วีดีโอ

Önce okumasını öğren sonra program yaparsın 😢

ALLAHIM BÖYLE BIR DÖNEMDE ÜLKEMIZE MAZLUMLARA VE BIZLERE FERAHLIK VERSIN AMIN

Teşekkürler Mehmet Başkan

Teşekkür ederim Allah sizlerden razı olsun

MaşAllah

ağzınıza sağlık

Gayet güzel bir program. Sağ olun var olun Başkanım

Allah razı olsun.Müslümanların kahir ekseriyeti zillete düştü.Zelil halde maalesef.Harice kelamım olmaz.

Aleyküm selam Başkanım agzina yurekgine sağlık

Allah Ozanımıza Rahmet Eylesin🤲🏻 O ,bize Başbuğumuzun emanetiydi... Şimdi hem öksüz,hem de yetim kaldık...😢 Allah sizden de razı olsun sayın başkanımız...🤘🏻

Seni Allahtan korkmaya davet ediyorum. Asilikten cekindiriyorum. Allah resulu Muhammed s.a.v buyurdu: Ben biyiklari kisaldip saqqali ise uzatmanan emr olundum. Senin suratinda bir kisi surati yok. Musrik surati sende, cikib ayet tefsiri ile mesqulsun. Ozunu bir once kisiye benzet. Seni insanlar dinliyor. Tevhidi elm et

"HEPSİ KUR'AN DA YAZIYORDU!" Allah Kur'an'dan hesaba çekecek elbet.. Fakat emirleri yerine getirip getirmediğimizi de soracak. "Kur'an tilavet ettin mi?" değil, "tabiat ayetlerini oku dedim, okudun mu? Eşyayı dönüştüren ve insanlığın aleyhine kullanan Yahudilere, Hıristiyanlara vd. karşılık neden sen dönüştürüp insanlık lehine kullanmadın?" da diyecek. "Yahudilerin ve Hristiyanların beyninden sana da verdim! Neden dünyayı onların ellerine bıraktın? Neden çalışana; ama sadece çalışana vereceğimi Kur'an'da görmedin? Kur'an'daki ayetlerin işaret ettiği kâinat ayetlerini neden görmezden geldin?" "Dünyanın, güneşin, uzayın, mikrodan-makroya eşyanın nasıl bir devinim içinde olduğunu neden merak etmedin? Yarattığım nebatın vs. içine yerleştirdiğim ilacı neden sen bulup çıkarmadın? Bu konuda neden "gâvurun" eline baktın?" "Neden iletişim araçlarını sen bulamadın? Sana vermeyip onlara verdiğim özellik neydi? Neden onların silahından daha iyisini sen yapamadın?" "Ellerini işletmeden havaya kaldırmaya ve istemeye utanmadın mı? Kardeşlerin katledilirken neden İslam kardeşliliğini, insan kardeşliğini değil de mezheb kardeşliğini, kavim kardeşliğini, tarikat kardeşliğini korumaya kalktın?" "Ben bölük pörçük olmayın demedim mi? İsrailoğulları çalışırken, onların çalışmalarının karşılığını dünyada vermeyeceğimi bana nasıl yakıştırabildin? Yattığın yerden sadece el açınca vereceğimi kim sana söyledi?” "... ve sana kim söyledi; mezheb kardeşliğinin, tarikat kardeşliğinin, soy kardeşliğinin