- 108
- 69 087
Ön Türk Akademisi
เข้าร่วมเมื่อ 20 ก.พ. 2021
ÖN TÜRK AKADEMİSİ,
TÜRK OLMAYI ÜST KİMLİK, TÜM TÜRKLERİ EŞİT, ATATÜRK’Ü DOĞAL ÖNDER, AKIL VE BİLİMİ REHBER OLARAK KABUL EDEN, AYRIMCILIĞI REDDEDEN, ÇAĞDAŞ EVRENSEL DEĞERLERDEN VAZGEÇMEYEN,
TÜRK DİLİ, TARİHİ VE KÜLTÜR DEĞERLERİNİN ORTAYA ÇIKARTILMASI, ARAŞTIRILMASI VE TANITILMASI İÇİN ÇABA HARCAYAN BİLGİN VE ARAŞTIRMACILARIN GÖNÜLLÜ OLARAK BİR ARAYA GELDİĞİ BİR TOPLULUKTUR.
YAYINLARIMIZIN TÜM HAKLARI SAKLIDIR. ÖN TÜRK AKADEMİSİNİN VE KONUKLARIMIZIN BİLGİSİ DIŞINDA, ÖN TÜRK AKADEMİSİ YAYIN ORTAMLARI DIŞINDA KULLANILAMAZ.
KONUKLARIMIZIN YAYINLARIMIZDA DİLE GETİRDİKLERİ KENDİ ÖZGÜN GÖRÜŞ VE FİKİRLERİ OLUP TOPLULUĞUMUZUN ORTAK GÖRÜŞLERİNİ YANSITMAK AMACINDA DEĞİLDİR.
Videolarımız başta İngilizce olmak üzere, çeşitli dillerde alt yazılıdır. Ayarlardan alt yazı dili seçilerek izlenebilir.
Our videos are subtitled in various languages, especially English. You can watch it by selecting the subtitle language from the settings.
TÜRK OLMAYI ÜST KİMLİK, TÜM TÜRKLERİ EŞİT, ATATÜRK’Ü DOĞAL ÖNDER, AKIL VE BİLİMİ REHBER OLARAK KABUL EDEN, AYRIMCILIĞI REDDEDEN, ÇAĞDAŞ EVRENSEL DEĞERLERDEN VAZGEÇMEYEN,
TÜRK DİLİ, TARİHİ VE KÜLTÜR DEĞERLERİNİN ORTAYA ÇIKARTILMASI, ARAŞTIRILMASI VE TANITILMASI İÇİN ÇABA HARCAYAN BİLGİN VE ARAŞTIRMACILARIN GÖNÜLLÜ OLARAK BİR ARAYA GELDİĞİ BİR TOPLULUKTUR.
YAYINLARIMIZIN TÜM HAKLARI SAKLIDIR. ÖN TÜRK AKADEMİSİNİN VE KONUKLARIMIZIN BİLGİSİ DIŞINDA, ÖN TÜRK AKADEMİSİ YAYIN ORTAMLARI DIŞINDA KULLANILAMAZ.
KONUKLARIMIZIN YAYINLARIMIZDA DİLE GETİRDİKLERİ KENDİ ÖZGÜN GÖRÜŞ VE FİKİRLERİ OLUP TOPLULUĞUMUZUN ORTAK GÖRÜŞLERİNİ YANSITMAK AMACINDA DEĞİLDİR.
Videolarımız başta İngilizce olmak üzere, çeşitli dillerde alt yazılıdır. Ayarlardan alt yazı dili seçilerek izlenebilir.
Our videos are subtitled in various languages, especially English. You can watch it by selecting the subtitle language from the settings.
Prof. Dr. Necati DEMİR - Türk Tarihinin 26 Bin Yılı
Değerli izleyiciler.
Prof. Dr. Necati DEMİR bizi Türk tarihinin erken dönemin çok ötesine götürüyor.
İyi izlemeler.
Prof. Dr. Necati DEMİR bizi Türk tarihinin erken dönemin çok ötesine götürüyor.
İyi izlemeler.
มุมมอง: 2 826
วีดีโอ
Ön Türk Söyleşiler - Türklerde Ayı Kültü
มุมมอง 3613 หลายเดือนก่อน
Türk Tarihi Söyleşileri'nde bu hafta Sayın Dr Ayça AVCI, takipçilerimiz için pek bilinmeyen bir konuyu anlattı: "Türklerde Ayı Kültü". İyi izlenceler.
Bedrettin DALAN - Türk Kimliği Söyleşisi - Soru / Cevap & Ödül Töreni
มุมมอง 3445 หลายเดือนก่อน
Değerli izleyiciler. 18.05.2024 tarihinde Bakırköy Tarık Akan Konferans Salonunda eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve Yeditepe Üniversitesi Kurucusu Bedrettin DALAN Söyleşisinin soru/cevap ve ödül verme bölümü. Sayın Bahtiyar Aydın Hocamızın eşliğinde Bilgemiz önemli sorular cevaplandırıyor. Bilgemizin öz anlatımı için yönerge: th-cam.com/video/Rk6GshDkKoM/w-d-xo.html
Bedrettin DALAN - Türk Kimliği Söyleşisi
มุมมอง 1K6 หลายเดือนก่อน
Değerli izleyiciler. 18.05.2024 tarihinde Bakırköy Tarık Akan Konferans Salonunda eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve Yeditepi Üniversitesi Kurucusu Bedrettin DALAN bize kendi yaşanmışlıklarını da katarak Türk Tarihi hakkında bilgiler paylaştı. İyi izlemeler.
Doğu Avrupa'da Türklük (11. yy öncesi) - Soru & Cevap
มุมมอง 3236 หลายเดือนก่อน
Prof. Dr. Muallâ Uydu Yücel'in Ön Türk Akademisi'nde 27 Nisan 2024 tarihli Biligtay'ın Soru & Cevap oturumu. İyi izlemeler dileriz.
Ön Türk Söyleşiler - Türk'ün Kanadı At'tır
มุมมอง 4076 หลายเดือนก่อน
Gazi Üniversitesi'nden Sayın Prof. Dr. Sacit TURANLI, Türk Tarihi Söyleşileri'nde bu hafta akademimizin konuğu oldu ve bizler için "At neden Türk'ün Kanadıdır?" sorusunu yanıtladılar. İyi izlenceler.
Prof.Dr. Muallâ Uydu Yücel - Doğu Avrupa'da Türklük (11. yy. öncesi)
มุมมอง 5366 หลายเดือนก่อน
Prof. Dr. Muallâ Uydu Yücel'in Ön Türk Akademisi bünyesinde 27 Nisan 2024 tarihinde Ataköy Tarık Akan Kültür Merkezi'nde verdiği "Doğu Avrupa'da Türklük" başlıklı biligtayı kaçıranlar bu kayıttan izleyebilirler. Saygılarımızla, Ön Türk Akademisi
Ön Türk Söyleşileri - Oğuz Kağan'ın Kimliği
มุมมอง 5077 หลายเดือนก่อน
ESTÜDAM (ESOGÜ TÜRK DÜNYASI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ) Müdürü Sayın Prof Dr Hilmi ÖZDEN, Ön Türk Akademisi takipçileri için "OĞUZ KAĞANIN KİMLİĞİ" konusunu anlattılar. İyi izlenceler, Saygılarımızla Ön Türk Akademisi Ayarlar kısmından Altyazıları seçerek farklı dillerde alt yazılı olarak izleyebilirsiniz. You can watch the video with subtitles in different languages by selecting Subtitles...
Ön Türk Söyleşileri - Türk Bozkır Kültüründe İnsani Değerler
มุมมอง 3687 หลายเดือนก่อน
TÜRKKAB (Türk Kadın Akademisyenler Birliği) Başkanı Sayın Prof Dr Mualla UYDU YÜCEL "TÜRK BOZKIR KÜLTÜRÜNDE İNSANÎ DEĞERLER" başlıklı muhteşem anlatısı. İyi izlenceler. Saygılarımızla Ön Türk Akademisi Ayarlar kısmından Altyazıları seçerek farklı dillerde alt yazılı olarak izleyebilirsiniz. You can watch the video with subtitles in different languages by selecting Subtitles from the Settings ...
Türk Tarihi Söyleşileri - Türkçenin Anayurdu ve Hint-Avrupa Savı
มุมมอง 9978 หลายเดือนก่อน
Ayşe Işık PEHLİVANOĞLU'nun sunduğu Türk Tarihi Söyleşimiz konuşmacımız sayın Doç. Dr. Murat KARAMÜFTÜOĞLU ile devam ediyor. İyi izlemeler dileriz.
