Teşekkürler.Şu dünyadan bir sağcı olmadan geçip gittiğim için mutluyum gerçekten.Bedeli ağır tabii, her açıdan ,ama olsun! Bilerek var olmak gibisi yok!
Yayının 33.18 nci dakikasında Tarık Çelenk'in "alevi kızılbaş" lafı beni ürpertti. Sağın aydını denilen bir insan hâlâ bilinç altını halledememiş, alevilere harcı alem bir şekilde, gayet normalmiş gibi kızılbaş deyiverdi...Bu ülkede işimiz cidden çok zor...Sağın aydını bu ise gerisini siz hesaplayın.
Maalesef ülkenin kahır ekseriyeti yağmacı.Sağ kesin yağmacı,kendini solcu sanıp öyle gösteren de yağmacı….Alın size örnek,İmamınoğlu nun ( Ekrem Anavatan gençlik kollarından)Avrupa turları ve bu gezide bulunup,savunan gazeteciler….İsmail Saymaz,Nevşin Mengü vs.
"Elhakku ya'lû" bizzat, hem âkıbet muraddır Ey arkadaş! Bir zaman bir sâil dedi: "Madem el-hakku ya'lû haktır. Neden kâfir Müslime, kuvvet hakka galiptir?" Dedim: Dört noktaya bak; bu müşkül de hallolur. Birinci nokta şudur: Her hakkın her vesilesi hak olması lâzım değildir. Öyle de, her bâtılın her vesilesi bâtıl olması yine lâzım değildir. Neticesi şu çıkar: Hak olan bir vesile, bâtıl vesileye galiptir. Dolayısıyla, bir hak bir bâtıla mağlûptur. Muvakkaten, bilvasıta olmuştur. Yoksa bizzat, hem daima değildir. Lâkin âkıbetü'l-âkıbe, her dem yine hakkındır.1 Kuvvetin bir hakkı var, bir sırr-ı hilkati var. İkinci nokta şudur: Her Müslimin her vasfı Müslim olmak vâcip iken, haricen her dem vaki, sabit değildir. Öyle de, her kâfirin her vasfı kâfir olmak, küfründen neş'et etmek yine lâzım değildir. Her fâsıkın her vasfı fâsık olmak, fıskından neş'et etmek, öyle de, her dem sabit değildir. Demek bir kâfirin Müslim olan bir vasfı, Müslimdeki lâmeşru vasfına galip olur. Bilvasıta, o kâfir dahi ona galiptir. Hem dünyada, hayatın hakkı şamil ve âmmdır. O rahmet-i âmmenin bir cilve-i mânidar, onun bir sırr-ı hikmeti var; küfür mâni değildir. Üçüncü nokta şudur: O Zât-ı Zülcelâlin iki vasf-ı kemâlden iki şer'î tecellî, vasf-ı iradeden gelen meşietle takdirdir. O da şer-i tekvînî. Vasf-ı kelâmdan gelen şeriat-i meşhure. Teşriî evâmire karşı itaat, isyan Nasıl olur. Öyle de, tekvînî evâmire itaat ve isyan olur. Birincisi galiben dâr-ı uhrâda görür Mücâzâtı, sevabı. İkincisi ağleban dâr-ı dünyada çeker mükâfat ve ikabı. Meselâ, nasıl sabrın mükâfâtı zaferdir, atâletin mücâzâtı sefalet. Öyle de, sa'yin sevabı olur servet. Sebatta da galebedir mükâfat. Zehirin ikabı bir maraz, panzehirin sevabı bir sıhhattir. Bazan iki şeriat evâmiri, birşeyde beraber müçtemidir; herbirine bir cihet. Demek tekvînî emre itaat ki bir haktır. İtaat galip olur o emrin isyanına ki bir tavr-ı bâtıldır. Bir bâtıla vesile olmuş olursa bir hak, vaktâ ki galip olsa Bir bâtıla ki, olmuş o da vesile-i hak. Bilvasıta bir hakkın bir bâtıla mağlûptur. Fakat bizzat değildir. Demek "El-hakku ya'lû" bizzat demektir. Hem âkıbet muraddır; kayd-ı haysiyet maksuddur. Dördüncü nokta şudur: Bir hak bilkuvve kalmış. Yahut kuvvetsiz kalmış. Ya mahlûttur, hem mahşuş. Ona da bir inkişaf, ya bir taze kuvvet vermek lâzım gelmiştir. Mühezzep ve müzehhep yapmak için muvakkat, bâtıl ona musallat. Tâ ki sebike-i hak ne miktar lüzum vardır, Tâ mahz ve hâlis çıksın, mebâdide, dünyada bâtıl etse galebe, fakat kazanmaz harbi. "Âkıbetü'l-müttakîn" ona vurur bir darbe. İşte, bâtıl mağlûptur. "El-hakku ya'lû" sırrı onu çarpar ikaba. İşte hak da galiptir. BEDİÜZZAMAN
