- 15
- 8 765
Niğde Türk Ocakları
เข้าร่วมเมื่อ 31 มี.ค. 2020
Prof. Dr. Mehmet EKİZ- TRT Çukurova Programı ve Tarihin Ocağında Niğde
TRT Çukurova Radyosundaki Hayatın İçinden programına Türk Ocakları Niğde Şubesi yönetim kurulu üyesi ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet EKİZ konuk olarak katıldı. Programda Türk Ocakları Niğde Şubesi tarafından hazırlanan Tarihin Ocağında Niğde adlı belgesel programı kapsamında Niğde'deki tarihi eserler anlatıldı.
มุมมอง: 187
วีดีโอ
Tarihin Ocağında Niğde - Alaeddin Cami
มุมมอง 1.1K2 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin onuncu bölümünde Alaeddin Camisi'ndeyiz
Tarihin Ocağında Niğde - Hamamlı Kilisesi
มุมมอง 2362 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin dokuzuncu bölümünde Hamamlı Kilisesi'ndeyiz.
Tarihin Ocağında Niğde - Niğde Kalesi
มุมมอง 3862 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin sekizinci bölümünde Niğde Kalesi'ndeyiz.
Tarihin Ocağında Niğde - Su Kemerleri
มุมมอง 7642 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin yedinci bölümünde Kemerhisar'daki Su Kemerleri'ndeyiz.
Tarihin Ocağında Niğde - Roma Havuzu
มุมมอง 8052 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin altıncı bölümünde Roma Havuzu'ndayız.
Tarihin Ocağında Niğde - Konstantin ve Helena Kilisesi
มุมมอง 7142 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin beşinci bölümünde Konstantin ve Helena Kilisesi'ndeyiz.
Tarihin Ocağında Niğde - Ak Medrese
มุมมอง 6882 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin dördüncü bölümünde Ak Medrese'deyiz.
Tarihin Ocağında Niğde - Küçükköy Kilisesi
มุมมอง 1.1K3 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin üçüncü bölümünde Hıristiyan Türklere ait Küçükköy Kilisesi'ndeyiz.
Tarihin Ocağında Niğde - Hüdavent Hatun Türbesi
มุมมอง 7563 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin ikinci bölümünde Hüdavent Hatun Türbesi'ndeyiz.
Tarihin Ocağında Niğde - Gümüşler Manastırı
มุมมอง 1.6K3 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi'nin Niğde'deki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımı amacıyla hazırlattığı "Tarihin Ocağında Niğde" adlı belgesel dizisinin birinci bölümünde Gümüşler Manastırı'ndayız.
Emre Eren - Ağlayalım Atatürk'e
มุมมอง 2293 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesi 5 Kasım 2021 tarihli "Türküz Türkü Çığırırız" adlı konserden
24.04.2020 bayramlaşma programı
มุมมอง 854 ปีที่แล้ว
Türk Ocakları Niğde Şubesinin Bayramlayma programı
Sevgili hocam İstanbul işgali sırasında kutsal emanetlerin Ak Medresede muhafaza edildiği, bilahare İstanbul'un ikinci fethinden sonra tekrar yerine intikalinin sağlandığı önemli bir bilgi bunuda söylemeniz iktiza ederdi.
Bilgisayar olmayan sınıfta bilgisayar dersi gördüm aklıma hemen bu geldi. Görmemiş olsam ne hayal ederdim Allah bilir.
Niğde çok güzel yer
Ben Nigdeliyim kaleye Çok yakininda yaşıyoruz Ramazan ayında oruç açılacağı saatte top atılır Bu Sesi bütün Niğde halkı duyar Saati ise hâlâ çalışıyor yaşlılığın verdiği ağırlıktan dolayı saati Genç kulaklarin duyacağı kadar mesaisine devam ediyor saygılar sevgiler Niğde'den Allaha EMANET olasınız 😅😅😅😅
İlisan da cocuklugum gecti annemin dayısı eski muhtarlardan reşit erdem hüzünlendim gelecegi parlak köy bahcesi bagı eski evi olan mirasçılar dışarıdan geleñ yabancılara satmasınlar dede baba mirasına sahip cıksınlar ışıkları yansın yayla evlerinin kıymetini bilsinler havasi suyu insanların ömrünü uzatır
Geçen sene Ağustos sonlarına gittim. Cenaze odasına kadar indim ve inanılmaz serindi.gerçekten muazzam bir manastır. Görmek isteyenler tereddüt etmeden gidebilir .
