Geçen sene Antalyada dj'lik yaparken yaklaşık 50-60 kişi var otelin discosunda geneli yabancı bir kaç tane Türk var onlarda bilmez Yavuz çetin, hey douglas falan baktım millet güncel müziklerden sıkıldı modları düştü, çünkü hep benzer işler Pink Floyd'un bi remixi vardı açtım baktım yavaştan millet hareketleniyor sevdiler falan, rock dinleyen bi tayfa vardı avrupalı hiç dans etmediler Pink floyd da biraz hareketlendiler ve onları yakalamam gerekiyordu ve ben yavuz çetini çok severim genelde disco kapanış müziğini Yavuz abiden açarım, düşündüm ve kendi dinleme listemde olan bu remixi ilk defa discoda açtım ve önce korktum zor bir geçişti ve herkes yabancı anlamayabilir falan , şarkı bi girdi millet ooo falan bağırmaya başladı herkes deli gibi dans ediyor, en az 10 kişi sordu o gün müziğin adını, içimden ulan harbiden büyük müzisyen bu adam dünya çapında diye düşündüm, Yavuz abi kalitesinde bi çalışma bu..
Yavuz ağabey umarım ölümden sonra hayat vardır çünkü ben o sonsuz dünyada senin gitarını dinlemeyi seni tanımayı çok isterdim. Ölsen de gitmeden önce bize bıraktığın albümünü lisedeki harçlıklarımla biriktirerek satın almıştım lise son sınıfta. walkmanimin pili gibiydin abi, sürekli sen vardın. Sürekli senin soloların vardı. Abi senin şarkının klibini gördüğümde takvimler 2002’ydi, o zamandan beri benim en zor zamanlarımda,çoşkularımda, aşklarımda, ender gelişen cılız mutluluk ataklarımda; şarkılarınla, sololarınla hep vardın. bana bu boktan dünyada yaşam sebebi verdin. Abi umarım seninle sonsuzluk aleminde karşılaşıp, dertleşiriz. Işıklar içinde uyu Yavuz Çetin ağabey.
Veyasin müzik yelpazene hayranım cidden. Yavuz çetinden sana gelsem tamam da senden yavuz çetine gitmek süper. Yavuz abinin de mekanı cennet olsun. Türkiyede senin gibi bir virtüöz zor gelir bi daha yavuz abi.
1970 yılında Samsun'da doğan Yavuz Çetin, gazeteci olan babasının işi nedeniyle çocukluğunu Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde geçirir. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Yavuz Çetin, ilk enstrümanı curayla on yaşında tanışır. Müzik aletlerine olan ilgisi curadan sonra bağlama öğrenmeye başlamasıyla devam eder. Bir süre sadece müzik dinler ve bu süre zarfında elektro gitar sesine hayran kalır. 1985 yılında ilk kez akustik gitarla tanışır ve on yedi yaşında profesyonel müzik yaşamına geçişiyle birlikte, İstanbul'da ve Türkiye'nin güney bölgelerinde çalışarak hayatını sürdürür. Öğrenimini, hayatının akışını şekillendiren o çok sevdiği müzik üzerine yapar. Ortaöğrenimini Haydarpaşa Lisesi'nde tamamlar. Liseden okul arkadaşı olan Ercan Saatçi ile yaptıkları I'll Cry Again adlı şarkı ile Hey dergisinin yarışmasını kazanır. Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü'ne girer. Üniversite hayati boyunca da Elektro Gitarını elinden hiç bırakmaz. Çalıştığı grup Labirent ile katıldığı Yıldız Teknik Üniversitesi'nin düzenlediği müzik yarışmasından birçok ödül alarak çıkarlar. Müzik kariyeri Üniversiteyi çalışmalarından dolayı bitiremez. 