Türk Tarihi Söyleşileri - Türk Kültüründe Kutsallar
มุมมอง 3048 หลายเดือนก่อน
Ayşe Işık PEHLİVANOĞLU'nun sunduğu Türk Tarihi Söyleşileri'nde Doç Dr Fatma Aysel ILGIN hocamız bu hafta da bizlere TÜRK KÜLTÜRÜNDE KUTSALLAR konusunu anlattılar. İyi izlenceler.
Ön Türk Akademisi ve Türk Halkları Konseyi Ödül Töreni
มุมมอง 9908 หลายเดือนก่อน
Yaşar Kemal Kültür Merkezinde Maltepe Belediye Başkanı Sn. Ali Kılıç ve Türk Halkları Konseyi Başkanı Sn. Mahmut Oral Bey'e çalışmaları ve destekleri için yapılmış olan ödül töreni, 02.03.2024
Türk Tarihi Söyleşileri - Avarlar
มุมมอง 2508 หลายเดือนก่อน
Ayşe Işık PEHLİVANOĞLU'nun sunduğu Türk Tarihi Söyleşimizde konuşmacımız sayın Doç. Dr. Fatma Aysel ILGIN ile devam ediyor. İyi seyirler.
Dr. Tunç Buyruklar - Anadoluda Antik Müzik Aletleri
มุมมอง 3408 หลายเดือนก่อน
Hocamız, konferansta Anadolu medeniyetlerinin de müzik sanatının gelişmesinde kilit rol oynadığını örneklerle gösterdi. Dünyadaki pek çok müzik aletinin Anadolu'dan çıktığını, bu çalgıların keşiflerinin 9.000 yıl öncesine kadar gittiğini tespit ettiklerini anlattı. Kanalımıza abone olup, bildirim zilini açmanızı dileriz.
Türk Tarihi Söyleşileri Subarlar ve Boğarık Hatun
มุมมอง 4818 หลายเดือนก่อน
Ayşe Işık PEHLİVANOĞLU'nun sunduğu Türk Tarihi Söyleşimizde konuşmacımız sayın Doç. Dr. Fatma Aysel ILGIN ile devam ediyor. İyi seyirler.
Türk Tarihi Söyleşileri - Avrupa Hunları ve Atilla
มุมมอง 4599 หลายเดือนก่อน
Türk Tarihi Söyleşileri - Avrupa Hunları ve Atilla
Büşra Sungur - Kuzey Kafkasya, Urallardan Avrupa ve Asyaya Türk Fenotipi
มุมมอง 5249 หลายเดือนก่อน
Büşra Sungur - Kuzey Kafkasya, Urallardan Avrupa ve Asyaya Türk Fenotipi
Doç. Dr. Haluk Berkmen - Unutulmuş Tarihimiz
มุมมอง 4969 หลายเดือนก่อน
Doç. Dr. Haluk Berkmen - Unutulmuş Tarihimiz
Türk Tarihi Söyleşileri - İslam öncesi Türklerde Kadın
มุมมอง 4389 หลายเดือนก่อน
Türk Tarihi Söyleşileri - İslam öncesi Türklerde Kadın
Türk Tarihi Söyleşileri - Turova ve Saka Türkleri
มุมมอง 9879 หลายเดือนก่อน
Türk Tarihi Söyleşileri - Turova ve Saka Türkleri
Mehmet Turgay Kürüm - Unutturulan Kıbrıs Türklüğü M.Ö. 1000 - 330
มุมมอง 6309 หลายเดือนก่อน
Mehmet Turgay Kürüm - Unutturulan Kıbrıs Türklüğü M.Ö. 1000 - 330
Doç. Dr. Haluk Berkmen - Batık Kıta Mu ve Ön Türkler
มุมมอง 48010 หลายเดือนก่อน
Doç. Dr. Haluk Berkmen - Batık Kıta Mu ve Ön Türkler
Ön Türk Akademisi Ödül Töreni 2023 (Özet)
มุมมอง 19110 หลายเดือนก่อน
Ön Türk Akademisi Ödül Töreni 2023 (Özet)
Ön Türk Akademi Konferansları - Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu -Türk'ün Geleceği Bağlamında Aryan Teorisi
มุมมอง 64610 หลายเดือนก่อน
Ön Türk Akademi Konferansları - Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu -Türk'ün Geleceği Bağlamında Aryan Teorisi
Ön Türk Akademisi Dergisi Söyleşileri - 20
มุมมอง 241ปีที่แล้ว
Ön Türk Akademisi Dergisi Söyleşileri - 20
Anadolu ve Çevre Coğrafyalarda Ön Türkler - Mart 2023 - Prof. Dr. Necati DEMİR
มุมมอง 622ปีที่แล้ว
Anadolu ve Çevre Coğrafyalarda Ön Türkler - Mart 2023 - Prof. Dr. Necati DEMİR
Anadolu ve Çevre Coğrafyalarda Ön Türkler - Mart 2023 - Dr. Begümşen ERGENEKON
มุมมอง 272ปีที่แล้ว
Anadolu ve Çevre Coğrafyalarda Ön Türkler - Mart 2023 - Dr. Begümşen ERGENEKON
Anadolu ve Çevre Coğrafyalarda Ön Türkler - Mart 2023 - Sibel ZEREN
มุมมอง 285ปีที่แล้ว
Anadolu ve Çevre Coğrafyalarda Ön Türkler - Mart 2023 - Sibel ZEREN
Anadolu ve Çevre Coğrafyalarda Ön Türkler - Mart 2023 - Prof. Dr. Ekrem MEMİŞ
มุมมอง 376ปีที่แล้ว
Anadolu ve Çevre Coğrafyalarda Ön Türkler - Mart 2023 - Prof. Dr. Ekrem MEMİŞ
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🧿🧿🧿🇹🇷🇹🇷🇹🇷
👏
Gobeklitepenin dini neydi Samanizm olmali
Hitit tören baltasını yıllarca üniversitede profesör doktor ünvanını verip güvenliğimiz kurt bittel Şarkışla dan Almanya'ya kaçırmadı mı 1940 larda,daha birkaç yıl önce öğrendik bunu değil mi?Bunlar hırsız!!!!Ki bu insana güvenip devlet arşivini emanet ettik. Birçok yerde kazılar yaptı, üniversitede hocalık yapan bu insana Boğazköy de ,1952 de kazılarda hep vardı ve kimbilir neler kaçırdı ve nice tarihî gerçekleri bizim alehimize olacak şekilde yaptı, bilen var mı?Tahmin edip araştıran var mı? Yazık buna çok üzülüyorum.Yazılıkaya Kabartmalarini ve
Napolyon İtalya'da işgal ettiği yıllarda kardeşine verdiği arazide tesadüfen açılan kurgan mezarları Ertürks gerçeğini ortaya çıkardı, kaçırılan mezar kalıntılarının hepsinin Türk geleneği ve Türklerin kullandığı eşyalar olduğu yıllarca gizlendi ve şimdi dahi gizleniyor. Sayın Ekrem Memiş, Ben de Tokat Reşadiye Kızılcaören köyünde 1957 de doğmuşum,tarihe meraklıyım ve şunu da bilsin herkes Atatürk'ün Soyu Kınık Boyu adında bir video yayınladım. hamier 2346 Yazıp TH-cam da görebilirsiniz. Atatürk'ün Soyu Tokat Reşadiye Kızılcaören köyünden güç etmek zorunda kalan insanlardır.1422 yılında. Aşıkpaşazade tarihî 98. bölümde bu anlatılır Neşri tarihi 2.cilt 181/196 sayfalarında da 1410 yılında kurulan Kızıl Ahmet Beyliği insanları bunlar. Kocacık Yörükleri, Kızıl Koca Türkmen topluluğunun Yörguc Paşa'nın nasıl Amasya kalesinde bir günde 400 kişiyi yok ettiği, saman alevinde, artık gizlenemeyecek gerçeklerdir, bunu biliyoruz artık. Maya uygarlığı takvimindeki isimler arasında da Türkçe kelimeler var,kan gibi, çevirmişler kırmızı diye... bütün dünya bilim insanları Türk'ün adını uzak tutmak için elinden geleni yapıyor ama bizim tarihçiler de buna çanak tutuyor onlara inanıyor, onları gerçek gibi yayıyor.Onun için de çok önemli açıklamalar yaptınız, minnettarım size Sayın Hocam.1936 yılında Rusya'da açılan kurgan mezarları hep Türklerin kültürel eşyaları çıktığı için Stalin tarafından sadece dönemsel olarak açıklama yapın, ırksal uluslar hakkında bilgi vermek yasaktır diye kanun çıkardılar, niye? Çünkü çıkan buluntular hep Türkleri işaret ediyordu da ondan. Peru da Chachapoya'ların DNA analizlerine varıncaya kadar araştırdım.Hep Türkler görünüyor. Peru daki Chachapoya'lar hakkında Diye yükledim TH-cam da. Maya sayıları silik sayfa Maya sayıları hakkında Diye yükledim TH-cam da Önceleri bizi öyle alıştılar ki, hepsine inandık yabancı bilim insanlarının açıklamalarına, kendi arkeolojik kazılar yapmayanlar başkalarına inanır,bir kaç dürüst bilim insanı haricinde emperyalizmin "bilim insanları!?"sadece tarihî eser çalmak için çalışır bunu bilin artık ey halkım! En güvendiğim Alman bile Divriği den neler çalıp götürdü değil mi? ABD ve İngiltere Sümer kil tabletlerde çivi yazısı eserlerini Irak tan kaçırılması dan fazla yıl geçmedi henüz değil mi? Matematikte Kızılcaviran metodu ek1 ve -1 ve ek 2 Ardışık sayılar çarpımıni çarpma işlemi yapmadan bulma benim buluşumdur, bakarsanız sevinirim. Son videom da Veda videosu 129 diye bir sayı ile ilgilidir, sorum çok güzel ve çözüm önerileri yorumlarda onlarca vardır,bulmak mümkün ama kolay değil. Hami Er sabiti 840852 De yeni bir sabit sayı buluşu yaptım bu isimde TH-cam da. Selamlar Çok güzel bir sunum, teşekkürler bunun için de!