islam kardeşliğinden üstün olduğunu? Kardeşinin hatalarının üzerine, yorum farkının üzerine tekfir dağları dikince senin iyi mümin olacağını nereden duydun?" "Marufu/insanlığın ortak aklını lanetlemenin seni seçkin kılacağını nereden çıkardın? Senin aklından sirayet etmeyen her şeyin lanetli olacağını kim sana fısıldadı?" "Peygamber kapıştıran eski kitap sahiplerinin karşısına alemlere rahmet olan Muhammed'i (s.a.v) çıkarıp, Allah'ın diğer elçileriyle kavga ettirmenin cevazını kitabın neresinde buldun?" "Fizik, kimya, matematik biyoloji vd. ilimleri Allah'tan nasıl kopardın? Hayat ile dini, Kur'an ile tabiatı, matematik ile sünnetullahı, Allah ile peygamberi kavga ettirirken hakikati bulacağına nasıl inandın?" "Tabiatı, aklı, göğü, yeri, eşyayı Allah'dan koparıp başkalarının alanına iteklerken, onların ürettiği eşyalar aracılığıyla beni anlatırken hicap duymadın mı? Mesela bir yandan resim yapmanın haram olduğunu söylerken, diğer yandan resimlerini arka arkaya kullanarak ekranlardan insanlara "din" anlatmayı çarpık itikadının neresine koydun?” “Bin salavat çekince bütün işlerinin hallolacağına inanıyordun da, neden kâfirin ürettiği nesnelerden yaşam alanının her yerinde vardı? Salatla, zikirle, Müslümanlarla dalga mı geçiyordun?” “Sen üretip, ürettiğini kafire vermemekle tehdit edeceğin yerde, onların ürettiğini tüketmemekle tehdit edecek bir acziyete nasıl düştün?” “Parmağın gösterdiğine bakacağına parmağa dikkat kesilmeyi imanına nasıl yedirdin?” demeyecek mi? Hasılı: İlim ve ilimden (bilimden demeye gerek yok) hasıl olan teknoloji ve keşifler bizim kayıp malımızdı; neden bizden önce onlar buldu? Çünkü biz keşif diye şeytanın getirdiklerini görmek için uykulara yattık! "Keşif ehli" ruhbanlar gavurun ürettiği teknolojik aygıtlar aracılığıyla bizlere bastonla nasıl ateş edileceğini, kibrit kutularına doluşup nasıl cennet bahçelerine yerleşileceğini öğretirken, bebeklerimiz de dahil hepimiz bombalar altında kaldık! Onca "keşif ve keramet ehli", onca odasından fizanı gören, dünyadan Levh-i mahfuzu okuyan ilahçıklarımıza rağmen neden biz Allah'ın eşyasından bir tanecik aygıt keşfedemedik? Halbuki “hepsi Kur’an’da yazıyordu!!!” Demek ki okumadık; sadece tilavet ettik... Bundan sonra okuruz inşallah. Ama kabirlere ve ölülerin ruhuna doğru değil; varlığın, eşyanın, sünnetullahın, elin, emeğin işleyiş yönüne doğru okuruz. Çünkü Kur'an'da tam böyle yazıyor! Ramazan Yaman

