuda da tecrübeleri varmış. Bir çiğ olayı ile ilk karşılaşmaları değilmiş dolayısıyla panik yaparak kaçacak olsalar bile buna karşı hazırlıklı olmaları bekleniyormuş,ama durum ölesiye kaçarak ayrılıp farklı şekillerde ve zamanlarda ölü bulunmaları. Çadıra geri dönmeye bile zamanları olmamış belli ki. Ekipten ayrılan dağcı arkadaşları da olay hakkında bir kitap yazmış sanırım. Ben nerde okumuştum hatırlamıyorum ama en mantıklı açıklama olarak bulmuştum. Tüm herşeyi mantıklı ve gerçekçi şekilde açıklıyordu. Soğuktan yada hipotermiden de insanların düşünme mantığını kaybettiğini biliyoruz,vücut beyne farklı sinyaller veriyor falan. Yine de ilginç bir olay. Hatta filmi çekilmiş ve orda uzaylılar ihtimali işlenmişti. Birde oyunu vardır bilen bilir,Sean Bean seslendirmesini yapar,orda da doğa üstü olaylar kötücül ruhlar falan işlenmişti.
Çok iyi bir açıklama yalnız. Nereden bu şekilde duyduğunuzu veya gördüğünüzü ben de merak ettim
@@pd_nurseda bir bakayım da bulursam buraya yazayım, sizde okuyun ,onca video ve teori arasında en akla yatkın olanı buydu çünki.
@@pd_nurseda
Not:buda diğer mantıklı açıklama ama ses dalgaları olan daha kapsamlıydı onu da bulursam atıcam buraya.
Benim teorim şu. Öncelikle çadırın kurulduğu yer hatalıydı. Kar fırtınası nedeni ile güneşin batmakta olduğunu geç farkettiler. Saati de kontrol etmeyi unutmuş olabilirler. 1,5 km uzaktaki ormanı görmediler veya oraya gitme durumunda çok geç kalabileceklerini hesapladılar.
15 derece eğimde çadırı kurabilmek için karı düzleştirip üzerine çadırı kurdular. Çadırın zemini büyük ihtimal toprakta değil karın üstünde kalıyordu. 5 kişi çadırın içine girip önce ayakkabılarını ve ardından ortam ısındıkça diğer ağır giysileri çıkarıp uyku tulumlarına girdiler. Diğer dördü dışarıda son rütuşları yapıp daha sonra içeri girdiler ve ayakkabılarını çıkardılar. Bunlar dere yatağında bulunan, nispeten daha iyi giyimli olan dağcılardır. Bu arada havanın kararmış olması gerekiyor. Birden bir uğultu ve altındaki karların kayması ile çadır hareket ediyor. Bir şaşkınlık anı ve aynı olay tekrarlanıyor.
Karlar altında kalma korkusu ile Sonradan çadıra girmiş olan dörtlü çadırın kapağını açarak dışarı fırlıyor.Çadırın diğer ucundakiler onların çıkışını bekleyemeyip panik içinde bıçak ile çadırı kesip çıkıyorlar. Eğimin bittiği ormanlık alana kadar koşuyorlar. Çalılıklara vardıktan sonra büyük bir ağaç görüp altında toplanıyorlar. Ağaç dallarını kırarak ateş yakıyorlar. Daha iyi giyimli olan 4 kişi önceki gün geride bıraktıkları stok çadırına gidip yardım malzemesi getirmeye karar veriyor. 3 kişi hızlıca çadıra geri dönüp eşyalarını almaya gidiyor. İkisi ise onlar gelinceye değin ateşin başında bekliyor.Çadıra dönenlerden önce Dyatlov.düşüp kalıyor. Rüstem birşeye takılıp düşerek başını çarpıyor ve bayılıyor. Zina ise çadıra ancak 650 metre yaklaşabiliyor.
Dörtlü grup ters yöne doğru ilerlerken öndeki üçü karanlıkta görmedikleri zemini taşlık bir çukura düşüyor. En arkadaki Kolevatov son anda düşmekten kurtuluyor. Düşme anında biri kafasını çarparak ölüyor. Diğer ikisi ise kaburga kemiklerini kırıp ağır yaralanıyor. Ludinina çığlık atarak düşerken alt çenesini çarpıp dilini kopartmış olmalı.
Kolevatov çaresizlik içinde yardım etmek amacı ile etraftan dallar toplayıp üzerlerine örtmeye çalışıyor. Yardım almak için tekrar ateşin olduğu ağaca geri dönüyor. Ama arkadaşlarını donmuş, ateşi sönmüş vaziyette buluyor. Kriveşenkonun pantolonunu çıkarıp geri dönüyor ve hala yaşadığını gördüğü Ludininaya giydiriyor. Durumun umutsuz olduğunu görüp o da orada donup kalıyor.
Olay, Sherlock Holmes ya da Agatha Christienin karmaşık polisiye romanları gibi. Olayı bu kadar karmaşık hale getiren de kişilerin olay her ne ise sonrasında verdikleri inanılmaz hayatta kalma mücadelesidir..
