Cevriye hanımdan çınar gibi bir oğlanı alıp tahsini vermişler demek aksiliği o sebeptenmiş 😁 ama cidden çınar gerçek oğlu gibi yakışmış dizinin karakter seçimi çok başarılı 👍
Aksaga hiç kızamıyorum o da. Çok sevdi tek suçlu mavi bu dizide bitmek bilmeyen vicdan borcu ve saflığından dolayı aksak ne zaman cagirsa gitti tam anlamıyla rest çekmedi gerçi onun bu zayıf halleri diziyi 50bölüm yaptı
14 - 30 Aylar önce ilk defa bir hayalini gerçekleştirecekti ve hayatı boyunca biriktirdiği bütün ümitlerini o Kaş yolcuğuna bağlamıştı Mavi. O yolculuğun yalan olmasıyla Mavi’nin Çınar’la kuracağı hayata olan inancı da yıkılıp, paramparça oluyor. Sadece aşkın yeterli olmadığını düşünüyor. Yaşadığı hayal kırıklığıyla Aksak’ın haklı olduğunu düşünüyor. “Aldılar mı seni aralarına?” Çınar Mavi’yi muhbir yapıp özgürlüğüne kavuşturuyor, (İleride buna paralel bir olayla karşılaşacağız) Mavi’nin bilmeden muhbirlik yapması belki Çınar için önemli bir mevzu değil ama çetenin gammazı olmak Mavi için oldukça ağır bir yük. İkisi de deli gibi aşık, ikisi de acı çekiyor. Bir tarafta vazgeçmiş, küskün bir Mavi. Diğer tarafta aşkını geri kazanmaya çalışan bir Çınar. Bir kaçan ve bir kovalayan… Tam Hırsız-Polis’e yaraşır şekilde… Aylarca inatlaşıyorlar. Biri inat öbürü ondan inat. “Bırak ya o dedi diyeceğini” diye kestirip atan bir Çınar, asla vazgeçmeyen, direnen bir aşığa dönüşüyor… Mavi gibi keçiyle uğraşmak her yiğidin harcı değil. Mecnun oldu adam. “Değil et tırnak baştan aşağı taş olsa dayanamaz insan, aklınla yüreğin ne zaman bu kadar ayrı düştü birbirinden?” Mesude: Bilmezsin sen ne inatçıdır benim oğlum. Mavi: Aslında bilirim, hem de çok iyi bilirim. Çınar Mavi’yi karşısına alıp bak Mavi olanlar benim suçum değil diyemiyor çünkü kendisini suçluyor. Biliyor ki o ses kayıtlarını tamamen yok etseydi çoktan Kaş’da olacaklardı. Mavi uzun bir süre Çınar’ın ona yalan söylediğini düşünüyor. Onun sevgisinden şüphesi yok. Fakat cezasını çekmesi için tuzağa düşürdüğüne inanıyor. “Temiz bir hayata başlamak için cezamı çekmem gerektiğinden emindin, onun için yakalattın beni.” Aslında düşününce, Çınar’ın çizdiği idealist çizgiye daha uygun bu tutum. Ama dediğimiz gibi Çınar’ın adalet inancı çoktandır ikilemlerde, o çizgiden şaşıyor arada. Fakat Mavi’nin bunu görmesi zaman alıyor. Önce kapıları tamamen kapatıyor. Aşkından ölse de ödün vermiyor. Dimdik duruyor Çınar’ın karşısında. Sonra yavaş yavaş yanılgısından dönüyor Mavi. Çınar’ın ona beklentisiz yardım etmesiyle, ağabeysinin hayatını kurtarmasıyla belki de artık bazı şeylerden emin oluyor. “Bunun üzerine çok düşündüm Çınar, sen bana yalan söylemezsin.” Ona inanıyor. Yine de aşkının peşinden koşmuyor. Çünkü bocalıyor. “Kendini bambaşka biri olarak tanıttın bana, seninle ne yapacağımı bilmiyorum”. Gerçekten de Mavi’nin tanıdığı memur Çınar’la polis Çınar aynı değil. Silah külah bilmez memur adam değil Çınar. Öfkelendiğinde dellenen, sevdiği kadını kah kendisine, kah yatağa kelepçeleyen