Mekanın cennet olsun kalbi nur olsun

..... imanini arrirsin...okuz..

Şiir çok güzel Allah razı olsun kardeşimizden🤲

🤲Allah Rahmet Eylesin 🤲😔

Aciklamasi olsaydi guzel olurdu abi!

2. ayette 'belli durumlarda' ifadesi yok. Tercüme eden kendisi uydurmuş eklemiş maalesef..

KURANı.KERİMİ ANLAMAK İçin müsteşriklerin usûlüne ya da onların geliştirdikleri anlambilime hem ihtiyacımız yok, hem de kullanmamız durumunda Allah’ın muradına aykırı manalar ortaya çıkar. Bu nasıl olabilir ki ?! Arapça’yı Arap gibi bilmeyenlerden Arapça inen Kur’ân-ı Kerim’i anlamanın usulünü nasıl alabiliriz ?! Müsteşrikler kısmen Arapça konuşabilirler; fakat ibarenin mantûk ve mefhumunu Arap gibi anlayamazlar. Bu durum, benim “ben Türkçe’nin felsefesini sizin kadar iyi bilirim” dememe benzer. Kur’ân-ı Kerim, ilahi bir nur olarak indi. Nitekim Allah Teâlâ “Biz size apaçık bir nur (Kur’an) indirdik.” (Nisa: 174) buyurmaktadır. Bu yüzden O’nu anlayacak kişinin kalbinde nur olması gerekir. Nur olacak ki, nur olan Kur’ân-ı Kerim’i anlayabilsin. Kalbinde zulmet olan ya da küfür ve fısk içinde yüzen kişiler Kur’an’ı doğru bir şekilde anlayamazlar. Çünkü Cenâb-ı Hakk böyle bir kalbi Kur’an’ı anlayacak şekilde açmaz. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzaklaştıracağım. (Onlar) her ayeti görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler de onu yol edinmezler. Ama sapıklık yolunu görseler onu hemen yol edinirler. Bu onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları sebebiyledir.” (A’raf: 146) Bu ayet göstermektedir ki, asilerin ya da fasıkların son nebi Muhammed aleyhisselam’a indirilen ve nur olan Kur’an-ı anlamaları mümkün değildir. Buna göre müsteşriklerin dar akılları ve yetersiz dil bilgileri ile Allah’ın ayetlerini anlamaları nasıl mümkün olabilir?! Allah fasıkları, nurunu anlamaktan mahrum ederken kafirlere nasıl bu imkanı verebilir?! Bu durumdaki kişilerin anlambilimlerini kullanmak sadece Kur’an’ın anlamını tahrif etmeye yarar. Bu, batıl bir davadır. Kur’an’ı Kerim, ihatası imkansız bir deniz gibidir. Lügat ve belagat bilmeyenler O’nun anlamlarını bulup çıkaramazlar. Müfessirlere bakın; her biri lügat, usul ve fesahatta zirve şahıslardır. Buna rağmen takrib yoluyla Allah’ın muradını anladılar. Kesin bir şekilde anladıklarını belirtmediler. Herkes nasibi nisbetinde Kur’an’dan istifade etmiştir. Onlar bu halde iken açıklamalarının altına “her şeyin en doğrusunu Allah Teala bilir.” kaydını düşmekten imtina etmediler. Âma olanlar, gören kişilere yol gösteremezler. Müsteşrikler ulemaya nisbetle âmadırlar. Bu kişilerin Kur’an’ın anlaşılmasında referans kabul edilmeleri ya da görüşlerine itibar edilmesi âmanın görenlere yol göstermesine benzer. Müsteşrikler nasipsiz olmaları cihetiyle âmadırlar. Prof. Dr. Muhammed Ali Sâbûnî(rh.a.)

Kuran bir insan eseridir. Birbiriyle çelişen ayetler, allahi insana benzeyiş. 5 binmezlik ayetleriki bunlara kargalar güler

hoca daha baktigin metni okuyamiyorsun.

🤘🤘🇹🇷

Hocam Cuma 5 teki eşşekler kim , açıkla lütfen

tşk

Bu ayeti yüz yıl sonra toplanan hadisleri korumak için kullanıyorlar . Oysa ayetlerin bağlamından koparmadan açıklandığında durumun hiçte öyle olmadığı görülüyor. Teşekkür ederiz. Ayeti farklı kaynaklardanda açıklamanız çok iyi olmuş.

Ben, okudum dedem bilge Kağan gibi israiloğulları masalları olduğu nu anladım bütün peygamber ler de Yahudi soyu olmak zorunda biz İsrailoğulları nı üstün kıldık diyor kuranda bir Türk olarak benim peygamber efendilerim Yahudi olabilir mi Tomris hatun soyundan ve atilla torunu olarak bu mümkün olabilir mi ben bunu ilahiyatçı lara sorduğum da adamlar zaten ataist ve çocuklar ını dinle ilgili işlerden ekmek yiyorum tamam akıllısın kariştirma diyor lar yani akıl ve bilimden uzak Kuteybe bin müslimin adam'lar İ ne diyebilirim ki Ebû cehilin ne kadar dürüst ve sevilen fakir fukara nın dostu çıkıyor gerçekte firavunun ne kadar iyi olduğunu duyunca şaşıp kalacaksınız yani israiloğulları hala siyaset te devam en nefret ettiğiniz israiloğulları na peygamber efendimiz diyor zavallı Türkler

Allah razı olsun kardeşim.

Allah razı olsun

Yakup Deniz ile beraber yayına cikarmisiniz.Yakup un Madara olmasını çok istiyorum.