(radyosyon olayını d cesetlerin orda bulnan dere yatağına yakın olmasından kaynaklı oldğunu eklemiş, o bölgede askeri tes var sovyet dönemi yani suda bu tarz şeylerin bulunması gayet olasıymış)
İnfrasound ile aciklanan toplu cildiris vakasinin korkunc olumlerle sonlanmis talihsiz olaylar zinciri.
Eksisozlukten alinti entry:
“saat 16:30'da grup daha sonra holatchahl ismi verilen dağın doğuya bakan yamacında durur. dyatlov kamp yeri olarak burayı belirlemiştir. yamaç çığ düşebilecek kadar sarp değil ve tırmanmayı düşündükleri tepeyi görebilecek seviyede.... hava şartları yüzünden kampın kurulması beklenenden uzun sürer. birlikte çalışarak birkaç saat içinde çadırı kurarlar... çadırın içinde ve dışında sarfedilen çabalar sonunda çadır çok güçlü rüzgarlara dahi dayanabilecek hale gelmiştir...
çadırın içinde battaniyeler hazırlanır, giysiler kuruyabilecek şekilde çadırın içinde dağıtılır. dışarıdaki rüzgarın sesi fısıldama ile uluma arasında çıkmaktadır. daha iyi yalıtım sağlanabilmesi için çadırın girişini bir çarşafla örterler. saat 21:00'de gruptakiler artık yerleşmiş durumdadırlar ve vücut ısıları çadırın içini yavaşça ısıtmaya başlar. hafif bir akşam yemeği yedikten sonra uzanırlar. çadıra daha sonra giren sasha ve kolya yemeklerine devam etmektedirler. bu esnada bu kişilerin dış giysileri ve botları hala üstlerindedir. gregory saatini, sabah uyandırma görevini üstlenen kolya'ya verir. kolya'nın da saati var ancak soğukta çalışabilecek bir yapıya sahip değil. sabah uyananama riskine girmemek için yedek saati de alır....
gecenin bir vakti tente sallanmaya başlar. saatler geçtikçe dağın tepesinden ilerleyen rüzgar hız kazanmaya devam eder. dağcılar rüzgarın rahatsız edici, çığlık gibi sesine aşinadır ancak bu seferki rüzgarın sesi tepeyi yıkıp çadırdan geçen bir treninki veya trenlerinki kadar. dyatlov ve arkadaşları bu hava olayı hakkında hiçbir şey bilmemektedirler. vücutları da olaya tepki vermeye başladığında gruptakiler kendilerine ne olduğunu anlayamazlar. uzanmış olanlar telaşla yerlerinden kalkıp oturur vaziyete geçerler. hepsi birden migrene tutulmuş gibilerdir. göğüsleri de tuhaf bir şekilde titremeye başlar. bu sonu belli olmayan endişe durumunun başlangıçta hissettirdikleri birden çok daha kötü bir hale gelir. dışarıdaki rüzgar infrasound eşiğine ulaştığında durum artık dayanılmaz bir işkence haline gelmiştir. bununla beraber çok daha derin bir korku başlar.
infrasound frekansı dağcıları rasyonel düşünme yetisinden iyice uzaklaştırır. artık kaçma refleksinin etkisi altındadırlar (fight or flight response). dağcıların artık tek istekleri bu yoğun huzursuzluğun biran önce sonlanmasıdır. çadır o anda süratle batan bir gemi gibidir. dağcıların da, ne pahasına olursa olsun gemiyi terk etmeleri gerekmektedir. tüm düşünebildikleri budur. sasha ve kolya çadırın arka tarafındaki mandalları çözerek dışarı çıkarlar. diğerlerinden biri de bıçakla çadır bezini keser. açıklık dağcıların çıkabileceği büyüklükte. teker teker çadırdan çıkıp karanlığa doğru kaçmaya başlarlar. dağcılar yetersiz bir şekilde giyinmiş vaziyetteler ve ayaklarında da sadece çorapları var. umdukları şey vücutlarını esir alan azaptan kurtulmak ancak çadırdan çıkarak sadece bir acıdan başka bir acıya erişeceklerdir.
rüzgar dağın tepesinde ikiye ayrılıp ikiz girdaplar şeklinde aşağı inmektedir (von karman girdabı resim). dağcıların yanından geçen bu rüzgarın hızı saniyede 18 m ve girdapların dönme hızı da 50 m/sn-70m/sn arasında (f2 seviyesinde bir hortuma eşit). rüzgarlar duyulabilir uğultu dışında dağcıların zihinlerini allak bullak eden infrasound da üretir. yalnız bu hortumlar çadıra önemli bir miktar uzaklıkta ilerlemektedir. bu da dağcıların çadırdan kaçabilmelerine ve yamaçtan aşağı inerek uzaklaşmalarına olanak sağlar. buna ek olarak hortumlar tepeden uzaklaştıkça daha büyük bir hale geldikçe dönme hızları da azmaktadır. ömürleri de bir dakikadan az.