1990 yılında İstanbul'da müzisyen dostları Batu Mutlugil (Duman grubunun gitaristi olan Batuhan Mutlugil'in babası), Zafer Şanlı ve Kerim Çaplı ile cover grubu olarak tanınan Blue Blues Band'i kurar. 1970 yılların rock ve blues parçalarının ağırlıkta olduğu çalışmaları sürdüren Blue Blues Band grubunda elektro gitar çalıp vokal yapar. Yaşamı boyunca 1960'lı ve 1970'li yılların rock ve blues müziklerinden etkilenir. Daha sonraları yaptığı beste ve söz çalışmalarına Rock ve Blues müziğinin ruhunu yansıtır. Jimi Hendrix'i ve dünyaya mal olmuş blues şarkılarını da yorumlamaktan her zaman büyük bir keyif alır. 1990'lı yılların ortalarında Fuat Güner ile tanışmasıyla birlikte stüdyo müzisyenliğine başlar. Fuat Guner'in stüdyosunda sürdürdüğü çalışmalarında televizyon ve radyolar için reklam müziklerini gitarıyla seslendirir. Birçok sanatçının albüm kayıtlarına da gitarıyla imzasını atar. Gitarıyla eşlik ettiği albümler arasında İzel'in Bir Küçük Aşk, Kıraç'ın Deli Düş ve Bir Garip Aşk Bestesi; şarkılar arasında da Soner Arıca'nın Ayrılık, Turgut Berkes'in Kara Kutu albümündeki Miranda ve Mindos, Sibel Tüzün'ün Tut Beni ve Göksel'in Sabır en bilinenleridir. Göksel'in Sabır şarkısındaki talk box performansının Türkiye'de bir ilk olması, ona talk box kullanan ilk gitarist sıfatını kazandırır. 1996 yılının ortalarında MFÖ grubuyla çalışmaya başlar. Grupla turnelere gider ve katıldığı tüm konserlerde gitarıyla eşlik eder. Bir yandan bar müzisyenliğine devam eder. 1997 yılında Ercan Saatçi prodüktörlüğünde ilk albümü için çalışmalara başlar. İlk adlı albümünü Stop Müzik'ten çıkarır. Albümünde yer alan Erkeğin Olmak İstiyorum, ayrıca Sinan Çetin'in yönettiği Propaganda filminde kullanılan, Erkan Oğur'un perdesiz gitar performansının da yer aldığı Dünya isimli enstrümantal şarkısı en bilinenleridir. MFÖ ile konserlerde çalmaya ve Yavuz Çetin Group isimli grubuyla bar performansını devam ettirdiği süre içinde ikinci albüm çalışmalarına da başlar. 1999 yıllarının sonlarında TMC ile anlaşır ve ikinci albümü Satılık için stüdyoya girer. Sözü, müziği ve düzenlemeleri kendisine ait bir çalışmaya son kez imza atar. Mart 1999 tarihine çıkması planlanan albüm için tüm çalışmaları bitirir, ancak yaptığı bu son çalışmanın müzikseverlerle buluştuğunu göremeden hayata veda eder. Ölümü ve sonrası Yavuz Çetin, Kadıköy'deki Shaft Rock-Blues & Jazz Club'da sahneye çıkıyordu.[3] Gece sahne çalışmalarını sürdürürken, gündüzleri de TMC'den çıkartılacak ve Satılık adını vermeyi düşündüğü ikinci albümünün stüdyo çalışmalarını yürütüyordu.[kaynak belirtilmeli] Yoğun depresyon teşhisi konulduğu için bir haftadır hastanede tedavi gören Yavuz Çetin, hafta başında iyileştiği gerekçesiyle taburcu edildi.[kaynak belirtilmeli] Yavuz Çetin, 15 Ağustos 2001 tarihinde, saat 19.00 sularında Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son verdi.[4] 1977 model Peugeot marka otomobili, Boğaziçi Köprüsü üzerinde, Ortaköy ayağına yakın bir noktada bulundu.[5] 34 KBP 09 plakalı otomobilde Yavuz Çetin'in ruhsatı, ehliyeti, 500 dolar ve 190 lira, çeşitli ilaçlar ve 7 tane anahtar bulundu.