Bu Tarık gerçekten bir şey biliyor gibi olan ama sürekli off site bir adamcağız. Avrupa’daki muhafazakarlığı bina üzerinden örnekliyor, onun da sağ diyor 😂 Boştan yere vaktimi kaybettim 😢
Bina örneğini sağ geleneğin devam ettiğine kanıt olarak veriyor. Adamların kiliseleri, okulları, hatta lokantaları orta çağdan bu yana faal diyor. Arkadaşlarınla kıyaslandığında zeki bir trolsün. Ama sonuçta bir trolsün. Bunu dinlediğini anlama kapasitenden görebiliyoruz. Ortalama bir insan zekasına erişebilmen için +50 IQ ya ihtiyacın var.
Teşekkürler.Şu dünyadan bir sağcı olmadan geçip gittiğim için mutluyum gerçekten.Bedeli ağır tabii, her açıdan ,ama olsun! Bilerek var olmak gibisi yok!
Yayının 33.18 nci dakikasında Tarık Çelenk'in "alevi kızılbaş" lafı beni ürpertti. Sağın aydını denilen bir insan hâlâ bilinç altını halledememiş, alevilere harcı alem bir şekilde, gayet normalmiş gibi kızılbaş deyiverdi...Bu ülkede işimiz cidden çok zor...Sağın aydını bu ise gerisini siz hesaplayın.
Sağ mahalle bunalımlı değil, yağmacı
Maalesef ülkenin kahır ekseriyeti yağmacı.Sağ kesin yağmacı,kendini solcu sanıp öyle gösteren de yağmacı….Alın size örnek,İmamınoğlu nun ( Ekrem Anavatan gençlik kollarından)Avrupa turları ve bu gezide bulunup,savunan gazeteciler….İsmail Saymaz,Nevşin Mengü vs.
Bunalım da o zaten, yağmacılık. En azından konuğun fikri o. Ben ise bu kadar basit olduğunu düşünmüyorum. Bence bunalımın daha geniş nedenleri var.
Sağ mahalle bunalımın kendisidir.
Ruşen Çakır, programlarınızı ilgi ile takip ediyorum.
Elinize sağlık.
40 yıllık bir sağcı olarak Ahmet Nesin, Ve sizi hep takıp ediyordum
Teşekkür
"Elhakku ya'lû" bizzat, hem âkıbet muraddır
Ey arkadaş! Bir zaman bir sâil dedi: "Madem el-hakku ya'lû haktır. Neden kâfir Müslime, kuvvet hakka galiptir?"
Dedim: Dört noktaya bak; bu müşkül de hallolur. Birinci nokta şudur: Her hakkın her vesilesi hak olması lâzım değildir.
Öyle de, her bâtılın her vesilesi bâtıl olması yine lâzım değildir. Neticesi şu çıkar: Hak olan bir vesile, bâtıl vesileye galiptir.
Dolayısıyla, bir hak bir bâtıla mağlûptur. Muvakkaten, bilvasıta olmuştur. Yoksa bizzat, hem daima değildir.
Lâkin âkıbetü'l-âkıbe, her dem yine hakkındır.1 Kuvvetin bir hakkı var, bir sırr-ı hilkati var.
İkinci nokta şudur:
Her Müslimin her vasfı Müslim olmak vâcip iken, haricen her dem vaki, sabit değildir.
Öyle de, her kâfirin her vasfı kâfir olmak, küfründen neş'et etmek yine lâzım değildir.
Her fâsıkın her vasfı fâsık olmak, fıskından neş'et etmek, öyle de, her dem sabit değildir.