grup parçalara ayrılır. henüz ay yükselmemiştir ve ortalık zifiri karanlıktır. girişe en yakın olanlar, sasha ve kolya fenerlerini yanlarına alır. ancak sasha telaş yüzünden kendisininkini düşürür. çadırı farklı zamanlarda terk etmeleri karanlıkla birleşince dağcılar küçük gruplara ayrılır. bunun yanı sıra rüzgarın uğultusu iletişim kurmalarını engellemektedir. dağcılar ağaçlı bölgeye yaklaşırlarken infrasound'un etkisi de azalmaya başlar. acı ve kafa karışıklığı vücutlarını tam olarak terk etmese de yavaş yavaş rasyonel düşünme yetisini geri kazanırlar. dağcılar dörtlü, üçlü ve ikili gruplara ayrılmış durumdalar. çadıra göre nerede oldukları konusunda hiçbir fikirleri yok, dahası soğuğu ayaklarında hissettiklerinde büyük bir korkuya kapılırlar. bu haldeyken çadırdan yaklaşık 275 metre uzaklıktalar.
gregory ve doroshenko kendilerini sedir ağacına kadar götürecek bir yolu takip ederler. burada, grubun geri kalanından ve kamptan ne kadar uzakta olduklarını bilmeden geceyi geçirmek için dururlar. burada ateş yakmaya çalışırlar. ancak zifiri karanlıkta ateş yakma işlemi son derece yıldırıcı bir görev. doroshenko sedir ağacına çıkar ve birkaç kuru dal koparıp gregory'ye atar. geriye küçük dal kalmadığında doroshenko cep bıçağıyla daha kalın dalları kesmeye başlar. ancak etkisini göstermeye başlayan hipotermi yüzünden dengesini kaybedip ağaçtan düşer ve yaralanır. yalnız bu iki adamı da felç edecek seviyedeki dayanılmaz soğuk karşısında hiçbir şey değil. şanslılar ki sedir ağacı, köknar ya da huş gibi değil. bu iklimde dahi yanabilecek kadar kuru bir ağaç. dalları yakmayı başarırlar.... üzerlerine çöken tuhaf huzur hissiyle ateşin yanına çöküp uzanırlar.
bu esnada kolya, lyuda, sasha ve kolevatov ters yönde gregory ve dorashenko'nun kuzeyine doğru ilerliyorlardır. kolya bi yerlerde düşüp yaralanır ve yürüyemeyecek duruma gelir. sasha ve kolavetov yaralı kolya'yı taşır. ancak karanlıkta yollarını göremeyen bu grup önlerindeki zemini kayalık olan çukura düşerler. kolya, sasha ve lyuda çarpmanın etkisiyle ciddi bir şekilde yaralanırlar. kolevatov bir şekilde bu kazayı fazla yara almadan atlatmıştır. arkadaşlarını sıcak tutabilmek için bulduğu köknar dallarını çukur boyunca serer. ateş yakacak yakıtı yok ayrıca etrafta fazlasıyla nem tutan köknar ve huş dallarından başka bir şey yok. bir anda kolevatov geldikleri yönde bir parıltı görür. diğerleriyle bir araya gelme ve çukurdakilere yardım edebilme umuduyla ateşin göründüğü yere doğru harekete geçer.
kolevatov sedir ağacına ulaştığında iki arkadaşının kor halindeki ateşin etrafında bilinçsiz bir şekilde yattığını görür. kolları ateş çukurundadır ve elbiselerinin ve kollarının bir kısmı yanmıştır. kolevatov arkadaşlarını yüzüstü çevirir. ancak artık çok geçtir. hipotermi etkisiyle çoktan ölmüşlerdir. kolevatov'un artık tek düşüncesi çukurdaki üç arkadaşını kurtarmaktır. ölen arkadaşlarının elbiselerinden en sıcak kısımlarını keser. iki arkadaşının bedenini yapabileceği en saygın şekilde yan yana yerleştirip diğer üç arkadaşının yanına döner. kolevatov, kollarında kazak, pantolon parçalarıyla geri döndüğünde arkadaşları artık sona gelmişlerdir. kazağın bir kısmını kullanarak lyuda'nın açıktaki ayağını sarar. ancak lyuda ve kolya için çok geçtir. şimdi tek hayatta kalan sasha'dır. onu korunabileceğini tahmin ettiği ormanlık alana götürmeyi düşünür ancak çukurun kenarına kadar dahi ilerleyemez. artık soğukla ve yorgunlukla başedecek gücü kalmamıştır. o anda sasha'nın yanına yığılır. huzurlu bilinçsizliğe doğru ilerlerken arkadaşına sarılır. beraber gözlerini kapatırlar...
dyatlov, rustik ve zina çadıra en yakın dağcılardır ancak birbirlerinden ayrı düşmüş durumdadırlar. dyatlov artık hipoterminin son aşamasına gelmiştir. yanında kibrit olmasına rağmen çevrede yakılabilecek uygunlukta dal yoktur. iyice üşümüştür ve arkadaşları 150 metreden daha kısa bir mesafede olduğu halde yalnızdır. küçük huş ağacının yanında yere yığılır, ağacın dallarını sıkıca tutarken son nefesini veririr. rustik bi'şeylere takılarak düşer ve kafasını taşa çarpar. bilincini kaybeder, sonunda soğuğa teslim olur. zina da sert bi cisme çarparak burnunu kırmıştır. yüzünden kanlar akarken çadıra doğru sürünmek ister ancak kaslarında bunu yapabilecek derman kalmamıştır. o da kısa bir süre sonra pes ederek hipotermi yüzünden ölür.