bir adam. Bu yüzden tecrübesiz bir sevgili gibi bocalıyor Mavi. Fakat bu süreçte, Mavi’nin Çınar’a olan güveni asla yıkılmayacak şekilde yeniden inşa oluyor. Yaşanacak hiçbir ayrılık bu güveni sarsamıyor. Çınar’ınsa Mavi’ye tamamen güvenmesine daha var. Her an hırsızlığa dönecek korkusuyla Mavi’ye uzun bir süre hep şüpheyle yaklaşacak, bazen haklı bazen haksız. Çınar alkolizmin kıyısından dönüyor bu süreçte. “Kendimi tanıyamaz oldum bu aşk yüzünden.” Aylarca vazgeçmiyor. En son sevdiği kadını kendine kelepçelediği gece söyledikleri üzerine pes ediyor. Kızgın ve mesafeli davranıyor sevdiğine. Uzaklaşıyor bir süre. “Konuşma, dinleme, kendini karanlığa gömmekte ısrar et.” Mavi’ye istediğini veriyor aslında. Ama Mavi daha çok kızıyor. Sanki Çınar onu sevmekten vazgeçmiş gibi. Görüyor kendiyle çeliştiğini. “Ama sen de bir tuhafsın Mavi he. Adam her gün geliyor diye yüzüne bakmıyordun, şimdi gelmiyor diye surat ediyorsun.” Mantığıyla duyguları arasında kalıyor. “Senin dünyan bir şekilde zarar verebilir bana” Bir polisle birlikte olamayacağını, karşılarına sürekli aşılmaz duvarlar çıkacağını düşünüyor. Arıza borçlandığında yine çizginin öbür tarafına geçmeyi düşünüyor. Mucizevi bir şekilde bıçak gibi kesip atamıyor hayatının 15 yılını Mavi, bir hırsız gibi düşünmekten alıkoyamıyor kendini. Neyse ki Aksak engel oluyor. Bu arada Çınar’la yavaştan buzlar eriyor. Mavi ilk defa Çınar’a gerçek anlamda kendini açıyor. Yoruldum deyip Çınar’ın kollarında ağlıyor, üstelik ayrılarken. Aylar önce birlikteyken yaşadıkları birçok şeyden daha samimi bir an. Son yaşananların üstüne bir de bombalama eklenince Mavi için sadece tek bir şeyin önemi kalıyor, Çınar’ın, yine kavuşamayacak da olsalar, o anda onun yanında olmanın, uzaktan da olsa onu sevmenin. Tıpkı Çınar’ın aylardır yaptığı gibi. Sırf olay çıkmasın Çınar’ın başı belaya girmesin diye ortalığı o Aylin yüzsüzüne bırakıyor. Selahattin ona, bir kendine bak bir ona derken içten içe ona hak veriyor. Mavi kendisini Çınar’a denk/layık görmüyor. Ondan kaçmasının bir sebebi de bu aslında. İlerleyen bölümlerde daha da çok ortaya çıkıyor bu. “Keşke kendi gibi birini sevseydi Çınar. Hayatta en çok sevmek istediğin insanın canını yakmak çok fena bir şey” Şu kolye olayına da değinmek istiyorum. Aksak annesinin kolyesini Mavi’ye verirken “söz” niyetiyle veriyor. Her ne kadar dostane bir niyetle de olsa Mavi’nin bu kolyeyi kabul etmesini yanlış bulmuştum ve bu konulardaki bilgisizliğine vermiştim. Fakat daha sonra durumu anlatınca Çınar bile “Emanet sahibine dönebilir öyleyse” deyip kolyeyi ona geri vermişti. Yani Aksak Mavi’yi kızı gibi görse tamam, ama değil işte. Çınar nasıl kabullendi bu durumu? Bilemedim. Çözemediğim tek HP unsuru. Neyse devam. Mavi ve Çınar her şeye ve herkese rağmen yeniden birlikte olmaya başlıyorlar. Mavi o ilk zamanlardaki utangaçlığını yavaş yavaş atıyor, daha rahat sevgilisiyle. Tabi Çınar’la bir bölüm barışıp diğer bölüm ayrılmayı ihmal etmiyorlar. Hatta