Necati Hocam Alpertunga nin mezarını bulduğunu ve dosyayı ilgili ülke devlet başkanına teslim ettiğini ve kazıların başlayacağını söylemişti. Bu konuda herhangi bir gelişme var mı acaba? Bilen yardımcı olursa sevinirim.
Ben de cok merak ve heyecanla bekledim. Hoca ilgili devletin CB ve yetkilileri ile direkt temastaydi. Kendisi de bir daha hic bahsetmedi. Gizlilik kararı alınmış gibi zannımca.
Kahvehane sohbeti gibi. Yalnızca toponomin benzetmeleri ile sonuç çıkartmak ne kadar bilimsel?
Çok değerli ve önemli bilgiler verdiniz Çok yararlandik Çok teşekkürler değerli hocam
Sayın hocam bir biyolog , meraklı bir arkeogenetik meraklısı olarak, ProtoTurkic toplumlar Amur River hunter gatherer, Amur avcı toplayıcı insanlardan geliyor. Genetik olarak devil's gate mağarası, bugünkü Kore ve Japonya yerlileri ile aynı bolgeden uzak Asya kökenli. İllustrative DNA testi yaptıran her Türk az ya da çok, Amur River hunter gatherer çıkarıyor. Ayrıca bir miktar yellow river farmers, ve baikal Early bronze age karışımı da veriyor. Biz olaya genetik ve tarihsel göç yollarını takip ederek belirliyoruz
Mehmet bey benim de sorularımı soruyor
Maya uygarlığı takvimindeki isimler de Türkçe,bunu inceledim, Maya sayıları silik sayfa adında yayınladım bunu da ve Maya sayıları ,diye de bir videom var, hepsini inkâr ediyor yabancı bilim insanları,kan gibi gün ay isimleri var Maya takviminde anlamı kırmızı diye çevrilmiş anlam olarak ta, asla bunları gerçek olarak açıklama yapmıyor yabancı dil araştırmaları yapanlar da, Bering boğazından geçip ABD ye yerleşen başta kızılderililer olmak üzere çok iyi araştırmak gerekiyor, DNA analizlerine kadar bir ara inceledim, biline!
Harika bir sunum,ben de tarihe çok meraklıyım matematiğe de.. Atatürk'ün Soyu Kınık Boyu diye yükledim TH-cam da Veda videosu da matematik üzerine,129 olacak her taraf bunu bulan yok henüz,yeni bir sorum. Hami Er sabiti 840852 Adında videoda da bulduğum sayı sabiti dünyada ilktir. Matematikte Kızılcaviran metodu ek1 ve -1,ek 2 de de ardışık sayılar çarpımıni çarpma işlemi yapmadan bulma benim buluşumdur, dört yıl önce yaptım bunu 20 Ocak 2020 tarihinde... Atatürk'ün Soyu Tokat Reşadiye Kızılcaören köyünden güç etmek zorunda kalan insanlardır, yıl 1422 Aşıkpaşazade tarihî 98. bölümünde Kızıl Koca Türkmen topluluğunun Yörguc Paşa'nın yaptıklarını anlatır,bu İskefsir Kızılcaviran köyü insanlarıdır,yani benim doğduğum köy... selamlar tebrikler, inşallah arkeolojik kazılar da tamamen bizim insanımız tarafından yapılır da yanıltıcı bilgilerle bizler kandırılmayiz artık.
Çok eee dediniz,kulaklarımızı tırmalıyor, konu ilginç olmasına rağmen.
Turkler dünya üzerindeki tüm uygarligin medeniyetlerin kurucularidir umarim artik milletimiz bunu ögrenecektir
Yok 26 milyar yıl
Sibirya nın Şigir Gölü kıyısında bulunan Şigir İdolü denilen 5 m yüksekliğindeki Dünyanın ilk Ahşap Heykeli hakkında Türk Tarihçileri hala adım atmadı. Türk Kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek şart. Şigir İdolü Göbeklitepedeki insan yontularındaki şekillerini ve fazlasını kapsıyor. Çarlık zamanında bulunup Ruslar tarafından müzeye konulmuştur ama bu arada birkaç metresi de nedense yok olmuş. Birkaç yıl önce Alman Bilim insanları tekrar bu heykele radyokarbon testi yaptıklarında heykelin M.Ö.14500 ye ait olduğunu ortaya çıkardılar.
Harika bir iş çıkarıyorsunuz! Kısa bir sorum var: Bende USDT bulunan bir SafePal cüzdanım var ve kurtarma cümlesine sahibim. (alarm fetch churn bridge exercise tape speak race clerk couch crater letter). Bunları Binance'e nasıl transfer edebilirim?
Hoca ufak at civcivler de yesin. Sen ne anlarsın tarihten. Sen tarihçi bile değilsin. Anlattıklarının çoğu Mavra.
Sen kimsin ? Sen ne yazdın ne araştırdın ne yazdın ? Türk değilsen burda işin ne ?
Değerli hocamızın ,emeğine sağlık.
Bu akademinin hangi illerde teşkilatı var ve bu mücadele için nasıl destek olabiliriz
Emeklerinize sağlık
Oğuz için dene OK + UZ > okuz > oğuz (öküz) tam bir zırvadır. Oğuz Kağan mit (söz) ya da söylence bilgisi (soyut kişi) olup gerçek kişi değildir.
Og'dan Ogur'a okuyun.
@@mehmetaliesmer4016 Oğuz gerçek kişi değildir. Tarihi maydanoz yerine koymayın.
At'ın evcilleştirilme zamanı için 8-10 bin yıl öncesi diyen çok araştırma var! At dilin başlangıcıyla (yazılı) ilgilidir. Bu nedenle zamanı çok güdük göstermeye çalışıyor Batılılar! Yazılı dil başlangıcı Sümer değil. Ondan kabaca 5000 yıl önce Hakasya.
Turna > Turan ya da TUR! (a)N Orhun abecesinden gök anlamlıdır. Şekli ')' ! Latin () karşılığı 'N' ! Turna göğü anlatmak için seçilmiş. Türetik kavramını düşünmek gerekiyor. Herkesin anlayabilmesi için az açayım . . 26 bin yıl önce yazı olmadığı için göğün bilgisi ya da gök nasıl aktarılabilir? Turna seçilerek! Bütün kuşlar uçar değil mi? Gökte uçarlar, ortak özelliktir. İşte size (a)N dille ilgili göstergebilim çözümü.
Prof. Necati Demir Türklerin geçmişi için kaya resimleri ve ideogramlarında değerlendirilmesi gerektiğini savunduğu için değerlidir. Ama Angara > Anakara tam bir yakıştırmadır. Bu savrulma diğer tarihçilerde olduğu gibi Necati beyinde dili bilmemesi nedeniyledir. Dili göstergebilim düşünüşüyle çözümlemeden gerçeğe ulaşılması olanaksızdır. NG gök ve güneş anlamlı çift sesli tamgamız ya da ideogramdır. ARA +ANG > Gökteki güneşi ara yanların kentidir.