[6] Karacaahmet Camii'nde düzenlenen cenaze töreninden sonra Anadoluhisarı'ndaki Yeni Mahalle Mezarlığı'nda defnedildi.[7] 31 yaşındaki gitaristin cenaze töreninde ailesinden yalnızca üvey annesi Sevinç Çetin vardı.[8] Babası gazeteci Erdal Çetin, oğlunun ölüm haberiyle yıkıldığı için törene katılamadı.[8] 1998'de boşandığı eşi Didem Çetin ve yedi yaşındaki oğlu Yavuzcan'ın da bulunmadığı törende, cami avlusu, gitaristin dostlarıyla doldu.[6] Oğlu Yavuzcan Çetin tarafından 5 Temmuz 2014'te YavuzFest adlı 1. Yavuz Çetin Gitar Festivali düzenlendi. Festivalin 2. 3. ve 4.sü 2015, 2016 ve 2017 yıllarında düzenlendi.[9] 2017'de çekilen Blue isimli belgesel filmle Kerim Çaplı ile birlikte hayatları, müzikal performansları, trajik sonları, tanıklıklar ve orijinal kayıtlarla gösterime sunuldu.[10]
Güzel bir şeyler ortaya koyan insanların eserleri eşliğinde, güzel bir şeyler ortaya koymaya çalışınca, ortaya güzel şeyler çıkıyor :) Saygı ve selamlar.
Eskişehir'e sonunda geldin de, sayende adam gördü şehir!. O göt kadar yere, onca insanı sığdırdın ya, valla helal olsun. Ayda bir gelsen aslında güzel olurdu
ya olm yardım edin delirecem heydouglas 'ınmıydı yoksa veyasin'inmiydi tam hatırlamıyorum bi şarkı vardı klibi siyah beyaz kaykaylı bi kız vardı elinde kelebek bıcak falan olm neydi o şarkı cıldırıacammm bulamıyorum lan
Tamam farklı bir bakış açısı, hatta tartışılır ama güzel de, fakat şöyle bir durum var ki şarkının içeriğini, sözlerin anlamını, yazılırkenki psikolojiyi, yani yavuz çetin'i iyi tanıyanlar bilir.. Bunları topyekün ele aldığımızda parçanın bu biçime sokulması - hey on beşli türküsünün oyun havasına çevrilmesi gibi - beni epeyce rahatsız etti, parçanın adını hey douglas'la beraber görünce bi tedirgin oldum hatta. Yine de tebrik ederim başarılı bir düzenleme olmuş
Aslında çok da bir şey değiştirmiyor, Yavuz çetinin yazdığı formundan. Bu türün de bir tepki olduğu bence gayet ortada. Yapan adamların hayatlarını, müzikle tepkiye çevirmek olduğu göz önünde tutulduğunda ben çok başarılı buldum. Hatta öyle ki sanırım Yavuz çetin çok beğenirdi bile geçiyor aklından insanın.
Geçen sene Antalyada dj'lik yaparken yaklaşık 50-60 kişi var otelin discosunda geneli yabancı bir kaç tane Türk var onlarda bilmez Yavuz çetin, hey douglas falan baktım millet güncel müziklerden sıkıldı modları düştü, çünkü hep benzer işler Pink Floyd'un bi remixi vardı açtım baktım yavaştan millet hareketleniyor sevdiler falan, rock dinleyen bi tayfa vardı avrupalı hiç dans etmediler Pink floyd da biraz hareketlendiler ve onları yakalamam gerekiyordu ve ben yavuz çetini çok severim genelde disco kapanış müziğini Yavuz abiden açarım, düşündüm ve kendi dinleme listemde olan bu remixi ilk defa discoda açtım ve önce korktum zor bir geçişti ve herkes yabancı anlamayabilir falan , şarkı bi girdi millet ooo falan bağırmaya başladı herkes deli gibi dans ediyor, en az 10 kişi sordu o gün müziğin adını, içimden ulan harbiden büyük müzisyen bu adam dünya çapında diye düşündüm, Yavuz abi kalitesinde bi çalışma bu..