bazen aynı bölümde barışıp ayrılıp tekrar barışıyorlar. Ama Allah için çok güzel barışıyorlar. Mavi kaçar, Çınar kovalar. Birkaç istisna dışında, dizinin dinamiği böyle, alışın. Hırsız olan Mavi olduğu için kaçanın da o olması hoşuma gidiyor açıkçası. Neyse. Bu ayrılıkların çoğunluğu Aksak yüzünden. Şöyle ki, Çınar Mavi’yle Aksak’ın bağını anlamaya çalışıyor. Ama Aksak’ı tanımıyor. Ona göre Aksak sadece Mavi’ye kumpas kuran ve onu tehdit eden azılı bir hırsız. Koruyup kollayan, kanat geren Aksak’ı tanımıyor Çınar. Üstüne Aksak Çınar’ın karşına geçip “sivdiğim kıdını dıknmı” diyor. E Çınar da delleniyor haliyle. Bu olaylardan sonra Mavi’nin Aksak’ı Çınar’a anlatma çabaları kar etmiyor. “Basit bir insan. Senin benim gibi biri. Zaafları var. İçinde kötülükleri var. Ama tüm bunların sebepleri de var.” Fakat zamanla anlayacak Çınar da. Aksak’ı tanıdıkça, işlerin siyah beyaz olmadığını görecek. Zaten dizinin en güzel yanlarında biri bu, karakterler ve düşüncüleri zamanla eviriliyor. O kadar dengeli yapıyorlar ki bunu. “Sevgim arttıkça öfkem de artıyor” Hep kendimi onların yerine koyuyorum ve ne yapardım diye düşünüyorum? Polis olsaydım sevdiğim kadına göz diken azılı hırsızı öyle ya da böyle içeri tıkma fırsatını kullanır mıydım? Cevap net, kesinlikle evet. Peki bana kendince yol yordam öğreten, iş veren, babam saydığım ve ağabey dediğim adamları tutuklayacaklarını bilsem, üstelik çatışmada vurulma ihtimalleri de varsa haber vermek için arar mıydım? Peki aramak isteyen sevgilimi yatağa kelepçeler miydim? İşte buralarda net bir cevap yok. Hep bir ama var. Kendi perspektiflerinden haklılar ama ilişkilerinde ciddi bir çatışma var. Henüz hırsız ve polis olarak birlikte olmaya hazır değiller. Bu arada Özlem’in dublajını yapan Ebru Çapraz çok iyi ama ağlama sahnelerinde dublaj e eh. Orijinali gibi asla olmuyor. Zannediyorum birileri bunu fark etmiş olacak ki, ikinci sezonda Mavi ağlarken, dublajdan çok Özlem’in iç çekmeleri duyuluyor ki böylesi çok daha iyi. 50. bölümde görüşmek üzere
Guzel karakter analizi yapmışsınız keşke Aksak ve babasının ilişkisini onların sohbetlerini Aksağın çetesi ile olan bağınıda ele alsanız ben o kısımlarıda çok beğeniyorum
13. Bolum yorumunuza da bayilmistim, hele ki bu yorumunuz... okurken bitmesin istedim. 15 yildir ayni enerjiyle izliyorum diziyi ve eh dizi iste diyip gecemiyorum, her bir repligi ayri emek ayri felsefe, karakterlerin ilerleyisi degisimi dusunusu sabit bir yerde degil, hep ilerliyor, siz de cok guzel yazmissiniz. 13. Bolumden itibaren sabirla izledim, hemen 30'a ucmayayim bu yorumu okumak icin, tekere teker izleyeyim sahneleri dedim. Iste gercek bir hirsiz polis kitlesi, tesekkurler yeniden, 50'de gorusmek uzere
Bir kaç gün önce başladım diziye Özlem için. Bırakamadım. Her bölümün altındaki yorumları okuyorum bazen cevap yazıyorum. İlk yorumununuzu okudum çok beğendim ve ikinci yorumu da okumak için can atıyordum. Çok güzel bir analiz olmuş elinize sağlık.