Türk tarihine verilen bu benzersiz emek, tarihimize benzersiz bir kaynak ve katkı sunmaktadır 🙏👍🇹🇷
24 bin yıl mı, 26 bin yıl mı, MÖ veya MS diye belirtmediği için karıştırılıyor.
en önemli seylersöylerken,neden video kaydi donar😡
Iç Anadolu ‘da kalın geleneği hala var , biraz uygulama değişik ,düğünden bir kaç gün önce erkek evi tarafından bir sandık hediye ve yöresel yiyecekler götürülür , buna kalın derler.
bu bahtiyar varya tam bir
Ellerinize saglik
hocamızın dedıgı sedır agacı nerden bulabılırız ? bızede gonderırımı ucretı mukabılınde . bahceme ekmek ısterım
Türkise türksüzlestirilmeye Mi calisiliyor? Ülkedeki 15 milyon düzensiz göcmem normal misir neden herkanin Türkler icin bir zulümfür
The language of 𐱅𐰇𐰼𐰰 people Su=water /水 (Suv)=fluent-flowing Suvu> Sıvı=fluid, liquid Suv’up =liquefied Suv-mak= to make it flow onwards-upwards >suvamak=to plaster Suy-mak= to make it flow over Süv-mek= to make it flow inwards Sür-mek= to make it flow ON something >to drive (Su-arpa)>chorba>surppa=soup /Surup>şurup=syrup /Suruppat>şerbet=sorbet /Surab>şarap=wine /Surah>şıra=juice şire=milky Süp-mek= to make it flow outwards /Süp-ğur-mek>süpürmek=to sweep -mak/mek>(umak/emek)=aim/ exertion (machine/ mechanism) -al/el =~obtain through -et =~ do /make -der = ~set /provide -kur=~ set up -en=own diameter > about oneself -eş=each mate/each other/together or altogether -la/le = ~make this by it /do it this way Sermek= to make it flow in four directions =to spread it by laying over somth Sarmak= to make it flow around somth =to wrap, to surround Saymak= to make it flow drop by drop /one by one from the mind =~to count, ~to deem (sayı=number) (bilgisayar=computer) Söymek= to make it flow through > Söy-le-mek= make the sentences flow through the mind =~to say, ~to tell Sövmek=to say whatever's on own mind=swearing Sevmek= to make flow/pour from the mind to the heart =to love Süymek=to make it flow thinly (Süÿt> süt= दूध/ milk) Soymak=to make it flow over it/him/her (to peel, ~to strip )(soygan>soğan=onion) Soy-en-mak>soyunmak=to undress (Suy-ğur-mak)>sıyırmak=~skinning ,skimming Siymek=to make it flow downwards= to pee Siÿtik>sidik=urine Say-n-mak>sanmak= to pour from thought to the idea >to arrive at a guess Savmak=to make it pour outward /put forward /set forth > sav=assertion Sav-en-mak>savunmak=to defend /Sav-ğur-mak>savurmak=to strew it outward (into the void) Sav-eş-mak>savaşmak=to shed each other's blood >savaş= war Savuşmak=scatter altogether around > sıvışmak=~run away in fear Sağmak=to ensure it pours tightly /Sağanak=downpour /Sahan=somth to pour water Sağ-en-mak>sağınmak= to spill from thought into emotions> ~longing Sekmek=to go (by forcing /hardly) over it further Sakmak=to get/ keep/ hold-back forcely or hardly (sekar=?) Sak-en-mak>sakınmak =to ponder hard/hold oneself back/beware Soğmak=to penetrate (by force)> Soğurmak= make it penetrate inward= to suck in Sokmak=to put/ take (by force) inward Sökmek=to take/ force out from the inside(~unstitch/rip out) Sıkmak=to press (forcibly) into oneself > squeeze (Sıkı=tight) Sığmak=fit inside /Sığ-en-mak>sığınmak= to seek refuge Süzmek=to make it lightly flow from top to bottom / to filter Sezmek=to keep it mentally flowing gently /to intuit, sense Sızmak=to get flowed slightly / to ooze Suŋmak=to extend it forward, put before, present Süŋmek=to get expanded outwards /sünger=sponge Sıŋmak=to reach by stretching upward/forward Siŋmek=to shrink oneself by getting down or back (to lurk, hide out) Söŋmek=to get decreased by getting out or in oneself (to fade out) Tan= the dawn /旦 Tanımak= to get the differences of =to recognize Tanınmak= tanı-en-mak= to be known/recognized Tanıtmak= tanı-et-mak=to make known >to introduce Tanışmak=tanı-eş-mak= to get to know each other =to meet for the first time Danışmak= to get information through each other Tanılamak=tanı-la-mak= diagnose Tıŋı= the tune (timbre) /调 Tıŋ-mak=to react verbally >Tınlamak= ~to take into account/ respond Tıŋı-la-mak= to get the sound out Tiŋi-le-mek=to get the sound in >Dinlemek= to listen / 听 Tiŋ-mek=to get at the silence >Dinmek= to keep calm Denk= Sync>登克>~equal / a-thank<>Denge =balance Thenğ-mek>Değmek= to touch / to achieve a harmonious reaction Thenğe-mek>Denemek=to try to get a harmonious response in return teğet= tangent / tenger> değer=sync level >worth / teng-yüz>deŋiz=sea eşdeğer=equivalent / eş diğerine denk= equal to each other Deng-en-mek>değinmek = to mention /touch upon Deng-eş-mek>değişmek =to turn into something else equivalent /to get altogether a change. Deng-eş-der-mek>değiştirmek =to change it /exchange Çığ (chuw) = avalanche / 雪崩 Çığ-ğur-mak =çığır-mak= ~to scream /read by shouting Çağırmak= to call / inviting / 称呼 / 邀请 Çığırı > Jigir > Şiir = Poetry / 诗歌 Cığır-la-mak > Jırlamak > to squeal /shout with a shrill voice Çığırgı >Jırgı> Şarkı = Song / 曲子 Çiğ (chee)= uncooked, raw / 生 Çiğne-mek =to chew / 咀嚼 (Çiğnek) Çene =chin / 下巴 Çiğ (chiu)= dew / 汽 , 露 (çi’çek=flower/ çi’se=drizzle) Taş =the stone (portable rock)/大石头 Taşı-mak = to take (by moving) it > to carry Taşı-et-mak =Taşıtmak> to have it transported Taşı-en-mak =Taşınmak> to move oneself to a different place Kak-mak=to give direction (kak-qa-eun> kakgan=which one's directing>Kağan>Han) (Baş-khan>Başkan=president) Kak-der-mak>kaktırmak= ~to set aside Kak-el-mak>kağılmak =to be oriented via > get fixed anywhere >kalmak= to stay Kakıluk-mak=to tend upward >kalkmak=to stand up /get up Kak-el-der-mak>kağıldırmak>to make it being steered away> kaldırmak =to remove Kak-en-mak> kağınmak= to be inclined> kanmak / ikna olmak= to ac-know-ledge it's so /be convinced Kak-en-der-mak> kağındırmak= kandırmak (ikna etmek) = ~to trick (to persuade) Der-mek=to provide bringing them together to create an order /der-le-mek= to compile /deri= derm Dar-mak=to bring into a different order by disrupting the old /tarkan=conqueror /tarım= agriculture /tarla= arable field /taramak= to comb Dar-el-mak>darılmak=to be in a disturbed mood towards someone Dur-mak=to remain in the same order /keep being, /survive /halt on (thoru>diri= alive) durabilir=durable /boğa-thor>bahadır=冒頓=survivor-victim> war veteran boğa=sacrificed by strangling >buga > buhag > pigah> 피해자> pig Dur-der-mak> durdurmak=~to stop /diri-el-mek>dirilmek= be revived Diremek=make to stand against / direnmek=resist / diretmek=insist Dür-mek=to roll it into a roll / dürülmek=get rolled / dürüm=roll of bread Dör-mek=to rotate it on its axis >thör =mix/ blend (döngü/ törüv=tour) (dörük=blended) Thöre-mek>türemek=become a new layout/form by coming together in the same medium (tür= kind / type) Thörük=order formed by coming together >Türk Töre=order established over time= tradition /torah=sacred order /tarih=history Thör-et-mek>türetmek= to create a new layout combining= to derive Thör-en-mek>Dörünmek= to rotate oneself /turn by oneself Törünmek>törn-mek>Dönmek= to turn oneself /döner=rotary /turna=flamingo Dön-der-mek>döndürmek=to turn something Dön-eş-mek>dönüşmek=turn (altogether) into something Dön-eş-der-mek>dönüştürmek=to convert /transform (Edh) Ez-mek=to thin something down by pressing over= to crush /run over (Edg) Eğ-mek=to turn something the other way or to a curved shape> to tilt it eğim =inclination Eğ-el-mek>eğilmek=to get being inclined /bend