วีดีโอ

Katkılarınız için teşekkür ederiz🙏

Hormonlara ithaf edilen mutluluk hormonu, haz hormonu gibi ifadeler, genel tanımlamadır ve her durumda doğru olduğu söylenemez. Dopamin için haz hormonu ve dikkat hormonu tanımlamaları kullanılmaktadır. Bu tanımlamalar da aslında çok yeterli sayılmazlar. Çünkü haz hormonu ifadesi, beynin spesifik bir bölgesinde ödül hissinin doğmasındaki görevini ifade eder. Ama dopamin, beynin başka bir bölgesinde hareketlerin kontrolünde düzenleyici olarak görev yapar. Bu düzenleyici görevinde aksama olmasında parkinson hastalığı ortaya çıkar. Parkinsonda, artmış motor aktivite, örneğin istirahat halinde dahi titreme gözlenir. Yine dopamin beynin başka bir bölgesinde çevreden gelen uyarıların bir kısmını algılamamızı, ona dikkat etmemizde rol oynar. Bu görevinden (seçici dikkat) dolayı da dikkat hormonu olarak adlandırılır. Özetle, dopamin beynin birçok farklj dokusunda farklı iş yapar. Dışardan vereceğimiz dopamin her bir bölgeyi etkileyebileceğinden umulmadık etkiler de gözlenir. Şizofreni ise daha farklı bir konudur. Şizofreni gelişiminde tek faktör dopamin değildir. Genel olarak spesifik bazı bölgeler arasındaki bağlantolarda dopamin ile asetilkolin dengesinin dopamin lehine artması, ya da diğer açıdan asetil kolin açısından azalması olarak açıklanır. Bu açıklama doğru olsa da %100 her şeyi söylemez. Beyindeki onlarca yüzlerce işlev birbirinden ayrı olarak ancak eş zamanlı gerçekleşir. Bu süreç çok kompleks ve henüz yeterince aydınlatılmamıştır.

Şeker hastalığının ortaya çıkmasında her hasta için geçerli olması da genetiğin önemli payı vardır. Hastalık tip1 ve tip2 şeklinde iki sınıfa ayrılır. Örneğin birinci derece yakınınızda tip1 diyabet olması, sizde diyabet gelişme riskini 5-6 kat artırır. Bu durum, tip2 diyabet için 5-10 kat kadardır.

Dopamin birçok hastalığın gelişim sürecinde rol oynasa da mevcut tedaviler kusursuz değil. Örneğin, şizofreni tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar dopamin sistemi üzerine etki eder. Bazı şizofreni semptomları bu tedavi ile ciddi düzelme gösterse de bu kez dopamin sisteminin baskılanmasına bağlı yan etkiler görülebilir. Hekimlerimiz bu konuda kar/zarar dengesini gözetir ve ilaçların dozlarını buna göre belirlerler. Beynimiz, çok kompleks bağlantılar ve etkileşimler içerdiği için dışarıdan verdiğimiz ilacın tek bir noktayı etkilemesini bekleyemiyoruz. Ancak tecrübe ve bilimsel gelişmeler sonucunda giderek daha iyi uygulamalar ve sonuçlar alınıyor ve umarız çok daha güzel başarılar elde edilecek.

Destekleriniz için şükranlarımızı sunarız Doktor hanım 👌

Ohh oh mis gibi valla 100, yaşını görürsünüz 😂

@@_ali_ozan_ tövbe tövbeler