Yaa LÜTFENNNN DEVAMI GELSİN LÜTFENNN bak şimdi 125 abonen oldu 10+ yorumda oldu şu 80+ likeni bi çıkar ve devamı gelsin kaç gündür uyumuyorum taktım ben bu hikayeye her gün telfona bakıyorum geldimi acaba lütfen DEVAMI GELSİN LÜTFENNNNNNN❤😢😢
_•Davette gördüğün Mafya grubunun hedefi olursun•_ ▪︎Talia·˚ ༘ ▪︎Jeon Jungkook·˚ ༘ 2.bölüm - _Hatırlatma_ "Mafya." Dediğinde tüylerim diken-diken oldu. Ama kendimi ezdiremezdim. "Mafya..?" Diye tekrarladım. "Yeah." İngilizce cevap vermişti. İşte şimdi tırsmıştım. _Hatırlatma bitti._ _Talia'nın anlatımıyla_ Ne olucaktı şimdi. Neden beni hedef olarak seçtiler,ben ne yaptım ki onlara. "Hadi ama,davetin başlamadan gittim diye bunları yapıyor olamazsınız." Dediğimde dudağı kenara kıvrıldı. "Akıllısın,aslında o yüzden olabilirdi. Ama ortada daha mühüm bir sebeb varken..neden böyle birşey sebeb olsun ki?" Dediğinde şaşırmıştım. Başka nasıl bir sebeb ola bilirdi. Ve ya nasıl bir sebeb. "Ben neden buradayım Jeon Jungkook?" Dediğimde o da şaşırdı. "İsmimi biliyorsun demek?Güzel,nedenini söylesem ne eğlencesi kalır ki." Demişti. "Eğlenecek başka birini bul bence." Gülmüştü. _Komik birşey mi söylemiştim?Mal işte._ "Komik olan ne?Bende gülmek istiyorum da." Beni dinlemeden arkasını döndü. Yanındakı sarışın çocukla birlikte dışarı çıktı. Dalga mı geçiyordu? "Ben neden buradayım?" Dedim yanımda olan kişiye. "Sana bunun sebebini neden söyleyim?"dedi ve yanıma yaklaştı. Arkama geçti,bağlı olan kollarımı nazikce açtı. "Benim nasıl bir yanlışım oldu ki buradayım?" Dedim bir anlık durdu. "İnan bana ya da..inanma bana,bilmiyorum. Hyung ne derse o güzellik." Dedi ve o da gitti. Yine kendimle baş-başaydım. Sahi ben her zaman tek başımaydım,buna şaşırmam gerekmiyor. Beni daha önceden tanıyor gibiler ki öyle. Tanımasalar o davete çağırmazdılar. Neden o davete çağırıldım o zaman. Galiba davetin sonuna kadar otursaydım yine ayni şey olucaktı. Yani yine kaçırılıcaktım. Buna kaçırılmak denmez,elim kolum bağlı falan değil. Sadece adı üstünde bir mafya çetesi tarafından kaçırıldım. _Mafya çetesi_ bir dakika.. "Mafya çetesi mi!" Tanrım,ben ne saçmalıyorum. Neden kaçırılmayı bu kadar normalleştirdim! Resmen Mafya beni kaçırmıştı. Bunlar kesin beni öldürecek,ama bunun sebebini öğrenmeden ölemem. Ayağa kalktım,derinden bir nefes aldım. Ev büyük bir eve benzemiyordu. Ama küçükte değildi,şuan sadece olanları öğrenmek istiyordum. Kapıyı açtım,açıktı..bu nedense pek cazib gelmedi. E bana aksiyon bırakmamışlar ki,ben anatharı falan bulmak içinde çabalamalıydım. "Söylediğim şeye bak ya!İşimi kolaylaştırmışlar mafyalar" dedim ve bedenimi odadan dışarı çıkardım. Ev o kadarda büyük değildi gerçektende,normal iki katlı evdi. Merdivenler tam odanın yanındaydı. Ellerimi merdivenin kenarlarından tutarak ilerlemeye başladım. Çok inmemiştim,ama karşımda saray gibi bir yer göründü. Gerçekten çok güzeldi,4 oda ayrılıyordu burada. Sağ taraftan sesler geliyordu. Çok inmeden sesleri dinlemeye çalıştım. Birşeyler duyuyordum en azından. "Jungkook,çocukluğu kes. Ortada hiç bir sebeb yokken kızı kaçırdık. Şimdi de öldürelim diyorsun..sen iyi misin kardeşim" dedi birisi. Ne yani öldürülücekmiydim? "Hah. Ortada bir sebeb yok mu?Ortada çok sebeb var Namjoon! O kız bize lazım anlıyor musun?Tabikide onu öldürmeyeceğim!"demişti Jeon. Peki napıcaktı,ben onların neyine lazımdım ki! "O kız neyimize lazım @mına koym,normal kız işte" demişti biri. Haklıydı işte ben onların neyine lazdımdım. "Bakın şim-" diyecekti ki,yanımda birini hiss etmemle çığlık atmam bir olmuştu. "AAAAAA" o an kafama silah dayandı. Ve boğazımdan tutuldu. Yüzü görünmüyordu,kapalıydı her tarafı. "Tanrım benim günahım ne!"demiştim. Ve oturma odasından hepsi birden çıkmıştı. Hepsi telaşlanmıştı,ama sonra telaşları geçti. "Olum Jakcson napıyorsun" dedi aralarından