- 17
- 4 997
Şemsettin Gezici
เข้าร่วมเมื่อ 1 ส.ค. 2013
...
Kendime yetecek kadar yapay zeka ile şarkı yapıyorum. Herhangi bir şeye iddiam yok, yaptıklarımı ilk başta kendim dinlemek üzere atıyorum buraya. Teşekkürler.
Kendime yetecek kadar yapay zeka ile şarkı yapıyorum. Herhangi bir şeye iddiam yok, yaptıklarımı ilk başta kendim dinlemek üzere atıyorum buraya. Teşekkürler.
Zaman(sızlığın) yolcusu
Zamanın kendi ipliğinde duran bir bilge,
Ayak sesleri yankılanır, unutulmuş bir mahzende.
Ruhumu sarmalayan zincirler, paslı ve ağır,
Ama her adımda bir kilit kırılır, yavaş yavaş.
Hayat dediğin bir ilmek, düğüm üstüne düğüm,
Soluğum kesilir ama devam ederim, çünkü yüküm.
Karanlık bir kuyu, ama dibinde yıldızlar,
Düşmek bir seçim değil, bir mecburiyet bazen.
Bir aynaya bakarım, çatlakları sayarım,
Her biri bir hikaye, her biri bir yara.
Ama o yaralar anlatır kim olduğumu,
Ve kim olmadığımı hatırlatır.
Sözler boğazımda düğümlenir, bir nehir gibi,
Akacak yer bulamaz, taşar, taşırır her şeyi.
Duygular karmaşık, bir labirentin içinde,
Ama çıkış yok, çünkü yolculuk bu karmaşada gizli.
Adımlarım yankılanır, gece boşluğunda,
Her yankı bir çığlık, duyulmayan bir sessizlik.
Sokak lambaları titrer, hayatın nabzı gibi,
Ama o nabız zayıf, bir nefes kadar ince.
Kırılmış taşlar, asfaltın üstünde bir hikaye,
Her çatlak bir anı, her iz bir hatıra.
Geçmişin hayaletleri peşimde dolaşır,
Ama ben geriye bakmam, çünkü önümde bir uçurum var.
Zaman bir düşman, sürekli yarış içinde,
Ama bu yarışta kazanan yok, sadece kayıplar.
Kelimelerim bir ok gibi, hedefe saplanan,
Ama o hedef ben miyim, yoksa bir yanılsama mı?
Gözlerimde bir yıldız parlamaz artık,
Çünkü yıldızlar düşer, düşmek bir kaderdir bazen.
Ama o düşüşte bir anlam ararım,
Çünkü anlamsızlık en büyük hapistir insan için.
Kül olmuş bir dünya, ama küllerden doğan bir kıvılcım,
O kıvılcım benim, karanlığın ortasında bir ışık.
Ama o ışık titrek, çünkü rüzgar güçlü,
Ve rüzgar hayatın kendisi, durdurulamaz bir güç.
Her nefes bir mücadele, her an bir savaş,
Ama bu savaşta silah yok, sadece kelimeler.
Ve o kelimeler bir silah kadar güçlü,
Çünkü bir zihin değişir, bir dünya değişir.
Karanlık bir vadide yürürken bulurum kendimi,
Ama o vadi benim, içimdeki boşluk kadar derin.
Ve o boşlukta yankılanan tek şey,
Kendi sesimdir, beni takip eden bir gölge gibi.
Kelimeler zincirlenir, bir kafeste dans eder,
Ama o dans bir özgürlük, bir başkaldırı.
Ve o başkaldırı benim, susturulamaz bir melodi,
Çünkü melodiler ölmez, sadece yankılanır.
Geceye karışır sesim, bir rüzgar gibi,
Her köşeye dokunur, her çatlağa sızar.
Ama o ses benim değil, çünkü kaybettim,
Kendi sesimi, kendi hikayemi, kendi gerçekliğimi.
Yolun sonu görünmez, çünkü yol sonsuz,
Ama o sonsuzluk bir illüzyon, bir serap.
Ve o serapta kaybolurum, çünkü kaybolmak,
Bulunmanın bir ön koşuludur bazen.
Ayak sesleri yankılanır, unutulmuş bir mahzende.
Ruhumu sarmalayan zincirler, paslı ve ağır,
Ama her adımda bir kilit kırılır, yavaş yavaş.
Hayat dediğin bir ilmek, düğüm üstüne düğüm,
Soluğum kesilir ama devam ederim, çünkü yüküm.
Karanlık bir kuyu, ama dibinde yıldızlar,
Düşmek bir seçim değil, bir mecburiyet bazen.
Bir aynaya bakarım, çatlakları sayarım,
Her biri bir hikaye, her biri bir yara.
Ama o yaralar anlatır kim olduğumu,
Ve kim olmadığımı hatırlatır.
Sözler boğazımda düğümlenir, bir nehir gibi,
Akacak yer bulamaz, taşar, taşırır her şeyi.
Duygular karmaşık, bir labirentin içinde,
Ama çıkış yok, çünkü yolculuk bu karmaşada gizli.
Adımlarım yankılanır, gece boşluğunda,
Her yankı bir çığlık, duyulmayan bir sessizlik.
Sokak lambaları titrer, hayatın nabzı gibi,
Ama o nabız zayıf, bir nefes kadar ince.
Kırılmış taşlar, asfaltın üstünde bir hikaye,
Her çatlak bir anı, her iz bir hatıra.