Allah'im kabullenemiyorum, kac yil oldu, yok, kabullenemiyorum KACIRMA NEDIR YA KACIRMA NEDIR! Aksakta suc yok ekmeginin pesinde adam MAVI GOZUNU SEVEYIM NAPIYOSUN! Allah'im zamani geriye alsam Şengillerin yanina ucsam kulaklarina fisildasam bunu yapmayin diye 14 yildir o kadar cigerlerime oturuyor NE DEMEK DUGUN ONCESI ADAM KACIRMA YA DELIRECEM
senarı bazen cok komıklıklere yol verıyo bu nıye kosuyoko sımdı pesıne takılsın polısıde arasın komıser zaten plakayı versın hemen yakalarlar drama yaratacaklarya masala dondurmusler
my_home ya kardeşim benim de sevdiğim kızı toydan önce böyle kaçırsalar deli olurum, polisi filan aramak aklıma gelmez, beyin fonksiyonlarım donar. Çınar da Öyle oldu zaten, kendisi takıldı Aksağın peşine ve sonuçda böyle kaza yapdı. Kısacası hırsından gözü dönmüştü yani.
Hırsız Polis TH-cam Kanalına Abone olmak için wedia.link/HirsizPolisAboneOl linke tıklayabilirsiniz.
Bi insan nasıl öyle aşkla bakabilir Çınar'dan görmüş olduk. Timuçin Esen rolünün hakkını fazlasıyla vermiş bu dizide. Harika tek kelimeyle..
Aynen ya hem çok iyi bir seven koruyan kıskanan sadık ....bu kadar güzel huy yanında bi de aksak ve başkomiser e yoruluyor
Timucin esen dogustan herkese asik gibi bakabiliyor oyle bi kabiliyet
Hahaha çok doğru ya adam herkese aşık gibi bakabiliyor kiskanmamak elde değil
Meger bizde ne diziler varmis cok guzel cok heycanli cok kaliteli. Simdiki dizilerden hicbirini izlemiyorum.
Normalde kızlwr kendi annesinin gelinliğini giyer ilk kez erkeğin annesinin gelinliğini giyecek sanki bu daha romantik oldu..💕💕❤💖 aşk
Benim rüyam gelinlik giymek değilki gözlerini büyülenmiş görmek offf cümlenin güzelliği
fulya abla her yer de bir numara sanatçı.saygılar.