Hangi otel
@@oguz7055 mevzu o değil
@@seberiusalperelli2412 mevzu ne birader
Yavuz ağabey umarım ölümden sonra hayat vardır çünkü ben o sonsuz dünyada senin gitarını dinlemeyi seni tanımayı çok isterdim. Ölsen de gitmeden önce bize bıraktığın albümünü lisedeki harçlıklarımla biriktirerek satın almıştım lise son sınıfta. walkmanimin pili gibiydin abi, sürekli sen vardın. Sürekli senin soloların vardı. Abi senin şarkının klibini gördüğümde takvimler 2002’ydi, o zamandan beri benim en zor zamanlarımda,çoşkularımda, aşklarımda, ender gelişen cılız mutluluk ataklarımda; şarkılarınla, sololarınla hep vardın. bana bu boktan dünyada yaşam sebebi verdin. Abi umarım seninle sonsuzluk aleminde karşılaşıp, dertleşiriz. Işıklar içinde uyu Yavuz Çetin ağabey.
Veyasin müzik yelpazene hayranım cidden. Yavuz çetinden sana gelsem tamam da senden yavuz çetine gitmek süper. Yavuz abinin de mekanı cennet olsun. Türkiyede senin gibi bir virtüöz zor gelir bi daha yavuz abi.
Yaşıyor musun?
@@anonim2177 sanane lan
yuh nasıl evrilmiş şarkı... çok yetenekli bu adam!
Yavuz abinin ardından böyle muazzam bir parçayı adeta konuşturabilmek
Çalışmaya bakar mısın. Türkiye'nin ihtiyacı olan şeyler bunlar.
1970 yılında Samsun'da doğan Yavuz Çetin, gazeteci olan babasının işi nedeniyle çocukluğunu Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde geçirir. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Yavuz Çetin, ilk enstrümanı curayla on yaşında tanışır. Müzik aletlerine olan ilgisi curadan sonra bağlama öğrenmeye başlamasıyla devam eder.
Bir süre sadece müzik dinler ve bu süre zarfında elektro gitar sesine hayran kalır. 1985 yılında ilk kez akustik gitarla tanışır ve on yedi yaşında profesyonel müzik yaşamına geçişiyle birlikte, İstanbul'da ve Türkiye'nin güney bölgelerinde çalışarak hayatını sürdürür. Öğrenimini, hayatının akışını şekillendiren o çok sevdiği müzik üzerine yapar.
Ortaöğrenimini Haydarpaşa Lisesi'nde tamamlar. Liseden okul arkadaşı olan Ercan Saatçi ile yaptıkları I'll Cry Again adlı şarkı ile Hey dergisinin yarışmasını kazanır. Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü'ne girer. Üniversite hayati boyunca da Elektro Gitarını elinden hiç bırakmaz. Çalıştığı grup Labirent ile katıldığı Yıldız Teknik Üniversitesi'nin düzenlediği müzik yarışmasından birçok ödül alarak çıkarlar.
Müzik kariyeri
Üniversiteyi çalışmalarından dolayı bitiremez. 1990 yılında İstanbul'da müzisyen dostları Batu Mutlugil (Duman grubunun gitaristi olan Batuhan Mutlugil'in babası), Zafer Şanlı ve Kerim Çaplı ile cover grubu olarak tanınan Blue Blues Band'i kurar. 1970 yılların rock ve blues parçalarının ağırlıkta olduğu çalışmaları sürdüren Blue Blues Band grubunda elektro gitar çalıp vokal yapar.