Eğ-et-mek>eğitmek= to educate Eğir-mek=to cause it another shape by spin it crosswise around itself / eğri =curve, awry > ağrı=crossways >uğru=~aspect of > doğru= true, right direction Evirmek= to make it return around itself or transform into another shape Çevirmek=turn into/encircle Devirmek =turn outer/overturn Eğir-al-mek>eğrilmek=to become a skew /be bended by Evir-al-mek>evrilmek=to get a transformation over time /evrim=evolution /devrim=revolution /evre=stage Uğra-mak>=to get (at) a place or a situation for a certain time= drop by/ stop by Uğra-eş-mak> uğraşmak=to drop by (altogether) each other for a certain time=to strive/ deal with Uğra-et-mak> uğratmak=to put in a situation for a specific time Öğre-mek=to get an accumulation above a certain stage Öğre-en-mek=to get (at) a knowledge or info level at a certain time> öğrenmek= to learn Öğre-et-mek=to make somebody get (at) a knowledge or info level at a certain time= to teach Türkçe öğretiyorum =I’m teaching turkish İngilizce öğreniyorsun =You’re learning english Öğren-i-yor-u-sen (learn<to<try<that's<you)= You’re learning Öğretiyorum (teach<to<try<that's<me)=I'm teaching Öğreniyordum =I was learning Öğreniyormuşsun=I heard/noticed you was learning Öğrenmekteyim=I have been learning / I’m in (the process of) learning Öğrenmekteydim=I had been learning / I was in (the process of) learning Öğrenmekteymişim=I heard/noticed I had been learning Öğrenirim=~I learn (then) > Öğren-e-er-im (I get to learn) Öğrenirdim=I used to learn / I was going to learn /I‘d get (a chance) to learn Öğrenirmişim=I heard/noticed I would be learning / I realized I’ve got (facility) to learn Öğreneceğim=I will learn Öğrenecektim=I would gonna learn / I’d learn Öğrenecekmişim=I heard/realized that I would have to learn Öğrendim=I learned Öğrenmiştim=I had learned Öğrenmiş oldum /Öğrenmiş durumdayım= I have learned Öğrendiydim=I remember having learnt /remember such that I've learned Öğrenmişim=I realized that I learned Öğrendiymişim=I heard that I’ve learned -but if what I heard is true Öğrenmişmişim=I heard that I've learned -but what I heard didn't sound very convincing Öğreniyorumdur =I guess/likely I am learning Öğreniyordurum =I think/likely I was trying to learn Öğreniyormuşumdur=As if I was probably learning Öğreneceğimdir=I think I'll probably find out Öğrenecektirim=I guess/likely I would gonna learn Öğrenecekmişimdir=As if I probably would have to learn Öğrenecekmiştirim=Like I probably would have learned Öğrenmişimdir =I think I have probably learned Öğrenmiştirim=I guess/likely I had learned
29+ tenses in turkish language Anatolian Turkish verb conjugations A= To (towards /~for) (for words with a thick vowel in the last syllable) E= To (towards /~for) (for words with a thin vowel in the last syllable) Okul=School U (ou)=it’s that/ it’s about Mak/Mek (umak/emek)= aim /exertion (machine/mechanism)(activity purpose / effort process) Git-mek=(verb)= to Go /the effort of going> getmek =to get there 1 .present continuous tense (right now or soon, currently or nowadays) Used to describe the current actions or planned events -for designated times YOR-mak =to tire ( to try ,engage in) >Yor= go onto it too much (yorgunum=I’m tired) A/E Yormak=(to arrive at any idea of what it is) I/U Yormak=(to deal completely with) used as the suffix=” ı/u - i/ü + Yor" positive Okula gidiyorsun ( you are going to school)= Okul-a Git-i-Yor-u-Sen >School-to Go-to-Try that-You < (please read backwards) Evden geliyorum ( I'm coming from home) = Ev-de-en Gel-i-yor-u-Men >(from Home I’ try to Come) =Come-to-try that-Me Home-at-then< negative A) Mã= Not B) Değil= Un-equivalent examples A: Okula gitmiyorsun ( you’re not going to school)= Okul-a Git-Mã-i-yor-u-Sen >You don't try to Go to school B: Okula gidiyor değilsin ( you aren’t going to school)=Okul-a Git-i-yor değil-sen >You aren't try..to Go to School Question sentence: Mã-u =Not-it> is not it? Used as the suffixes =" Mı / Mu / Mi / Mü “ Okula mı gidiyorsun? ( Are you going to school )= Okul-a Mã-u Git-i-yor-u-sen (To-school/ Not-it / You-try-to-go)>Are you going to school or somewhere else? Okula gidiyor musun? ( Do you go to school )= Okul-a Git-i-yor Mã-u-sen (To school /Try-to-go /Not-it-you)>~do You (try to) go to school (at specific times) or not ? Okula sen mi gidiyorsun ?= Are you the (only) one going to school? 2 .simple extensive tense ( used to explain our own thoughts about the topic) (always, since long , for a long time, sometimes, currently, sooner or later/ inşallah) positive VAR-mak = to arrive at /to attain (var= ~being there) used as the suffixes >"Ar-ır-ur" (for thick vowel) ER-mek= to get at /to reach (er= ~achieve ) used as the suffixes >"Er-ir-ür" (for thin vowel) examples Okula gidersin (You get to go to school)= Okul-a Git-e-er-sen= You get (a chance) to go to school Kuşlar gökyüzünde uçarlar=(~ Birds fly in the sky )=Kuş-lar gökyüzü-n’de uç-a-var(u-lar)= Birds have (likelihood) to fly in the sky = ~ Birds arrive by flying in the sky Bunu görebilirler (They can see this) = Bu-n’u Gör-e-Bil-e-er-ler =~They get to be able to see what this is Question sentence: In interrogative sentences it means: isn't it so /what do you think about this topic? Okula gider misin? (Do you get to go to school) Okul-a Git-e-er Mã-u-Sen =You get to Go to School -is Not it?=~What about you getting to go to school? Okula mı gidersin? =Do you get to go to school or somewhere else? negative Mã= Not Bas-mak =to tread on/ dwell on/ stand on (bas git=get out of here > pas geç= pass by> vazgeç=give up Ez-mek = to crush/ to run over (ez geç= think nothing about > es geç= stop thinking about) Mã-bas=(No-pass/ Na pas) > (give up on/not to dwell on) >the suffix "MAZ" (for thick vowel) Mã-ez=(Don’t/ Doesn’t)> (to skip/ avoid) >the suffix "MEZ" (for thin vowel) for the 1st person singular and 1st plural is only used the suffix “Mã” ,except for questions examples Okula gitmezsin (you don't/won't go to school)= Okul-a Git-mã-ez-sen > You skip going to school Babam bunu yapmaz (my dad doesn't do this)= Baba-m bu-n’u yap-ma-bas > My dad doesn't dwell on doing this Bugün okula gitmem (I won't go to school today)> Okul-a Git-mã-men =I don't (have to) go to school Bugün okula gidemem (I can’t go to school today)= Okul-a Git-e-er-mã-men >I don't get (a chance) to go to school Bir bardak su almaz mısınız (Don't you get a glass of water)> Bir fincan çay al-ma-bas ma-u-sen-iz > Do you (really) give up on getting a cup of tea? Kimse senden (daha) hızlı koşamaz (Nobody can run faster than you)=Kimse sen-den daha hızlı kaş-a-al-ma-bas 3.simple future tense (soon or later) Used to describe events that we are aiming for or think are in the future Çak-mak =~to tack ,~fasten,~keep in mind ,~hit them together (for thick vowel) Çek-mek=~to pull, ~take time, ~feel it inside, ~attract , ~to will (for thin vowel) positive.. Okula gideceksin ( you'll go to school)= Okul-a Git-e-çek-sen = You fetch-keep (in mind) to-Go to school Ali bu kapıyı açacak ( Ali’s gonna open this door)= Ali Kapı-y-ı Aç-a-çak = Ali takes (on his mind) to open the door negative A. Okula gitmeyeceksin (you won't go to school)= Okul-a Git-mã-e-çek-sen =You don't take (time) to go to school B. Okula gidecek değilsin (you aren't gonna go to school)= Okul-a Git-e-çek değil-sen =~you won't go to school and nobody is demanding that you 4 . simple past tense (currently or before) Used to explain the completed events we're sure about Edû = done / Di = anymore Used as the suffixes= (Dı /Di /Du/ Dü - Tı /Ti /Tu /Tü) positive Okula gittin = You went to school = Okul-a Git-di-N Dün İstanbul'da kaldım= I stayed in Istanbul yesterday Okula mı gittin ? (Did you go to school)= Okul-a Mã-u Git-di-n> You went to school or somewhere else? Okula gittin mi ? (~Have you gone to school)= Okul-a Git-di-n Mã-u> You went to school or not? negative Okula gitmedin =You didn't go to school / Okul-a Git-mã-di-N Bugün pazara gitmediler mi? =Didn't they go to the (open public) market today? Dün çarşıya mı gittiniz? = where Did you go yesterday, to the (covered public) bazaar? Akşamleyin bakkala (markete) gittik mi?