Cevriye hanımdan çınar gibi bir oğlanı alıp tahsini vermişler demek aksiliği o sebeptenmiş 😁 ama cidden çınar gerçek oğlu gibi yakışmış dizinin karakter seçimi çok başarılı 👍
Bu hayatta herkese çınar gibi eş lazım kurban olduğumun #TimucinEseni 😃😃😘😘😘
9.30 saniyeden sonraki çınar aksak konuşmaları muhteşemdi dikkatli dinleyin ne olur
Türk teklevizyon tarihinde böyle güzel bir aşk polisiye macera dizisi daha gelmedi yıllarca bitişinin üzüntüsünü atlatamadım
Bu nasıl bir issizlik😅
Mavi o nasıl bir gülümsemedir
bu çınar başkomisere nasıl bu kadar dikleniyor valla helal, gerçekte de böyle midir merak ediyorum :)
Babası Ali Rıza'ya bir kere bile sarılmadı ya hep dert olmuştur içimde
Aksaga hiç kızamıyorum o da. Çok sevdi tek suçlu mavi bu dizide bitmek bilmeyen vicdan borcu ve saflığından dolayı aksak ne zaman cagirsa gitti tam anlamıyla rest çekmedi gerçi onun bu zayıf halleri diziyi 50bölüm yaptı
Zorla güzellik olmuyorki Aksağın bu yaptığı delilik
Ask güzelşey ya çınarda çok güzel sevıyo ne demeli süperler
@@halilzurnac5693 Aksak'tan bahsediyor da
14 - 30
Aylar önce ilk defa bir hayalini gerçekleştirecekti ve hayatı boyunca
biriktirdiği bütün ümitlerini o Kaş yolcuğuna bağlamıştı Mavi. O yolculuğun
yalan olmasıyla Mavi’nin Çınar’la kuracağı hayata olan inancı da yıkılıp,
paramparça oluyor. Sadece aşkın yeterli olmadığını düşünüyor. Yaşadığı hayal
kırıklığıyla Aksak’ın haklı olduğunu düşünüyor.
“Aldılar mı seni aralarına?”
Çınar Mavi’yi muhbir yapıp özgürlüğüne kavuşturuyor, (İleride buna paralel
bir olayla karşılaşacağız) Mavi’nin bilmeden muhbirlik yapması belki Çınar için
önemli bir mevzu değil ama çetenin gammazı olmak Mavi için oldukça ağır bir
yük.
İkisi de deli gibi aşık, ikisi de acı çekiyor. Bir tarafta vazgeçmiş,
küskün bir Mavi. Diğer tarafta aşkını geri kazanmaya çalışan bir Çınar. Bir
kaçan ve bir kovalayan… Tam Hırsız-Polis’e yaraşır şekilde… Aylarca
inatlaşıyorlar. Biri inat öbürü ondan
inat. “Bırak ya o dedi diyeceğini” diye kestirip atan bir Çınar, asla
vazgeçmeyen, direnen bir aşığa dönüşüyor… Mavi gibi keçiyle uğraşmak her
yiğidin harcı değil. Mecnun oldu adam.
“Değil et tırnak baştan aşağı taş olsa dayanamaz insan, aklınla yüreğin ne
zaman bu kadar ayrı düştü birbirinden?”
Mesude: Bilmezsin sen ne inatçıdır benim oğlum.
Mavi: Aslında bilirim, hem de çok iyi bilirim.
Çınar Mavi’yi karşısına alıp bak Mavi olanlar benim suçum değil diyemiyor
çünkü kendisini suçluyor. Biliyor ki o ses kayıtlarını tamamen yok etseydi
çoktan Kaş’da olacaklardı.
Mavi uzun bir süre Çınar’ın ona yalan söylediğini düşünüyor. Onun
sevgisinden şüphesi yok. Fakat cezasını çekmesi için tuzağa düşürdüğüne
inanıyor.
“Temiz bir hayata başlamak için cezamı çekmem gerektiğinden emindin, onun
için yakalattın beni.”
Aslında düşününce, Çınar’ın çizdiği idealist çizgiye daha uygun bu tutum.
Ama dediğimiz gibi Çınar’ın adalet inancı çoktandır ikilemlerde, o çizgiden
şaşıyor arada. Fakat Mavi’nin bunu görmesi zaman alıyor. Önce kapıları tamamen
kapatıyor. Aşkından ölse de ödün vermiyor. Dimdik duruyor Çınar’ın karşısında. Sonra
yavaş yavaş yanılgısından dönüyor Mavi. Çınar’ın ona beklentisiz yardım etmesiyle,
ağabeysinin hayatını kurtarmasıyla belki de artık bazı şeylerden emin oluyor.
“Bunun üzerine çok düşündüm Çınar, sen bana yalan söylemezsin.”
Ona inanıyor. Yine de aşkının peşinden koşmuyor. Çünkü bocalıyor.