saat 03:00'da ay yükselip bulutların arkasından mavi ışığını verirken dokuz dağcının tamamı hareketsizdir. her biri son anlarında yaşadıkları teslimiyetin ve yoğun çabalamanın izlerini gösteren pozisyonlarda donmuşlardır. o gece vahşi kış şartlarında, bu uçsuz bucaksız yerde dokuz dağcı kendilerinin ve diğerlerinin hayatı için, cesurca ve sabırla savaşmışlardır.
-donnie eichar (dead mountain, 2013)
olayla ilgili komplo teorilerinin yanıtlarını (anormal radyasyon, çıplak dağcılar, rusya'nın olayı gizlemesi, ufo'lar, hayaletler, psikopat mansiler) ve dahasını merak eden kitabı okumalı. yazar kitapta arama, soruşturma, adli tıp süreçlerini ayrıntılarıyla anlatmış. alanında ileri gelen bilim adamlarının ve dağcıların fikirlerini almış. kitabın son kısmında da bütün bunları derleyip yukarıda özetini verdiğim kısmı kendi kurgusuyla yazmış ve eklemiş "elbette dağcıların başına ne geldiğini asla tam anlamıyla bilemeyeceğiz."
Millikan nickli eksisozluk suser’inin entry’sidir.
Bir mantıklı açıklama daha var,oda dağcıların günlüğünde yazdıkları detaylara ve psikolojilerine dayanıyor. Günlüklerde srekl mansi halkından ve onların dillerinden bahsediliyor. Ormanda sürekli onlara ait işaretler görüyorlar v birilerinin onları takip ettiğini sanıyorlar. Bulundukalrın dağın neden ''ölüm'' anlmaına geldiğini tartışmaya ve huzursuz olmaya başlamışlar. Öyelki günlük ilerleme mesafeleri azalmış,grup lideri başarısış olduklarını düşünmeye başlamış. Yerlileryüzünden paranoyalar,korkular beslemeye başlamışlar. Grupta kavgalar ve tartışmalar da sık sık yaşanmaya başlamış. Olayın yaşandığı güne ait günlük sayfası boşmuş. Ondan önce yazan kelime ise mansi-mansi-mansi imiş? Bu psikoloji yüzünden ormana kamp kuramadıkları,sovyet dönemine paranoyaların had safhalarda olduğu ve bu yüzden isitkrarlarının kırıldığı,ruhsal çöküntülere girdikleri de hesaplanıyor. Bir süre sonra artık grupta sadece mansiler hakkında konuşuluyor ve tartışılıyormuş bu yüzden de teoriye göre olayın olduğu gece aralarından biri(yuri'lerden biri)panik atak geçiriyor ve nefes almak için çadırı yırtmaya çalışıyor ve dışarı fırlayıp koşmaya başlayor. Diğer Yuri onu durdurmak için peşinden gidiyor.Dyatlov grup lideri de ikisinin peşinden gidiyor çünki kıyafetleri olmadan o soğukta hayata kalamazlar. Ama aceleden diyatlov da yeterince giyinememiş. Grupta yaşça büyük olan biri diğerlerine belli etmeden giyinmeye başlıyor çünkü diğer üç arkadaşının peşinden gitesi lzım yoksa dışarda hayatta kalamazlar. Klan grp durumun ciddiyetini anlıyor ve onlarda hazırlanıp arkadaşlarını aramaya çıkıyorlar. Olay şu ki ne kadar giyinik de olsalar gündüz güneş varken saatlerce sıcak tutacak kıyafetler gece -20 derecelerin üstünde sadece yarım saat kadar onları sıcak tutabilirdi. Gece kapm kurup gündüz ilerleme mantığı da bu sebeptendir. Yuri'ler ilk çıkan iki kişi ateş yakıp ısınmaya çalışıyorlar ancak hipotermi etkisi başladığı için çok geç oluyor. Dyatlov ise onları bulamadan çoktan ölmüş oluyor. Gruptaki dierlerinin başına da konumlarına göre akıbetler geliyor ve hepsi tecrübesizlik e soğuktan ölmüş oluyor. Mansi'ler dolaylı olarak gençleri öldürmüş oluyorlar.
(buda farklı bir teori,çok fazla mantıklı teoriler var hatta bazıları yine rs hükümetinin neden dosyaları gizlediğine e mantıklı argümanalr sunuyor. Sovyet döneminde basit bir durum bile paniğe yol açabilir,tıpkı Chernobil patlamasının da başta saklanmaya çalışılması gibi düşünebiliriz.)
Hocam akpli dayı üniforması yakışmış
😂😂
Cok merak ettigim konulardandı tesekkur ederim hocam 😊
Evet arkadaşlar ölümsüz olduğunu düşündüğümüz kadın vefat etti Allah Rahmet eylesin
Biliyordummm
Ateşi bol olsun.