Yaşamı boyunca 1960'lı ve 1970'li yılların rock ve blues müziklerinden etkilenir. Daha sonraları yaptığı beste ve söz çalışmalarına Rock ve Blues müziğinin ruhunu yansıtır. Jimi Hendrix'i ve dünyaya mal olmuş blues şarkılarını da yorumlamaktan her zaman büyük bir keyif alır. 1990'lı yılların ortalarında Fuat Güner ile tanışmasıyla birlikte stüdyo müzisyenliğine başlar. Fuat Guner'in stüdyosunda sürdürdüğü çalışmalarında televizyon ve radyolar için reklam müziklerini gitarıyla seslendirir. Birçok sanatçının albüm kayıtlarına da gitarıyla imzasını atar. Gitarıyla eşlik ettiği albümler arasında İzel'in Bir Küçük Aşk, Kıraç'ın Deli Düş ve Bir Garip Aşk Bestesi; şarkılar arasında da Soner Arıca'nın Ayrılık, Turgut Berkes'in Kara Kutu albümündeki Miranda ve Mindos, Sibel Tüzün'ün Tut Beni ve Göksel'in Sabır en bilinenleridir. Göksel'in Sabır şarkısındaki talk box performansının Türkiye'de bir ilk olması, ona talk box kullanan ilk gitarist sıfatını kazandırır. 1996 yılının ortalarında MFÖ grubuyla çalışmaya başlar. Grupla turnelere gider ve katıldığı tüm konserlerde gitarıyla eşlik eder. Bir yandan bar müzisyenliğine devam eder. 1997 yılında Ercan Saatçi prodüktörlüğünde ilk albümü için çalışmalara başlar.
İlk adlı albümünü Stop Müzik'ten çıkarır. Albümünde yer alan Erkeğin Olmak İstiyorum, ayrıca Sinan Çetin'in yönettiği Propaganda filminde kullanılan, Erkan Oğur'un perdesiz gitar performansının da yer aldığı Dünya isimli enstrümantal şarkısı en bilinenleridir. MFÖ ile konserlerde çalmaya ve Yavuz Çetin Group isimli grubuyla bar performansını devam ettirdiği süre içinde ikinci albüm çalışmalarına da başlar. 1999 yıllarının sonlarında TMC ile anlaşır ve ikinci albümü Satılık için stüdyoya girer. Sözü, müziği ve düzenlemeleri kendisine ait bir çalışmaya son kez imza atar. Mart 1999 tarihine çıkması planlanan albüm için tüm çalışmaları bitirir, ancak yaptığı bu son çalışmanın müzikseverlerle buluştuğunu göremeden hayata veda eder.
Ölümü ve sonrası
Yavuz Çetin, Kadıköy'deki Shaft Rock-Blues & Jazz Club'da sahneye çıkıyordu.[3] Gece sahne çalışmalarını sürdürürken, gündüzleri de TMC'den çıkartılacak ve Satılık adını vermeyi düşündüğü ikinci albümünün stüdyo çalışmalarını yürütüyordu.[kaynak belirtilmeli] Yoğun depresyon teşhisi konulduğu için bir haftadır hastanede tedavi gören Yavuz Çetin, hafta başında iyileştiği gerekçesiyle taburcu edildi.[kaynak belirtilmeli]
Yavuz Çetin, 15 Ağustos 2001 tarihinde, saat 19.00 sularında Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son verdi.[4] 1977 model Peugeot marka otomobili, Boğaziçi Köprüsü üzerinde, Ortaköy ayağına yakın bir noktada bulundu.[5] 34 KBP 09 plakalı otomobilde Yavuz Çetin'in ruhsatı, ehliyeti, 500 dolar ve 190 lira, çeşitli ilaçlar ve 7 tane anahtar bulundu.[6]
Karacaahmet Camii'nde düzenlenen cenaze töreninden sonra Anadoluhisarı'ndaki Yeni Mahalle Mezarlığı'nda defnedildi.[7] 31 yaşındaki gitaristin cenaze töreninde ailesinden yalnızca üvey annesi Sevinç Çetin vardı.[8] Babası gazeteci Erdal Çetin, oğlunun ölüm haberiyle yıkıldığı için törene katılamadı.[8] 1998'de boşandığı eşi Didem Çetin ve yedi yaşındaki oğlu Yavuzcan'ın da bulunmadığı törende, cami avlusu, gitaristin dostlarıyla doldu.[6]
Oğlu Yavuzcan Çetin tarafından 5 Temmuz 2014'te YavuzFest adlı 1. Yavuz Çetin Gitar Festivali düzenlendi. Festivalin 2. 3. ve 4.sü 2015, 2016 ve 2017 yıllarında düzenlendi.[9]
2017'de çekilen Blue isimli belgesel filmle Kerim Çaplı ile birlikte hayatları, müzikal performansları, trajik sonları, tanıklıklar ve orijinal kayıtlarla gösterime sunuldu.[10]
Adam şarkısının bu halini dinlese belki yaşamak isteyebilirdi, hâlâ bir ümit var diye...