“Kendini bambaşka biri olarak tanıttın bana, seninle ne yapacağımı
bilmiyorum”.
Gerçekten de Mavi’nin tanıdığı memur Çınar’la polis Çınar aynı değil. Silah
külah bilmez memur adam değil Çınar. Öfkelendiğinde dellenen, sevdiği kadını
kah kendisine, kah yatağa kelepçeleyen bir adam. Bu yüzden tecrübesiz bir sevgili
gibi bocalıyor Mavi.
Fakat bu süreçte, Mavi’nin Çınar’a olan güveni asla yıkılmayacak şekilde
yeniden inşa oluyor. Yaşanacak hiçbir ayrılık bu güveni sarsamıyor. Çınar’ınsa
Mavi’ye tamamen güvenmesine daha var. Her an hırsızlığa dönecek korkusuyla Mavi’ye
uzun bir süre hep şüpheyle yaklaşacak, bazen haklı bazen haksız.
Çınar alkolizmin kıyısından dönüyor bu süreçte.
“Kendimi tanıyamaz oldum bu aşk yüzünden.”
Aylarca vazgeçmiyor. En son sevdiği kadını kendine kelepçelediği gece
söyledikleri üzerine pes ediyor. Kızgın ve mesafeli davranıyor sevdiğine.
Uzaklaşıyor bir süre.
“Konuşma, dinleme, kendini karanlığa gömmekte ısrar et.”
Mavi’ye istediğini veriyor aslında. Ama Mavi daha çok kızıyor. Sanki Çınar
onu sevmekten vazgeçmiş gibi. Görüyor kendiyle çeliştiğini.
“Ama sen de bir tuhafsın Mavi he. Adam her gün geliyor diye yüzüne
bakmıyordun, şimdi gelmiyor diye surat ediyorsun.”
Mantığıyla duyguları arasında kalıyor.
“Senin dünyan bir şekilde zarar verebilir bana”
Bir polisle birlikte olamayacağını, karşılarına sürekli aşılmaz duvarlar çıkacağını
düşünüyor. Arıza borçlandığında yine çizginin öbür tarafına geçmeyi düşünüyor. Mucizevi
bir şekilde bıçak gibi kesip atamıyor hayatının 15 yılını Mavi, bir hırsız gibi
düşünmekten alıkoyamıyor kendini. Neyse ki Aksak engel oluyor. Bu arada Çınar’la
yavaştan buzlar eriyor. Mavi ilk defa Çınar’a gerçek anlamda kendini açıyor.
Yoruldum deyip Çınar’ın kollarında ağlıyor, üstelik ayrılarken. Aylar önce
birlikteyken yaşadıkları birçok şeyden daha samimi bir an.
Son yaşananların üstüne bir de bombalama eklenince Mavi için sadece tek bir
şeyin önemi kalıyor, Çınar’ın, yine kavuşamayacak da olsalar, o anda onun
yanında olmanın, uzaktan da olsa onu sevmenin. Tıpkı Çınar’ın aylardır yaptığı gibi.
Sırf olay çıkmasın Çınar’ın başı belaya girmesin diye ortalığı o Aylin
yüzsüzüne bırakıyor. Selahattin ona, bir kendine bak bir ona derken içten içe
ona hak veriyor. Mavi kendisini Çınar’a denk/layık görmüyor. Ondan kaçmasının
bir sebebi de bu aslında. İlerleyen bölümlerde daha da çok ortaya çıkıyor bu.
“Keşke kendi gibi birini sevseydi Çınar. Hayatta en çok sevmek istediğin
insanın canını yakmak çok fena bir şey”
Şu kolye olayına da değinmek istiyorum. Aksak annesinin kolyesini Mavi’ye
verirken “söz” niyetiyle veriyor. Her ne kadar dostane bir niyetle de olsa
Mavi’nin bu kolyeyi kabul etmesini yanlış bulmuştum ve bu konulardaki
bilgisizliğine vermiştim. Fakat daha sonra durumu anlatınca Çınar bile “Emanet sahibine dönebilir öyleyse” deyip
kolyeyi ona geri vermişti. Yani Aksak Mavi’yi kızı gibi görse tamam, ama değil
işte. Çınar nasıl kabullendi bu durumu? Bilemedim. Çözemediğim tek HP unsuru.