= Did we go to the grocery store in the evening? 5 .narrative/reported past tense (just now or before) Used to describe the completed events that we're unsure of MUŞ-mak = ~to inform (muşu=perceive/notice muştu>müjde=evangel) that means > I've been informed/ I heard/ I found out/ I noticed /I learned used as the suffixes= (Mış/ Muş - Miş/ Müş) positive Okula gitmişsin= I heard you went to school> Okul-a Git-muş-u-sen Yanlış birşey yapmışım=~I realized I did something wrong negative A. Okula gitmemişsin (I learned- you didn't go to school)= Okul-a Git-mã-miş-sen (I heard you haven't gone to school) B. Okula gitmiş değilsin =(Apparently you haven't been to school) Okul-a Git--miş değil-sen In a question sentence it means: Do you have any inform about- have you heard- are you aware -does it look like it? İbrahim bugün okula gitmiş mi? =~Did you heard that Abraham has gone to school today? İbrahim bugün okula mı gitmiş? =~Are you sure Abraham went to school today? 6.Okula varmak üzeresin =You're about to arrive at school 7.Okula gitmektesin (You're in (process of) going to school)= ~you’ve been going to school 8.Okula gitmekteydin =~You had been going to school =Okula gidiyor olmaktaydın 9.Okula gitmekteymişsin =I found out you've been going to school 10.Okula gidiyordun (Okula git-i-yor er-di-n) = You were going to school 11.Okula gidiyormuşsun (Okula git-i-yor er-miş-sen)=I noticed you were going to school (at the time/ now on) 12.Okula gidiyor olacaksın (Okula git-i-yor ol-a-çak-sen)= You’ll be going to school 13.Okula gitmekte olacaksın (Okula git-mek-de ol-a-çak-sen)= You’ll have been going to school 14.Okula gitmiş olacaksın (Okula git-miş ol-a-çak-sen)= You’ll have gone to school 15.Okula gidecektin (Okula git-e-çek er-di-n)=You were gonna go to school > I had thought you'd be going to school 16.Okula gidecekmişsin (Okula git-e-çek ermişsen)=I found out you're gonna go to school>~I hear you wanna go to school. 17.Okula giderdin ( Okula git-e-er erdin)=You used to go to school >~You'd have had a chance to go to school 18.Okula gidermişsin ( Okula git-e-er ermişsen)=I heard you used to go to school> I realized that you’d get to go to school 19.Okula gittiydin ( Okula git-di erdin)= I had seen you went to school >I remember you had gone to school 20.Okula gittiymişsin = I heard you went to school -but if what I heard is true 21.Okula gitmişmişsin = I heard you've been to school -but what I heard didn't sound very convincing 22.Okula gitmiştin (Okula git-miş er-di-n)= you had gone to school 23.Okula gitmiş oldun (Okula git-miş ol-du-n)= you have been to school Dur-mak=to remain in the same way/order/layout Durur=remains to exist / keeps being / seems such used as the suffixes=(Dır- dir- dur- dür / Tır- tir-tur-tür) (in official speeches these suffixes are used only for the 3rd singular and 3rd plural person) its meaning in formal speeches> it has been and goes on like that Bu Bir Elma = This is an apple Bu bir elmadır= (bu bir elma-durur)= This is an apple (and keeps being) Bu Bir Kitap = This is a book Bu bir kitaptır= (bu bir kitap-durur)= This is a book (and keeps being) informal meaning in everyday speech>it seems/ likely that/ remained so in my mind Bu bir elmadır= (bu bir elma-durur)=It seems like- this is an apple Bu bir kitaptır= (bu bir kitap-durur)=It's likely that -this is a book Bu bir elma gibi duruyor=(looks like an apple this is )>This looks like an apple Bu bir kitap gibi duruyor=This looks like a book 24.Okula gidiyordursun =(guess>likely-You were going to school 25.Okula gidiyorsundur =(I think> you are going to school 26.Okula gidecektirsin =(guess>likely- You would (gonna) go to school 27.Okula gideceksindir=(I think> You'll go to school 28.Okula gitmiştirsin =(guess >likely- You had gone to school 29.Okula gitmişsindir =(I think> You've been to school
Od >> hot Odun >> wooden >> wood Oğuz kağan>> oğuzhan>> owodhan>> wuothan>> wõden>> Odin Wõdhen’s day >> Wednesday (Mwudh)>> Buz= dihydrogen monoxid CRYSTAL = Ice (Thwudh)>> Tuz = sodium chloride CRYSTAL = Salt TH > T / D TH > TS > S / Ş / Z Tsuith >Thuits > Tuiss > Tuish / Diş = tooth (dental) Tsuıth > Thuıts > Tuıss > Tuısh / Dış = out ( outer) Thuıth >Tsuıts >> - Suz = (- Less) >> without it / free from it / has got rid of it Tış-yer-i > Dışarı / Dış taraf = outside Dışsal = external Dışı = out of… / de- / dis- Suz > sız/siz & suz/süz = without / -less Kanat = Wing Kanat-sız = Wing-less Su= water Su-suz = water-less / anhydrous Suç =crime Suçsuz=innocent (freed from blame) Şeker= Sugar Şekersiz= without sugar / sugar free Kitap= book Kitapsız = without books / free from books Ücret = fee ücretsiz =~free / exempt from fee >> ücret dışı =out of fee Gerek / lazım / ihtiyaç = necessary >> Gerekli = needful Gereksiz = needless >> İhtiyaç dışı / lüzumsuzca =unnecessary Kanunsuz / Hukuksuz = unlawful >> Kanun dışı = outside the law Hukuk / Yasa =law > Yasal =legal Yasadışı = illegal Görüş = sight Görüş dışı = out of sight Sadık / vefalı / vefakar= loyal Sadakatsiz / vefasız= disloyal Beğeni = like Beğeni dışı= dislike Bağlantı = connect Bağlantı dışı=disconnect Evirmek= to make it to turn around itself or transform into another shape over time İç = inside > ÇE Çe-evir-mek =(içe evirmek) = çevirmek = (turn-into) / encircle / convert / slew round Dış =outside > DE De-evirmek =(dışa evirmek) = devirmek =(turn-outer) / overturn / overthrow De-monte=démonté= dis-assembled (Dış- Thuıss) Siz-Sız-Suz-Süz ekleri “Dışında olmak” ,“İçermemek” , "sahip olmamak" , “ondan azade olmak” veya "mahrumiyet" anlamına gelen bu ekler, bir şeyin dahilinde olmayışı ifade eder. (Have no)( ~without) (...less) (LIĞ-LUĞ) (aluk=has got)>>-ly Lı > Li > Lu > Lü ekleri sahiplik ve dahiliyet ekleridir... (Have)(~With) >> ~..-ful O benim sevgi-li-m = (~s/he has my love)= s/he is my lover İki çocuk-lu kadın= (which one) the woman has two children > woman with two children Çocuksuz adam = (which one) the man has no child > childless man Şekerli =(it has sugar) = with sugar Şekersiz= (it has no sugar) = without sugar = ~sugar free= şekerden azade Tuzlu =it has salt =salty Tuzsuz= it has no salt = without salt = saltless Gitmelisin (get-mek-liğ-sen)= you have to go Gitmen gerekli (get-meg-in gerek-liğ) = you have need to go Gitmen gerekir (get-meg-in gerek-e-er) = you (getta) need to go Toluk>> doluğ=fulled (has stuffed) Renk= color (Renk-dolu) > Renk-li = colorful > (has color) Keder=sorrow (Keder-dolu) > Kederli = sorrowful > (has sorrow) Zarar=harm (Zarar-dolu) > Zararlı = harmful > (has harm)