Hiç sanmıyorum
O zaman daha erken giderdi sanki...
açıkçası intiharının sebebinin bu olduğunu sanmıyorum..
İyi saçmaladın
Güzel bir şeyler ortaya koyan insanların eserleri eşliğinde, güzel bir şeyler ortaya koymaya çalışınca, ortaya güzel şeyler çıkıyor :) Saygı ve selamlar.
Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi müzisyeni ve virtüözü olan Yavuz Çetin abimizi unutmaması iyi olmuş Yasin'in. Başarılı.
Çok güzel bir tını elektronik müziği çok Seviyorum ve türkçe şarkılarla çok güzel motiflenmiş
TR de böyle müzik yapanların oldugunu görmek çok güzel
MODEXL VEYASİN farkı
Bu türü Sevmesem bile gerçekten çok başarılı olmuş
Şuana kadar keşfettiğim en iyi şeyler biri bu çalısmalarrr :))
Tüm gün isde spor da dinliyorum iyiki varsin kardes
benden bir uyumsuz yarattınız..
Şu şarkı beni duygulandırdı düşünün... Yavuz'a selam olsun.
10 numara cover olmuş, hakikaten çok güzel.
Orjinalini dinlememiş olsaydım daha çok keyif alabilirdim ama olsun.
Yavuz Çetin candır.
veyasin for culture and tourism minister!
F. Mert Erdoğan sen dalaksim
Mode XL istiyor insan
İlk defa oyunda bir arkadaş önerdi ve şuan bağımlısı oldum resmen hergün bir kaç doz...
Kardesim nasil giydirmissin bunu...cok keyifli,,,cok kaliteli
Damn you guys are goooood!
Yavuz yukardan bakıp gülüyor lan, helal lan
Kaliteli müzik yapanları ve dinleyenleri görmek güzel
Güzel yaklaşım olmuş, poster süper..Bizim mahalleye gel Douglas
Gitmeseydin,yaşayabilirdik. Bak çok güzel işler var YAVUZÇETİN .
En iyisi bence bu olmuş çok başarılı!
Mode Xl den Yavuz Çetin e oradan Hey Douglas a gelebilmek nasıl oldu bilmiyorum ama yine VeYasin radarına takıldım :')
Mükemmeli geçiyorsun az ileriden sağa dönüyorsun işte orası MÜKEMMEL ÖTESİ 😉
Ruhuna el hey dougles ✌🏻💕🌹🌹🌹🎶
Yavuz Çetin🌹💚
Ortalık yangın yeri 🖤
la bu niye bu kadar güzel
spotify a gelsin ya artık sadece dünya duruyor var yetmiyor
Bu şarkı için yaptığınız düzenleme için tebrikler!
Trendlere girmistik bu efsoyla
VeYasin farkı! #Respect
Sen bu işi biliyorsun be abi
burda mısınız dostlaar
Cherokee'yi de bekliyoruz ustad...
Rahmetlinin de ruhu şad olsun.
YAVUUUUUUUUZ BABAAAAAAAAAAAA!!!
mükemmel
Awesome, you guys are the legends of Istanbul!
Hey Doglues = Veyasin > Batıkent, Ankara (Capital city of Turkey)
YASAMAK ISTEMEM ISTEMEMMM
Duysaydı atlamazdı o köprüden...
Eskişehir'e sonunda geldin de, sayende adam gördü şehir!. O göt kadar yere, onca insanı sığdırdın ya, valla helal olsun.
Ayda bir gelsen aslında güzel olurdu
2014 ten beri Hey Douglas!
46 dan selamlar ...