Neyse devam.
Mavi ve Çınar her şeye ve herkese rağmen yeniden birlikte olmaya
başlıyorlar. Mavi o ilk zamanlardaki utangaçlığını yavaş yavaş atıyor, daha
rahat sevgilisiyle. Tabi Çınar’la bir bölüm barışıp diğer bölüm ayrılmayı ihmal
etmiyorlar. Hatta bazen aynı bölümde barışıp ayrılıp tekrar barışıyorlar. Ama
Allah için çok güzel barışıyorlar. Mavi kaçar, Çınar kovalar. Birkaç istisna
dışında, dizinin dinamiği böyle, alışın. Hırsız olan Mavi olduğu için kaçanın
da o olması hoşuma gidiyor açıkçası. Neyse. Bu ayrılıkların çoğunluğu Aksak
yüzünden.
Şöyle ki, Çınar Mavi’yle Aksak’ın bağını anlamaya çalışıyor. Ama Aksak’ı
tanımıyor. Ona göre Aksak sadece Mavi’ye kumpas kuran ve onu tehdit eden azılı
bir hırsız. Koruyup kollayan, kanat geren Aksak’ı tanımıyor Çınar. Üstüne Aksak
Çınar’ın karşına geçip “sivdiğim kıdını dıknmı” diyor. E Çınar da delleniyor
haliyle. Bu olaylardan sonra Mavi’nin Aksak’ı Çınar’a anlatma çabaları kar
etmiyor.
“Basit bir insan. Senin benim gibi biri. Zaafları var. İçinde kötülükleri
var. Ama tüm bunların sebepleri de var.”
Fakat zamanla anlayacak Çınar da. Aksak’ı tanıdıkça, işlerin siyah beyaz
olmadığını görecek. Zaten dizinin en güzel yanlarında biri bu, karakterler ve
düşüncüleri zamanla eviriliyor. O kadar dengeli yapıyorlar ki bunu.
“Sevgim arttıkça öfkem de artıyor”
Hep kendimi onların yerine koyuyorum ve ne yapardım diye düşünüyorum? Polis
olsaydım sevdiğim kadına göz diken azılı hırsızı öyle ya da böyle içeri tıkma
fırsatını kullanır mıydım? Cevap net, kesinlikle evet. Peki bana kendince yol
yordam öğreten, iş veren, babam saydığım ve ağabey dediğim adamları
tutuklayacaklarını bilsem, üstelik çatışmada vurulma ihtimalleri de varsa haber
vermek için arar mıydım? Peki aramak isteyen sevgilimi yatağa kelepçeler
miydim? İşte buralarda net bir cevap yok. Hep bir ama var. Kendi
perspektiflerinden haklılar ama ilişkilerinde ciddi bir çatışma var. Henüz
hırsız ve polis olarak birlikte olmaya hazır değiller.
Bu arada Özlem’in dublajını yapan Ebru Çapraz çok iyi ama ağlama
sahnelerinde dublaj e eh. Orijinali gibi asla olmuyor. Zannediyorum birileri
bunu fark etmiş olacak ki, ikinci sezonda Mavi ağlarken, dublajdan çok Özlem’in
iç çekmeleri duyuluyor ki böylesi çok daha iyi.