biri. "Ne bileyim kız sizi dinliyordu o yüzden hem bu kız kim?" Dedi Jakcson denen adam. "Bizimi dinliyordu?Kızım şaka mısın?" Demişti Jungkook. "Ya asıl siz mi şakasınız beni sebepsizce kaçırıyorsunuz,sonra elimi kolumu açıyorsunuz. Şimdi ise sizi dinliyorum neden şaşırıyorsun acaba!Beni neden kaçırdığını söyleyene kadar böyle olucak!" Dediklerimi dikkatlice hepsi dinledi. "Tamam deli kadın anlatıcam!Ama sen bunu kabul etmek zorundasın!" Dedi ve oturma odasına geçti. Hemen arkasından gittim. Benim arkamdan da arkadaşları geldi. Tam önüne oturdum. "Öncelikle farkındaysan biz mafyayız. Bu yüzden normal olarak düşmanlarımız çok fazla. Bunlardan biride Mark, şimdi diyeceksin bundan bana ne. Mark seni seviyor,bu gerçek mi değil mi bilmiyorum. Ama seni sevdiğini hep dile getirir. Şimdi diyeceksin ki ben öyle birini tanımıyorum. Çok normal,çünkü sana görünmüyor. Uzaktan seviyor anlamında yani Talia. Senden isteğim yarın akşam biz Bar'a gideceğiz. Mark genellikle hatta çoğunlukla o barda olur. Seni orada görse yanına gelir. Şimdi planı derinliğe kadar konuşamam. Kısaca söylüyorum. Senin yanına gelicek ve sen onun cebindeki fotoğrafı götüreceksin. Sana zarar veremez çünkü bizde orda olucaz. Şimdi..zaten itiraz rtme gibi bir hakk tanımıyorum sana. Yarın akşam,bara gidiyoruz ve o fotoğrafı alıyorsun. Seni..o davete niye çağırdığıma gelirsek..Mark o gün o davetteydi. Sen görmedin,onun seni sevdiğinden emin olmak adına seni çağırmıştım. Hatta seni orada kaçırmak fikrindeydim..ancak abini çağırdığın için onun yanında bunu yapamazdım. Mark'tan o fotoğrafı aldıktan sonra zaten senden nefret edicektir. Sana birşey yapamaz çünkü sana karşı hissleri var. Neyse..anladın mı şimdi?" Dediklerini idrak etmeye çalışıyordum. Gerçekten aklım karışmıştı. Resmen benden bir katille oyun oynamamı istiyordu. Şuan onu cevaplamam gerekiyordu ama ilk önce sorumu soracaktım. "Bunu yapsam beni bırakıcak mısın?"dediğimde tekrar bana baktı. "Belki.." dediğinde hemen cevapladım. "Ne demek belki ya!Ben burda bir katille oyun oynayım sen beni bırakma!" Dediğimde ayağa kalktı. "Sana isteğini soran olmadı anlıyor musun!Yapıcaksın bu kadar basit" dedi ve gitti. Bende hemen arkasından gittim az önceki odaya gitmişti üst katta ki. Arkasından içeri girdim ve kapıyı kapattım. "Jungkook!Farkında mısın?Bunu yaparak canımı tehlikeye atıyorum!O adamın beni sevmesi ve ya onun zaafı olmam bana zarar vermesi gerçeğini değiştirmiyor! İstese bana herşeyi yapa bilir." Dediğimde arkasını döndü. Gözünden resmen alev fışkırıyordu. Kollarımdan tuttu ve beni kapıya itti. Elleri hala kollarımdaydı,gözleri ise tam siyah irislerime bakıyordu. "İşte bu yüzden Talia!Neden anlamak istemiyorsun,burada kalmalısın çünkü sana zarar vere bilir!Anlıyor musun?!" Bağırarak konuşuyordu. Korkmadım değil.. "Oh,peki..diyelim ki yaptım Jungkook..ya sizin yanınızdayken bile bana birşey yaparsa o zaman napıcaksın acaba?"sakince konuştuğum için o da sanki biraz sakinleşmişti. Ama hala beni bırakmıyordu. "Eğer benim yanımdaysan kimse sana birşey yapamaz anladın mı?Şimdi odamdan ayrıl yoksa.." dediğinde odasını inceledim. Onu ittirdim ve incelemeye başladım. Sonra durdum ve arkamı döndüm. Tekrar ona yaklaştım "Yoksa ne Jeon..?" Dememle gözleri kısıldı. "Jeon ha..sevdim bunu."dediğinde sırıtmaya başladı. Bende sırıttım. "İyi bundan sonra öyle seslenirim Jeon." Dedim ve odadan çıktım.. -Son🎀 Sınır: 90+ beğeni 125 abone 10+ yorum