Bütün peygamber ler İsrailoğulları ndan ve Yahudi dir Yahudi olmayan peygamber olamaz Allah' sadece israiloğulları na seslenir bu sözler bildiğin insan yazması ve Yahudi geleneksel yaşami musanın yaşamı kızıl denizi efsane side Göktürk destanı gibi masallardan Yahudilere peygamber efendimiz diyor zavallı Türkler diyor dedem bilge Kağan komik acil ahmet aslan kitabı okumalı

Ömrümüz kuranı anlamakla geçti. Bir tür anlayamadık. Her okuyanın yorumu kendine özel sanırım.Deve,hurma,fetih, cihat,ganimet......vb kelimeleri cümle içinde kullanırmısınız😢😢

Siz neyi temsil ediyorsunuz ?... Aklı başında bir insan olarak; ahzap suresi benim aklıma, mantığıma, insanlığıma, vicdanıma hitap etmiyor !.. !!!!!! Böyle süslemeleri okuyorum dinliyorum daha çok gülüyorum...

Bunların bildiğini al'lah diye inandikları bilmiyor

Allah razı olsun hocam güzel anlattınız Allah kelamını

Yıl 2024 sen ne anlatyon dayı paradan haber ver gecimden haber ver.

Allah razi olsun sizlerden

ELHAMDÜLİLLAH ELHAMDÜLİLLAH ELHAMDÜLİLLAH

Ufuk çizgisi hep göz hizasında...dünya duzdur

Dünyanın düz olduğunu fark edebiliyirmusunuz?

❤❤❤❤

❤❤❤❤❤

ALLAH❤❤❤

❤❤❤❤❤

KURANı.KERİMİ ANLAMAK İçin müsteşriklerin usûlüne ya da onların geliştirdikleri anlambilime hem ihtiyacımız yok, hem de kullanmamız durumunda Allah’ın muradına aykırı manalar ortaya çıkar. Bu nasıl olabilir ki ?! Arapça’yı Arap gibi bilmeyenlerden Arapça inen Kur’ân-ı Kerim’i anlamanın usulünü nasıl alabiliriz ?! Müsteşrikler kısmen Arapça konuşabilirler; fakat ibarenin mantûk ve mefhumunu Arap gibi anlayamazlar. Bu durum, benim “ben Türkçe’nin felsefesini sizin kadar iyi bilirim” dememe benzer. Kur’ân-ı Kerim, ilahi bir nur olarak indi. Nitekim Allah Teâlâ “Biz size apaçık bir nur (Kur’an) indirdik.” (Nisa: 174) buyurmaktadır. Bu yüzden O’nu anlayacak kişinin kalbinde nur olması gerekir. Nur olacak ki, nur olan Kur’ân-ı Kerim’i anlayabilsin. Kalbinde zulmet olan ya da küfür ve fısk içinde yüzen kişiler Kur’an’ı doğru bir şekilde anlayamazlar. Çünkü Cenâb-ı Hakk böyle bir kalbi Kur’an’ı anlayacak şekilde açmaz. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzaklaştıracağım. (Onlar) her ayeti görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler de onu yol edinmezler. Ama sapıklık yolunu görseler onu hemen yol edinirler. Bu onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları sebebiyledir.” (A’raf: 146) Bu ayet göstermektedir ki, asilerin ya da fasıkların son nebi Muhammed aleyhisselam’a indirilen ve nur olan Kur’an-ı anlamaları mümkün değildir. Buna göre müsteşriklerin dar akılları ve yetersiz dil bilgileri ile Allah’ın ayetlerini anlamaları nasıl mümkün olabilir?! Allah fasıkları, nurunu anlamaktan mahrum ederken kafirlere nasıl bu imkanı verebilir?! Bu durumdaki kişilerin anlambilimlerini kullanmak sadece Kur’an’ın anlamını tahrif etmeye yarar. Bu, batıl bir davadır. Kur’an’ı Kerim, ihatası imkansız bir deniz gibidir. Lügat ve belagat bilmeyenler O’nun anlamlarını bulup çıkaramazlar. Müfessirlere bakın; her biri lügat, usul ve fesahatta zirve şahıslardır. Buna rağmen takrib yoluyla Allah’ın muradını anladılar. Kesin bir şekilde anladıklarını belirtmediler. Herkes nasibi nisbetinde Kur’an’dan istifade etmiştir. Onlar bu halde iken açıklamalarının altına “her şeyin en doğrusunu Allah Teala bilir.” kaydını düşmekten imtina etmediler. Âma olanlar, gören kişilere yol gösteremezler. Müsteşrikler ulemaya nisbetle âmadırlar. Bu kişilerin Kur’an’ın anlaşılmasında referans kabul edilmeleri ya da görüşlerine itibar edilmesi âmanın görenlere yol göstermesine benzer. Müsteşrikler nasipsiz olmaları cihetiyle âmadırlar. Prof. Dr. Muhammed Ali Sâbûnî(rh.a.)