Bal = (Honey) Bal >Mel >Mer >Mil >Meli > Melit > Melis =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı / yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) Al-Bal (red-sweet) =Alpal (Apple) >Afal >Almelo> >Alma > Elma (the dessert) > Alba> halba > halvah > helva Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mal >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak (sweetie) > Balak > bala >>> bella ? >> well ? Almıla / Melah >> Elma = Apple (Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy) Meltem= mellow wind = breeze Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade Melisa = balm / jam / rosin Melamine = a type of chemical resin (Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment (Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil Mel-audio = melody (Dağ = mountain) (tow/toğ/tao/tai/tav/tag)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> huge (dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice Dae-vane /tai-fun / tao-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = Sovereign Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle ilgilenilen yer = ~hospice Dai-u > nearest he's = Dayı = (materal) uncle Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy Kurula-toy > Kurultay = scheduled meeting / council (Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to (Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally (Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize (Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方 (Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed Tok= has peaked, satiate, full (Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical Dik-uğru =Doğru = right direction = true Diken= thorn Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow Doğa= upper surface structure of the earth > nature Doku = surface structure, texture Doku-mak=to weave (on the surface) (Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
The names of some organs it's used as the suffix for nouns, “Ak”= ~each of both (Yan= side) Yan-ak= each of both sides (of the face) >Yanak= cheek (Gül= rose) Kül-ak = each of both the roses >Kulak= Ear (Şek=facet) Şek-ak = each of both sides (of forehead) >Şakak= temple (Dal=subsection, branch) Dal-ak=dalak= Spleen (Böbür=scarlet fleck) Böbür-ak=böbrek= Kidney = each of both red-spots / blodfleck Bağça-ak>(Paça-ak)>bacak= Leg (ankle) (Pati = paw) Batı-ak>pathiak>phatyak>hadyak>adyak)=Ayak= the foot > each of the feet (Taş=stone) Taş-ak=testicle Akciğer=~(each of) both lungs Bacı-yan-ak > Bacanak= each of the husbands of the sisters of your wife >> just for men TÜL-KARN-AK =that obscures/ shadowing each of both dark/ covert periods= Karanlık (batıni) çağların her birini örten tül ZHU'L-KARN-EYN=the (shader) owner of each of both times DU’AL-CHORN-EIN=double-horned-one=(the horned hunter)Herne the hunter> Cernunnos> Karneios it's used as the suffix for verbs, “Ak /ek“=a-qa ~which thing to / what’s to… Er-mek = to get / to reach Bar-mak (Varmak)= to arrive / to achieve Er-en-mek > erinmek / Bar-an-mak > barınmak =to arrive on one's own Erin-ek / barın-ak = what’s there to arrive at oneself Ernek / Barnak > Parmak = Finger Çiğ=uncooked, raw Çiğne-mek =to chew Çiğne-ek>Çiğneh> Çene = Chin Tut-mak = to hold / to keep Tut-ak=Dudak= Lip Tara-mak = to comb/ ~to rake Tara-ak > Tarak =(what’s there to comb)> the comb Tara-en-mak > taranmak = to comb oneself Taran-ak > Tırnak =(what’s there to comb oneself)> fingernail
instrumentality suffixes adding different actions or verbs together using a means of combination VAR (bar)= existing / there is being Var-mak (barmak) = to arrive / be there (barak) bark > what's there to arrive at =~home bar-ak = as it exists / in a way that will be there (barak-mak)>u/i bırakmak = to leave as is , put as it exists , quit it so Ver-mek (bermek)= to give (berak-mak)>a/e bırakmak = to give as is , give up the way it is var-ak= how to arrive (through what ) “ARAK”- (it's used this suffix for the verbs with a bold vowel in the last syllable) ER = get there / ~achieve a result / ~get matured Er-mek = to get (at) er-ek= how to get (in what way) “EREK”- (it's used this suffix for the verbs with a thin vowel in the last syllable) verb2_arak verb1= verb1 by_verb2_ing verb2_erek verb1= verb1 by_verb2_ing Koştur-arak git-mek= to-go by-running Yürü-y-erek var-mak= to arrive by walking= arrive on foot Yatarak uyumak= to sleep lying down Koltuğa oturarak televizyon izlemek = Watching TV sitting on the couch Bilmeyerek yapmak= to do ( by not knowing) unknowingly Dün sabah saat onda(10'da) yüzerek karşı kıyıya çıktık = We went out to the opposite shore by swimming at ten o'clock yesterday morning Bugün eski cep telefonumu satarak kendime biraz harçlık yaptım = I made some pocket money for myself by selling my old cell phone today İp =(rope) It is a conjunction used to connect a sentence to its conclusion or verbs together... (IP-İP-UP-ÜP) Gelip gitmek = to have came and going = coming and going (back and forth so) Gidip dönmek = to go and back Yanıp sönmek= to burn out and off = ~to flash Arayıp bulamamak= to seek and not find Uykuya dalıp işe geç kalmak = to have fallen asleep and to be late for work Gide durmak= (keeping to go) = start to set off Gidip durmak= (to have gone and keeping so) = to keep going like that Giderek durmak = (to gradually come to a halt)= stopping by oneself by slowing down
Yağ = spilled on/ spread on/has held on to/ kept over it >> oil Yeğ / Yüğ = upper, superior Yeğ-mek > Yemek: "To take over and over, spend on one's own, accept upon one's own" = "To eat" Yeğ-im > Yem: "Provender, fodder" = "Feed" > Yemiş= fruit Yüğ-le-mek > yeğlemek = to keep it on top of others, make it relatively superior = "To prefer" Yüğ-ka-yer-u > yukarı =(which side is the top) = Up Yüğ-ce > yüce : "Superior in level" = "Sublime, exalted" Yüğ-ce-al-mek > yücelmek: "To achieve superiority in level" = "To become elevated" Yüğ-sü-ek > yüksek = high Yüğ-sel > yüksel = exponential , superlative Yüğ-sü-al-mek> yükselmek : "To rise to a high level" = "To ascend" Yüğ-sük > yüzük : "Jewelry worn on the finger top" = "Ring" Yüğ-sü-en-mek > yüksünmek: "To feel slighted, take offense" = "To be offended" Yüğ-ük > yük : "Carried on top, undertaken" = "Load, burden" Yüğ-ün > yün : "The feathers on sheep" = "Wool" Yüğ-üt > yeğ-üt =yiğit =(valiant)> superior in character Yüğ-kut > yeğ-kut = (highly holly)> yakut =ruby Yüğ-en > yeğ-en = "Nephew" "Which is kept superior, held in high esteem, valued, precious"(yüen > yen 元) Yüğ-en-cük > yüğençüğ > yinçi / inci =(precious little thing)> pearl , 珍珠 Yüğengi >yengi> yeni =(new)> what's coming on top of , what comes next Yüğenge > yenge =(brother's wife)> came over marriage, added to the family later (new bride) Yüğ-üne /Yeğ-ine > yine/ gene =again /over and over > yeniden = anew /once more Yüğ-en-mek> yenmek: "To overcome, to cope with, to subdue" = "To win" Yüğ-en-el-mek > yenilmek: "To be overcome, to be subdued, to show weakness" = "To be defeated" Yüğengil > yengil =remains on top of, light, weak Şan= Glory, splendor 單于 > Şan-Yüğ =Exalted glorious Yormak: "To arrive over someone (too many), to go onto it too much" = "To tire" (Yörmek)> Örmek: "To operate on something, to weave on top, wrap off" = "To weave" (Yör-et-mek)>örütmek> Örtmek= To cover (Yörümek)> Yürümek: "To go on, to reach over something, to get somewhere, to go ahead" = "To walk" Yüzmek"To go by peeling off the surface of something" = "To swim" Yülümek: "To go by rubbing on the surface of something" = "To glide" Yalamak: "To take it away by swiping over something" = "To lick" Yolmak: "To pluck, tear off, pull by snatching over" (~flatten the top) Yılmak: "To throw down from the one's own top (~get bored), to hit the ground from above (yıldırım=lightning…yıldız=star) Yurmak: to pull onto, cover over (yur-ut>yurt=tabernacle) (yur-gan>yorgan=quilt) Yırmak=to bring it on top of, to take it off (yırışmak>yarışmak= to race> to overcome each other) (Yır-et-mak)>Yırtmak= to tear, to take from inside-out or bottom to top (by pulling from both sides) (~tide over, ~get rid of it) Yarmak= to split in, to tear apart, to halve, separate by cutting off Yaratmak= to reveal it, bring it out, to create Yermek=to pull down ,pull to the ground (~to criticize) Germek=to tense> to pull it in all directions > Sermek= to spread it in all directions Yıkmak: "To overthrow, take down from top to bottom, turn upside down" = To demolish Yığmak: "To stack, put on top of each other, dump on top of each other" = To pile up (yığlamak=shed tears over and over, cry over) Yağmak: "To get rained on, to get spilled on" = To rain Yakmak: "To burn out, to purify matter by heating and removing mass, to reduce its volume = To burn Yoğmak: "To make condensed, to tighten and purify, narrow by compressing, ( get rid of one's own mass > ~get dead) Yoğurmak: to tighten and thicken , reduce volume, bring to consistency = to knead (Yogurt=thickened milk product) Yuğmak=to purify squeezing and clean / Yuğamak>yıkamak= To wash Yiv = pointed, sharp, groove (yivlemek= to sharpen the tip) Yuvmak: "To squeeze thin out, narrow" = "To thin" (yuvka>yufka= thin dough) (yuvka>yuka=thin, shallow) (yuvuz>yavuz=thin, weak, delicate) Yuvarlamak=to round off, narrow by turning (yuva= nest (smallest shelter) (yavru= cub (smallest) Yummak: "To shut by squeezing, close tightly" = ~To close Yumurmak: "To make it close inward" = ~To clench (yumruk=fist) (yumurta= egg) Yumuşmak: "To be completely enclosed by oneself" =~To soften (yumuşak=soft )
Ay = Aydınlık veren, aydınlatıcı (the moon, el-luna, lü-mend) / furkan =Aydınlatan, farkı ortaya koyan Ay-mak = aydınlanmak, bir durumu fark etmek ( to discern, to notice) Ay-et-mak > Aytmak = hakkında aydınlatmak, ayrıntılı söylemek (to illuminate the matter, to talk in detail) Ay-al-mak > Ayılmak =idrak etmek, farkına varmak (to sober up, to wake to) Ay-en-mak > Ayınmak =aydınlığı üzerine almak, aydınlığı yansıtmak Ayn> Eye > Göz (Ayna= mirror) (Ayan> visible) (Aynı= the same) Ay-der-mak >Aydırmak> Uyarmak = Fark edilmesini sağlamak (to warn) Ay-ğur-mak > Ayırmak =Farklı kılmak, Farklı tutmak (to keep apart /set apart/separate) Ayırmak / Ayrılmak/ Ayrışmak Ayrı = farklı (different/disparate) Ayrılık = firak (separation) Ayrınık (kesir)> parti >fraksiyon>fırka Ayık = herşeyin farkında , idrak etmiş, ayılmış, faruk= aymış olan, ayırt eden Ayırt-la-mak > Ayıklamak = Farklı olanı seçmek , ayırt etmek Ayık-mak = fark etmiş olmak ,uyanmak Ayuğ > Ayı = kış uykusundan uyanmış yırtıcı hayvan Uy = Tabiat , Fıtrat, Huy >nature , habit Uy-mak= birinin/ bir şeyin fıtratına tabi olmak,, bir duruma adapte olmak (to follow one’s/ something’s nature, to adapt to a situation) Uy-der-mak = Uydurmak > ~fitting, to make it fit Uy-al-mak = Uyulmak> ~to achieve harmony Uy-en-mak = Uyanmak > to wake up Uy-eş-mak = Uyuşmak = Birbirine uygun olmak > be compatible with each other Uy-ğur-mak= Uygurmak= Uygunluk kurmak > establish compliance Uygur =toprağa uyan, şehirleşmiş > > settling in (be tied to the city) Uygar= medeni / civil /urbain Uygarlık= medeniyet /civilization Uyuğ = Uymuş, Fıtrata tabi olmuş Uyu-mak = Uyumak (kendi doğasına uymak, fıtatına yenik düşmek) Uyu-et-mak = Uyutmak Uyu-al-mak = Uyuyulmak / Uyunmak Uyu-eş-mak = Uyuşmak = Tümüyle büsbütün uyumuş olmak (Ko) > Köy = village, settlement Ko-mak (ko-umak> koymak) = yerleştirmek (to place/ to put) Ko-der-mak= Kotarmak= yerli yerine yerleşmesini sağlamak / hale yola koymak /halletmek (figure out, to resole, get things done) (Koy-der-mak)= Koydurmak= yerleştirilmesini sağlamak (make him put it) (Koy-et-mak)= Kayıtmak= geri yerleştirmek , tekrar geri getirmek (to replace) Ko-al-mak= (Koyalmak)/ Konulmak = yerleşim elde etmek/ biri veya birşey tarafından yerleştirilmek.. Ko-eş-mak = Koşmak = tamamen yerine yerleştirmek/ tümüyle (peşine) eklemek ( atı arabaya koşmak/ öküzü sabana koşmak /.. eş, ortak koşmak..)(to substitute it to this) Ko-en-mak = Konmak = (özünü) kendini yerleştirmek ( place oneself over) Ko-en-eş-mak = Konuşmak=kendi fikrini, sözünü tümüyle ortaya koymak / kendini ifade etmek Konuş > speak= put forth/reveal altogether your thoughts Ko-en-eş-der-mak= konuşturmak (to get him speak) Ko-en-eş-la-en-der-mak= konuşlandırmak= tümüyle bir yerleşim (konum) elde etmesini sağlamak Yap-mak =üzerine veya yanına ekleyerek oluşturmak (to do / to make) Yap-der-mak= yaptırmak = bir şeyin yapılmasını ../ birinin yapmasını sağlamak Yap-al-mak = yapılmak = biri veya bir şey tarafından oluşum elde etmek Yap-en-mak= yapınmak /yapılanmak =kendine bir şey ekleyerek bir bütünlük oluşturmak- elde etmek Yap-eş-mak = yapışmak = üzerine veya yanına tümüyle eklenmiş olmak Yapış-der-mak = yapıştırmak = tümüyle üzerine veya yanına eklenmesini sağlamak Yapıştır-et-mak = yapıştırtmak = tümüyle üzerine veya yanına eklenmesini sağlatmak İç > ~in-side (inner) İç-mek = içeriye dahil etmek ( to drink /to include inside oneself ) İç-der-mek = (içtermek)> İçermek =kendi içerisinde bulundurmak /içinde barındırmak İç-kur-mek = (İçğürmek/içtirmek)> içirmek = biri veya bir şeyin içmesini sağlamak İç-al-mek = içilmek = biri veya bir şey tarafından içmişlik elde etmek İç-der-mek = (içtermek)> İçermek = to contain İç-kur-mek = (İçğürmek/içtirmek)> içirmek = to make someone or something drink it İç-al-mek = içilmek = to be got inside of ( someone or something)
Siz Türk'lü ğe Batı gözüyle, onların duygularıyla Bakıp onların Kültürünü, bizi dönüştürmek istedikleri Türklügü empoze etmek istiyorsunuz. Bilerek yada bilmeyerek, para için yada özenti için yada yaşadığınız bir aşağılık duygusunu tatmin V B.
Bu güzel söyleşi için Ön Türk Akademisi'ne ve Ayça Hanıma teşekkür ederim. "Yaşamın Başlangıcından Göbekli Tepe'ye Giden Yol" adli 3.kitabımda detaylarıyla açıkaldığım tezimi destekliyor bu veriler. Ancak biraz daha geriye gidip Neandertaller Altaylar bölgesine gelmeden önce, onların Avrupa'daki ayı kültü uygulamalarına da bakmak gerektiğini düşünüyorum.
Emeklerinize sağlık
ağzınıza, emeğinize sağlık güzel insanlar
Genetik çalışmalar da dilsel verilerde Avrupadan hindistana belli bir topluluğun tek bir noktadan başlayarak göç ettiğini kanıtlar nitelikte.
Hocam ağzınıza sağlık...son derece önemli bir konuyu aydınlatıyorsunuz. Göbekliteğe D tapınağı 33. dikilitaşı üzerindeki 5 köşeli yıldızın bir resmi var mıdır ?? çok aradım...
YAZILARI ÇÖZMEK İÇİN SÜMER TABLETLERİNİ KULLANIN ...
Sağolun
Video çekimi iyi değil. Çok sallantı var. Üzgünüm. İzlemeye çalışıyorum.