Kıymetli Mehmet hocam ağzına yüreğine sağlık.
Mükemmel bir yayın emeği geçenlere teşekkürler 🙏
Çok güzel bir anlatım olmuş. Bu kadar kısa bir sürede daha iyi anlatılamazdı. 👏🏻👏🏻👏🏻
Kıymetli bir yayın olmuş. Yüreğinize sağlık hocam. 🙏
Niğde'yi bu kadar kaliteli belgesellerle tanıtmak muhteşem bir iş olmuş. Emeği geçenlere teşekkür ederiz.
Emeğinize yüreğinize sağlık Teşekkürler hocam teşekkürler
Baslikta nenen kemerlerin bulundugu yerin ismi gecmiyor yani kemersar ve diyer ismi ile tiyana
Konstantin denilen kral şifacı kadınlara düşmandı, Selanik'te 5 bin kadını Hıristiyanlığa geçmemekte direndikleri ve İstanbul'un Şifacı Koruyucu Oğuze (Egude) mitolojik anaya inandıkları için öldürmüştür. İstanbul Cerrahpaşa kazılarında yeni ulaşılan antik şifahanenin de Konstantin tarafından yıkılıldığı bilinir. Bence Niğde Gümüşler Şifayurdunu da yıkıp duvarına haç ilave eden kral odur. Hristiyanlığın doğuşu Anadolu'daki bilimevlerinin ve Mitra kalelerinin talan edilmesi demektir. MİTRA, Oğuzların Hilal inanışının adıdır, Mitridate VI adlı Başoğuzlu iparatorumuz Oğuz Kağan'ın kalelerinde tıp kitapları ve el yazması ilaç reçeteleri saklanırdı, onu tarihten silme cezası veren Sezar adlı köle taciri tefeci Yahudi Roma kralı, Mitra kültürünü tarihten silme cezası vermek için Hıristiyanlığı resmi devlet dini ilan etmiştir.
Asıl dikkatinizi küresel ilaç şirketlerin buralara saldığı ajanlara verin, probiyotik bakteri şifası ABD'de yeni keşfedildi, sirke küpleri orada duruyor. Astım mağaralarımıza, Ağrı dağı toprağına ajanlar dadandı, ABD'de probiyotik spreyler revaçta, çok pahalı. Şimdi astım mağarasından bir avuç topraktan üretilen milyonlarca bakteri ile yeni şifa şirketleri çıktı ortaya. Bize antibiyotik satmaya devam edecekler, kendileri bizden götürdükleri probiyotik bitkileri ve toprakları kullanacaklar. Manastıra alttan buldozerle girecekleri konuşuluyor. İsa falan demeyin artık, kadın hemşireler şifacıları da mı görmezsiniz. Bizim boynuzunu halen daha kapılarımıza taktığımız boğa kurban etme ve şifa için halka dağıtma geleneğimize unutup tapınakta kurban kesme ritüeli demeyin lütfen. Keçi resmi var yanında, yani doğrudan şifa, postu da şifa, boynuzu da şifa, boynundaki boncuk taşlar ise tarih boyunca antidot/panzehir kullanılan nadir hayvan. Dağ keçisi Anadolu'nun ve Angora yün keçisi, Ankara Ahi Anayasasında damızlık Tiftik keçisi satışı yasaktır. Gümüş ne, demeyin. O da başta faydalı bakteri üreten metaldır ve gümüş iplikle örülen SADAK OK TORBASI ve gümüşle yapılan OK'larla, bu Şifahaneyi koruyan amazon kadın askerler olmalıdır. Haçlı seferlerinde buraları yıkıp yağmaladılar. Tuana kraliçesi Leyla Zeynep Sultan'ı lütfen çalışın. Adana Bebekli kilise dedikleri de onun Tuana Kütüphanesiydi. Kraliçemizin kocası DOĞAN BEY Romalı Yahudi