_•Davette gördüğün Mafya grubunun hedefi olursun•_ ▪︎Talia ▪︎Jeon Jungkook - _Talia'nın anlatımıyla_ Bu gün önemli bir davet vardı. Daha doğrusu bana gelen mektubda böyle yazılmıştı. Davetin önemli olduğu ve katılmam gerektiği yazılmıştı. İlk önce gitmeyecektim,ancak biraz düşündükten sonra bu mektubu kimin yazdığını merak ettiğim için gidecektim. Davet saatine çok az kalmıştı. Bende yavaştan hazırlanmak için odama adımladım. Aslında böyle davet işleri pek benlik değildi ve işim değildi. Ben sadece çiçeklerle uğraşan bir tatlı bir Cafe'nin yöneticisiydim. İşimden gayette memnundum. Çünkü bu işle uğraşırken kendimi bulduğumu fark etmiştim. "Her neyse ben hazırlanmaya başlayım" diyerek dolaba adımladım. Düz,dekoltesiz,sade ama şık gece mavisi bir elbise seçtim. Bu kıyafeti çok seviyordum. _Bir arkadaşımın hediyesiydi._ Kıyafeti seçtikten sonra bir kenara oturdum. Telefonu elime aldığım gibi bildirim geldi. Bilinmeyen bir numaradandı. Cevaplamak adına tıkladım. _Bilinmeyen Numara_ -İyi Günler Bayan Talia. Umarım ki iyisinizdir. -Davete gelecek misiniz..? -Gelmenizi umuyorum. _Talia_ -Merhaba. -Geleceğim evet. Ve bir daha rahatsız etmemenizi umuyorum. Yazdıktan sonra derin bir iç çektim. Ve ardından numarayı engelledim. Keşke normal bir şekilde kim olduklarını belirtseler. Ayağa kalktım,telefonumu bir yatağın üstüne attım. Makyaj masamın önüne geçtim. Saçımı nasıl yapacağımı düşünmeye başladım. "Acaba açık mı bıraksam..yok bunlar böyle ciddi insanlara benziyorlar. Benim öyle cici bici halim iyi olmaz orada öyle" dedikten sonra saçımı düzleştirip,aşağıdan toplama kararı aldım. Aynı atkuyruğu gibi. "Tanrım..o zaman kıyafetide değiştirmeliyim." Olduğum yerden kalktım ve az önce yatağa koyduğum elbisemi aldım,dolaba doğru adımladım. Elbiseyi yerine koydum. Ve siyah maskülen pantalon seçtim. Üzerine de beyaz gömlek. Daha sonra beyaz bir çanta aldım. İşte bu sefer hazırdım.Tekrar makyaj masama oturdum hazırlanmaya başladım. (...) Sonunda artık gidiyordum. Bana VIP misafir olduğumu söylemiştiler. Umarım öyledir ve sorun çıkmaz. Taksiye atladım ve verilmiş adrese gittim. Ev mi desem Saray mı desem anlamadım. Bu ev çok büyük. Kapının önünde iri cüsseli iki kişi durmuştu. "*** Talia..?" Dediklerinde başımı kaldırdım. Ve ardından çok bekletmeden olumlu başımı anlamda salladım. "Buyrun içeri geçin." Deyip yol verdiler. İçeri girdiğim an bir kaç kişinin gözü beni buldu. Nedense..şuan kendimi av gibi hiss ediyorum. Yanıma bir kadın geldi. Bana gülümseyerek bakıyordu. Ama bu ciddi ve tehlikeli ortamda sahte gülümsemeye kanacak kadar aptal değildim. Düz yüzümü değiştirmedim. "Merhaba Bayan Talia. Ben Laura. Size masanızı göstereyim. Lütfen beni takip edin." Dedikten sonra tekrardan gülümseyerek arkasını döndü. Dediğini yaptım,masama geçtim. Bazıları bana bakarak konuşuyordu. Bu oldukca rahatsız ediciydi. Gözlerim bahçede gezerken karşılaştım siyah irisler beni korkutmuştu. Hemde bir değil,iki değil,üçte değil..yedi tane. İşte şimdi buradaki avın ben olduğumdan emin olmuştum. Onlardan gözlerimi çekerek önüme döndüm. Masamda türlü-türlü içkiler vardı. Ama ben içki kullanmam. "Bayan Talia hangisinden içersiniz?"yanıma bir garson yaklaştığında irkilmedim değil. "Ben içki kullanmam." Dedim. Garson şaşırmıştı,çünkü buraraki herkes şuan içki içmekle meşguldu. "Peki efendim ben size su getireyim o zaman." Dediğinde onu durdum. "Baksana. İstemez,sana sadece bir soru soracağım o da meraktan başka bir amacım yok." Dediğimde ciddileşti. "Buyrun" dediğinde sorumu sordum. "Bu davetin sahibi kim..?" Demiştim. "Jeon Jungkook. Umarım işinize yaramışımdır Bayan. Üzgünüm gitmeliyim." Dediğinde ona gitmesini söyledim. _Jeon Jungkook._ Kimdi bu?Hiç duymamıştım ismini. Neden beni davete çağırdı,hani yani amacı ne bunların. Bu kadar soru içerisinde anladığım tek şey hemen buradan gitmem. Telefonumu çantamdan çıkardım. Ve abime yazdım,evet, en iyi çözüm buydu. _Talia_ -Çabuk beni ara ve acilen yanına gelmemi söyle. _Nolan_ -Talia -Noluyor iyi misin? _Talia_ -Ara Nolan. Beni aramasıyla çok bekletmeden açtım. Sanki hiç birşeyden haberim yokmuş gibi konuşmaya başladım. Hatta yalandan telaşlandım. "Tamam