Ve Aleyna Aleykumselam

😂😂😂

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah

Biz de inandık... Bu incil'den alınma.

KURANı.KERİMİ ANLAMAK İçin müsteşriklerin usûlüne ya da onların geliştirdikleri anlambilime hem ihtiyacımız yok, hem de kullanmamız durumunda Allah’ın muradına aykırı manalar ortaya çıkar. Bu nasıl olabilir ki ?! Arapça’yı Arap gibi bilmeyenlerden Arapça inen Kur’ân-ı Kerim’i anlamanın usulünü nasıl alabiliriz ?! Müsteşrikler kısmen Arapça konuşabilirler; fakat ibarenin mantûk ve mefhumunu Arap gibi anlayamazlar. Bu durum, benim “ben Türkçe’nin felsefesini sizin kadar iyi bilirim” dememe benzer. Kur’ân-ı Kerim, ilahi bir nur olarak indi. Nitekim Allah Teâlâ “Biz size apaçık bir nur (Kur’an) indirdik.” (Nisa: 174) buyurmaktadır. Bu yüzden O’nu anlayacak kişinin kalbinde nur olması gerekir. Nur olacak ki, nur olan Kur’ân-ı Kerim’i anlayabilsin. Kalbinde zulmet olan ya da küfür ve fısk içinde yüzen kişiler Kur’an’ı doğru bir şekilde anlayamazlar. Çünkü Cenâb-ı Hakk böyle bir kalbi Kur’an’ı anlayacak şekilde açmaz. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzaklaştıracağım. (Onlar) her ayeti görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler de onu yol edinmezler. Ama sapıklık yolunu görseler onu hemen yol edinirler. Bu onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları sebebiyledir.” (A’raf: 146) Bu ayet göstermektedir ki, asilerin ya da fasıkların son nebi Muhammed aleyhisselam’a indirilen ve nur olan Kur’an-ı anlamaları mümkün değildir. Buna göre müsteşriklerin dar akılları ve yetersiz dil bilgileri ile Allah’ın ayetlerini anlamaları nasıl mümkün olabilir?! Allah fasıkları, nurunu anlamaktan mahrum ederken kafirlere nasıl bu imkanı verebilir?! Bu durumdaki kişilerin anlambilimlerini kullanmak sadece Kur’an’ın anlamını tahrif etmeye yarar. Bu, batıl bir davadır. Kur’an’ı Kerim, ihatası imkansız bir deniz gibidir. Lügat ve belagat bilmeyenler O’nun anlamlarını bulup çıkaramazlar. Müfessirlere bakın; her biri lügat, usul ve fesahatta zirve şahıslardır. Buna rağmen takrib yoluyla Allah’ın muradını anladılar. Kesin bir şekilde anladıklarını belirtmediler. Herkes nasibi nisbetinde Kur’an’dan istifade etmiştir. Onlar bu halde iken açıklamalarının altına “her şeyin en doğrusunu Allah Teala bilir.” kaydını düşmekten imtina etmediler. Âma olanlar, gören kişilere yol gösteremezler. Müsteşrikler ulemaya nisbetle âmadırlar. Bu kişilerin Kur’an’ın anlaşılmasında referans kabul edilmeleri ya da görüşlerine itibar edilmesi âmanın görenlere yol göstermesine benzer. Müsteşrikler nasipsiz olmaları cihetiyle âmadırlar. Prof. Dr. Muhammed Ali Sâbûnî(rh.a.)

Bu ne şimdi almış eline kitap okuyor okuması da sıfır kafayı yemiş bu millet ne yaptığını düşünüyor acaba merak ettim