krallar tarafından zehirlenerek öldürüldükten sonra Leyla sultan eyaletin başına geçti. Ankara'dan MIsır'a kadar bilimevleriyle donattı şehirleri. Sasani Uygarlığı döneminde Türkmeneli eyaletinin kraliçesiydi. Sasani Oğuzlu imparatorluğunun kültürel devamı İslamiyettir. Sasan/Çeçen yani Sirkasya Karadeniz topraklarının büyük kralı Oğuz Kağan, namı diğer VI.Mitridate'nin MİTRA (Hilal) bilim devletinin devamıdır. MS.274'de Kemerhisar Tıp Merkezini yerle bir eden Romalı komutan Auralina, Palmira'yı (Doğan beyin şehrini) yerle bir etmeye giderken, önce Kemerhisar Apollonius tıp merkezini yıktı, haber gönderdi Leyla Sultan'a, "Teslim ol, yoksa Palmira'yı da Kemerhisar gibi yıkacağım". Antakya'da Altınözü'de kadın ve erkek ordularını bekletiyordu Sultanımız. Auralina Tarsus'tan geçerken, şehrin korkak valisi Paulus (Ulusun Opası) topladığı ziynet eşyalarını sanduka içinde şehrin kapısına götürdü orada Auralina'ya teslim etti, "Biz sana tabiyiz, biz de Hıristiyan oluyoruz, şehrimize dokunma" dedi. Pavlus öylece Roma'ya sadakat sandukası sunduğu için havari ilan edildi. Leyla Zeynep Sultan esir alındı, oğlu Hasan kucağında yolda İstanbul boğazında denize atılarak öldürüldü, kanlı gözyaşlarıyla Leyla sultan Roma'ya zincire vurulmuş olarak götürüldü. 14 Şubat'ta orada öldürüldü, onun zindan bekçisi askercik Valentin ona çiçek vermişti, onu da öldürdüler, kraliçemiz ona kitap vermişti, 30 yıl sonra gelen kral Valentini aziz ilan etti. Leyla Zeynep'i unutturdular , adını anmayı yasakladılar, ancak türkülerde gizli gizli andık onu. Şimdi onun koruduğu Gümüşler Şifayurdu üzerine sonradan takılan haç yüzünden Kilise olarak anılıyor. YENİDEN SOYULUYOR ANTİK ŞİFAHANELERİMİZ, UYANIN NİĞDELİLER. ASTIM MAĞARANIZDAKİHAVAYI TOPRAĞI ÇALMALARINA DAİZİN VERMEYİN, küresel vahşi ilaç tekelleri dadandı yurdumuza. DOĞU KARADENİZDEN GÖTÜRDÜKLERİ KOLİLER DOLUSU BİTKİ KÖKLERİNİ VE YAPRAKLARINI VE ALTINDAKİ TOPRAKLARI BİLİYOR MUSUNUZ? TOHUMLARINI DA İSRAİL'E GÖTÜRDÜLER. Filistin'in Seyyide Sultanı Leyla Zeynep Gazze'den denize dökmüştü Roma askerlerini, onun için aslen Sirkasyalı olan ama Arapça konuşan Filistin halkı ölümüne direniyor, çünkü onlar tarih boyunca köleci Roma Yahudi krallarına direnmekten geliyorlar. Haydi TUANAlı Doğan Beyin ve Leyla sultan'ın torunları, mağaralarınızdaki gençleştirme bakterilerini, o şifayı düşmana yedirmeyin! Tuana Şifaevi. Yaşlılar için düşkünler için bakımevi. Bilge Apolloniusların uygulama tıp merkezi. İsa'yı Apollonius'a benzettiklerini anlatır Aytunç Altındal. Sembollerine bakın, sağlık sembolü dört yapraklı yonca var, Dağ keçisi ve Toros/Boğa var. Niğde, sağdan okuyuşla Tuana'dır, Doğan Bey kültürümüz, halkına kol kanat geren Türk/Oğuz töresi... Kilise penceresinden bakmayın lütfen, Oğuz töresinden açın pencerenizi.