Nolan!Ben sana konum atıyorum hemen beni almaya gel." Vakit kayb etmeden konumu attım. Az önceki kadın bana yaklaştı. "Bayan Talia,bir yere mi gidiyorsunuz.?" Dediğinde içimden sövmüştüm. Sana ne be kadın. "Evet. Abim hemen gelmemi söyledi acil bir durum var. Davet sahibine özürümü iletirsiniz lütfen." Dedim ve hiç düşünmeden çantamı götürerek bahçeden ayrıldım. Nolan'ın hemen gelmesi için dua ediyordum. Sağ taraftan bir araba geliyordu. Bu Nolan'ın arabasıydı. Tam diğer tarafa geçecekken kolumdan biri tuttu. İşte şimdi yandım. Arkamı döndüğümde az önce bakıştığım adamın olduğunu gördüm. "Beyefendi bırakırmısınız?" Dediğimde ciddi ifadesini bozmadan konuşmaya başladım. "Benim davetime geldiysen,benim iznim olmadan gidemezsin. Yoksa cezası olur." Dediğinde gözümü devirdim. "Size ne acaba!Gideceğim yer benim,fikrim benim,aklım benim istediğimi yaparım. Hem benim hiç kimseyi tanımadığım bir davette ne işim var!Çok sıkıcı oldu."dediğimde şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı,sinirden gülmeye başladı. "Kız kardeşimi bırak sonu hiç iyi olmaz."ses Nolan'a aitti. Nolan'ı kurtarıcım ilan ediyorum. Bırakmıyordu,ama zorla kolumu çektim ondan. Hemen Nolan'ın yanına gittim. Arabaya bindim. Arkamdan birşey söyledi..ama umrum dışı şuan. "Bana herşeyi anlatmaya ne dersin Talia..?"dediğinde derin bir iç çektim. (...) Sabah uyandığım gibi kıyafet seçmeye başladım. Kahvaltımı Cafe'de yapıyordum. Üzerime çiçekli elbise giydim. Telefonumu ve çantamı alarak evden çıktım. Taksiye atlayıp,cafe'ye gittim. İçeri girdiğimde beni Seol-ya karşılamıştı. "Günaydın Seol-ya. Müşteri geldi mi?" Dedim çantamı masama bırakırken "Hayır Bayan Talia. Gelen giden olmadı.." dediğinde endişelenmiştim. Genelde küçük bir kız çocuğu gelirdi hep. "Peki şu küçük kız..o da mı gelmedi?" Başını 'hayır' anlamında salladığında onu onayladım. Dükkanı 'Açık' yazısına çevirdikten sonra dışarı çıktım. Şöyle temiz bir hava bana iyi gelicekti. Havanı çok ağır bir koku bozdu. Evet,çok ağırdı. Gözlerimin yavaşca kapandığını hiss ettim. _Sonrası Karanlık_ Gözlerimi açtığımda elim,kolum bağlı değildi. Ama kaçırılmıştım. Bu nasıl birşeydi böyle?İçeri üç kişi girdi. İlk tanıyamadım. Daha sonra dün davette gördüğüm adam olduğunu anladım. Tanrım..ben nasıl birine bulaşdım. "Nerdeyim ben?Bunu yapmanız ne kadar doğru(!?)" Yanıma yaklaştı Jeon Jungkook. "Sana cezam olucağını söylemiştim Talia." Dediğinde güldüm. "Bi git ya!Sana ne ne zaman ne yapacağım. Sen oraya geldiğime şükür etmeliydin!"dediğimde güldüler. "Sen bizim kim olduğumuzu anlamadın galiba..?"konuştu yanında duran biri. "Kimsiniz siz?" "Mafya." Dediğinde tüylerim diken-diken oldu. Ama kendimi ezdiremezdim. "Mafya..?" Diye tekrarladım. "Yeah." İngilizce cevap vermişti. İşte şimdi tırsmıştım. _-Bölüm Sonu_
Yaa 7 ay olmuş deyamı yok ama
Yaa 7 ay olmuş lütfen devamı gelsin çok merak ettim lütfeeeeeeeeen
Agaa 6 ay olmuş tüm sınırda dolmuş ama yb yooğk :(
DEVAM VERIN BANA AQQQ
Sinir doldu ne zaman atarsin
Sınır dolmuş devamı gelebilirmi
Yazarım,yeni bölüm gelsin lütfen 😢
Aşkkk noluuuurrr devamını çabuk attt44
Devammmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm plssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssss😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢
Devamı gelsin lütfennn❤️
Devamı gelsin artııık❤❤
Ya sınır doldu hadiiiii
Sınır doldu
İkinci bölüm nerede bulamadım tekrar paylaşabilir misin?
Devamı gelebilir mi acceebaa??
Sinit doldu ve gecti yeni bolum gelsin artik nolur 😢❤
Aşırı iyi
Yaa LÜTFENNNN DEVAMI GELSİN LÜTFENNN bak şimdi 125 abonen oldu 10+ yorumda oldu şu 80+ likeni bi çıkar ve devamı gelsin kaç gündür uyumuyorum taktım ben bu hikayeye her gün telfona bakıyorum geldimi acaba lütfen DEVAMI GELSİN LÜTFENNNNNNN❤😢😢
hade
Müppppppp
Yeni bğlüm ne zaman?