Kraliçe mi ölmüş?
Ateşi bol olsun şeytanın
Çok şükür öldü trrek
Cesetlerin yumuşak dokularının parçalanması bana garip gelmiyor sonuçta uzun süre sonra bulunmuş cesetler. Bu olay nedense beni çok şaşırtmıyor doğa tehlikeli bir yer her şey yaşanabilir :D
Henüz ölmemiş olan arkadaşları hayatta kalabilmek için yemiş olabilir mi..Sonra ölmüşlerdir onlar da
Yakındaki üs'ten rüzgar ile radyasyona maruz kalmışlar. Çıplak olmaları radyasyonun etkisi olan vücut sıcaklığını arttırmış. Kırılan kemikler delirmeyle şiddetin boyutunu gösteriyor.
Doğru
O kadar garip bir olay ki hiçbir şey tamamen aydınlatmıyor olayı radyasyon içeren kıyafetten tut içeriden yırtılan çadırlara füze metali parçalarından tut yenen dil ve gözlere o gece gözüken parlak ışıklara, grubun hepsinin ayrı ayrı yerlere gitme olayı da apayrı bir gizem zaten. Umarız birgün bir kanıt bulunur
(operation london briadge artık başladı) dyatlov gecitini merak etmistim sağol ayhan abi
Hocam çığ ve mantar teorileri iyi hoş ama radyasyon kısmı hâlâ çok havada kalıyor
Ustad keyifle izlerm seni hep. Ama bu konu ozgun degildi. Pek cok benzeri var zaten. Gerek yoktu. Eline saglik
Koca ayak videosunu izleyeli 3 yıl olmuş. Ayhan hocam belki bu videoyu yaparım dedi ve 3 yıl sonra videoyu yaptı. Yıllar ne çabuk geçti.
Sonunda beklediğim video bu konuyla alakalı saatlerce farklı kanallardan izledim
Ayhan hocam bu konuyla alakalı andrey shepelevin bir iddiası var ki yakın zamanda okuduğum yeni haberdar olabiliyorum. Kesinlikle incelenmeli
Bu konu hakkında izlediğim en aciklayici ve tatmin edici bir video olmuş, teşekkürler...
kız kulesine ne oldu videosu ne zaman gelir?
Oğuz Sasi'den sonra bu konu üstüne konuşan birini daha görmek mutlu etti
Kaan Ünsal Alphan' ın bu konu da, detaylı ve Rusça kaynaklarla birlikte bilimsel incelemeler yaptığı 4 videosu var, kesinlikle tavsiye ederim
@@Bekov.5 çok teşekkür ederim öneri için mutlaka izleyeceğim
asla çözülemeyecek gibi duruyor neler oldu o kadar merak ediyorum ki
Daha 1 hafta önce araştırmıştım şimdi vidrosunu çekmen çok iyi oldu benim için
Teşekkürler
4:37 gerçekten radyasyon var mıymış ? Yoksa bilinmiyor mu ? Ve radyasyon ölçmeyi kim akıl etti ?
Sverdlovsk Laboratuvarının Baş Radyologu Levashov tarafından radyolojik inceleme yapılıyor, Beta parçacıklı Radyasyon olduğu tespit ediliyor, Kaan Ünsal Alphan'ın bu konu da videoları var onu da izlemenizi tavsiye ederim
Uzun zamandir takip ettiğim bir konu tekrar tekrar izliyorum hakkında yapılan videolari
Çok merak ettiğim bir konuydu Ayhan Hocanın farkıyla daha da harika oldu
Emeğinize sağlık,teşekkürler👏👏👏
Hep Merak etdiyim bir konuydu.. Tesekkurler Ayhan Hocam
Hiç duymamıştım, hemen izliyorum
paralı askerler serisi bekliyoruz blackwater,wagner ....
Bu olaya yakın bir film tavsiyesi: Wind River 2017 izlemenizi tavsiye ederim
Bu konuda sizin görüşlerinizi merak ediyordum. Video geldiği iyi oldu.
Bu konuya değindiğiniz için teşekkürler emeğinize sağlık
Panik, hızlı bulaşan bir duygudur. Özellikle karanlık + soğuk + izole bölge gibi etkenler insanları çok gergin hale getirebilir. Bir kişinin herhangi bir sebepten panik haline girmesi, çığlık atması, koşmaya başlaması herkese hızla bulaşabilir. Bir kişinin çadırdan çıkıp koşmaya başlaması diğerlerini de peşinden sürükleyecektir.
Paniği tetikleyen şey büyük bir gürültü, vahşi bir hayvan sesi veya bunlarla birlikte uyuşturucu madde etkisi olabilir. Uyuşturucu etkisinde görülen halüsinasyonlar ve hissedilen duygular da bulaşıcı olabilir.