Av sahnesine hiç şaşırmayın, o avlanan hayvanlardan şifa elde ediliyordu. Bu şifa yurdundaki hastalar ve yaşlılar keçi etiyle besleniyordu, yününde yatıyorlar, çukur testilerde sirke kuruluyor, yoğurt mayalanıyordu. Tuana Şifaevi. Yaşlılar için düşkünler için bakımevi. Bilge Apolloniusların uygulama tıp merkezi. İsa'yı Apollonius'a benzettiklerini anlatır Aytunç Altındal. Sembollerine bakın, sağlık sembolü dört yapraklı yonca var, Dağ keçisi ve Toros/Boğa var. Niğde, sağdan okuyuşla Tuana'dır, Doğan Bey kültürümüz, halkına kol kanat geren Türk/Oğuz töresi... Kilise penceresinden bakmayın lütfen, Oğuz töresinden açın pencerenizi. Fresklerde görülen kanatlı insan başları, Huma kuşu Umay Ana Koruyucu melek tasvirleri Türk mitolojisindendir. Gülerek bakan kadın şifacı, bugün bayan doktordur. Gümüşler bakterileriyle de şifa sunan bir Şifa Yurduydu. TUANA, ŞİFA MERKEZİYDİ, Apollonius tıp bilginleri... Leyla Zeynep Sultan Mısır'dan Ankara'ya kadar yönettiği dönemde, Tuana kralı Doğan beyin eşiydi, Urfa'dan Palmira'ya gelin giden aristokrat 5 dil bilen kraliçeydi, Sasani TÜRKMENELİ eyaletinin kraliçesi ve savaşçı komutanıydı. Başında MİTRA tacıyla heykelleri vardır. Tarsus kalesi de o dönemden MİTRA Kalesidir. MISIR'dan ANKARA'ya kadar bilimevleriyle donattı. BAşında Mitra tacıyla heykeli var Adana Bebekli kilise'de, yani o Meryem ana asla olamaz, değil mi? Haçlı seferlerinde geldiler mitra kalelerimizi ve Tuana kütüphanelerimizi yakıp yıktılar ve üzerine haç dikip kilise ilan ettiler.Leyla Sulta'nın adını anma yasağı koydular, ama türkülerde ona ağıt yakmışız. Şu anda batılı yıkıcı vahşi dev tekeller antibiyotiği bize satıyorlar, kendileri probiyotik doğal bakteri şurupları içiyorlar. Dadandılar astım mağaralarımıza, ağrı dağı gibi volkanik dağ topraklarına, Gümüş bakterisi üretilen antik Şifahanelerimize... Mağaradaki çukurlar ELMA SİRKESİ içindi, biliniz. Gümüşlerdeki sembollere bakın, dört yapraklı yonca bile sağlık sembolüdür. Dağ keçisi, Boğa da. Boğa berekettir, buğday boğayla çift sürülür. Keçi deseniz, postu bile şifadır, boynuzu, boynundaki boncuk halindeki kitleler PANZEHİR OLARAK KULLANILIRDI, KEÇİ sütü anne sütü, onunla yapılan yoğurt en probiyotik olan... Duvardaki dört yönce hilal olan sembol, dört yapraklı yoncanın bir benzeri değil mi? Lütfen OĞUZ VE SASANİ DÖNEMLERİMİZİN SEMBOLLERİDİR BUNLAR, İYİ OKUYALIM.