Sınır dolduğu zaman
Aşkım sınırın tamamlan mis neredeyse hadi at sınırın tamamlanmasına son bir beğeni kalmış hadi lutfeeeennn ❤❤❤
Bittimi devam edicekmi
Etsin lütfennn sınırı falan boşver hikaye çok güzel devamı gelmezse hiç güzel bir son olmazz
@@tugbakus295 devam edicek
@@Dark.draculaa oh Allah'ıma şükürler olsun
İlk🥳
@@Məmmədli059 tebriklerr🎀
@@Dark.draculaa teşekkürler 🥰
@@Dark.draculaa ve çok güzel olmuş ellerine sağlık. Acaba yeni bölüm ne zaman gelir?
@@Məmmədli059 sınır dolduğu zamann
_•Davette gördüğün Mafya grubunun hedefi olursun•_ ▪︎Talia·˚ ༘ ▪︎Jeon Jungkook·˚ ༘ 2.bölüm - _Hatırlatma_ "Mafya." Dediğinde tüylerim diken-diken oldu. Ama kendimi ezdiremezdim. "Mafya..?" Diye tekrarladım. "Yeah." İngilizce cevap vermişti. İşte şimdi tırsmıştım. _Hatırlatma bitti._ _Talia'nın anlatımıyla_ Ne olucaktı şimdi. Neden beni hedef olarak seçtiler,ben ne yaptım ki onlara. "Hadi ama,davetin başlamadan gittim diye bunları yapıyor olamazsınız." Dediğimde dudağı kenara kıvrıldı. "Akıllısın,aslında o yüzden olabilirdi. Ama ortada daha mühüm bir sebeb varken..neden böyle birşey sebeb olsun ki?" Dediğinde şaşırmıştım. Başka nasıl bir sebeb ola bilirdi. Ve ya nasıl bir sebeb. "Ben neden buradayım Jeon Jungkook?" Dediğimde o da şaşırdı. "İsmimi biliyorsun demek?Güzel,nedenini söylesem ne eğlencesi kalır ki." Demişti. "Eğlenecek başka birini bul bence." Gülmüştü. _Komik birşey mi söylemiştim?Mal işte._ "Komik olan ne?Bende gülmek istiyorum da." Beni dinlemeden arkasını döndü. Yanındakı sarışın çocukla birlikte dışarı çıktı. Dalga mı geçiyordu? "Ben neden buradayım?" Dedim yanımda olan kişiye. "Sana bunun sebebini neden söyleyim?"dedi ve yanıma yaklaştı. Arkama geçti,bağlı olan kollarımı nazikce açtı. "Benim nasıl bir yanlışım oldu ki buradayım?" Dedim bir anlık durdu. "İnan bana ya da..inanma bana,bilmiyorum. Hyung ne derse o güzellik." Dedi ve o da gitti. Yine kendimle baş-başaydım. Sahi ben her zaman tek başımaydım,buna şaşırmam gerekmiyor. Beni daha önceden tanıyor gibiler ki öyle. Tanımasalar o davete çağırmazdılar. Neden o davete çağırıldım o zaman. Galiba davetin sonuna kadar otursaydım yine ayni şey olucaktı. Yani yine kaçırılıcaktım. Buna kaçırılmak denmez,elim kolum bağlı falan değil. Sadece adı üstünde bir mafya çetesi tarafından kaçırıldım. _Mafya çetesi_ bir dakika.. "Mafya çetesi mi!" Tanrım,ben ne saçmalıyorum. Neden kaçırılmayı bu kadar normalleştirdim! Resmen Mafya beni kaçırmıştı. Bunlar kesin beni öldürecek,ama bunun sebebini öğrenmeden ölemem. Ayağa kalktım,derinden bir nefes aldım. Ev büyük bir eve benzemiyordu. Ama küçükte değildi,şuan sadece olanları öğrenmek istiyordum. Kapıyı açtım,açıktı..bu nedense pek cazib gelmedi. E bana aksiyon bırakmamışlar ki,ben anatharı falan bulmak içinde çabalamalıydım. "Söylediğim şeye bak ya!İşimi kolaylaştırmışlar mafyalar" dedim ve bedenimi odadan dışarı çıkardım. Ev o kadarda büyük değildi gerçektende,normal iki katlı evdi. Merdivenler tam odanın yanındaydı. Ellerimi merdivenin kenarlarından tutarak ilerlemeye başladım. Çok inmemiştim,ama karşımda saray gibi bir yer göründü. Gerçekten çok güzeldi,4 oda ayrılıyordu burada. Sağ taraftan sesler geliyordu. Çok inmeden sesleri dinlemeye çalıştım. Birşeyler duyuyordum en azından. "Jungkook,çocukluğu kes. Ortada hiç bir sebeb yokken kızı kaçırdık. Şimdi de öldürelim diyorsun..sen iyi misin kardeşim" dedi birisi. Ne yani öldürülücekmiydim? "Hah. Ortada bir sebeb yok mu?Ortada çok sebeb var Namjoon! O kız bize lazım anlıyor musun?Tabikide onu öldürmeyeceğim!"demişti Jeon. Peki napıcaktı,ben onların neyine lazımdım ki! "O kız neyimize lazım @mına koym,normal kız işte" demişti biri. Haklıydı işte ben onların neyine lazdımdım. "Bakın şim-" diyecekti ki,yanımda birini hiss