Emeğiniz için teşekkürler. Merak ettiğim bir konu bu olay. Ama benim anlamadığım,aradan 24 gün geçmesine rağmen , arama ekibi ayak izlerini nasıl bulabilmiş? Cesetlerin üzeri kar ile kaplı iken ayak izleri kapanmamış mı yani! Ayrıca o kadar kalın kar tabakası altında mantarları nasıl bulabilmişler? Ve Kurtlar soğuktan kaskatı kesilen cesedin niye sadece gözünü ve dilini yemiş?
Hocam bunları bende düşünmüştüm ama çok önemli bir faktör var. Radiasyon. O kadar yoğun miktarda radiasyon nereden gelmiş ola bilir?
Sverdlovsk Laboratuvarının baş radyologu Levashov, incelemede Beta parçacıklı Radyasyona rastlıyor, muhtemelen ya bir deneye denk geldiler ya da radyoaktif maddeler ile çalışmalar yapıyorlardı
Her zamanki gibi AÇIKmalar kısmına ekliyor.
Bu baya korkutucuydu, bir de gece izledim
Merhaba videonuzu izledim oldukça başarılı bir video olmuş emeğiniz için teşekkür ediyorum. Sadece sormak istediğim bir soru var bende youtube başlıyorum daha yeni olarak ve bu tarz içerikli videolar yapacağım. Örneğin bende bu dyatlov geçidini The Hinterkaifeck Murders gibi şeyleri filan anlatıyorum. Ancak amerika üzerinden global yayın yapacağım. Fakat böyle resimleri arattırdığım zaman google de sadece telifli fotoğraflar bulabiliyorum. Telifsiz fotoğraflarda da fotoğraf çıkmıyor. Çok ciddi anlamda bu yüzden sıkıntı yaşıyorum. Telifli olan fotoğrafları nasıl kullanabilirim. bana bu konuda yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. İyi çalışmalar
Hocam haftalar geçtikten sonra arama yapılıyor dediniz de o zaman ayak izlerini arama ekibi nasıl bulabiliyor?
Emeğinize sağlık, güzel bir videoydu.. 👍👍👍
Abi sen komplo teorilerini sabaha kadar çürüt hepsini izlerim
eskiden gece sovyet hava sahasına giren istihbarat uçakları gece fotoğraf çekebilmek için aydınlatma bombası kullanıyordu. dediğin gibi bölgeye yakın olan roket testleri yapılan üssün fotoğrafını çekmek isterken atılan aydınlatma bombası sonucu bunlar oldu.
en sevdiğim hurafe, başarılı çözümleme.
Çok şükür.. bin şükür.. beklediğim video..
acaba kendi içlerinde oluşan bir kavga sonucu birbirlerine zarar vermiş olabilirler mi daha sonra gelişen olaylar sonucunda geri kalan birkaç üye donarak ölmüş olabilir buna benzer bir olay daha var endonezyada flores adasında yaşanıyor adam ebu gogo denilen insansı maymunların arkadaşlarını öldürdüğünü iddia ediyordu o hikayeden de güzel bir video çıkabilir hocam
Gayet güzel bir video
Emeğinize sağlık
Bu arada bi kanal Almalar diye video yaptı yeni,yıllardır düşünüyordum bende acaba ne olmuş olabilir diye Almalar videosunu izleyince Dyatlov olayının gizemi bence Almalar'da yatıyor
Bu dyatlov vakası için en doğru video Kaan Ünsal Alphan'in kanalında.
Tüm teorileri geçelim de, yorumlara da baktım herkes bir şeyler söylemiş. Ölenlerden birinin gözleri oyulmuş diyor Ayhan Hocam. Kimse bu ayrıntıyla alakalı bir şey söylememiş gibi. Bu da yapılan teoriler bakımından eksik kalan bir durum. Yani öyle veya böyle gerçeklik durumu çok uzun zaman geçtiğini de ele alırsak gücünü kaybedip yerini fantastik kurguya bırakıyor.
Oyulmuş denince akla canice şeyler geliyor elbette ama gözleri çıkmış ,fırlamış dersek bir tür darbeyle yada basınçla mümkün. Olayın dosyalarının gizlenmesi ,hükümetin konuşma yasağı getirmesi gibi unsurlarda var. Radyasyon olayı mesela cesetlerde olay yerinde bulunmamis, cesetler araştırma için üniversiteye taşındiginda orda bulaşmış ve bu tescillenmiş deniyor. Hatta Mansilerden birinin biz öldürdük dediğine dair de iddia var ama bunun aviklanmama sebebi,yani ört bas sebepleri de vardı.
Bir diğer iddiaya göre o gece başka dağcıların farklı yerden çekilen bir resminde havada ateş topları görünüyor,yerlilerden de bunu söyleyenler var. Askeri üssün oralarda füze müze denemeleri falan oluyor,bir iddiada Amerikan casus uçağından bahsedilir. kampa yakın yerlerde bir çeşit patlama olunca dağcıların bunu nükleer saldırı sanmasından ve panik yapmasından falan yola cikarlar.Sovyet döneminde bu paranoyalar hat safhalardaymis, dağcılar arasında KGB ajanı var diyen iddialar bile var. Öyle yada böyle gerçek ne işe devlet tarafından gizlendiği açık. Dağcıların günlükleri de olayın olduğu ve gizlendiği de soylenir. Hatta söylenenlere göre tüm olayı araştıran bir gazeteci-yazarin yazdığı bir kitapta olayın gerçekte nasıl olduğu yazıyormuş ancak yasak getirilmiş deniyor.