Asıl dikkatinizi küresel ilaç şirketlerin buralara saldığı ajanlara verin, probiyotik bakteri şifası ABD'de yeni keşfedildi, sirke küpleri orada duruyor. Astım mağaralarımıza, Ağrı dağı toprağına ajanlar dadandı, ABD'de probiyotik spreyler revaçta, çok pahalı. Şimdi astım mağarasından bir avuç topraktan üretilen milyonlarca bakteri ile yeni şifa şirketleri çıktı ortaya. Bize antibiyotik satmaya devam edecekler, kendileri bizden götürdükleri probiyotik bitkileri ve toprakları kullanacaklar. Manastıra alttan buldozerle girecekleri konuşuluyor. İsa falan demeyin artık, kadın hemşireler şifacıları da mı görmezsiniz. Bizim boynuzunu halen daha kapılarımıza taktığımız boğa kurban etme ve şifa için halka dağıtma geleneğimize unutup tapınakta kurban kesme ritüeli demeyin lütfen. Keçi resmi var yanında, yani doğrudan şifa, postu da şifa, boynuzu da şifa, boynundaki boncuk taşlar ise tarih boyunca antidot/panzehir kullanılan nadir hayvan. Dağ keçisi Anadolu'nun ve Angora yün keçisi, Ankara Ahi Anayasasında damızlık Tiftik keçisi satışı yasaktır. Gümüş ne, demeyin. O da başta faydalı bakteri üreten metaldır ve gümüş iplikle örülen SADAK OK TORBASI ve gümüşle yapılan OK'larla, bu Şifahaneyi koruyan amazon kadın askerler olmalıdır. Haçlı seferlerinde buraları yıkıp yağmaladılar. Tuana kraliçesi Leyla Zeynep Sultan'ı lütfen çalışın. Adana Bebekli kilise dedikleri de onun Tuana Kütüphanesiydi. Kraliçemizin kocası DOĞAN BEY Romalı Yahudi krallar tarafından zehirlenerek öldürüldükten sonra Leyla sultan eyaletin başına geçti. Ankara'dan MIsır'a kadar bilimevleriyle donattı şehirleri. Sasani Uygarlığı döneminde Türkmeneli eyaletinin kraliçesiydi. Sasani Oğuzlu imparatorluğunun kültürel devamı İslamiyettir. Sasan/Çeçen yani Sirkasya Karadeniz topraklarının büyük kralı Oğuz Kağan, namı diğer VI.Mitridate'nin MİTRA (Hilal) bilim devletinin devamıdır. MS.274'de Kemerhisar Tıp Merkezini yerle bir eden Romalı komutan Auralina, Palmira'yı (Doğan beyin şehrini) yerle bir etmeye giderken, önce Kemerhisar Apollonius tıp merkezini yıktı, haber gönderdi Leyla Sultan'a, "Teslim ol, yoksa Palmira'yı da Kemerhisar gibi yıkacağım". Antakya'da Altınözü'de kadın ve erkek ordularını bekletiyordu Sultanımız. Auralina Tarsus'tan geçerken, şehrin korkak valisi Paulus (Ulusun Opası) topladığı ziynet eşyalarını sanduka içinde şehrin kapısına götürdü orada Auralina'ya teslim etti, "Biz sana tabiyiz, biz de Hıristiyan oluyoruz, şehrimize dokunma" dedi. Pavlus öylece Roma'ya sadakat sandukası sunduğu için havari ilan edildi. Leyla Zeynep Sultan esir alındı, oğlu Hasan kucağında yolda İstanbul boğazında denize atılarak öldürüldü, kanlı gözyaşlarıyla Leyla sultan Roma'ya zincire vurulmuş olarak götürüldü. 14 Şubat'ta orada öldürüldü, onun zindan bekçisi askercik Valentin ona çiçek vermişti, onu da öldürdüler, kraliçemiz ona kitap vermişti, 30 yıl sonra gelen kral Valentini aziz ilan etti. Leyla Zeynep'i unutturdular , adını anmayı yasakladılar, ancak türkülerde gizli gizli andık onu. Şimdi onun koruduğu Gümüşler Şifayurdu üzerine sonradan takılan haç yüzünden Kilise olarak anılıyor. YENİDEN SOYULUYOR ANTİK ŞİFAHANELERİMİZ, UYANIN NİĞDELİLER. ASTIM MAĞARANIZDAKİHAVAYI TOPRAĞI ÇALMALARINA DAİZİN VERMEYİN, küresel vahşi ilaç tekelleri dadandı yurdumuza. DOĞU KARADENİZDEN GÖTÜRDÜKLERİ KOLİLER DOLUSU BİTKİ KÖKLERİNİ VE YAPRAKLARINI VE ALTINDAKİ TOPRAKLARI BİLİYOR MUSUNUZ? TOHUMLARINI DA İSRAİL'E GÖTÜRDÜLER. Filistin'in Seyyide Sultanı Leyla Zeynep Gazze'den denize dökmüştü Roma askerlerini, onun için aslen Sirkasyalı olan ama Arapça konuşan Filistin halkı ölümüne direniyor, çünkü onlar tarih boyunca köleci Roma Yahudi krallarına direnmekten geliyorlar. Haydi TUANAlı Doğan Beyin ve Leyla sultan'ın torunları, mağaralarınızdaki gençleştirme bakterilerini, o şifayı düşmana yedirmeyin!