etmemle çığlık atmam bir olmuştu. "AAAAAA" o an kafama silah dayandı. Ve boğazımdan tutuldu. Yüzü görünmüyordu,kapalıydı her tarafı. "Tanrım benim günahım ne!"demiştim. Ve oturma odasından hepsi birden çıkmıştı. Hepsi telaşlanmıştı,ama sonra telaşları geçti. "Olum Jakcson napıyorsun" dedi aralarından biri. "Ne bileyim kız sizi dinliyordu o yüzden hem bu kız kim?" Dedi Jakcson denen adam. "Bizimi dinliyordu?Kızım şaka mısın?" Demişti Jungkook. "Ya asıl siz mi şakasınız beni sebepsizce kaçırıyorsunuz,sonra elimi kolumu açıyorsunuz. Şimdi ise sizi dinliyorum neden şaşırıyorsun acaba!Beni neden kaçırdığını söyleyene kadar böyle olucak!" Dediklerimi dikkatlice hepsi dinledi. "Tamam deli kadın anlatıcam!Ama sen bunu kabul etmek zorundasın!" Dedi ve oturma odasına geçti. Hemen arkasından gittim. Benim arkamdan da arkadaşları geldi. Tam önüne oturdum. "Öncelikle farkındaysan biz mafyayız. Bu yüzden normal olarak düşmanlarımız çok fazla. Bunlardan biride Mark, şimdi diyeceksin bundan bana ne. Mark seni seviyor,bu gerçek mi değil mi bilmiyorum. Ama seni sevdiğini hep dile getirir. Şimdi diyeceksin ki ben öyle birini tanımıyorum. Çok normal,çünkü sana görünmüyor. Uzaktan seviyor anlamında yani Talia. Senden isteğim yarın akşam biz Bar'a gideceğiz. Mark genellikle hatta çoğunlukla o barda olur. Seni orada görse yanına gelir. Şimdi planı derinliğe kadar konuşamam. Kısaca söylüyorum. Senin yanına gelicek ve sen onun cebindeki fotoğrafı götüreceksin. Sana zarar veremez çünkü bizde orda olucaz. Şimdi..zaten itiraz rtme gibi bir hakk tanımıyorum sana. Yarın akşam,bara gidiyoruz ve o fotoğrafı alıyorsun. Seni..o davete niye çağırdığıma gelirsek..Mark o gün o davetteydi. Sen görmedin,onun seni sevdiğinden emin olmak adına seni çağırmıştım. Hatta seni orada kaçırmak fikrindeydim..ancak abini çağırdığın için onun yanında bunu yapamazdım. Mark'tan o fotoğrafı aldıktan sonra zaten senden nefret edicektir. Sana birşey yapamaz çünkü sana karşı hissleri var. Neyse..anladın mı şimdi?" Dediklerini idrak etmeye çalışıyordum. Gerçekten aklım karışmıştı. Resmen benden bir katille oyun oynamamı istiyordu. Şuan onu cevaplamam gerekiyordu ama ilk önce sorumu soracaktım. "Bunu yapsam beni bırakıcak mısın?"dediğimde tekrar bana baktı. "Belki.." dediğinde hemen cevapladım. "Ne demek belki ya!Ben burda bir katille oyun oynayım sen beni bırakma!" Dediğimde ayağa kalktı. "Sana isteğini soran olmadı anlıyor musun!Yapıcaksın bu kadar basit" dedi ve gitti. Bende hemen arkasından gittim az önceki odaya gitmişti üst katta ki. Arkasından içeri girdim ve kapıyı kapattım. "Jungkook!Farkında mısın?Bunu yaparak canımı tehlikeye atıyorum!O adamın beni sevmesi ve ya onun zaafı olmam bana zarar vermesi gerçeğini değiştirmiyor! İstese bana herşeyi yapa bilir." Dediğimde arkasını döndü. Gözünden resmen alev fışkırıyordu. Kollarımdan tuttu ve beni kapıya itti. Elleri hala kollarımdaydı,gözleri ise tam siyah irislerime bakıyordu. "İşte bu yüzden Talia!Neden anlamak istemiyorsun,burada kalmalısın çünkü sana zarar vere bilir!Anlıyor musun?!" Bağırarak konuşuyordu. Korkmadım değil.. "Oh,peki..diyelim ki yaptım Jungkook..ya sizin yanınızdayken bile bana birşey yaparsa o zaman napıcaksın acaba?"sakince konuştuğum için o da sanki biraz sakinleşmişti. Ama hala beni bırakmıyordu. "Eğer benim yanımdaysan kimse sana birşey yapamaz anladın mı?Şimdi odamdan ayrıl yoksa.." dediğinde odasını inceledim. Onu ittirdim ve incelemeye başladım. Sonra durdum ve arkamı döndüm. Tekrar ona yaklaştım "Yoksa ne Jeon..?" Dememle gözleri kısıldı. "Jeon ha..sevdim bunu."dediğinde sırıtmaya başladı. Bende sırıttım. "İyi bundan sonra öyle seslenirim Jeon." Dedim ve odadan çıktım.. -Son🎀 Sınır: 90+ beğeni 125 abone 10+ yorum
Devamı yok mu....