Demek bir kâfirin Müslim olan bir vasfı, Müslimdeki lâmeşru vasfına galip olur. Bilvasıta, o kâfir dahi ona galiptir.
Hem dünyada, hayatın hakkı şamil ve âmmdır. O rahmet-i âmmenin bir cilve-i mânidar, onun bir sırr-ı hikmeti var; küfür mâni değildir.
Üçüncü nokta şudur: O Zât-ı Zülcelâlin iki vasf-ı kemâlden iki şer'î tecellî, vasf-ı iradeden gelen meşietle takdirdir.
O da şer-i tekvînî. Vasf-ı kelâmdan gelen şeriat-i meşhure. Teşriî evâmire karşı itaat, isyan
Nasıl olur.
Öyle de, tekvînî evâmire itaat ve isyan olur. Birincisi galiben dâr-ı uhrâda görür
Mücâzâtı, sevabı. İkincisi ağleban dâr-ı dünyada çeker mükâfat ve ikabı. Meselâ, nasıl sabrın mükâfâtı zaferdir, atâletin mücâzâtı sefalet. Öyle de, sa'yin sevabı olur servet.
Sebatta da galebedir mükâfat. Zehirin ikabı bir maraz, panzehirin sevabı bir sıhhattir.
Bazan iki şeriat evâmiri, birşeyde beraber müçtemidir; herbirine bir cihet. Demek tekvînî emre itaat ki bir haktır.
İtaat galip olur o emrin isyanına ki bir tavr-ı bâtıldır. Bir bâtıla vesile olmuş olursa bir hak, vaktâ ki galip olsa
Bir bâtıla ki, olmuş o da vesile-i hak. Bilvasıta bir hakkın bir bâtıla mağlûptur. Fakat bizzat değildir.
Demek "El-hakku ya'lû" bizzat demektir. Hem âkıbet muraddır; kayd-ı haysiyet maksuddur. Dördüncü nokta şudur:
Bir hak bilkuvve kalmış. Yahut kuvvetsiz kalmış. Ya mahlûttur, hem mahşuş. Ona da bir inkişaf, ya bir taze kuvvet vermek lâzım gelmiştir.
Mühezzep ve müzehhep yapmak için muvakkat, bâtıl ona musallat. Tâ ki sebike-i hak ne miktar lüzum vardır,
Tâ mahz ve hâlis çıksın, mebâdide, dünyada bâtıl etse galebe, fakat kazanmaz harbi. "Âkıbetü'l-müttakîn" ona vurur bir darbe.
İşte, bâtıl mağlûptur. "El-hakku ya'lû" sırrı onu çarpar ikaba. İşte hak da galiptir.
BEDİÜZZAMAN
Sağcı bir aileden geliyorum, maalesef çok yüzeyseller her konuda çok üzücü , bu kafayla boğazlar İstanbul elde tutulamaz
👏👏👏👏
ne sağ ne sol,yaşasın özgürlük!!
Bu Tarık gerçekten bir şey biliyor gibi olan ama sürekli off site bir adamcağız. Avrupa’daki muhafazakarlığı bina üzerinden örnekliyor, onun da sağ diyor 😂 Boştan yere vaktimi kaybettim 😢
Bina örneğini sağ geleneğin devam ettiğine kanıt olarak veriyor. Adamların kiliseleri, okulları, hatta lokantaları orta çağdan bu yana faal diyor. Arkadaşlarınla kıyaslandığında zeki bir trolsün. Ama sonuçta bir trolsün. Bunu dinlediğini anlama kapasitenden görebiliyoruz. Ortalama bir insan zekasına erişebilmen için +50 IQ ya ihtiyacın var.
Konuk çok iyi.
Teşekkürler
Mecburlar. Çünkü ana doktrin, "bizden olmayan kötüdür, yok edilmelidir".
Teşekkür ederim...
🙏🍀
Soru sormayı bilmeyen sunucu rezil etmiş yazık etmiş.misafir yazara yazık etmiş
Daha sık Tarık Çelenk lütfen
.
Böyle düzgün konuşan sağcı başım üstüne.
😂
Rusen de müthiş bir kıskançlık var...kendisini demokrat gibi sunuyor ama hiç öyle değil...
Böyle eleştirel olan biri nasıl içerde kalır hala, anlamak zor.
Teşekkürler