Hocam elinize dilinize sağlık çok güzel anlattınız ben busene geçen hafta ziyarete gittim kiliseye ama malesef kapalı olduğundan gezemedim neden halka açık değil hocam bir el atsanız bu konuya tesekkurler
1,5 yıl evvel çekilmiş bu kayda yeni denk gelmiş olmanın hüznünü yaşıyor olsam da içimi bir hayli sevinç kapladı, çünkü çok kıymetli bir insan var ekranda. Onun öğrencisi olmuş olmak, 4 yıl boyunca kendisinden sayısız diyebileceğim ancak hiçbir zaman yeterli olmayacak, doyamacağımız bilgiler edinmiş olmak benim için çok özel ve değerli. Ülkemizin önemli kurumlarından olan Türk Ocakları'na ve bilhassa fevkalade hasret duyduğum Sayın Mehmet hocama sevgilerimi, selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum. 2013-2017 Niğde Üniversitesi Lisans Sanat Tarihi Öğrencilerinden (Bkz.: Sanat Tarihi Kulübü'nün Kurucu Başkanı) Oğuz A.
Emeğinize sağlık hocam 🙏
Hocam harika anlatmışsınız teşekkürler
Emeğinize sağlık saygıdeğer Mehmet Hocam 👏anlatımınız tarihe lezzet katıyor.
Emeği geçenlere teşekkürler.
👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻
👍👏👏👏👏
Emeğinize yüreğinize sağlık Mehmet hocam iyi ki varsınız
Mehmet hocam ❤
Canım köyüm ve ulu Türk ocakları 🇹🇷
👏👏👏 fon müziğine bayıldım
Maşallah Hocam
Ağzınıza emeğinize sağlık 👍
👏👏
Dilinize ve emeğinize sağlık hocam 🙏🏻
👏👏👏👏 Emeği geçen herkese teşekkürler, kısa ve öz olmuş....
Türk Ocakları ailesine ve emeği geçen herkese teşekkürler. 👏👏
👏👏
👏👏👏
Notların alındi👍👍💯elinize sağlık
Gerçekten muazzam büyüklükte bir yapı.Günümüze kadar ulaşmış olması çok önemli bir zenginlik.Kıymetini bilen nesillere aktarılması dileğiyle...Mehmet hocamız ve Türk ocaklarına emeklerinden dolayı teşekkür ederiz.
Türk ocakları ve sayın Mehmet Ekiz hocamıza teşekkürler...
Kent rehberi niteliğinde bir seri olmuş.Türk ocaklarını desteklerinden dolayı kutluyorum.Örnek olması dileğiyle...
Yüreğim sızlayarak izledim.Emeğinize sağlık.İkonaklastik yobazlığın çok derin izlerini taşıyor maalesef .1930 lara kadar hayattaki bir yapı bu kadar katledilebilirdi.Türk yurdunun evladı olan dini farklı olan bu insanlar ortak paydamızdır diyebilen nesiller beklerdi bu coğrafya...
İslam eserlerinde nadir rastlanan canlı figürlerini(hem insan hem hayvan) bünyesinde barındırması yönünden gerçekten de zengin bir eser Hüdavent Hatun Türbesi.Emekleriniz için teşekkürler...
Türk ocaklarını ve hocamız Prof.Dr. Mehmet Ekiz'i tebrik ediyorum.Şehirlerimize rehber olacak bu tarz çalışmaların örnek olması dileğiyle...
👏👏👏
Emeğinize sağlık. Güzel bir anlatım ve video olmuş.
Cok saol
Emeği geçen herkese teşekkür 👏👏👏
Nigde'mizin tarihi tanıtımda çok başarılı bir seri devam ediyor.Basta Türk Ocakları Niğde Şube başkanımız ve yönetimine ayrica anlatımda görev alan Sayın Mehmet Ekiz hocamıza teşekkür ederim