Var geldi
@@Dark.draculaa yess beee
Çok güzel olmuş eline sağlık devamını sabırsızlıkla bekliyorum 🩵🤌
Geldi
Yeni bölüm ne zaman gelir?
Devamı geldii
Yeni bölüm gelsin lütfennnnnnnnnn🥺🙏
Yeni bölüm geldi
Devamı gelsinn
Geldi devamı
Gelmezse çatlarım
Geldi bilee
Ne zaman part iki gelir? 3 hafta olmuş
Geldii
Geldiğinde haber verinn
Geldii
Başlangıcı bile bu kadar iyiyse kurgunun tamamını düşünemiyorum çok iyiii
Devamın gelsin lütfen çok güzel olmuş eline koluna sağlık sürekli kontrol ediyorum Devamın gelmedin
Devamı geldi
İkiiiiii
_•Davette gördüğün Mafya grubunun hedefi olursun•_ ▪︎Talia ▪︎Jeon Jungkook - _Talia'nın anlatımıyla_ Bu gün önemli bir davet vardı. Daha doğrusu bana gelen mektubda böyle yazılmıştı. Davetin önemli olduğu ve katılmam gerektiği yazılmıştı. İlk önce gitmeyecektim,ancak biraz düşündükten sonra bu mektubu kimin yazdığını merak ettiğim için gidecektim. Davet saatine çok az kalmıştı. Bende yavaştan hazırlanmak için odama adımladım. Aslında böyle davet işleri pek benlik değildi ve işim değildi. Ben sadece çiçeklerle uğraşan bir tatlı bir Cafe'nin yöneticisiydim. İşimden gayette memnundum. Çünkü bu işle uğraşırken kendimi bulduğumu fark etmiştim. "Her neyse ben hazırlanmaya başlayım" diyerek dolaba adımladım. Düz,dekoltesiz,sade ama şık gece mavisi bir elbise seçtim. Bu kıyafeti çok seviyordum. _Bir arkadaşımın hediyesiydi._ Kıyafeti seçtikten sonra bir kenara oturdum. Telefonu elime aldığım gibi bildirim geldi. Bilinmeyen bir numaradandı. Cevaplamak adına tıkladım. _Bilinmeyen Numara_ -İyi Günler Bayan Talia. Umarım ki iyisinizdir. -Davete gelecek misiniz..? -Gelmenizi umuyorum. _Talia_ -Merhaba. -Geleceğim evet. Ve bir daha rahatsız etmemenizi umuyorum. Yazdıktan sonra derin bir iç çektim. Ve ardından numarayı engelledim. Keşke normal bir şekilde kim olduklarını belirtseler. Ayağa kalktım,telefonumu bir yatağın üstüne attım. Makyaj masamın önüne geçtim. Saçımı nasıl yapacağımı düşünmeye başladım. "Acaba açık mı bıraksam..yok bunlar böyle ciddi insanlara benziyorlar. Benim öyle cici bici halim iyi olmaz orada öyle" dedikten sonra saçımı düzleştirip,aşağıdan toplama kararı aldım. Aynı atkuyruğu gibi. "Tanrım..o zaman kıyafetide değiştirmeliyim." Olduğum yerden kalktım ve az önce yatağa koyduğum elbisemi aldım,dolaba doğru adımladım. Elbiseyi yerine koydum. Ve siyah maskülen pantalon seçtim. Üzerine de beyaz gömlek. Daha sonra beyaz bir çanta aldım. İşte bu sefer hazırdım.Tekrar makyaj masama oturdum hazırlanmaya başladım. (...) Sonunda artık gidiyordum. Bana VIP misafir olduğumu söylemiştiler. Umarım öyledir ve sorun çıkmaz. Taksiye atladım ve verilmiş adrese gittim. Ev mi desem Saray mı desem anlamadım. Bu ev çok büyük. Kapının önünde iri cüsseli iki kişi durmuştu. "*** Talia..?" Dediklerinde başımı kaldırdım. Ve ardından çok bekletmeden olumlu başımı anlamda salladım. "Buyrun içeri geçin." Deyip yol verdiler. İçeri girdiğim an bir kaç kişinin gözü beni buldu. Nedense..şuan kendimi av gibi hiss ediyorum. Yanıma bir kadın geldi. Bana gülümseyerek bakıyordu. Ama bu ciddi ve tehlikeli ortamda sahte gülümsemeye kanacak kadar aptal değildim. Düz yüzümü değiştirmedim. "Merhaba Bayan Talia. Ben Laura. Size masanızı göstereyim. Lütfen beni takip edin." Dedikten sonra tekrardan gülümseyerek arkasını döndü. Dediğini yaptım,masama geçtim. Bazıları bana bakarak konuşuyordu. Bu oldukca rahatsız ediciydi. Gözlerim bahçede gezerken karşılaştım siyah irisler beni korkutmuştu. Hemde bir değil,iki değil,üçte değil..yedi tane. İşte şimdi buradaki avın ben olduğumdan emin olmuştum. Onlardan gözlerimi çekerek önüme döndüm. Masamda türlü-türlü içkiler vardı. Ama ben içki kullanmam. "Bayan Talia hangisinden içersiniz?"yanıma bir garson yaklaştığında irkilmedim