Tüm bunlar basit bir turizm pazarlaması da olabilir. Bugün orası bildiğin ilgi çekici ve ziyaret edilen bir yer. Öyle yasak yada tehlikeli bir yer değil.gayet turizm mekanı olmuş,yıllarca çok ziyaret almış. Bu olay olmasa dağcılar dışında ziyaret göreceğini de sanmam.
O gözleri olmayan iki kişide nehir’in içindeydiler.Gözleri suyla temas ettiği için çıkmış olabilir.
@@mr.lonely4804 suyun içinde göz çıkmaz :D
@@mr.lonely4804 Suyla temasından dolayı belki derindeyse basınçla çıkmış olabilir fakat böyle bölgeleri seven balık türleri vardır belki onlardan dolayı çıkmıştır
Aha en sevdiğim teknoloji kanalı video atmış ayrıca en sevdiğim vakayla birlikte.
Benim büyük büyük dedem orada çalışır iken çok kuru fasulye ve şalgam suyu içtiği için fena mideyi bozmuş, ehhh olanlar olmuş, bu facia oluşmuş😂🤣 ne diyeyim yahu, bize ne bunların motor oluşundan Ayhan kardeş, daha böyle bilimsel birşeyler yapsan!???
Yine güzel hazırlanmış bir video diline emeğine sağlık, senden beklediğim diğer video "Tarsus Kazısı"
Güzel konu.Umarım gerçek sebepler ortaya çıkar.
Ayhan abi bir de el falı saçmalığıyla ilgili bir video çeksen süper olur gerçekten.
Ayhan abi burak abi ve erlik ile olan videoyu izledim boyle birkac programa daha ciksana seni baska yerlerde gormek hosuma gidiyor seviliyorsun abi :)
güzel bir video hazırlamışsınız emeğinize sağlık, peki dyatlov konusunda amerikan casus uçaklarının bıraktığı m120 foto-flaş bombası iddiası hakkında ne düşünüyorsunuz? o mümkün olabilir mi?
Sovyetlerin hava sahasında bir amerikan uçağı uçması ve o zamanlarda amerikanın hayalet uçağı olmadığını düşünürsek bana mantıklı gelmiyo ki zaten yakınlarda gulag var, füze tesisleri var illa farkederlerdi
bunu ekşi'de okumuştum. en mantıklı teori bu.
nedir hocam bu bomba
@@AnatolianPiano gece ortamı aydınlatmak için kullanılıyomuş. "Photoflash bomb" yaz fotoları var.
@@koba0798 Ya hocam tamamda bi amerikan uçağı sovyet hava sahasına geçip kimseye ve özellikle yakınlardaki gulag kampına farkettirmeden photoflash bombası atması ne kadar mantıklı üstelik ilk hayalet uçak 1980'lerde uçtu olay 1957'de
Çok güzel konu👍🏻
Abi yıllardır merak ettğim konu çok video var sanalda senden dinlemek daha iyi oldu ama çok merak ediyorum orada ne oldu ?
Yapılan incelemede etrafta çıg düştüğüne dair bir kanıtda yoktu denilmişti
bence en mantıklı açıklama "alçak çığ" ve vahşi hayvanların etkisi
Kırıklar koparılan parçaların illahaki açıklaması var tabide Kafalardaki asıl soru radyasyon nereden geldi¿
Hocam seni seviyoruzz 5yildir takip ediyoruzz
Bence bu olayın bütün sorumlusu kendileri.. insanlar panikleyince akla hayale gelmicek seyler yapabilirler.. panik halinde zincirleme bir takim ölümcül reaksiyonlar gösterdiler isler b.ka sardikca sardi.. benim merak ettigim bu paniğe ne neden oldu..
İnfrasound teorisi var mesela ki çok mantıklı. Birde gunluklerde yazılanlardan yola cikilarak Mansi Lee yuzunden dağcıların psikolojilerinin bozuldugu ve kırılma anına geldikleri teori var. Sovyet dönemi nükleer saldırı beklentisi yada paranoyalarin hatbsafhada olduğu dönemler.
Ayhan Bey, bir de meşhur oak island ve dibi bulunmayan kuyu hakkında bir video yaparsanız memnun kalırız.
Iyide hocam o karda,karanlikta,soyukta mantari nasil buldular,hem o karda mantarmi yetishir?
Daha çok komplo teorisi çürütme videosu gelsin kral adamsın seviliyorsun
Ayhan abi Kayıp Malezya 370 nolu uçuş içinde bir video yaparsan çok seviniriz. Senin bakış açınla dinlemeyi çok isterim.
Bir yerde okumuştum çığ olayı baya mantıklı, simülasyon da bu hipotezi destekliyor, oranın kar yapısı ve çığ oluşabilecek arazi eğimi de destekler nitelikteymiş.