Geçmişin hayaletleri peşimde dolaşır,
Ama ben geriye bakmam, çünkü önümde bir uçurum var.
Zaman bir düşman, sürekli yarış içinde,
Ama bu yarışta kazanan yok, sadece kayıplar.
Kelimelerim bir ok gibi, hedefe saplanan,
Ama o hedef ben miyim, yoksa bir yanılsama mı?
Gözlerimde bir yıldız parlamaz artık,
Çünkü yıldızlar düşer, düşmek bir kaderdir bazen.
Ama o düşüşte bir anlam ararım,
Çünkü anlamsızlık en büyük hapistir insan için.
Kül olmuş bir dünya, ama küllerden doğan bir kıvılcım,
O kıvılcım benim, karanlığın ortasında bir ışık.
Ama o ışık titrek, çünkü rüzgar güçlü,
Ve rüzgar hayatın kendisi, durdurulamaz bir güç.
Her nefes bir mücadele, her an bir savaş,
Ama bu savaşta silah yok, sadece kelimeler.
Ve o kelimeler bir silah kadar güçlü,
Çünkü bir zihin değişir, bir dünya değişir.
Karanlık bir vadide yürürken bulurum kendimi,
Ama o vadi benim, içimdeki boşluk kadar derin.
Ve o boşlukta yankılanan tek şey,
Kendi sesimdir, beni takip eden bir gölge gibi.
Kelimeler zincirlenir, bir kafeste dans eder,
Ama o dans bir özgürlük, bir başkaldırı.
Ve o başkaldırı benim, susturulamaz bir melodi,
Çünkü melodiler ölmez, sadece yankılanır.
Geceye karışır sesim, bir rüzgar gibi,
Her köşeye dokunur, her çatlağa sızar.
Ama o ses benim değil, çünkü kaybettim,
Kendi sesimi, kendi hikayemi, kendi gerçekliğimi.
Yolun sonu görünmez, çünkü yol sonsuz,
Ama o sonsuzluk bir illüzyon, bir serap.
Ve o serapta kaybolurum, çünkü kaybolmak,
Bulunmanın bir ön koşuludur bazen.
มุมมอง: 81
วีดีโอ
çıldırmışsın, farkına var.
มุมมอง 1K16 ชั่วโมงที่ผ่านมา
Verse 1: Gözlerimde bir dünya, renkten mahrum bir sahne, Her insan bir perde, ardında saklı bahane. Küreği çekerim, önümde dipsiz bir okyanus, Ama yollar düz değil, hep engebeli ve pus. Çıldırmış kalabalıkların arasında yalnızım, Çığlıklar yükselir ama ben hep sessizim. Delilik bir armağan mı, yoksa lanet mi bilmem, Ama aklım bir kafeste, zincirlenmiş bir cümlem. Farkındalığın yükü ağır, taşırı...
Uygun fenotip: Gıdak
มุมมอง 3514 วันที่ผ่านมา
Bende olmayanı istiyorsun, sorumluluk sıfır, Dünya basit yollar arıyor, gerçekler kırık zırh. Eğitim aldın, ama boş kalmış akıl tahtan, Hatalar sende alışkanlık, artık bir hastan. Kör gözlerinle bakıyorsun, sesleri sağır kulak, Görmek için bir umut var ama sen ondan uzak. Sana zaman verdim hep, vicdanımın eliyle, Ama kalbin aptallıkla dolmuş, yalanlar içinde. Hayallerin yalan, gerçeklerse taş g...
Kaçarsın kendinden. "Kaçış Yolu."
มุมมอง 3314 วันที่ผ่านมา
"Kaçış Yolu" Nakarat: Kaçarsın kendinden, kaçar hep herkes, Tanıdık acılara sığınırsın sessizce, Bir yol var önünde, korku dolu nefes, Kaçış yok aslında, bu bir dönüş, belki de. 1. Bölüm: Karanlığın eşiğinde bul kendini, Gör içindeki savaşın en derinini, Ruhun yorgun, kalbin zincirli, Adımların hızlı ama yol belli değil ki. Sesler yankılanır zihninde çığlık çığlığa, Tanrı mı çağırır, yoksa şeyt...
Basit adam. "Söz ver, kaç."
มุมมอง 65114 วันที่ผ่านมา
(Verse 1) Sessizlikle vurduğun an, yankılandı her bir duvar, Bir damla gözyaşı, altında saklı kalan bin bahar. Sormadın hiç, sustun hep, sözlerin diken oldu, Ben beklerken sıcaklık, boşluğun mezar oldu. Ne varsa anlatacak, biriktim, tıkandım, Bana dönen omuzlarınız, kendi yalanlarınız. Bir gün hatırlarsınız, gölgenizde kalanları, Ama geç olur çok, kalır sadece yalanlarınız. (Nakarat) Sahip oldu...
kimdir o
มุมมอง 9028 วันที่ผ่านมา
[Nakarat] Gölgelerde yaşadım, kayboldum sırlar içinde, Bir nefes bile yetmedi, hayatın girdabında. Yalanlar üstüme çöktü, gerçeklerse hep sustu, Bu bir son değil, sadece başlangıcın vuslatı. [1. Bölüm: Çatlaklarda Büyümek] Duvarda çatlaklar, içimde yankılar, Her sabah bir boşluk, her gece sancılar. Kalemim kırık, defterim dolu kederle, Yazmaya başladım ben, karanlık bir hevesle. Çocukken düşler...