değil. "Ben içki kullanmam." Dedim. Garson şaşırmıştı,çünkü buraraki herkes şuan içki içmekle meşguldu. "Peki efendim ben size su getireyim o zaman." Dediğinde onu durdum. "Baksana. İstemez,sana sadece bir soru soracağım o da meraktan başka bir amacım yok." Dediğimde ciddileşti. "Buyrun" dediğinde sorumu sordum. "Bu davetin sahibi kim..?" Demiştim. "Jeon Jungkook. Umarım işinize yaramışımdır Bayan. Üzgünüm gitmeliyim." Dediğinde ona gitmesini söyledim. _Jeon Jungkook._ Kimdi bu?Hiç duymamıştım ismini. Neden beni davete çağırdı,hani yani amacı ne bunların. Bu kadar soru içerisinde anladığım tek şey hemen buradan gitmem. Telefonumu çantamdan çıkardım. Ve abime yazdım,evet, en iyi çözüm buydu. _Talia_ -Çabuk beni ara ve acilen yanına gelmemi söyle. _Nolan_ -Talia -Noluyor iyi misin? _Talia_ -Ara Nolan. Beni aramasıyla çok bekletmeden açtım. Sanki hiç birşeyden haberim yokmuş gibi konuşmaya başladım. Hatta yalandan telaşlandım. "Tamam Nolan!Ben sana konum atıyorum hemen beni almaya gel." Vakit kayb etmeden konumu attım. Az önceki kadın bana yaklaştı. "Bayan Talia,bir yere mi gidiyorsunuz.?" Dediğinde içimden sövmüştüm. Sana ne be kadın. "Evet. Abim hemen gelmemi söyledi acil bir durum var. Davet sahibine özürümü iletirsiniz lütfen." Dedim ve hiç düşünmeden çantamı götürerek bahçeden ayrıldım. Nolan'ın hemen gelmesi için dua ediyordum. Sağ taraftan bir araba geliyordu. Bu Nolan'ın arabasıydı. Tam diğer tarafa geçecekken kolumdan biri tuttu. İşte şimdi yandım. Arkamı döndüğümde az önce bakıştığım adamın olduğunu gördüm. "Beyefendi bırakırmısınız?" Dediğimde ciddi ifadesini bozmadan konuşmaya başladım. "Benim davetime geldiysen,benim iznim olmadan gidemezsin. Yoksa cezası olur." Dediğinde gözümü devirdim. "Size ne acaba!Gideceğim yer benim,fikrim benim,aklım benim istediğimi yaparım. Hem benim hiç kimseyi tanımadığım bir davette ne işim var!Çok sıkıcı oldu."dediğimde şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı,sinirden gülmeye başladı. "Kız kardeşimi bırak sonu hiç iyi olmaz."ses Nolan'a aitti. Nolan'ı kurtarıcım ilan ediyorum. Bırakmıyordu,ama zorla kolumu çektim ondan. Hemen Nolan'ın yanına gittim. Arabaya bindim. Arkamdan birşey söyledi..ama umrum dışı şuan. "Bana herşeyi anlatmaya ne dersin Talia..?"dediğinde derin bir iç çektim. (...) Sabah uyandığım gibi kıyafet seçmeye başladım. Kahvaltımı Cafe'de yapıyordum. Üzerime çiçekli elbise giydim. Telefonumu ve çantamı alarak evden çıktım. Taksiye atlayıp,cafe'ye gittim. İçeri girdiğimde beni Seol-ya karşılamıştı. "Günaydın Seol-ya. Müşteri geldi mi?" Dedim çantamı masama bırakırken "Hayır Bayan Talia. Gelen giden olmadı.." dediğinde endişelenmiştim. Genelde küçük bir kız çocuğu gelirdi hep. "Peki şu küçük kız..o da mı gelmedi?" Başını 'hayır' anlamında salladığında onu onayladım. Dükkanı 'Açık' yazısına çevirdikten sonra dışarı çıktım. Şöyle temiz bir hava bana iyi gelicekti. Havanı çok ağır bir koku bozdu. Evet,çok ağırdı. Gözlerimin yavaşca kapandığını hiss ettim. _Sonrası Karanlık_ Gözlerimi açtığımda elim,kolum bağlı değildi. Ama kaçırılmıştım. Bu nasıl birşeydi böyle?İçeri üç kişi girdi. İlk tanıyamadım. Daha sonra dün davette gördüğüm adam olduğunu anladım. Tanrım..ben nasıl birine bulaşdım. "Nerdeyim ben?Bunu yapmanız ne kadar doğru(!?)" Yanıma yaklaştı Jeon Jungkook. "Sana cezam olucağını söylemiştim Talia." Dediğinde güldüm. "Bi git ya!Sana ne ne zaman ne yapacağım. Sen oraya geldiğime şükür etmeliydin!"dediğimde güldüler. "Sen bizim kim olduğumuzu anlamadın galiba..?"konuştu yanında duran biri. "Kimsiniz siz?" "Mafya." Dediğinde tüylerim diken-diken oldu. Ama kendimi ezdiremezdim. "Mafya..?" Diye tekrarladım. "Yeah." İngilizce cevap vermişti. İşte şimdi tırsmıştım. _-Bölüm Sonu_
İlk