Ondan sonra kar topu yığını onların göz bebeklerini çıkartıp dillerini kesti demi hacı
@@omerbars8055 vahşi hayvanlar tarafından olabilecek şeyler herşeye inanmayın ya
Bana göre Kendi aralarında kavga veya bu gibi bir durum olmuş ola bilir. Yani birileri kavga etmiş ve ortada birileri yaralanmış daha sonra yaralılarla beraber diğer herkes de sesden veya olaydan korkarak kaçmışdır ve sonuç böyle olmuşdur
birde elisa lam olayı hakkında video yapabilirmisiniz
En mantıklı dediğin çığ teorisi ilk aklıma gelen oldu🙂
Işıl ışık'da bununla alakalı bir video atmıştı
Ayhan hoca David Hahn hakkında bir video gelebilir mi? Nedir ne değildir?
hocam fallout evreni hakkına bir video yapabilirmisiniz?
Bu video yeniden mı yüklendi? Ben bu videoyu önceki yıllardan hatırlıyorum bu kanalda.
Ayhan kardeşim arada farklı konulara girmen kanalına ayrı bir tat katıyor, bunun için senden kapsamlı bir volcan videosu bekliyoruz, yaparsan sen yaparsın.
Füze denemeleri ile radyoaktif bir arada başka ihtimal yok bence , sonra attılar kenara
Yıllar önce hakkında deli gibi araştırma yapıp uğruna psikolojimi bozduğum olaydır kendisi
👍👍
128 Milyar Dolar nerede diye de araştırsaydın keşke 😀
Şuanda ayni asamadayim(
Bu tarz videolar sarıo abi devamı gelsin
Bu konuyu ele alan(şeytan geçidi) isimli film var. İlgilenenler izleyebilir güzel filmdi.
Piers Paul Read/ Soğuk Ölüm kitabını öneririm, bu olayı andırıyor. Kitap da gerçeklerden uyarlanmış.
Hocam enişte tişörtü çok yakışmış
ben ailelerinin durmunu düşünemiyorum bile.
O iki öğrencinin aileleri perişan olmuştur. düşünsenize bi, ne olduğu kesin bilinmeyen bir sebepten ölüyorsunuz ve cesetleriniz bile bulunamıyor. çok acı.
Hocam tarsustaki esrarengiz kazı hakkın da video çekseniz
Benim okuduğum bir teoride de şey yazıyordu. Görmemeleri gereken birşey gördüler ve KGB icabına baktı. Bu da ihtimaller arasında tabi.
Kgb istese hepsinin kafasına sıkardı ne uğraşacaklar kimden korkacaklar yapmadıkları şey mi. Bakınız Katliyn Katliamı..
Ayhan abi Erich Hartmann hakkında bir video gelir mi ?
Burada yer vermemişsiniz ama benim aklıma en yatan olasılık "İnfrasound" ile alakalı olan. Hepsi tecrübeli dağcılar ancak bu dağa ilk defa tırmanıyorlar. Dağın yapısından kaynaklanan , karman vortex lerin sebep olduğu infrasound dan haberleri yok. İnfrasound insanlarda baş ağrısı , mide bulantısı , endişe , korku , göğüs kafesinde basınç gibi etkilere sahip. Dahası göz kürelerinde rezonans a neden olup insanların halüsinasyon görmesine (hayalet gibi) yol açabiliyor. Teori İnfrasound un dağcılarda "Kaç yada Savaş" tepkisine sebep olduğu.
Hocam tesekkurler cok gizemli bir olay gercekten. Birde tos1 termobarik yanıcı hakkında video gelir mi tesekkurler.
Muhteşem bir Video olmuş seni tebrik ederim. Birbirinden güzel eğitici videoların devamını dilerim. Saygılarımla teşekkür ederim.
Alçak çığ teorisi oldukça mantıklı fakat ben de radyasyonun ne alaka olduğunu anlayamadım
alcadraz olayini da incelermisiniz
Çocuklardan biri radyasyona maruz kalmış ve bunun sonucu olarak arkadaşlarını öldürmüş olabilir. Bu arada hasta olan ve geri dönen kişinin rahatsızlığı neydi? Bence çok da zor değil. Olay radyasyon faktörü nedeniyle kapatılmış olabilir.
Hasta değil, yürüyüşün başında ayağını burkuyor ve o halde yola devam edemeyeceğini söyleyip geri dönüyor.
Üzerinden neredeyse 73 yıl değil 63 yıl geçmesine rağmen demeniz gerekiyordu
Çığ düşmesi mantıklı geliyor bana. Zaten bu konuda da bilim insanlarının açıklamaları da mevcut. Teoriler üzerinden giderek çok güzel anlatmışsınız konuyu. Emeğinize sağlık. Konuyu ben de işledim.
Peki yüksek radyasyon nasıl oluşmuş olabilir
@@mamigun2025 dağcıların bulunduğu bölgede nükleer başlıklı silah denemeleri yapılırmış. Kanalımda bu vakayım ben de işledim. Dilerseniz izleyebilirsiniz.
Gözleri oyulmuş insanlar
Bu seriyi çok seviyorum