Respect
ORHAN GENCEBAY IN ESERLERİNDEN İNANILMAZ YAPITLAR OLUSTURULABİLİR , COK COK COK MÜKEMMEL OLUUUR, İNŞ DEĞERLENDİRİRSİNİZ .... SEVGİLER
+bayram sağdıç o adama değmez
+Cehennemdeki Zebani. bilen biliyor onu.
eserlerinin eşi benzeri yok eyvallah ama kula kulluk etti yazık oldu
+Cehennemdeki Zebani. ben o mevzuyu iyi biliyorum,perdenin gorunmez.yuzu.vardir, sevgiler.arkadasim,iyi bayramlar.
Himci Yamacilar (Cukur) gelirlerdi aslinda?? Tarih 2015 ona göre 😎
Bro çok iyi be
vay anasını sayın seyirciler vay
Veyasin'e sanatçı derken Demet Akalın'a filan sanatçı denmesi koyuyor be abi
Şarkıcı - Sanatçı farkı :)
@@canbenassi8168 Birisini olabilmek için kıç baş açmak yeterli
İSTEMEM İSTEMEM İSTEMEM !
helal olsun süper !
şarkıyı ne zamandan beri dinliyorum çukurda çaldığını 14.bölümde anladım amk
🏴🔋💨🖤
Çukur'dan dinleyenler bilmez bunları
ya olm yardım edin delirecem heydouglas 'ınmıydı yoksa veyasin'inmiydi tam hatırlamıyorum bi şarkı vardı klibi siyah beyaz kaykaylı bi kız vardı elinde kelebek bıcak falan olm neydi o şarkı cıldırıacammm bulamıyorum lan
Çokta abartildigi gibi değil ne kardeşim 1 2 kez daha dinlerim belki
ben seni daha önce neden dinlemedim god damit !
veyasin dediğiniz mode xl veyasin di mi?
evet doğrudur
bu şarkıyı beat olarak kullanmak istiyorum sözler hazır adınızı belirterek yayınlayabilirmiyim acaba şimdiden teşekkürler
Sanat nedir,nasıl yapılır? 🔥⭐️💯🙏
olum muhteşem amk valla üst düzey yani olağanüstü anlatamıyorum amk
Yavuz ÇETİN....
Bu şarkıya uymamış ve Douglas...
yavuz çetinden bi kaç parça daha güzel olur
bu illüstürasyonları kim yapıyor ya?
ben ve benim gibiler :)
Ömer Çelik sen kimsin gardaş
@@tarkbugra5919 Kendisi gibilerine benzeyengillerden.
baş da kapı çalıyor sandım kulaklığı çıkardım aq
shınka saolsun :D
Douglas Bey Neyapıyorsunuz Allah aşkına
:)
...
2018?
Bu şarkının olayı nedir anlamadım ben kim ölmüş
TKT DEN GELEN???????????
lan bu neeeeeeeeee :D
Çukurdama
Tamam farklı bir bakış açısı, hatta tartışılır ama güzel de, fakat şöyle bir durum var ki şarkının içeriğini, sözlerin anlamını, yazılırkenki psikolojiyi, yani yavuz çetin'i iyi tanıyanlar bilir.. Bunları topyekün ele aldığımızda parçanın bu biçime sokulması - hey on beşli türküsünün oyun havasına çevrilmesi gibi - beni epeyce rahatsız etti, parçanın adını hey douglas'la beraber görünce bi tedirgin oldum hatta. Yine de tebrik ederim başarılı bir düzenleme olmuş
Aslında çok da bir şey değiştirmiyor, Yavuz çetinin yazdığı formundan. Bu türün de bir tepki olduğu bence gayet ortada. Yapan adamların hayatlarını, müzikle tepkiye çevirmek olduğu göz önünde tutulduğunda ben çok başarılı buldum. Hatta öyle ki sanırım Yavuz çetin çok beğenirdi bile geçiyor aklından insanın.
neyse ki sanatçılar kalıp bir anlayışla yaşamıyor ki böyle işler görebiliyoruz, sanat da dallanabiliyor.
eğitilmiş köpekler!