50. bölümde görüşmek üzere
Guzel karakter analizi yapmışsınız keşke Aksak ve babasının ilişkisini onların sohbetlerini Aksağın çetesi ile olan bağınıda ele alsanız ben o kısımlarıda çok beğeniyorum
13. Bolum yorumunuza da bayilmistim, hele ki bu yorumunuz... okurken bitmesin istedim. 15 yildir ayni enerjiyle izliyorum diziyi ve eh dizi iste diyip gecemiyorum, her bir repligi ayri emek ayri felsefe, karakterlerin ilerleyisi degisimi dusunusu sabit bir yerde degil, hep ilerliyor, siz de cok guzel yazmissiniz. 13. Bolumden itibaren sabirla izledim, hemen 30'a ucmayayim bu yorumu okumak icin, tekere teker izleyeyim sahneleri dedim. Iste gercek bir hirsiz polis kitlesi, tesekkurler yeniden, 50'de gorusmek uzere
Öyle güzel anlatmışsın ki diziye ve karakterlere bakış açım değişti
Bir kaç gün önce başladım diziye Özlem için. Bırakamadım. Her bölümün altındaki yorumları okuyorum bazen cevap yazıyorum. İlk yorumununuzu okudum çok beğendim ve ikinci yorumu da okumak için can atıyordum. Çok güzel bir analiz olmuş elinize sağlık.
Timuçin esen bü ülkedeki en iyi erkek oyuncu net
Allah'im kabullenemiyorum, kac yil oldu, yok, kabullenemiyorum
KACIRMA NEDIR YA KACIRMA NEDIR!
Aksakta suc yok ekmeginin pesinde adam MAVI GOZUNU SEVEYIM NAPIYOSUN!
Allah'im zamani geriye alsam Şengillerin yanina ucsam kulaklarina fisildasam bunu yapmayin diye 14 yildir o kadar cigerlerime oturuyor
NE DEMEK DUGUN ONCESI ADAM KACIRMA YA DELIRECEM
deli gibi aşık aksakkk ama ya çınar ahhh ahhh
Yakup da çarpıldı sonunda 😀
kücücük cantaya neler sigdi ümit 😂
E Yuh artık be Aksak, yuh))
mavi hep kafanın dikine gidiyorsun
aşırı mantık hataları var, maviyi kaçırcaklar bir polis hemen yolları kapatırdı bir telsizle bütün şehir kapatılırdı, ama yapmadı hayret..
Sen en kotu ola bilirsin, amma ben de senin sandigin kadar masum deyilim
Yakup ve fulya hahahahhahahahahahahah
mikrofon cogu bölümde cok kadraja giriyor…
Maviyi seslendiren dublaj sanatcisi kim acaba muhteşem bir ses
Sen en kotusu ola bilirsin ama bende senin zanetin dibi masum degilim cinar
Şu mavi evlat olsa sevilmez..
Aksağında çaya koyduğu ilaç ne etkiliymiş.1200 km.yol gittiler
aşağı yukarı 15-16 saat hiç uyanmadı mavi..
Vay ve aksaka bak hediye falan 😎😎
hey maşalah be 10 numara operasyon oldu
Kilitlenmiş kapının camı nasıl acıldı acabo🙃
herkes bence aski Aksaktan ogrenmeli ..keske guzel ve cirkin mesali mavi ve aksak aski olsa
Asıl böylelerinden uzak durmalı çünkü bunlar çok tehlikeli olurlar
Çınar `` Oktay avukat isiyor vekilimiyim neyimiyim ben anlamam
aksak bunu da yapmazsın ya
Ah be aksak awk ikitarafli olmali
2️⃣0️⃣2️⃣4️⃣
Iyi bir yapimmis simdikiler yapma
38:40 - 39:28
Boktan bird finis
senarı bazen cok komıklıklere yol verıyo bu nıye kosuyoko sımdı pesıne takılsın polısıde arasın komıser zaten plakayı versın hemen yakalarlar drama yaratacaklarya masala dondurmusler
my_home ya kardeşim benim de sevdiğim kızı toydan önce böyle kaçırsalar deli olurum, polisi filan aramak aklıma gelmez, beyin fonksiyonlarım donar. Çınar da Öyle oldu zaten, kendisi takıldı Aksağın peşine ve sonuçda böyle kaza yapdı. Kısacası hırsından gözü dönmüştü yani.